Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/361 E. 2018/688 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/361
KARAR NO : 2018/688
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/08/2014
KARAR TARİHİ: 05/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentalık Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 04/12/2007 tarihli bir İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, iş bu sözleşme ile sözleşmede belirtilen ve davalının maliki olduğu taşınmazda müvekkili şirketin mal ve ürünlerinin satışının yapılması konusunda anlaşıldığını, söz konusu taşınmaz üzerinde 04/12/2007 tarihli … yevmiye sayılı Resmi Senet ile müvekkili lehine 12 yıl süre ile toplam 2.366.000,00.-TL bedelle intifa hakkı tesis edildiğini, taraflarca akdedilen intifa hakkının süre sonunun 04/12/2019 olduğunu, taraflar arasında bayilik ilişkisi devam ederken bir protokol imzalandığını,protokolde taşınmazın 12 yıllık intifa ivazı olan 2.000.000.00.-USD+ KDV’ nin, davalının keseceği fatura mukabilinde ödenmesinin kararlaştırıldığını, davalı tarafından düzenlenen 2.812.176,00.-TL bedelli, 12 yıllık intifa ivaz bedeli açıklamalı fatura karşılığında müvekkili tarafından 2.793.760.00.-TL’nin davalının banka hesabına ödendiğini, 18.416,00.-TL nin ise damga vergisi olarak ilgili vergi dairesine ödendiğini, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi devam ederken Rekabet Kurulu’nun 05/03/2009 tarihli kararlarının ve 12/03/2U09 tarihli duyurusunun yayınlandığını, iş bu duyuru ve kararlardaki hükümler doğrultusunda taraflar arasındaki 04/12/2007 tarihli bayilik sözleşmesinin ve aynı tarihten başlatılmak üzere 04/12/2019 tarihine kadar süreli intifa sözleşmesinden müteşekkil dikey anlaşmanın, tamamlanacağı tarihin 04/12/2012 olduğunu, ancak ticari koşullarda anlaşma sağlanamaması ve davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle taraflarınca 14/06/2012 tarihinde sözleşmenin feshedildiğini, 12 yıllık intifa ivazı bedelinin müvekkili tarafından yararlanılamayacak kısmına karşılık gelen değeri kadar davalının sebepsiz zenginleştiğini, müvekkilinin kullanamadığı bakiye intifa süresine taraflarınca kıstelyevm usulüyle hesaplama yapıldığını ve bu bedelin müvekkiline ödenmesi için davalıya 1.427.392,37.-TL bedelli bir fatura kesildiğini, sözleşmede belirtilen ve davalının maliki olduğu taşınmazı üzerinde tesis edilen intifa hakkının 02/07/2013 tarihinde tapu sicilinden terkin edildiğini, davalıya kesilen faturanın davalı tarafından ödenmediğini, bu sebeple davalı tarafından müvekkiline verilen 500.000,00.-TL bedelli banka teminat mektubu’nun 21/09/2011 tarihinde müvekkili tarafından nakde çevrildiğini, bakiye alacak için ise İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazlarının haksız olduğunu beyanla neticeten itirazların iptali ile takibin devamına, itiraz edilen alacaklarının %20 sinden aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 04/12/2007 tarihinde bir bayilik protokolünün imzalandığını, protokole göre sözleşme süresinin en fazla 5 yılla sınırlı olabileceğini, 12 yıllık intifa hakkının konulamayacağını, bu nedenle intifa bedelinin 12 yıl için verildiğinin iddia edilemeyeceğini, Rekabet Kurumu hükümlerince de bu sürenin en fazla 5 yıl olabileceğini, davacının verdiği intifa bedelinin 5 yıllık süre için olduğunu, 5 yıllık sözleşme süresi boyunca da müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini, müvekkilinin vermiş olduğu teminat mektubunun davacı tarafından nakde çevrildiğini ve bu nedenle davacının haksız kazanç elde ettiğini, nakde çevrilen iş bu teminat mektubu bedeli olan 500.000,00.-TL nin iadesinin gerektiğini, davacı tarafça 5 yılı aşan bir sözleşme süresi konusunda müvekkiline zorlama yapıldığını, ancak Rekabet Kanunu gereğince 5 yıllık süreden sonraki sürenin geçerli kalmayacağını, faiz oranını olarak yasal faiz oranı olan %9’ un kabul edilmesi gerektiğini beyanla neticeten savunmanın ve iddianın genişletilmesi yasağına uymak şartıyla ileride ileri sürülecek iddia ve savunmalara karsı iddia, savunma ve delil sunmak haklarını saklı tutmaları kaydıyla, öncelikle icra dairesi yönünden yetki,ayrıca zaman aşımı ve hak düşürücü süreler yönündeki usuli itirazlarının karara bağlanmasını,aksi halde itirazları dahilinde davanın reddine, masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememiz dosyasının delillerini, İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, cevabi yazılar, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu oluşturmaktadır.
Mahkememizce celp edilen İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap ve fatura fatura alacağına istinaden 1.117.634,18 TL’si asıl alacak, 11.788,74TL’si işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.129.422,92 TL alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine ve yetkili icra dairesinin Kayseri İcra dairesi olduğundan bahisle yetkisine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı yanın icra dairesinin yetkisine vaki itiraz taraflar arasındaki sözleşmenin 38. maddesi gereğince mahkememiz yetkili olmakla yerinde görülmemiştir.
Davalı yanın;hak düşürücü süre ve zamanaşımı itirazı sözleşmesinin fesih tarihi ve taraflar arasındaki sözleşmesel ilişki nazara alındığında genel zamanaşımı süresine tabi olmakla yerinde görülmemiş ve davanın esastan incelenmesine geçilmiştir.
Davacı defterleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali müşavir … ile hukukçu …. ve sektör bilirkişisi … marifetiyle bilirkişi incelemesi icra edilerek konuya ilişkin bilirkişi raporu teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Bilirkişiler 15.02.2016 tarihli raporlarında özetle;
“Dava bir İtirazın İptali davası olup, davacı tarafından İstanbul …. İcra, Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası ile; 1.117.634,18.-TL Fatura, 11.788.74.-TL İşlemiş Faiz olmak üzere toplam 1.129.422,92.-TL üzerinden takibe geçilmiş olup, davalının vaki itirazı üzerine davanın ikame edildiğini, takip dayanağı olarak: “…27/06/2013 faiz başlangıç tarihli. … nolu 1.427.392.37.-TL tutarında fatura…” gösterilmiştir.Davacı yan dava dilekçesinde, taraflar arasında 04/12/2007 tarihli bir İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, iş bu sözleşme ile sözleşmede belirtilen taşınmazda tarafları lehine 12 yıl süre ile toplam 2.366.000,00.-TL bedelle intifa hakkı tesis edildiğini, Rekabet Kurulu hükümleri gereğince sözleşmelerin tamamlanacağı tarihin 04/12/2012 olduğunu, ancak ticari koşullarda anlaşma sağlanamaması ve davalının yükümlülüklerini getirmemesi nedeniyle taraflannca 14/06/2012 talihinde sözleşmenin feshedildiğini, 12 yıllık intifa ivazı bedelinin taraflarınca yararlamlamayacak kısmına karşılık gelen 1.427.392,37.-TL’nin davalıya fatura edildiğini ancak davalının bu bedeli ödemediğini, bu sebeple davalı tarafından verilen 500.000,00.-TL bedelli Banka Teminat Mektubu’nun nakde çevrildiğini, bakiye alacak içııı ise icra takibi başlatıldığını ancak davalının itirazları üzerine takibin durduğunun anlatımındadır. Davalı yan ise cevap dilekçesinde, taraflar arasında imzalanan protokole göre sözleşme süresinin en fazla 5 yılla sınırlı olabileceğini, 12 yıllık intifa hakkının konulamayacağını, davacının verdiği intifa bedelinin 5 yıllık süre için olduğunu, 5 yıllık sözleşme süresi boyunca da taraflannca tüm edimlerin yerine getirildiğini, davacı tarafından 5 yılı aşan bir sözleşme süresi konusunda taraflarına zorlama yapıldığını, Rekabet Kanunu gereğince 5 yıllık süreden sonraki sürenin geçerli kalmayacağını, nakde çevrilen teminat mektubu bedeli olan 500.000,00.-TL nin iadesinin gerektiğinin anlatımındadır. Taraflar arasında 04/12/2007 tarihinde akdedilmiş bir “İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi” nin mevcut olduğu, sözleşmenin altında taraf imza ve kaşelerinin mevcut olduğu görülmektedir. Sözleşmenin konusu:”Taraflar, aşağıda tespit ve tadat edilen koşullar üzer’ m bir mutabakata varmak suretiyle, iş bu sözleşmeyi düzenleyerek imza altına almışlardır” şeklindedir. Sözleşmenin ” süre ” başlıklı 3. maddesi: “İş bu sözleşme, taraflarca imzalandığı tarihten itibaren geçerli olmak üzere 5 (Beş) yıl süreli olup, taraflarca mutabakat sağlandığı takdirde aynı şartlarla 5 (Beş) vıl daha uzar.” şeklindedir. Ayrıca taraflar arasında akdedilen 23/01/2008 tarihli bir protokol’ün mevcut olduğu, bu protokolün altında da taraf imza ve kaşelerinin mevcut olduğu görülmektedir Protokol’ün İntifa Hakkı Tesisi başlıklı 5. maddesi: “…Bayi Aday maliki olduğu mezkur gayrimenkul ve burada mevcut satış yeri üzerinde. … lehine. 12 (oniki) yıllık intifa ivazı olan 2.000.000.-$ + KDV Tapu’da intifa tesisi sonrası. … tarafından, ödeme tarihindeki … Bankası Döviz Alış Kuru üzerinden Yeni Türk T İra sına çevrilerek, fatura mukabilinde nakden ve defaten bayii adayına ödenecektir.”. şeklindedir.Davacı tarafından dosyaya sunulan, davalı … Petrol Ürünleri ve İnş. Tic. Ltd. Şti. tarafından davacı …Ş.’ ye düzenlenen 25/01/2008 tarih, … ı 1 seri no, 2.812.176,00.-TL bedel ve 12 Yıllık İntifa İvaz Bedeli açıklamalı bir irsaliyeli faturanın mevcut olduğu görülmektedir.Yine davacı tarafından dosyaya sunulan banka dekontunun tetkikinde, davacı tarafından 25/01/2008 tarihinde davalıya 2.793.760,00.-TL lik bir ödemede bulunduğu görülmektedir. … Tapu Sicil Müdürlüğü’nün 04/12/2007 tarihli, … yevmiye nolu resmi senedi davacı tarafından dosyaya sunulmuş olup, iş bu senette tarafların, özellikleri resmi senette belirtilen … Mah. … Parsel’in tamamının … adına kayıtlı iken; temsilen …’ın iş bu … mahallesi … Parsel’in tamamının çıplak mülkiyetini şirket üzerinde bırakarak, tamamının intifa hakkını 12 yıl süre ile toplam 2.366.000,00YTL(İkimilyonüçyüzaltmışbinytl) bedelle … Anonim Şirketi’ne devrettiği hususlarında anlaştıkları görülmektedir. Davacı tarafından davalıya gönderilen … 41. Noterliği’nin 14/06/2012 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacının, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin ticari koşullarda anlaşma sağlanamaması dolayısıyla feshedildiği, davalıya bildirdiği görülmektedir. İhtarnamenin “aynı işyerinde birlikte beraber çalıştıklarını beyan eden reşit daimi … imzasına tebliğ edildi” açıklamasıyla 20/06/2012 tarihinde davalıya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından dosyaya sunulan … Tapu Müdürlüğü’nün 02/07/2013 tarih, … yevmiye numaralı bir Tescil İstem Belgesi’nin mevcut olduğu görülmekte olup, Tecil İstem Belgesi’nin Yapılan İstem başlıklı kısmı: Yukarıda özellikleri belirtilen taşınmaz üzerindeki lehtan olduğum /olduğumuz intifa hakkının tamamından bedelini aldığımdan/bedelsiz olarak, çıplak mülkiyet malikleri lehine terkinini talep ederim/ederiz.” şeklindedir. Davacının icra takibine ve davaya konu ettiği faturanın tetkikinde; toplam 1.427.392,37TL bedelli olduğu anlaşılmaktadır. Faturayı düzenleyenin davacı …Ş. olduğu, muhatabının ise davalı … olduğu, faturanın bedeli ödenmemiş, açık fatura olduğu görülmektedir.Davacı yan,davalıya ödenen 2.793.760,00.-TL’lik intifa bedelinin 12 yıllığına olduğunu iddia etmekte ve sözleşmenin 14/06/2012 tarihinde feshedilmesi sebebi ile, 14/06/2012 – 04/12/2019 tarihleri arasındaki kıstelyevm intifa bedelini talep etmekte olup, tarafımızca yapılan hesaplama kalan süreye isabet eden tutar 1.760.371,98 TL’dir. Kalan süreye isabet eden tutar 1.760.371,98.-TL olarak hesaplanmış olup, davalı tarafından davacıya verilen ve davacı tarafından 21/09/2011 tarihinde nakde çevrilmiş olan 500.000,00.-TL bedelli teminat mektubu bu tutardan düşüldüğünde davacının davalıdan talep edebileceği miktar ( 1.760.371,98 — 500.000,00 = ) 1.260.371,98.-TL’ dir. Ancak davacı 27/06/2013 tarihli 1.427.392,37.-TL’lik İşlenmemiş Süreye İsabet eden Nakdi Yatırım İade Bedeli açıklamalı faturadan teminat bedelinin tenzili ile kalan tutar alan 1.117.634,18 TL’yi konu etmiş olup, taleple bağlılık ilkesi gereği bu tutarın dikkate alınması gerekmektedir. Davacı tarafından asıl alacak yanında işlemiş faiz talebinde de bulunulmuş olup, davacı talebinin kabulü halinde faturanın düzenleme tarihinden itibaren takip tarihine kadar işlemiş faiz hesabı 11.788,74TL’dir. Buna göre davacı tarafın taleplerinin kabulü halinde davacı davalıdan 1.117.634,18.-TL Asıl Alacak (Talep Gibi) ve 11.788,74.-TL İşlemiş Faiz olmak üzere toplam 1.129.422,92.-TL talep edebilecektir. Davalının almış olduğu intifa bedeli tutarına bir itirazı bulunmamaktadır. Davalının itirazı bu ödemelerin 5 yıl için olduğu, sözleşme zaten 5 yıl ayakta kaldığı için herhangi bir iade yükümü altında bulunmadığı yönündedir. Davacı ise bu ödemenin 12 yıl için verilmiş olduğu ve ödediğinin kalan 7 senelik süreye isabet eden kısmının iadesi gerektiği iddiasındadır. İntifa süresi 12 sene olduğuna ve davalının davacıya düzenlediği faturanın üzerinde “12 yıllık intifa ivaz bedeli” açıklaması yer aldığına göre, davacının ödemesinin 12 yıl itibariyle yapıldığını kabul etmek gerekmektedir. Buna göre davacı, kıstelyevm usulüne göre, 12 senelik intifa süresinin boşa çıkan 7 senelik kısmı için fazladan ödediği tutarın kendisine iadesini talep etmekte haklıdır. Bu tutardan paraya çevrilen teminat mektubu tutarı çıkarıldığında, davacının davalıdan 1.117.634,18 TL’yi talep edebileceği sonucuna ulaşılmaktadır. Ayrıca bu meblağa 11.788,74 TL faiz işletilmek gerekecektir. Sekteröl yönden yapılan değerlendirmede ise; Danıştay …. Dairesinin 13.05.2008 tarihli kararında; “Dağıtıcı ve bayi arasında imzalanan intifa sözleşmesi ile bayilik sözleşmesinin 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalar İlişkin Grup Muafiyeti Tebliğ’inde yer verilen rekabet yasağının süresini fiillen uzattığı ve sektörde ciddi giriş engelli yarattığı belirtilmiş ve bu çerçevede Rekabet kuruluda 12.03.2009 tarihli duyurusu ve tebliğleri ile bayilik sözleşmesi ile bağlantılı olarak yapılan kredi sözleşmeleri, ekipman sözleşmeleri, uzun süreli kira sözleşmeleri ya da intifa hakkı tanınması gibi şahsi ve ayni haklann da rekabet yasağına süresini fiilen uzatılacak şekilde kullanılamayacağı; 18.09.2005 tarihinden sonra yapılan sözleşmelerin süreleri ne olursa olsun yapıldıkları tarihten itibaren ilk 5 yıllık süre boyunca muafiyetten yararlanabileceği, 5 yılı aşan süreler bakımından tebliğde belirtilen muafiyet koşullarının ortadan kalkacağı, intifa hakkı çerçevesinde bayileri yeniden sözleşmeye zorlanması halinde 4054 sayılı yasanın 4.maddesi gereğice işlem yapılacağı net biçimde belirtilmiştir.Akabin Rekabet Kurulu yayınlandığı “İntifa hakkı ve benzeri etkiye sahip sözleşmelerle ilgili sık sık sorulan sorular cevaplar” başlıklı açıklamasında alıcıya (Bayiye/ işleticiye) getirilen belirsiz süreli veya 5 yılı aşan rekabet etmeme yükümlülüğü 4054 sayılı yasanın 5. maddesi çerçevesinde bireysel muafiyet koşullarını taşımadığı takdirde aynı kanunun 4. madde, kapsanmında yasak bir anlaşma olarak değerlendirileceği, bu durumun özel hukuk açısından sonucunun anlaşmanın 5 yılı aşan süreler bakımından 4054 sayılı yasanın 6. maddesi gereği geçersiz hale geleceği, rekabeti kısıtlayıcı anlaşmanın geçersizliğinin bir diğer sonucu da bu anlaşmaya göre ifada bulunmuş olan tarafın yerine getirdiği edimleri isteme hakkının ortaya çıkacağı, 4054 sayılı yasanın 56. maddesinde daha önce yerine getirilmiş edimlerin geri istenmesi halinde tarafların iade borcunun Borçlar Kanununun 63. ve 64. maddesine tabi olacağı açıklanmıştır. Dosyadaki belgelerden , dava konusu İntifa ve bayilik sözleşmesinin tarafları (Malik/Bayi-Dağıtıcı) arasında hukuki ve iktisadi ilişki bütünlüğü, diğer bir ifade ile dikey anlaşma olduğu; işbu dikey anlaşmaların 18.09.2005 tarihinden sonra akdedildiğinden 5 yıl boyunca muafiyetten yararlanabileceği, tapu kayidarında sabit olan ve bayilik ilişkisinin kurulması ile ilişkili olan ve tapuya kayıtlı dava konusu 12 yıl süreli intifa hakkının 4054 sayılı Rekabet Kanun’un 56. maddesi uyarınca 5 yılı aşan süre bakımından konusuz ve geçersiz hale geldiği; dolayısıyla geriye kalan süreye tekabül eden intifa hakkı bedelinin talep edilebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır.. Ancak, iade edilecek bu bedelin bir para alacağı ve iyi niyetli sebepsiz zenginleşme alacağı olacağı mahkemenin takdirindedir. Sonuç itibariyle, 12 yıllık intifa ivazı bedelinin davacı tarafından yararlanılamayacak 7 senelik kısmına karşılık gelen değeri kadar davalının sebepsiz zenginleştiği, davacının kullanamadığı bakiye intifa süresine ilişkin kıstelyevm usulüyle hesaplama yapıldığında, davacının davalıdan 1.117.634,18 TL asıl alacak + 11.788,74 TL işlemiş faiz toplamı olarak 1.129.422,92 TL talep edebileceğini” mütalaa ve beyan etmişlerdir.
Dava; taraflar arasında aktedilen akaryakıt bayilik sözleşmesi ve akdelen protokol ve intifa akit tablosu kapsamında davalıya ödenen intifa bedelinin sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle kullanılamayan süresine ilişkin kısmının tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına yöneliktir. Davalı yan;taraflar arısanıdaki sözleşmenin 5 yıllık süre için akdedildiğini,rekabet kurulu kararları gereğince 5 yılı aşan süre için zaten sözleşmenin geçerli olmadığını ve intifa bedelinin 5 yıl için ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Yanlar arasında;akaryakıt bayilik sözleşmesinin akdedildiği,uygulandığı,bu kapsamda davacı lehine davalıya ait istasyonun bulunduğu taşınmaz üzerinde intifa hakkı tanındığı, intifa bedelinin ödendiği,sözleşmenin bilahare ticari anlaşmazlıklar ve rekabet kurulu kararları nedeniyle sonlandırılandırıldığı ve intifa hakkının tapudan terkin edildiği hususlarında herhangi bir ihtilaf yoktur.Yanlar arasındaki ihtilaf;intifa sözleşmesinin süresi ve bakiye kısmın iadesinin talep edilip edilemeyeceği hususlarında toplanmaktadır.
Dosyada mübrez intifa akit tablosu,yanlar arasında akdedilen 23.01.2008 tarihli protokolün 5. Maddesi nazara alındığında yanlar arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi ve ayrıca intifa sözleşmesi aktedildiği,intifa sözleşmesinin bayilik sözleşmesinden ayrı düşünülemeyeceği,sözleşme 5 yıl için düzenlenmiş olsa dahi,yanların 12 yıllık intifa süresi için sözleşmeye devam etme iradelerini sözleşme aşamasında ortaya koydukları ve ayrıca davalı tarafça davalıya düzenlenen 12 yıl süre ihtiva eden intifa bedeli faturası değerlendirildiğinde intifa bedelinin 12 yıllık süre için ödendiği,dolayısıyla davacının sözleşmenin uygulanmayan dönemine isabet eden intifa bedelinin iadesini talep edebileceği sübuta ermekle mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanat gereğince; 12 yıllık intifa ivazı bedelinin davacı tarafından yararlanılamayacak 7 senelik kısmına karşılık gelen değeri kadar davalının sebepsiz zenginleştiği, davacının kullanamadığı bakiye intifa süresine ilişkin kıstelyevm usulüyle hesaplama yapıldığında, davacının davalıdan 1.117.634,18 TL asıl alacak ve 11.788,74 TL işlemiş faiz toplamı olarak 1.129.422,92 TL’ nin davalıdan tahsiline dair, davanın kısmen kabulü ile İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davacının davalıdan 1.117.634,18TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptaline, bu miktara takipten itibaren %11’i geçmemek üzere ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda devamına, alacak bilirkişi incelemesi ile kıstelyevm hesaplama yöntemiyle belirlendiğinden ve likit olmadığından,ayrıca yasal şartları oluşmadığından davacı yanın yerinde görülmeyen %20 icra inkar tazminatı isteminin reddine,yine davalının takipten önce üsulüne uygun temerrüde düşürüldüğü kanıtlanamadığından işlemiş faiz talebinin ve dolayısıyla fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen hüküm davacı vekilinin vaki temyizi üzerine Yargıtay ….Hukuk Dairesi’nin … esas, … karar sayılı 11/12/2017 tarihli ilamıyla ”1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, bakiye süreye tekabül eden intifa hakkı alacağının bilinebilir,öngörülebilir,likit alacak olmasına göre davacı yararına ayrıca inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup,bozmayı gerektirmiştir.” şeklindeki gerekçeyle bozulmuş ve mahkememizce de usul ve yasaya uygun bozma ilamına uuylarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya mündericatından edinilen vicdani kanaat gereğince; bozma ilamı doğrultusunda mahkememizin ”davanın kısmen kabulü ile istanbul … icra müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasında davacının davalıdan 1.117.634,18 tl alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptaline, bu miktara takipten itibaren %11 i geçmemek üzere ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda devamına,” şeklindeki hükmü kesinleşmekle yeniden karar tesisine yer olmadığına, eavalının likit olan alacak nedeniyle %20 icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin ”Davanın kısmen kabulü ile İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davacının davalıdan 1.117.634,18TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptaline, bu miktara takipten itibaren %11 i geçmemek üzere ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda devamına,” şeklindeki hükmü kesinleşmekle yeniden karar tesisine yer olmadığına,
Davalının likit olan alacak nedeniyle, davanın %20’sine tekabül eden 223.526,80 TL. icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 76.346,00 TL. Karar harcının, peşin olarak yatırılan 13.640,00 TL. Harçtan mahsubu ile, bakiye 62.706,00 TL. Karar harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, (Her ne kadar bozmadan önce harç yazılmışsada, önceki yazılan harç eklenerek, tekrar yazılmasına, önceki harç tahsil edilmişsede, bu harcın tahsil edilmeden iadesinin istenmesine)
Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş bulunduğundan, yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Gereğince kabul edilen kısım yönünden hesaplanan 57.479,00 TL. Vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı tarafından bozmadan önce yapılan 2.535,00 TL. Yargılama gideri ile, Bozmadan sonra yapılan 71,00 TL. Olmak üzere Toplam: 2.606,00 TL.nin davanın kabul-red oranına göre hesaplanan 2.579,90 TL.nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan harçlar toplamı: 13.842,40 TL.nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş bulunduğundan, yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Gereğince red edilen kısım yönünden hesaplanan 2.180,00 TL. Vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Davalının yaptığı gider olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacının yatırdığı gider avansının, bakiye kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük kesin süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/07/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …