Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/366 E. 2019/869 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/366 Esas
KARAR NO : 2019/869

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/04/2018
KARAR TARİHİ : 10/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden olan …A.Ş.’nin 25 yıldır CEO’su olarak görev yaptığını ve Holding’e bağlı şirketlerin yönetim kurulunda görevler aldığını, müvekkilinin eski eşi …’ın tek yetkili ve ortağı olduğu… A.Ş. unvalı şirketin piyasa yüksek miktarda borcu olduğunu ve bunları ödeyemediğini, müvekkilinin boşanmasının ardından borçlu olduğundan bahisle haciz işlemlerinin uygulandığını, tüm ev eşyalarının muhafaza altına alındığını, icra takip işlemlerine dayanak çekler üzerinde sahtecilik yapılmak suretiyle müvekkilinin aval olarak gösterildiğini beyan ederek; imza inkarına dayalı olarak …Şubesine ait 02/05/2018 tarihli ve 155.000,00TL bedelli, 03/05/2018 tarihli ve 160.000,00TL bedelli, 04/05/2018 tarihli ve 165.000,00TL bedelli, 07/05/2018 tarihli ve 160.000,00TL bedelli toplam 640.000,00TL bedelli çekler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu çeklerin faktronig sözleşmesine istianden ciro yoluyla müvekkiline geçtiğini, …Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. … tarafından hazırlanan özel mütalaada imzaların davacıya ait olduğunun belirlendiğini, davacının keşideci şirket ile ortaklığı olduğunu, alalade avalist olmadığını, aksi halde çekin akıbeti ile ilgili bilgi sahibi olmasının da mümkün olmadığını, ayrıca davacı tarafın topyekun sahtecilik iddiasında bulunmaktan ziyade ayrı ayrı inceleme talep etmekte samimi olmadığını, davacının aval verdiği ve faktoring işlemine konu ettiği farklı dört adet çekin hiçbir itiraza uğramadan ödendiğini ve sahtecilik iddiasının kötüniyetli olduğunu, keşideci şirketin borçlarını ödemediği ve piyasayı dolandırdığının sabit olduğunu, davacı tarafın bu konuda yaptığı suç duyurusunun da failinin meçhul bırakıldığını, verilen tedbir kararının haksız olduğunu, Adli Tıp incelemesi yapılmadan talebin değerlendirilmemesinin gerektiğini, dava konusu çeklerin faturaya istinaden alındığını, müvekkilinin yetkili hamil olduğunu, çeki takip yetkisi bulunduğunu beyan ederek; haksız ve mesnetsiz davanın reddini ve davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötiniyet tazminatı ile sorumlu tutulmasını savunmuştur.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gereken deliller de celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce dava konusu çeklerin ;… Cumhuriyet Başsavcılığı Sahtecilik ve Dolandırıcılık Bürosu … CBS Sorusturma dosyası kapsamında Adli Tıp Kurumu Grafolojik inceleme için Fizik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiş olması karşısında mahkememizce aynı yönde iddia olunan imza inkarına dayalı Grafolojik incelemenin birlikte icra edilmesi maksadıyla Adli Tıp Kurumu’na yazılan müzekkerenin bila ikmal iade edildiği ancak ceza dosyasında incelemenin icra edildiği görülmekle; yapılan inceleme mahkememizce yapılmasına karar verilen inceleme ile aynı kapsamda olmakla hükme yeterli görüldüğünden ayrıca rapor alınmasına gerek görülmeyerek savcılık aşamasında alınan Grafolojik inceleme raporu ile iktiza edilmiştir.
Mahkememizce celp edilen …Cumhuriyet Başsavcılığı Sahtecilik ve Dolandırıcılık Bürosu… CBS Sorusturma dosyasının yapılan tetkikinde; dava konusu çeklere ilişkin sahtecilik-dolandırıcılık şikayetine istinaden gerekli incelemenin yapılarak, suça konu çeklerin ön yüzlerinde aval olarak yer alan yazı ve imzaların müşteki şüpheli …’a ait olup olmadıkları hususunda gerekli raporun düzenlenmesi için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderildiği ve temin edilen 15.05.2019 tarihli 2018/… sayılı raporda ”İnceleme konusu çeklerdeki … adına atılı imzalar ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı” şeklinde bilirkişilerin mütalaada bulundukları görülmüştür.
Dava; …Şubesine ait 02/05/2018 tarihli ve 155.000,00TL bedelli, 03/05/2018 tarihli ve 160.000,00TL bedelli, 04/05/2018 tarihli ve 165.000,00TL bedelli, 07/05/2018 tarihli ve 160.000,00TL bedelli çeklerin sahtecilik yapılmak suretiyle müvekkilinin aval olarak gösterildiğinden bahisle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davalı yan; dava konusu çeklerin faturaya istinaden alındığını, müvekkilinin yetkili hamil olduğunu, çeki takip yetkisi bulunduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasındaki ihtilaf; davaya ve takibe konu çekler davacıya atfen yer alan avalist imzalarının davacının eli ürünü olup olmadığı, anılı çekler nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti hususlarına ilişkindir.
Davaya konu çeklerde yer alan imzaların davacının eli ürünü olmadığı Adli Tıp Kurumu’nun 15.05.2019 tarihli 2018/…. sayılı raporu ile sabit olduğu, imza inkarının herkese karşı ileri sürülebilecek mutlak defilerden olduğu ve dolayısıyla davacı yanın borçsuzluk iddiasının yerinde olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanaat gereğince; davanın kabulü ile … … şubesine ait 02/05/2018 tarihli ve 155.000,00TL bedelli, 03/05/2018 tarihli ve 160.000,00TL bedelli, 04/05/2018 tarihli ve 165.000,00TL bedelli, 07/05/2018 tarihli ve 160.000,00TL bedelli toplam 640.000,00TL bedelli çekler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, teminatın iadesi talebinin kararın kesinleşmesi sonrasında nazara alınmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile … Şubesine ait 02/05/2018 tarihli ve 155.000,00TL bedelli, 03/05/2018 tarihli ve 160.000,00TL bedelli, 04/05/2018 tarihli ve 165.000,00TL bedelli, 07/05/2018 tarihli ve 160.000,00TL bedelli toplam 640.000,00TL bedelli çekler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Teminatın iadesi talebinin kararın kesinleşmesi sonrasında nazara alınmasına,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 43.718,40 TL karar harcından 10.929,60 TL peşin harcın mahsubu ile arda kalan 32.788,80TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan toplam 10.981,10 TL harç tutarının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 39.550,00 TL ücret-i vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 271,25TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzereoy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/10/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …