Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/342 E. 2019/581 K. 26.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/342
KARAR NO : 2019/581

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/02/2017
KARAR TARİHİ : 26/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı … Sigorta A.Ş vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin … nolu …Tic. A.Ş’yi nakliye rizikolarına karşı sigortalandığını, Sigortalı … A.Ş tarafından dava konusu emtianın Irak’ta yerleşik … adlı şirkete 23/08/2016 tarih ve … nolu fatura ile satıldığını, sigortalı şirketin dava konusu emtianın nakliyesi 5 adet tır ile yapıldığını bunlardan 4 adet nakliye aracının alıcı firmaya zamanında ulaştığını, ana şase/mikser/tartım grubunun istiflendiği aracın ise aynı sürede alıcı şirket ulaşmadığını, söz konusu aracın Irak’ta kaza yapması sonucunda, taşınan emtiaların hasarlandığını, meydana gelen hasar tutarının müvekkili şirket tarafından alınan eksper raporunda 264.892,54-TL olarak tespit edildiğini, hasarlı emtia üzerinde yapılan ekspertiz çalışmaları ve alınan rapor ile tespit edilen zarar nedeniyle sigortalılarına toplam 264.892,54-TL tazminat ödemesi yapıldığını, anılan ödeme ile müvekkili şirketin, TTK m. 1472 uyarınca sigortalısında dava ve talep haklarının halefi olduğunu, davalı … şirketinin sigortalı şirkete navlun faturasını düzenlediğini, üst taşıyıcı olarak nakliyeden sorumlu olduğunu, davalılardan …Şirketi ve …Taş. Şirketlerinin taşıma işini yapan alt taşıyıcılar olarak sorumlulukları olduğunu, bu nedenle davalıların tümünün meydana gelen hasardan dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu bulduklarını, davalılara gönderilen rücu yazılarına olumlu cevap verilmediğini, müvekkilçe ödenen tazminatın zarardan sorumlu olan davalılardan rücuen tazmini için işbu davanın açılması zorunlu olduğunu belirterek açıklanan sebeplerle müvekkilin sigortalısına ödenen 264.892,54-TL’nin ödeme tarihi olan 17/11/2016’dan itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin taşıyan ile taşıtan arasındaki aracılığı ile sevkiyatın organize edilmesini sağladığını, taşıma esnasında meydana gelen hasarlarda sorumlu bulunmadığını, fiili taşımayı yapanın sorumlu tutulmaması gerektiğini, hiçbir şekilde hasarın taşıma sırasında meydana geldiğini kabul anlamına gelmemek kaydıyla, söz konusu yüklerin taşınması 23/08/2016 tarihinde başladığını, davacının dava dilekçesinde zikrettiği nakliye emtia poliçesinin ise 09/09/2016 tarihinde düzenlendiğini, hasarın ne zaman, nerede ve nasıl meydana geldiğine ilişkin met bir kanıtı olmayan davacı tarafın, poliçeye istinaden ödediği bedelin rücuen talep etmesinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, sigorta ekspertiz raporunda hasar tarihi 28/08/2016 olarak belirtildiğini, bu durumda poliçeyi kapsar bir ödeme olmadığı izahtan vareste olduğunu, böyle bir durumda da dava konusu hasarın teminat kapsamında olmaması sebebiyle, davacı … şirketinin rücu hakkı bulunmayacağını, bu sebeple davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacı tarafından hasarın taşıma esnasında meydana geldiğine ilişkin bir delil sunmadığını, sunulan ekspertiz raporunun müvekkil şirketin sorumlu tutulması açısından yeterli olmadığını, davanın asıl taşıyıc … şirketi sigortacısı … A.Ş’ye ihbarını talep ettiklerini, faiz yönünden itirazlarının bulunduğunu, CMR Konvansiyon madde 26 gereğince faizin ancak %5 hesap edileceğini, faizin başlama tarihinin ise ödeme isteğinin yazılı olarak, taşımacıya gönderildiği tarihten, böyle bir isteiğin olmaması halinde ise davanın açıldığı tarihten itibaren olacağını düzenlediğini, yetki itirazının kabulüyle, davanın yetkisizlik nedeniyle reddini, aktif husumet yokluğu, esas yönünden incelemeye karar verilmesi halinde, müvekkil şirketin söz konusu zarardan sorumlu olmaması nedenleriyle esas yönünden reddini, davanın … A.Ş’ye ihbarını, yarıglama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Ltd.Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket … Ltd. Şti arasında ypaılan taşıma sözleşmesine göre söz konusu çimento silosu fabrika malzemesinin Kerkük giriş ve aktarma sahasına teslim edilecek ve bu aşamadan sonraki aktarma ve taşıma işlemlerinin … Ltd. Şti tarafından yapılacağını, müvekkili tarafından ilgili sözleşmeye göre sadece Ankara-Kerkük aktarma sahası kapsamında taşıması yapılan emtianın sorunsuz, ayıpsız ve hasarsız biçimde teslim yerine bırakıldığını, teslim yerinden sonra iddia edilen meydana gelen zararlardan firmalarının hiçbir sorumlulukları olmadığını, bu aşamadan sonra varsa yeni teslim alan taşıyıcı vs. Diğer firmaların sorumluluğuna gidebileceğini, Emtia poliçesi ekspertiz raporunda söz konusu hasarın Irak’ta yerel nakliyeci firma nezdinde meydana geldiğinin ifade edildiğini, yerel nakliyeci firmalar tarafından sözleşme, CMR poliçesi vs. Bir belgenin temin edilemediğinin açıklandığını, ekspertiz raporunda rücu edilebilecek firmaların görül olarak açıklanmış olduğunu, firmaların bir sorumluluğunun açıklanmadığını, taraflarınca yapılan sözleşme ve emtianın hasarsız teslimine ilişkin 5 adet CMR poliçesinin sunulacağını, söz konusu emtianın Irak’ta yerel nakliyeciler taşımasında iken zarar görmüş olabileceğini, davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği …’ın ifadesine göre, … ünvanlı şirket tarafından gödnerilen hamulenin nakliyesini yaptığını, söz konusu beton santralinin kendisinden önce yüklü olduğu aracın devrildiğini hamulesi devrilmiş olan ilk aracın şoförü sarhoş olduğundan dolayı bölgenin polis merkezlerinden birinin nezarethanesinde gözaltında tutulduğunu, hamulesi devrilmiş nezarethanede tutulan sarhoş şoförün tespiti ile emtiaya zarar veren taşıyıcı firmanın tespit edilebileceğini, firma sorumluluğunun Kerkük aktarma sahası olduğu ve emtiaların hasarsız olarak teslim edildiğinin anlaşılacağını, belirterek izah edilen nedenlerle davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa hamilini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; rücuen tazminat istemine ilişkindir.
… 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/109 esas, 2018/14 karar sayılı yetkisizlik kararı ile dosyanın mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Poliçe ve hasar dosyası celp edilmiştir.
Taraflara keşide edilen ihtarnameler ile taşımaya ilişkin evrakların ibraz edildiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler …, … ve … tarafından hazırlanan 26/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Davacı sigortacının TTK mad. 1472 düzenlemesine dayanarak kanuni halef sıfatıyla dava açmaya yetkili olduğunu, ödemesi ile sınır olarak davalılardan rücuen tazminat talebinde bulunabileceğini, davacı sigortacı ile dava dışı sigortalı arasında mevcut Abonman Sigorta sözleşmesinde, spesifik taşımalarla ilgili bildirimlerin geç yapılmasının sigorta ilişkisine etkili olmayacağının ve spesifik poliçenin sadece prim tahsili maksadıyla düzenleneceğinin karşılaştırılmış olması ve peşin kuvertür verilmiş sebebiyle, abonman sigorta sözleşmesi ile dava konusu taşımanın sigorta teminat altına alındığını, dava konusu uyuşmazlıkta davacının sigortacı, davalıların ise taşıyıcı sıfatları ile taşıma sürecinde rol üstlendiğini, davalıların meydana gelen zararın tazmini bakımından müteselsilen sorumlu olacaklarını, davacı tarafın talep edebileceği tazminat tutarının 264.892,54-TL tutarında olduğunu, bu miktarın CMR 23/3 ile düzenlenen sınırlı sorumluluk limitleri içinde kaldığını, ve CMR 23. Maddesi hükmüne uygun sigorta ekspertiz raporu ile tespit edilen zarar miktarı ile uyumlu olduğunu, davacının CMR maddesi 27. Hükmü gözetildiğinde, ancak dava tarihinden itibaren temerrüt faizi talep edebileceğini, bunun da %5 oranında uygulanması gerektiğini, ancak Yargıtay yerleşik uygulamasında, tazmin talepleri bakımından TCMB kısa vadeli avans faizi uygulaması yapıldığını…” mütalaa ettikleri görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; taşıma sözleşmesi kapsamında taşımaya konu emtiada meydana gelen hasar nedeniyle emtia nakliyat sigorta poliçesi kapsamında davacının dava dışı sigortalısına yapmış olduğu ödeme olan 264.892,54-TL’nin davalı üst taşıyıcı ile alt taşıyıcılardan rücuen tahsili isteminin yerinde olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda dava konusu taşımanın CMR hükümlerine tabi olduğu, taşıma sırasındaki kaza nedeni ile meydana gelmiş bulunan hasarın sigorta sözleşmesi teminatında olduğu, davacı … şirketinin sigortalısına ödemiş bulunduğu zarar tutarını halef sıfatı ile rücu etmesinin mümkün bulunduğunun tespit edildiği, davalıların üst ve alt taşıyıcı olmakla CMR’nin 17. maddesi kapsamında somut olayda meydana gelen zarar nedeni ile müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmış ve emtia satımının CIP hükümleri kapsamında kalmadığı sonucuna varılmıştır. CMR Konvansiyonu’nun 23. maddesi uyarınca taşıyıcı, yükün kısmen veya tamamen kaybından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, kural olarak bu tazminat yükün taşınmak üzere kabul edildiği yer ve zamandaki kıymetine göre hesaplanmaktadır. Bununla beraber taşıyıcının sorumluluğu, eksik brüt ağırlığın kilogramı başına 8.33 hesap birimini aşmayacaktır. Bu kapsamda uzman bilirkişi heyeti marifeti ile yapılan hesaplama kapsamında talep edilen rücuen tazminat miktarının tespit edilen üst sınırı aşmadığı görülmüştür. Bu gerekçeler ışığında davacının sigortalısına ödediği 264.892,54-TL’nin davalılardan rücuen tahsilinin gerektiği sonucuna varılmıştır. Ayrıca CMR Konvansiyonu’nun 27/1 maddesi uyarınca temerrüt faizinin ödeme isteğinin yazılı olarak taşımacıya gönderildiği tarihten itibaren başlayacak olması nedeni ile davacı tarafından davalılara yapılmış yazılı bildirim ve ihtarnameler incelenmiş ve bu kapsamda davalıların bildirimden haberdar oldukları tarihler esas alınarak faize hükmetmek gerekmiştir. Son olarak davacı … şirketinin alacağını Türk Lirası olarak talep ettiği ve TL cinsinden alacağına avans faizi istemini ileri sürdüğü görülmüştür. Bu durumda, taleple bağlı kalınarak ve tarafların tacir oldukları göz önünde bulundurulmak suretiyle hükmedilen alacağa (ticari) avans faizinin işletilmesinin gerektiği, ayrıca CMR Konvansiyonu’nun 27. maddesi gereğince talep edilebilecek %5’lik faiz oranının ancak tazminatın yabancı para üzerinden hüküm altına alındığı hallerde uygulanabilmesi nedeni ile yıllık %5 oranında faize somut olayda hükmedilemeyeceği sonuç ve kanaatine varılmakla; davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
264.892,54-TL’nin CMR 27. maddesi uyarınca davalı … Lojist Ltd. Şti’den 14/12/2016 tarihinden itibaren, davalı … Ltd. Şti’den 15/12/2016 tarihinden itibaren, davalı … Taş. Ltd. Şti’den 22/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 18.094,80-TL harçtan peşin alınan 4.523,71-TL harcın mahsubu ile bakiye 13.571,09-TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 4.523,71-TL peşin harç, 2.100-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 1.051,80-TL olmak üzere toplam 7.706,91-TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 21.843,55-TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/06/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır