Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/407 E. 2019/1171 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/407 Esas
KARAR NO : 2019/1171
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 30/04/2018
KARAR TARİHİ : 18/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile davacı …Ş arasında belirtilen numaralara ait hatların kullanımı için sözleşme imzalandığını, davalının kullandığı numaralara ait; 10/04/2017 , 10/05/2017, 10/06/2017, 10/07/2017, 10/08/2017 tarihli fatura bedellerini davalı tarafın ödemediğini, davalının belirtilen fatura bedellerini ödememesi üzerine …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı icra takibine yapmış olduğu itirazda böyle bir borcunun olmadığını belirttiğini, davacı şirket, davalı taraf ile imzaladığı sözleşmelere uygun olarak fatura düzenlediğini, davanın kabulünü, 7.481,40-TL’lik alacağın (her bir faturanın son ödeme tarihinden itibaren) işleyecek yıllık %48 sözleşme faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesinin davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak davaya cevap verilmediği anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; mobil telefon hizmetleri abonelik sözleşmesine dayalı fatura bedellerinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından taraflar arasındaki mobil telefon hizmetleri abonelik sözleşmesi ile fatura suretlerinin ibraz edildiği görülmüştür.
Taraflar arasında derdest olan … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen teknik bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 30/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Davacı ile davalı arasında 22/09/2015 tarihinde, 7 maddelik … Mobil Telefon Hizmetleri Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesi’nin imzalandığını, 22/09/2015 tarihinde … Mobil Telefon Hizmetleri Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesi’ne ”… Araç’ sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında imzalanan ‘… hat kullanım koşulları taahhütnamesi’ maddeleri içerisinde taahhütnamenin bitiş tarihi belirtilmediğini, dava dosyasında bulunan ve ödenmediği belirtilen 5 adet fatura toplamının 7.481,40-TL olduğunu, davacı tarafından sunulan Taahhütlü Kampanya Bilgileri davaya konu hatların Kurumsal Satış Bağlayıcılık Sözleşmesi ve Yeni işcep Kampanyası başlangıç tarihi 09/03/2016 – bitiş tarihi 09/03/2018 olduğunu, Kurumsal Satış Bağlayıcılık Sözleşmesi ve Yeni işcep Kampanyası’na yönelik taraflar arasında sözleşme imzalanmadığını, düzenleme tarihi 10/07/2017, son ödeme 25/07/2017, tutar 5.185,40-TL olan fatura incelendiğinde, cihaz cayma bedeli, data cayma bedeli, iştecep internet servis cayma bedeli, iştecep servis cayma bedeli ve diğer ücretler adı altında faturada yansıtıldığını, davalı şirketin davacı şirketten veri haberleşmesi gerçekleştirmek amacı ile 22/09/2015 tarihli sözleşme ile 6 adet hat aldığı ve bu hatları veri haberleşmesi için kullandığını, sözleşme tarihi ile 25/04/2017 son ödeme tarihli fatura dönemine kadar herhangi sorun olduğuna ilişkin bilgi olmadığını, ancak bu tarih itibari ile tahakkuk ettirilen faturaların herhangi bir gerekçe beyanı olmadan ödenmemiş olduğunu, ödenmeyen faturalar nedeni ile davacı şirketin sözleşme gereği cayma bedellerini listelenen şekilde tahakkuk ettirdiğini, dava dosyasındaki mevcut bilgi ve belgelerden, ödenmemiş fatura toplamı olan 7.481,40-TL toplam asıl alacak miktarında, davacının davalıdan alacaklı olduğunu, bu miktarın davalı tarafından davacıya ödendiğine ilişkin bilgi ve belgenin dava dosyasında bulunmadığını…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Davanın tamamen ıslahını düzenleyen HMK’nın 180. maddesi; “Davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi halde, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.” şeklinde düzenleme altına alınmış olup huzurdaki davanın itirazın iptali istemiyle açıldığı ancak davacı vekilinin 30/11/2018 tarihli dilekçesiyle davasını anılan maddeye dayalı olarak alacak davası şeklinde ıslah ettiklerini beyan ettiği ve kanuni bir haftalık süre içerisinde 01/12/2018 tarihli dava dilekçesini ibraz ettikleri, bu hali ile davanın usulüne uygun olarak alacak davası olarak ıslah edildiği anlaşılmakla; ıslah dilekçesi davalı yana tebliğ edilerek yargılamaya alacak davası olarak devam edilmiştir.
Huzurdaki davada, yanlar arasında 22/09/2015 tarihli Mobil telefon hizmetleri abonelik sözleşmesinin akdedildiği görülmüş olup anılı sözleşme davalı tarafa isticvap mahiyetinde tebliğ edilmiş ancak; davalı tarafın isticvap edileceği duruşmada hazır bulunmadığı görülmüştür. HMK’nın 171/2 maddesi gereğince sözleşme ve içerikleri (faturalar) bu nedenle davalı tarafça kabul edilmiş sayılmıştır. Somut olaydaki uyuşmazlığın ise anılı sözleşmeye dayalı düzenlenen fatura bedellerinin tahsili isteminin yerinde olup olmadığı hususunda toplandığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda uyuşmazlığın niteliği teknik bilgiyi gerektirmekle dosya elektrik/elektronik mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş olup davacı kayıtları, davalının ibraz etmesi halinde ticari defterlerinin tetkiki ile davacının faturalı GSM hattının kullanım bedelinden kaynaklı olarak davalıdan alacaklı olup olmadığı, mevcut ise talep edilebilecek alacak miktarının irdelenmesi istenilmiştir. Bu doğrultuda yapılan inceleme neticesinde; davalı şirketin davaya cevap vermediği gibi ticari defterlerin ibrazı için mahkememizce çıkarılan meşruhatlı tebligatın tebliğine rağmen ticari defterlerini ve sair herhangi bir delili dosyaya ibraz etmediği tespit edilmiş olup içerik ve kapsamına itiraz yöneltilmeyen ve isticvap sureti ile kabul edilmiş sayılan sözleşme ve faturalar gereğince faturalarda yazılı hizmetlerin davalıya ifa edilmiş olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu noktadan sonra hizmet bedelinin ödendiği hususunda ispat yükünün davalı/alıcı üzerinde bulunduğu, davalı şirketin ise hizmet bedelini ödediğini HMK’nın 200-(1). maddesi uyarınca yazılı delille ispat edemediği, tüm bu nedenlerle davacı tarafın dava tarihi itibari ile ödenmeyen 5 adet (1.000,50-TL, 1.012,90-TL, 256,40-TL, 5.185,40-TL, 26,20-TL) fatura bedeli olan 7.481,40-TL alacaklı olduğu, temerrütün taraflar arasında derdest olan takip dosyası kapsamında ödeme emrinin davalıya tebliğ tarihi olan 30/11/2017 tarihi itibari ile başladığı, sözleşmenin 5.6 maddesi gereğince %48 temerrüt faizinin kararlaştırıldığı anlaşılmakla; davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
7.481,40-TL’nin temerrüt tarihi olan 30/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %48 oranında sözleşme temerrüt faizi uygulanmak ve … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyası yönünden tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 511,05-TL ilam harcından peşin alınan 127,77-TL’nin mahsubu ile bakiye 383,28-TL ilam harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 127,77-TL peşin harç ve 35,90-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 163,67-TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 897,10-TL yargılama gideri davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır