Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/370 E. 2022/88 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/370 Esas
KARAR NO : 2022/88
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/04/2018
KARAR TARİHİ : 09/02/2022
YAZIM TARİHİ : 01/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı … San. ve Tic. AŞ.arasında süren ticari faaliyetler sırasında verilen çekin, tarafların ticaretine istinaden, sipariş çeki olarak verildiğini, karşılığında mal alımı konusunda anlaşma sağlandığını, davalı … Şirketinin, çekin karşılığı olan malı teslim etmediğini, çeki haksız ve kötü niyetle, organik bağı olan diğer davalı şirkete, oradan da faktoring şirketine temlik ettiğini, avans olarak verilen dava konusu çekin, malın teslim edilmemesi nedeniyle bedelsiz kaldığını, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununda faktöring şirketlerin yapamayacağı işlerin belirtildiğini, bu durumda herhangi bir belgeye ve faturaya dayanmadan başlatılan icra takibinin iptali ve müvekkilinin borçlu olmadığının tespitinin gerektiğini,Davalıların, çeki kötü niyetle ciro ettiklerini, faktöring şirketinin de durumu bile bile temlik aldığını belirterek, İcra dosyasınin yürütülmesinin ve İcra dosyasına gelecek paranın davalıya ödenmemesi için, dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasını, Davacının davalılara borçlu olmadığının tespitini, Davacıdan icra tehdidi altında tahsil edilen ya da edilecek paranın ticari faizi ile birlikte davalılardan istirdadını, İcra takibinin iptalini, Davacı aleyhine yapılan icra takibi nedeniyle %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı … Ve Tic. Ltd. Şti. İle … Faktöring şirketi arasında 26.08.2016 tarihinde faktöring sözleşmesi akdedildiğini, yapılan sözleşme gereği, davalıya ön ödeme yoluyla finansman sağlandığını, finansman karşılığında, dava konusu çek 19.09.2017 tarihli 78.027,50 TL bedelli faturaya istinaden teslim tutanağı ile ciro ve teslim alındığını, davalı faktöring şirketin 6361 sayılı yasanın belirtmiş olduğu tüm yükümlülükleri yerine getirmek suretiyle dava konusu çeki iktisap ettiğini, dolayısıyla davalıya herhangi bir kusur isnadının mümkün olmadığını, bir faktöring şirketinin bir alacağı temlik alabilmesi için, alacağın bir mal veya hizmet satışından doğmuş olması ve fatura ile tevsik edilebilir olması gerektiğini, bunun dışında faktöring şirketlerine bir yükümlülük yüklemediğini, 6361 sayılı yasanın 9/3. maddesine güre kişisel defilerin faktöring şirketlerine karşı ileri sürülebilmesinin ancak ve ancak faktöring şirketinin kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borcunun zararına hareket etmiş olması halinde mümkün olduğunu, davalının faktöring sözleşmesi kapsamında ve yasada belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde dava konusu çeki iktisap ettiğinden iyi niyetli yetkili hamil olduğunu belirterek, davanın reddini ve yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış, ancak davaya karşı cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; icra takibine dayanak çeke vaki bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Davalı/ temlik eden faktoring şirketi tarafından faktoring işlemine esas sözleşme, fatura, çek sureti ile işlem dosyası ibraz edilmiştir.
Yargılama sırasında faktoring şirketi ile davalı varlık yönetim şirketi arasındaki temlik sözleşmesi ibraz edilmiştir.
Davalı şirketlere ait sicil kayıtları tetkik edilmiştir.
… İcra Dairesinin 2018/… esas sayılı takip dosyası uyap üzerinden celp ve tetkik edilmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunda özetle;
“…TİCARİ DEFTERLER :
Davacı Ticari Defterleri :
Davacı tarafından incelemeye ticari defter sunulmamış olup, dosyada sunulu bulunan 2017 yılı davalıya ilişkin ticari ilişkiyi gösterir ekstre mevcut olup, bu kapsamda inceleme yapılmıştır, takdiri Sayın Mahkemeye aittir .
Davalı … Faktoring Ticari Defterleri :
Davalı tarafından sunulanlar dosyaya sunulan sözleşme fatura çek teslim bordrosu kapsamında yapılan incelemeler aşağıdaki şekildedir.
Davacının Davalı …’ye ilişkin Sunulanları Uyarınca Tespit Edilenler :
Davacı tarafından dava dilekçesi ekinde … Tic.A.Ş. hesabına ait 2017 yılı dökümleri sunulmuştur. Başkaca kayıt belge tespit edilememiştir. Sunulan hesap dökümü içeriğinde davacının davalılardan … firmasına yapmış olduğu çek ödeme kayıtları karşılığında … firmasının tanzim ettiği fatura kayıtları olduğu belirlenmiştir.
Ticari ilişkinin 28.04.2017 tarihinde davacının 250.000 TL çek çıkışı kaydı yapması ile başladığı, karşılığında Temmuz ayına kadar … firmasının faturalarının kaydedildiği,15.07.2017 tarihinde 150.000 TL daha davacının çek çıkışı kaydının kayıtlandığı, bu tarih itibariyle esasen davalının 148.610,27 TL tutarda 1 önceki çek bedelleri in karşılığında borçlu olduğu ve daha sonra fatura tanzimlerinin de davacı tarafından kayıtlandığı görülmüştür.
Davacının davaya konu çekinin aşağıda faktöring firmasının sunulanları kapsamında 19.09.2017 tarihinde faktöring işlemine konu edildiği belirlenmiştir. Dolayısıyla davacının faktöring işlem tarihinden sonra davalılardan …’ye çıkışı yapılan 01.12.2017 tarihinde kayıtladığı 1.090.000 TL lik çeklere ilişkin kayıt tarihinden önceki tarihli verilen çek olduğu hesaben değerlendirilmiştir. Davacı çekin teslimine ilişkin belge sunmamış olmakla, bu sebeple davacının sunduğu hesap ekstresindeki bakiye … firmasından 998.905, 91 TL tutar alacak 01.12.2017 tarihinde davalıya verilen çeklerden kaynaklandığı değerlendirilmek durumunda kalınmıştır.
Davacının sunulan kayıtları yetersiz olduğundan çekin veriliş tarihine ilişkin ayrıca bir belge sunulmadığından hesap işleyişi içersinde davaya konu çekin 15.07.2017 tarihli çekin verilen çekler içersinde olduğu değerlendirilmek durumunda kalınmıştır. Davacı davaya konu çeki ayrı bir hesapta verilen sipariş avansı olarak tuttu ise böyle bir kayıt sunulmadığından sunulan kapsamında davacının 75.000 TL’lik çekten borçlu olmadığı hususunun dayanak kayıt ve belgelerinin olmadığı sonucuna varılmıştır.
Davalı Sunulanları Uyarınca Tespit Edilenler:
Faktoring Sözleşmesi :
… faktöring ile … arasında 26.08.2016 tarihinde faktöring sözleşmesi akdedildiği mevcuttur .
Alacak Bildirim Formu /Ödeme Araçları Tevdi Bordrosu/ Ödeme Talimatı (19.09.2017)
Aypack tarafından alacak bildirim formu ile … firmasının … firmasına tanzim ertaği. 19.09.2017 tarihli 78.027,50 TL tutarındaki e-faturasının 75.000 TL’lik kısmının faktöre işlemine konu edildiği,
Ödeme araçlar tevdi bordrosu ile çekin verildiği,
… Ödeme talimatı ile 66.700 TL’nin … banka hesabına ödenmesi bildirilmiştir.
Ticaret Sicil Kayıtları :
… San.ve Tic.A.Ş.’nin ile … San.ve Tic.Ltd.Şti.’nin şirket temsilcilerinin … olduğu , her iki şirketin ortaklarının … … … … ve … olduğu sicil kayıtları ve Hazirun cetvelinde mevcuttur.
Erza Plastik 2017 ,2018 yılı BA ve BS formları dökümleri incelendiğinde BA — BS formlarınca
* 2017 yılında Dönem içinde Mal ve Hizmet Satın alınanlar dökümünde … şirketinden 14.431.232 TL alım olduğu ve Uzman grup olmadığı :
* Dönem içinde Mal ve Hizmet Satışı Yapılanlar dökümünde Uzman grup’a 416.302,00 TL (Dava dilekçesi eki hesâp dökümü ile uyumlu) ve …’a 6.646.973 TL satış olduğu , (davacı … ekstresinde 416.302 TL’lik kısım görülmekle 250.000 + 150.000 (Dava konu çekin verildiği değerlendirilen) + 1.090.000 TL çek verilişinin ayrıntılı incelemesi gelen yazı cevabındaki … firmasının alacaklandığı faturalar ile ilgili ayrıntılı silsile yapılarak yukarıda ve aşağıda değerlendirilmiştir. )
* 2018 yılında Dönem içinde Mal ve Hizmet Satın alınanlar dökümünde … şirketinden 164.924,00 alım olduğu ve Uzman grup olmadığı ,
* Dönem içinde Mal ve Hizmet Satışı Yapılanlar dökümünde …’a 130.040,00 TL ve Uzman grup’a 8.482,00 satış olduğu mevcuttur.
Çek Ön ve Arka Yüzü
Borç Alacak Hususundaki İncelemeler :
Davacı davaya konu yaptığı çekten dolayı davalının mâl teslim etmediğini bildirmiş ise de ;
Sunmuş olduğu cari hesap ekstresinde davalılardan … firmasının çeşitli faturalarının kayıtlı olduğu mevcuttur. Yine davaya konu çek dışında da davalıya verilen çek kayıtları olduğu görülmüştür.
Ancak davacının davaya konu yaptığı çekin verildiği tarihinde ayrıca belirlenebileceği çek teslim bordrosu sunulmamış olduğundan faktöring firmasının 19.02.2017 tarihindeki faktöring işlem — tarihine göre 15.07.2017 tarihinde verilen 150.000 TL’lik çek kaydı içersinde davaya konu çekin hesap dökümü kapsamında verildiği değerlendirilmek durumunda kalınmıştır.
Davacı kayıtlarında her ne kadar … firmasından 998.905, 91 TL alacaklı olduğu mevcut ise de bu alacağın 01.12.2017 tarihinde son çek çıkış kaydı olan 1.090.000 TL’lik verilen çeklere ilişkin olduğu (1.090.000 TL “lik-en son verilen 01.12.2017 tarih- bu çeklerin tamamı ödendiği durumda yılsonunda davacının alacaklı kaldığı bakiye sebebiyle bu defa geriye dönük -15.07.2017 ‘de verildiği değerlendirilen 75.000 TL’lik konu çek için -davaya konu çekten borçlu olmayacağı hususu değerlendirilebilecek ise de davacının yetersiz kayıtları kapsamında belirlenen durumun aksine bir kayıt belge sunulmadığından borçlu olmadığı kısmın 1.090.000 TL’lik çeklere ilişkin olduğu hesaben belirlenmiştir. Davacının dosyaya kendi sunduğu ekstre kayıtları uyarınca borçlu olmadığına ilişkin ispatlayıcı belge dosya kapsamında bulunmamakla takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere diğer hususlardaki tespit edilenlerin davalıların organik bağının bulunmasının, mevcut bulgulara etkisi olmayacağı değerlendirilmiştir…” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Huzurdaki davada; davacı şirket (çek keşidecisi) tarafından, çek lehtarı davalı şirkete cirolandıktan sonra (davalı … şirketi çek lehtarı, davalı … şirketi ciranta, davalı faktoring şirketi/davalı temlik alan şirket hamil) mal tesliminin gerçekleşmemesi kapsamında bedelsizlik iddiasına dayalı olarak menfi tespit isteminin ileri sürüldüğü görülmüştür. Uyuşmazlığın niteliği gereğince ilk olarak huzurdaki davada ispat yükü üzerinde durulmuştur. Nitekim; kambiyo senedi niteliğinde olan çek, düzenlenmesine esas teşkil eden temel ilişkiden bağımsız, karşı edimin ödenmesi şartına bağlanamayan, kayıtsız şartsız bir bedelin ödenmesi taahhüdünü içeren mücerret (soyut) bir borç ilişkini ifade etmektedir. Menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü, kıymetli evrakta hak iddia eden davalı/alacaklı üzerindedir ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır. Ancak, borçlu bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmekle birlikte bu hukuki ilişkinin senette görülenden farklı bir ilişki olduğunu, ileri sürmüşse bu kez, hukuki ilişkinin kendisinin ileri sürdüğü ilişki olduğunu ispat külfeti davacı tarafa düşmektedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17/12/2003 gün ve E:2003/19-781, K:2003/768; 12/10/2011 gün ve E:2011/19-473, K:2011/607; 04/12/2013 gün ve E:2013/19-89, K:2013/1645; 14/05/2014 gün ve E:2013/19-1155, K:2014/660 sayılı ilamları) Bu durumda, davacı bu iddiasını HMK’nın 200 ve 201. maddeleri uyarınca, senet ile aynı nitelikte yazılı delliler ile ispatlanmalıdır. Çek, bir ödeme vasıtası olup bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit davasında bunun aksini iddia eden davacının çekin bedelsiz kaldığı iddiasını yazılı belge ile ispatlaması gerekmektedir. (Yargıtay 19. HD.’nin 18/06/2015 tarihli, 2014/15921 E. 2015/9050 K.)
Anılı açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacı keşidecinin ileri sürdüğü çekin bedelsiz olduğu iddialarının şahsi defi niteliğinde olduğu, davacı ile davalı … şirketi (çek lehtarı) arasında temel ilişkinin bulunduğu, böylece davacının temel ilişki kapsamında şahsi defi niteliğindeki bedelsizlik iddialarını anılı davalıya karşı ileri sürebilme hakkını haiz olup bu durumu ispatla mükellef olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca sicil kayıtlarının tetkiki neticesinde; diğer davalı (ciranta) … şirketinin sicil adresi ile şirket yönetici/ortaklarının ve iştigal alanının çek lehtarı … şirketi ile birebir aynı olduğu saptanmış olup anılı ayniyet göz önünde bulundurulduğunda her iki şirket arasında organik bağın mevcut olduğu sonucuna varılmıştır. Bu kapsamda her iki şirket yönünden bedelsizlik iddiasının HMK’nın 201. maddesi gereğince ileri sürülen iddianın aynı kuvvette yazılı delille ispatı mümkün bulunmakta olup davacı yanca, bedelsizlik iddiası yasada öngörüldüğü biçimde yazılı belge ile kanıtlanamamış, davacı yana yemin teklif hakkı hatırlatılmış ve davacı tarafından dava konusu çekin lehtarı olan şirket temsilcisine (… …) yemin teklifi yapılmış, davalı yemin davetiyesi sonrası duruşmaya katılmamış ve yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılmıştır. Bu gerekçeler ışığında; davalılar … A.Ş ile … Tic. Ltd. Şti yönünden davanın kabulü ile, …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. sayılı takip dosyasına dayanak … Bankası … Şubesi’ne ait … numaralı 15/02/2018 tarihli 75.000,00-TL bedelli çek yönünden davacının davalı … Tic A.ş ile … San. Tic. Ltd. Şti’ye borçlu olmadığının tespitine dair karar verilmesi gerekmiştir.
Anılı kabulden sonraki aşamada davalı faktoring şirketi yönünden bedelsizlik iddiasının ileri sürülüp sürülemeyeceği meselesi tetkik edilmiştir. Nitekim davalı faktoring /temlik alan varlık yönetim şirketi çek hamili olup faktoring işlem dosyasının tetkikinde; alacağını davalıya temlik eden faktoring şirketinin dava konusu çeki faktoring mevzuatına uygun olarak faturaya dayalı ciro yoluyla cirantadan (…) devraldığı görülmüş olup davalı tarafın bu hali ile şeklen meşru hamil olarak göründüğü anlaşılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 818. madde atfı kapsamında tatbiki gereken 687. maddesi uyarınca; “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmünün geçerli olduğu görülmüştür. Bu hali ile somut olayda olduğu üzere hamile karşı açılan bedelsizliğe dayalı menfi tespit davalarında, dava tarihi itibari ile yürürlükte olup uygulanması gereken anılı kanun maddeleri gereğince hamilin çeki bile bile borçlunun zararına olarak devir alınması hali dışında keşideci ile lehtar arasındaki kişisel def’ilerin, davalı hamile karşı ileri sürülemeyeceği anlaşılmıştır. Aynı zamanda TTK’nın 687. maddesine paralel olarak düzenlenen 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/3 maddesi; “Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” şeklinde hüküm altına alınmış olup tüm dosya kapsamında anılı davalının iktisapta kötüniyetli olduğu ve borçlunun zararına hareket ettiğinin kanıtlanamadığı anlaşılmıştır. Ayrıca dava konusu çek; davacı tarafından düzenlenmiş olup, çekin lehtarının ilk cirosu ile … şirketine ciro edilmiş, bu şirket tarafından da çek davalı faktoring şirketine cirolanmıştır. Dolayısıyla çek faktoring şirketine ayrı bir tüzel kişiliği bulunan ikinci ciranta … şirketi tarafından geçmiştir. Bu nedenle somut olayda 6361 sayılı Kanun’un 9/3 maddesi yerine her iki şirket arasında iktisadi özdeşlik bulunduğu gerekçesiyle anılı Kanun’un 9/2 maddesinin uygulanamayacağı anlaşılmış olup (Emsal ilam: Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/2520 esas, 2020/3861 karar sayılı kararı.) faktoring şirketinin çekin ciro yolu ile devralmasında kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden davalı temlik alan şirket yönünden davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Son olarak resen tatbiki gereken İİK’nın 72/4. maddesinin; “Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.” hükmü uyarınca değerlendirme yapılmıştır. Nitekim mahkememizce davacı lehine verilen ihtiyati tedbir kararının teminat yatırılmaması nedeni ile uygulanmadığı görülmüş olup koşulları oluşmadığından davalı temlik alan yararına kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına kanaat getirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davalı temlik alan … A.Ş yönünden davanın REDDİNE,
2-Davalılar … Tic A.Ş ile … ve Plastik San. Tic. Ltd. Şti yönünden davanın KABULÜ ile,
…. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. sayılı takip dosyasına dayanak … Bankası … Şubesi’ne ait … numaralı 15/02/2018 tarihli 75.000,00-TL bedelli çek yönünden davacının davalı … Tic A.ş ile … San. Tic. Ltd. Şti’ye borçlu olmadığının tespitine,
3- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 5.123,25 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 1.280,82 TL harcın mahsubu ile bakiye 3842,43 TL harcın davalılar … Sanayi Tic A.ş ile … San. Tic. Ltd. Şti.’nden tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan 1.002,70 TL yargılama giderinin, davalılar …Tic A.Ş ile … San. Tic. Ltd. Şti.’nden tahsili ile davacıya ödenmesine,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 10.550,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Tic A.Ş ile … San. Tic. Ltd. Şti.’nden alınıp davacıya ödenmesine,
6-Davalı … A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 10.550,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı … A.Ş. ‘ne ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle … merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
8- Davacı tarafça yatırılan 1.280,82 TL peşin harç ile 35,90 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.316,72 TL’nin davalılar … Tic A.Ş ile … Tic. Ltd. Şti.’nden tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair; davacı vekili ve davalı temlik alan … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır