Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/345 E. 2020/535 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/345 Esas
KARAR NO : 2020/535

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2018
KARAR TARİHİ : 27/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında “Gözetim Hizmetleri Sözleşmesi” akdedildiği, sözleşme gereğince müvekkili şirket tarafından davalının …Sitesi Beylikdüzü adresinde bulunan sanayi sitesinin tesis ve alanlarının giriş ve çıkış kontrolü ve saha genel denetiminin sağlanması kararlaştırıldığını, müvekkilinin sözleşme ile üstlenilen hizmetin yerine getirildiğini, müvekkili şirket tarafından davalıya sunulan hizmet karşılığı olan hak ediş alacağına istinaden, 31.10.2017 tarih … seri nolu 8.350.55 TL 31.11.2017 tarih …seri nolu 8.350.55 TL 12.12.2017 tarih … seri nolu 3.061.88 TL bedelli faturalar tanzim edilerek davalıya gönderildiğini, davalı kooperatif 31.11.2017 ve 12.12.201 tarihli faturaları ödememesi üzerine Bakırköy … Noterliğinin 06.12.2017 tarih …Yevmiye numaralı evrakının bulunulduğunu, davalının fatura bedellerini ödememesi üzerine hizmet faturalarına ve cari hesap alacağına istinaden Büyükçekmece …İcra Md…. E Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafın borcun tamamına ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğu, müvekkilinin, davalı tarafa sunulan hizmet nedeniyle alacaklı olduğu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme, ihtarname, tarafların ticari defterleri ile dayanak belge ve kayıtları, faturalar, puantaj başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamının talep edildiği, arz ve izah edilen nedenlerle, davanın kabulüne, Büyükçekmece …İcra Md…E Sayılı dosyasına yapılan haksız itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikle takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle likit alacağa dayalı takibin durmasına neden olan davalının %20’den az olmamak üzere tazminat ödemesine, yargılama giderleri, vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından verilen 22.05.2018 tarihli ccvap dilekçesinde özetle: müvekkilinin adresi dava dilekçesinde de görüleceği üzere “… Fuar Cad. No …Beylikdüzü/İstanbul ” adresi olup, yargı yeri olarak Büyükçekmece adliyesine bağlı olduğu, Büyükçekmece Adliyesinde Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmadığından Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yekili olduğunu, bu nedenle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesinin talep edildiğini, taraflar arasında 15/04/2017 tarihli Gözetim Hizmet Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme ile müvekkiline ait binada personelleri ile güvenlik hizmeti vermekte olduğunu, güvenlik hizmetinde çalıştırılan personellerin tüm İşçilik hakları, dolayısıyla SGK primlerinin davacı tarafından ödenmesi gerektiğini, bilindiği üzere, İş Kanunun 2.Maddesi ve SGK 87. maddesi gereği alt işverenin personelinin tüm işçilik ve prim ödemelerinden alt işveren ile üst işveren de müteselsilen sorumlu olduğunu, yani davacı firma personelinin davacı firma tarafından ödenmesi gereken ancak ödenmeyen SGK primlerinden müvekkilinin de sorumlu olduğunu, davacı firmanın daha önceden farklı isimle (… Temizlik) hizmet vermekte iken ismini değiştirdiğini söyleyerek yeni firması ile (… Tesis) sözleşme yenilendiğini, eski firmanın SGK borçları nedeniyle isim değişikliği yaparak yeni isimle aynı faaliyette bulunduğunu, muvazalı işler peşinde olduğunu, SGK’dan gelen haciz ihbarnamesi ile durumun fark edildiğini, eski firmanın SGK borcunun 1.207.587 TL olduğu gelen haciz ihbarnamesi ile öğrenildiği, bunun üzerine davacı firmaya SGK prim ödemesine ilişkin dekontların gönderilmesinin istendiğini, talebe yanıt verilmemesi üzerine Beyoğlu .. Noterliğinin 07.12.2017 tarih … yevmiye nolu ihtarı ile İşçilerin SGK bildirimleri ve ödeme dekontlarının sunulmasının ihtar edildiğini, davacı firma SGK bildirimleri ve Ödeme dekontlarını bildirmediği gibi personellerini çekerek hizmet vermeye son verdiğin, Keşide edilen Bakırköy… Noterliğince 15,12,2017 tarih … yevmiye cevabi ihtarnamede “…Halihazırda SGK ödeme makbuzlarının iletmedikleri, yapılan SGK sorgulamasında İşçilerin primlerinin yatırılmadığı, adlarına harç tahakkuku bulunduğu, SGK bildirimleri ve ödeme makbuzlarının gönderilmesi halinde nezdimizde bulunan alacaklarının ödeneceği” bildirildiğini, davacı firmanın halen müvekkili hizmetinde çalıştırdığını, personelin SGK Primlerini ödemediğini, İş Kanunun 2 Maddesi ile SGK 87 maddeleri gereği alt işverenin personelinin tüm işçilik ve prim ödemelerinden alt işveren ile birlikle Üst işveren de müteselsilen sorumlu olduğunu, davacı firmanın çalıştırdığı personelin SGK prim borcunu ödemeyeceğinin açık olduğunu, müvekkili şirketin davacı firmanın bu borcunu ödemesi nedeniyle SGK’ya karşı borç yüküne gireceğini, davacı şirket hizmet sözleşmesi edimini bu anlamda yerine getirmeden müvekkilinden edim ifası talep edemeyeceğini, müvekkili nezdinde bulunan davacı alacağı SGK alacağına yatırılmak üzere durduğunu, davacının davasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, kötü niyetli davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin talep edildiğini, davacının inkar tazminat talebinin de yerinde olmadığını, açıklanan gerekçelerle, haksız davanın reddine, İİK gereğince davacının mahkemece takdir edilecek miktarda kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri, avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine fatura alacağına istinaden toplam 19.885,14 TL alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi …tarafından düzenlenen 12/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda; “Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler. İcra dosyası, tarafların incelenen 2017 yılı ticari defler ve kayıtları üzerinde yapılan ve detayları yukarıda ilgili bölümlerde verilen inceleme ve tespitler birlikte değerlendirildiğinde;
1.Taraflar arasındaki ticari ilişki gereğince:
Büyükçekmece .. .İcra Md, 14,12,2017 Tarih … E Sayılı Takip dosyasından: Her iki taraf ticari defter kayıtlarıana göre : Davalının Davacıya 8.472.71 TL borçlu olduğu,
2.Davalının 14,12.2017 tarihinde temerrüde düştüğününün kabulü gerektiği,
3095 savılı Yasanın 2/2 Maddesi gereğince 8.472.71 TL asıl alacak için takip tarihinden itibaren % 9.75 ve değişen oranlarda Ticari temerrüt faiz talep edilebileceği
3.Davalının, Davacıya olan borcu ile ilgili olarak. Davalı işyerinde çalıştırdığı Personelelerin için Davacı tarafından ödenmeyen, Ancak davalının da sorumluluğunda olan SGK Prim borçlarına davacı alacağının mahsup edilmesine yönelik talebi Sayın Mahkemeniz, takdirlerinde olduğu,
4.Tarafların diğer talepleri Sayın Mahkemeniz takdirlerinde olduğu, görüş ve kanaatine varılmış olup takdiri Mahkemenize ait olmak üzere saygıyla arz olunur.” şeklinde mütalaada bulunulmuştur.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 11/10/2019 tarihli ek raporda; “Kök Raporda Taraflar arasındaki Uyuşmazlık konusu aşağıda yer alan 3 adet Fatura ile ilgili olarak 31.10.2017 tarih…seri nolu 8.350.55 TL 31.11.2017 tarih …seri nolu 8.350.55 TL 12,12,2017 tarih … seri nolu 3.061.88 TL her iki tarafın da Ticari defter kayıtları incelenmiş olup 31,10,2017 tarihi itibariyle her iki taraf ticari defterlerinin birbirini doğruladığı ve 31.10.2017 tarihi itibariyle davalının davacıya 8.472.71 tl borçlu olduğu tespiti yapılmış idi. Davacı tarafından davalı adına düzenlenen son iki hizmet faturası olan 31.11,2017 tarih … seri nolu 8.350.55 TL 12.12,2017 tarih 801316 seri nolu 3.061.88 TL bedelli faturalar, davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı tespitine karşılık, davacı defterlerinde yapılan incelemede de Ticari defterlerin 31.10.2017 tarihinden 31,12.2017 tarihi arasındaki döneme ilişkin kayıtların, yevmiye defter sayfalarının ve devamı sayfalarının arka yüzüne kaydedilmiş olması nedeniyle incelemede eksik tespite neden olduğundan kök raporda bu döneme ilişkin kayıtlar tespit edilemediğine ilişkin rapora not düşülmüş, bu kez söz konusu kayıtlar tarafıma ibraz edilmek suretiyle 31.10.2017 / 31.12.2017 arası kayıtlar yeniden incelenmiş ve söz konusu son iki faturanın 30.11.2017 tarih 1021 yevmiye ile 8.350.55 TL 12.12,2017 tarih 1153 yevmiye ile 3.061.88 TL olarak ticari defterlerde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Davacının 2017 yılı Yevmiye defter kapanış tasdikinin olmadığı da tespit edilmiştir.
İşbu tespitler sonucunda, Taraflar arasındaki Personel Hizmet Sözleşmesinden kaynaklanan ve davacı tarafindan davalı yana fatura edilen ve ödenmeyen hizmet faturalarından dolayı 120.01.007 Cari Hesap bakiyesinin 19.885.14 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Buna karşılık davalının incelenen Ticari defter kayıtlarına göre ise davalının davacıya 8.472.71 TL borçlu olduğu tespiti yapılmış, Son iki 31.11,2017 tarih 801294 seri nolu 8.350.55 TL ve 12.12.2017 tarih 801316 seri nolu 3.061,88 TL bedelli faturalar davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı tespiti yapılmış idi.
Davacı yan, Davalının bağlı bulunduğu … Vergi Dairesine Müzckkere yazılarak davalının Ba/Bs Formalarının dosyaya celbi talep edilmiş, ve işbu Ba/Bs formalarının celbi halinde de Söz konusu faturaların davalı yana tebliğ edildiği ve defterlerinde kayıtlı olduğunun görüleceği yönünde beyanına istinaden Mahkemece Beylikdüzü Vergi dairesine yazı yazıldığı ve Davalının 2017 yıh Ba/Bs formalarının gönderilmesi istenmiştir.
… Vergi Dairesinin 19.02.2019 tarih li yazılan ekinde, davalıya ait 2017/10, 2017/11 ve 2017/12 aylarına ilişkin Ba/Bs Forlan dosyaya gönderilmiştir.
Ba/Bs Formları üzerinde yapılan incelemede ise:
31.10.2017 tarih … seri noiu 8.350,55 TL bedelli faturanın Ba formunda tespit edildiği,
31.11.2017 tarih … seri nolu 8.350.55 TL bedelli faturanın Ba formunda olmadığı,
12,12.2017 tarih … seri nolu 3.061.88 TL bedelli faturanın Ba formunda olmadığı, tespit edilmiştir.
İşbu tespitler sonucunda, ihtilaf konusu olan Son iki faturanın davalıya ait Ba formunda tespit edilememesi ve davalı yan ticari defterlerinde de kayıtlı olmadığı tespiti karşısında İşbu faturalar konusu hizmetin yapılıp yapılamadığı hususunda kanaat oluşmamış olup, Mahkemeniz takdirlerindedir.
Davacının son iki fatura konusu hizmetin davalı yana verildiğinin ispatlanması halinde işbu iki fatura bedeli toplamı olan 11.412,43 TL’nın davalıdan talep edilebileceği, bu halde, kök raporda talep edilebilecek davacı alacağı olarak her iki taraf ticari defterleri ile de sabit olan 8.472.71 TL alacağa ilaveten 11.412.43 TL İle birlikte toplamda 19.885.14 TL alacak talep edilebileceği değerlendirilmiştir.
Davacı tarafından son iki fatura konusu hizmetin verildiğinin ispatlanamaması halinde ise 11.412.43 TL’lik alacak talebinin yerinde olmadığı, kök raporun sonuç kısmında da belirtildiği üzere: VE 14.12,2017 TAKİP Tarihi itibariyle 8.472.71 TL alacak talep edilebileceği ve 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesine gore % 9.75 ve değişen oranlarda ticarî faiz talep edilebileceği” şeklinde mütalaada bulunulmuştur.
Bilirkişiler …, … ve… tarafından düzenlenen 25/09/2020 tarihli 2.ek raporda; ” Davacının asıl alacak miktarının 19.885,14 TL olduğu ve davalının itirazının iptali ile takibin 19.885,14 TL üzerinden devamı gerektiği, (talep: 19.885,14 TL),
Davalının 12.12.2017 tarihinde TEMERRÜDE DÜŞTÜĞÜNÜ, ancak icra takibinde işlemiş faiz talebi bulunmadığından, davacı beyanıyla bağlı olarak 14.12.2017 icra takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 2/2 Maddesi gereğince 19.885.14 TL asıl alacak için % 9.75 ve değişen oranlarda Ticari temerrüt faiz talep edilebileceği,
Dava ve takip konusu alacağın likit olup olmadığı ve giderek %20 icra inkar tazminatı talebinin yerinde olup olmadığı hususundaki hukuksal durumun takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu,” şeklinde mütalaada bulunulmuştur.
Dava; taraflar arasındaki 15/04/2017 tarihli Gözetim Hizmetleri Sözleşmesi kapsamında sözleşmenin 4.1. maddesine göre hizmet bedeli olarak kesilen faturaların ödenmediğinden bahisle davacı tarafça başlatılan takibe davalı yanın itirazının iptali isteminden ibaret olup, davalı yan sözleşme gereğince davacının SGK prim borçlarından sorumlu olduğunu ileri sürerek bu borçları ödemeyen davacının kendilerinden hizmet bedelini talep edemeyeceği savunması ile davanın reddini istemektedir.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın faturaya dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, tarafların alacak talebine konu faturaların ait olduğu dönem itibari ile 2017 yılına ait ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, davalı ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davacı ticari defterlerinin ise kapanış tasdiki bulunmayarak usulüne uygun tutulmadığı, ibraz edilen ticari defterlerin davalı lehine delil vasfını haiz olduğu saptanmıştır.
Davalı yan mahkememizin yetkili olmadığına ilişkin itirazda bulunmuş ise de, taraflar arasındaki 15/04/2017 tarihli Gözetim Hizmetleri Sözleşmesi’nin 7. maddesi ile İstanbul mahkemeleri yetkili kılındığından ve HMK’nun 17. maddesi gereğince tacir olan taraflar bu yetki şartı ile bağlı olduğundan, davalı yanın yetki itirazı yerinde olmayıp taraflarca mahkememizin iş bu davayı görmede yetkili kılındığı anlaşılmış olup, davanın esastan incelenmesine geçilmiştir.
Tüm dosya kapsamında toplanılan delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalı yanın hizmetin verildiğine ve kesilen fatura içeriklerine itirazı bulunmadığı gibi, davalı yanca keşide edilen Bakırköy … Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacı şirketin 11/12/2017 tarihine kadar hizmeti verdiğinin kabul edildiği, davalı defterinde yalnızca 8.350,55 TL bedelli 31/10/2017 tarihli faturanın kayıtlı olmasının hizmetin verildiğinin kabul edilmesi karşısında diğer faturalara konu hizmetin verilmediği neticesini doğurmayacağı, yine davacı defterlerinin usulüne uygun tutulmamış olmasının da bu kabulün karşısında sonuca etki etmeyeceği, davalı yan SGK prim ödemelerinin davacı yanca yapılması gerektiğinden bahisle ödemezlik definde bulunmuş ise de; yasal mevzuata göre asıl işverenin SGK ile ilgili yükümlülüklerinden dolayı alt işverenle birlikte kanunen müteselsilen sorumlu olduğu, tarafların bu sorumluluğa ilişkin iç ilişkide düzenleme yapabilmeleri mümkün olup dış ilişkide bu sözleşmenin üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceği, davalı yanca yalnızca SGK tarafından haciz ihbarnamesi gönderildiği beyan edilmekle, SGK’ya prim borcunun ödendiğine dair herhangi bir ödeme belgesi sunulmayıp böyle bir savunma ileri sürülmediğinden TBK’nun 168. maddesi anlamında davacıya rücu hakkının doğmadığı, davalı yanın davacının hakediş bedelini ödemekle yükümlü olduğu, SGK prim borcu ile ilgili savunmasının davalının üzerinde düşenden fazla olarak SGK’ya ödeme yapması halinde dinlenebileceği, eldeki davada hizmetin verildiğinin sabit olması karşısında davalı yanın itirazının iptali gerektiğinden davanın kabulüne, takip faturaya dayalı ve taraflar arasındaki sözleşme kapsamında düzenlenip davalı yanca da bilindiğinden takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 19.885,14 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
Alacağın % 20’si oranındaki 3.977,03 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.358,35 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 240,16 TL’nin mahsubu ile 1.118,19 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 240,16 TL peşin, 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 276,06 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisine vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 750,00 TL bilirkişi ücreti, 128,70 TL tebligat vs.posta masrafı olmak üzere toplam 878,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
27/10/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza