Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/308 E. 2019/1179 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/308 Esas
KARAR NO : 2019/1179
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2018
KARAR TARİHİ : 19/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılardan Genel Kredi Sözleşmesine dayalı alacağının tahsili için yapılan takibe vaki davalının haksız itirazının iptalini, takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili icra dairesi İskendurun icra dairesi olduğunu, müvekkili şirketin davacıya belirtilen miktarda borcunun bulunmadığını, davacı banka tarafından talep edilen meblağın müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları ile uygunluk arz etmediğini, davacı bankaya yapılan kısmi ödemelerin hesaplara yansıtılmadığını, talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu beyan ederek; haksız ve mesnetsiz davanın reddini savunmuş ve kötü niyetli takip nedeniyle davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatıyla sorumlu tutulmasını talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen …. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalılar aleyhine genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağına istinaden 1.132.881,33TL’si asıl alacak, 55.868,12TL işlemiş faiz, 2.793,41TL BSMV olmak üzere toplam 1.191.542,86TL alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalılar vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; davalı asıl borçlu şirket yönünden ödeme emrine, borca, ferilerine ve yetkili icra dairesinin İskendurun İcra dairesi olduğundan bahisle yetkisine itiraz ettiği, davalı şahıslar yönünden ise; yetkili icra dairesinin İskendurun İcra dairesi olduğundan bahisle yetkisine itiraz ettiği takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde 984.209,28 TL üzerinden itirazın iptali ile takibin devamı istemiyle açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin icra dairesinin yetkisine dair itirazının taraflar arasındaki sözleşmesinin 6.2 maddesi gereğince İstanbul İcra Daireleri ve Mahkemeleri yetkili olmakla reddine karar verilerek dosyanın esastan incelenmesine geçilmiştir.
Mahkememizce; banka kayıtları ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda bankacı bilirkişi …, … ve … marifeti ile inceleme icra edilerek konuya ilişkişn 07/12/2018 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
Davacı bankanın … Şubesiyle davalı şirket arasında, diğer davalıların müteselsil kefaletiyle
Tarih Tutar (TL) Müteselsil kefil
9.7.2012 3.000.000 TL …-… ve …
15.6.2017 5.000.000 TL … ve T…
TOPLAM 8.000.000 TL Limitli genel kredi sözleşmeleri akdedilmiştir. Davalı şirkete; eşit taksitli ticari kredi, BCH kredisi (2 adet), çek kredisi, kullandırılmıştır.
Eşit taksitli ticari kredi;
Davalı şirkete 16.06.2017 tarihinde %17.04 faiz oranından, 1.000.000.- TL tutarında 24 ay vadeli aylık 49.871,93 TL ödemeli taksitli ticari kredi kullandırılmıştır. Düzenlenen Taksitli Krediler Geri Ödeme Planına kefillerin de imzaları alınmıştır. Kredinin geri ödeme toplamı 1.196.926.32 TL, ilk taksiti 16.07.2018, son taksit vadesi 16.02.2019 olarak belirlenmiştir. 24.01.2018 kat tarihine kadar kredinin 16.10.2017 tarihli taksiti dahil 4 tahsil edilmiş, diğer taksitleri tahsil edilememiştir. 16.10.2017 tarihli taksit vadesinde kalan anapara borcunun 856.993.38 TL olduğu görülmüştür.Kredi borcunun 24.01.2018 tarihli kat tutarı 901.337.34 TL’dır.
BCH Kredisi;
Kredi Türü Hesap No Ek No Döviz Cinsi Toplam (TL) Akdi Faiz Oranı
ROTATİF KREDİLER 205627 262 TL 44.964,12 % 18,00
ROTATİF KREDİLER 205627 285 TL 181.085,93 % 18,00
ARA TOPLAM 226.050,05
ROTATİF KREDİLER 205627 279 TL 5493,94 %16,75
GENEL TOPLAM 231.543,99
Çek kredisi:
Davalı şirkete verilen çek karnelerinin risk bakiyesi 24.01.2018 tarihli kat tarihinde 50 adet 70.500.-TL, takip tarihinde ise 7 adet 11.200.- TL olup, dosyaya sunulan 30.10.2018 tarihli ekstre izleme raporunda ise, kalan çek risk bakiyesinin 2 adet x 1.600.- TL= 3.200.- TL olduğu görülmüştür. İadesi talep edilen çeklerden 5 adedi iade edilmiş olduğundan, bu çekler yönünden depo talebi konusuz kalmıştır.
Kredi Hesaplarının Kat’ı ve Temerrüt Tarihinin Tespiti:
Davacı bankanın Genel Müdürlüğü davalılara keşide ettiği 24.01.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile, 24.01.2018 tarihi itibariyle kredi hesabını kat ederek; toplam 1.132.881.33 TL’nın 1 gün içinde ödenmesini, aynı süre içinde 50 adet çek yaprağı banka sorumluluk tutarı olarak 70.500.- TL’nın bankada faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesini, aksi halde %60 temerrüt faizi talebiyle yasal yollara başvurulacağını ihtar etmiştir. İhtarname;
Davalı şirket, … ve …’a 27.01.2018, …’a 26.01.2018, tarihinde tebliğ edilmiştir. Tebliğ tarihine göre tatil günleri de (27 ve 28 Ocak hafta sonu) dikkate alınarak davalıların temerrüt tarihi 29.01.2018 olarak tespit edilmiştir. Davalılar vekili 30.01.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile; İşbu ihtarnamede belirtilen hiçbir hususu kabul etmediklerini, ihtarname içerisinde yer alan hesap özetinde talep edilen alacağa, borca, faize, faiz oranına, borcun tüm ferilerine itiraz ettiklerini, zira belirtilen miktarda borcu bulunmadıklarını, ihtarnameye konu çek bankaya iade edileceğinden istenen bu bedelin bankaya yatırılmasının söz konusu olmadığını beyan ederek kat ihtarına itiraz etmiştir.
Kat Tarihi İtibariye Asıl Alacak Tutarının Tespiti:
Davacı banka kredi hesaplarını 24.01.2018 kat ihtarı ile 1.132.881.33 TL üzerinden kat etmiş, icra takibinde de aynı tutarda asıl alacak isteminde bulunmuştur.
Kefillerin Sorumlu Olduğu Kefalet Limitinin Tespiti:
Davalı …-… ve … Genel Kredi Sözleşmelerini müteselsil kefil sıfatıyla imzalamışlardır. İmzalanan sözleşmelerde davalıların kefalet limitleri aşağıdaki şekilde yazılı bulunmaktadır;
… 8.000.000.- TL, … 5.000.000.- TL, … 8.000.000.- TL
Temerrüt tarihi itibariyle tespit edilen asıl alacak tutarı ve davacı tarafça talep edilen 1.132.881.33 TL asıl alacak miktarı, davalıların kefalet limitini dahilinden kaldığından, davalı kefiller asıl alacak tutarı ve buna temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ve ferisinden sorumlu bulunmaktadırlar.
Temerrüt Faiz Oranının Tespiti : Genel Kredi Sözleşmesinin “Temerrüt Faizi” başlıklı 2.7.1 maddesine; “Müşteri temerrüdün doğduğu tarihten itibaren, fiili ödemeyi gerçekleştirdiği güne kadar geçecek günler için, temerrüt tarihinde aynı tür TL krediler ve hesaplar için Bankanın TC.Merkez Bankası’na bildirmiş olduğu kısa, orta veya uzun vadeli cari kredi faizlerinden en yüksek %50 fazlası olarak hesaplanacak oranda temerrüt faizi ödemeyi kabul ederler.” hükmü davalılarca kabul edilmiştir.
Kasa zarfında sunulu bulunan 06.03.2017 tarih tarihi itibariyle TCMB’ye bildirilen “kredi yıllık faiz oranları bildirim formunda” en yüksek faiz oranının %40 olduğu görülmüştür. Sözleşme koşuluna göre, kredi borçları için istenebilecek temerrüt faiz oranı %40’ın %50 fazlasıyla %60 olarak hesaplanmıştır. Davacı banka da sözleşme koşuluna uygun olarak icra takibinde %60 oranında temerrüt faizi istemiştir.
Banka Kayıtlarının Delil Kabul Edilmesi:
Genel Kredi Sözleşmesinin “Delil” başlıklı 6.1 maddesinde, anlaşmazlık halinde banka defter ve kayıtlan, HMK 193. md. uyannca geçerli, bağlayıcı ve kesin delil kabul edilmiştir.
Çek depo talebinin değerlendirilmesi:
5941 sayılı Çek Kanunu 20.12.2009 tarihli 27438 sayılı Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
5941 sayılı yasanın “İbraz, ödeme, çekin karşılıksız olduğunun tespiti ve gecikme cezası” başlıklı 3. maddesi aşağıdaki gibidir.
MADDE 3 – (1) Karşılığı bulunan çek, hesabın bulunduğu muhatap bankanın herhangi bir şubesine ibraz edildiğinde hamilin varsa vergi kimlik numarası saptandıktan sonra ödenir. Ancak çek, hesabın bulunduğu şubeden başka bir şubeye ibraz edildiğinde, o şubece karşılığı sorulmak suretiyle ödenir.
(2) “Karşılıksızdır” işlemi, muhatap bankanın hamile kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın dışında, çek bedelinin karşılanamayan kısmıyla sınırlı olarak yapılır.
(3) Muhatap banka, ibraz eden düzenleyici dışındaki hamile, süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için;
a) Karşılığının hiç bulunmaması hâlinde,
1) Çek bedeli altıyüz Türk Lirası veya üzerinde ise altıyüz Türk Lirası,
2) Çek bedeli altıyüz Türk Lirasımn altında ise çek bedelini,
b) Karşılığının kısmen bulunması hâlinde,
1) Çek bedeli altıyüz Türk Lirası veya altında ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığı altıyüz Türk Lirasına tamamlayacak bir miktarı,
2) Çek bedeli altıyüz Türk Lirasımn üzerinde ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığa ilave olarak altıyüz Türk Lirasını ödemekle yükümlüdür. Bu husus, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdî kredi sözleşmesi hükmündedir. Bu fıkradaki miktar, Türkiye istatistik Kurumu tarafından yayımlanan fiyat endekslerindeki yıllık değişmeler göz önünde tutularak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından her yıl Ocak ayında belirlenir ve Resmî Gazete’de yayımlanır.
TCMB tarafından, bankaların çek yaprağı başına ödemekle sorumlu oldukları miktar 19.01.2018 tarih ve 30306 sayılı R.Gazete yayınlanan tebliğle, 29.01.2018 tarihinden geçerli olmak üzere 1.600.- TL olarak belirlenmiştir. 5941 sayılı yasanın 3. md. ile ibrazında karşılığı olmayan çek yaprağı başına muhatap banka, TCMB tarafından belirlenen sorumluluk miktarlarım ödemekle sorumlu tutulmuştur.
Sözleşmenin 4.2.10 maddesinde; Bankanın gayri nakdi risk tutarlannı depo edilmesini talep edebileceği kabul edilmiştir. Sözleşmenin 3.5.1 maddesinde; gayri nakdi kredilerin depo edilmesinin kefillerden talep edebileceği kabul edilmiştir. Sözleşmelerin yukarıda zikredilen maddeleri gereğince, halen bankaya aide olmamış 2 adet çeke karşılık davalılar tarafından 3.600.- TL’nın davacı bankada faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesi gerekir.Neticeten;
1) Davacı banka, kredi alacaklannm tahsili için davalılar hakkında aşağıdaki şekilde icra takibi yapmıştır:
Asıl alacak Faiz BSMV Toplam (TL) Çek deposu Genel Top.
1.132.881.33 55.868,12 2.793,41 1.191.542,86 11.200,00 1.202.742,86
2)Yapılan incelemede, 27.02.2018 takip talep tarihi itibariyle davacı alacağı aşağıdaki şekilde olarak tespit edilmiştir:
Asıl alacak Faiz BSMV Toplam (TL) Çek deposu Genel Top.
936.182,52 12.562,06 628,11 949.372,69 3.600,00 952.972,69
Takip tarihi itibariyle, davacı banka alacağı 952.972.69 TL olarak hesaplanmıştır. Davacı banka ise davayı 984.209.28 TL üzerinden açmıştır.
Ancak, davalılar vekili davalı şirket yönünden borca, diğer davalılar yönünden ise sadece yetkiye itiraz etmiş olduğundan, davalı şahıslar yönünden takibin kesinleştiği değerlendirilmektedir.
Banka kayıtlarına göre, davalı şirket asaleten, diğer davalı kefaleten borçlu durumda bulunmaktadır. Anlaşmazlık halinde, sözleşmelerin 6.1 md. uyarınca banka defter ve kayıtları HMK 193. md. uyarınca geçerli, bağlayıcı ve kesin delil kabul edilmiştir.
Davanın kabulü halinde, davacı banka asıl alacak tutarı için takip itibaren % 60 oranında temerrüt faizi talep edebilecektir.”şeklinde beyan ve mütalaada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce; kök raporu hazırlayan mevcut bilirkişi heyetinden tarafların itirazları doğrultusunda alınan 18/07/2019 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı ek raporlarında özetle;
“Davacı vekili UYAP üzerinden verdiği 03.01.2019 tarihli dilekçesinde “bilirkişi heyeti tarafından nakit alacağımız hatalı hesaplanmıştır.Borca ilişkin yapılan ödemenin öncelikle faizden düşülmesi gerekmektedir. Asıl alacak tutarımız ile faiz alacağımız, hesaplamanın aksine daha yüksektir. Kaldı ki yapılan ödemenin önce faizden düşülerek hesaplama yapıldığından, asıl alacak tutarımızın daha yüksek olduğu görülecektir. Buna ek olarak, gayri nakit risk alacağımız, b.kişiler tarafından raporun hazırlandığı tarih itibariyle hesaplanmış olup, takip ve dava tarihi itibariyle ne kadar alacağımız olduğu yönünde hesaplama yapılmamıştır.” rapora itirazda bulunmuştur.
Kök rapordaki hesaplamalar tekrar kontrol edilmiş, işbu ek raporda yapılan düzeltmeler aşağıdaki açıklanmaktadır.
Kök rapor sayfa 6’da “1) Eşit taksitli kredi (Taksitli ticari kredi):” başlıklı bölümde, hesaplamalar 27.02.2018 tarihine kadar yapılması gerekirken 29.01.2018 tarihine kadar yapıldığı, bulunan 911.463.87 TL alacak miktarının yanlış olduğu anlaşılığından, doğru hesaplama aşağıdaki şekilde revize edilmiştir:
Takip tarihi itibariyle davacı alacağı aşağıdaki şekilde tespit edilmiştir:
Tutar (TL) Açıklama
901.337,34 24.1.2018 tarihi itibariyle asıl alacak tutarı
2.133,17 24.1.2018 29.1.2018 arası 17,04% den 5 günlük akdi faiz 43.564,64
29.1.2018 27.2.2018 arası 60% dan 29 günlük temerrüt faizi 2.284,89 Faizin 5% BSMVsi
TOPLAM 949.320,03
45.697,80 toplam içindeki faiz tutarı davacının taksitli ticariden kaynaklanan alacağı takip tarihi itibariyle düzeltme sonrası 949.320.03 TL olarak tespit edilmiştir. Davacı vekili tahsilatların öncelikle faizden düşülerek hesaplama yapılmadığını ileri sürerek itirazda bulunmuştur. … nolu rotatif kredi borçları hesaplanırken 31.01.2018 tarihli 198.083.37 TL tahsilatın öncelikle faizden mahsup edilerek hesaplama yapıldığından davacı vekili itirazı yerinde bulunmamaktadır. … nolu rotatif kredi borcuna mahsuben tahsilat söz konusu olmadığından, düzeltme yapılacak bir husus bulunmamaktadır.
Taksitli ticari krediler faiz borcuna ilişkin yapılan düzeltme neticesinde;
Davacı banka alacağı 27.02.2018 takip tarihi itibariyle aşağıdaki şekilde hesaplanmıştır:
Asıl alacak Faiz BSMV Toplam (TL) Çek deposu Genel Top.
936.182,52 48.615,55 2.430,78 987.228,85 3.600,00 990.828,85
Davacı banka ise icra takibinde aşağıdaki şekilde alacak talebinde bulunmuştur.
Asıl alacak Faiz BSMV Toplam (TL) Çek deposu Genel Top.
1.132.881,33 55.868,12 2.793,41 1.191.542,86 11.200,00 1.202.742,86
Davacı banka kat ihtarında 50 adet, icra takibinde ise 7 adet çek yaprağı için depo talebinde bulunmuş, takip tarihinden sonra bankaya iade edilmeyen çek 2 adete inmiştir. Deposu talep edilen çeklerden bankaya iade edilmeyen 2 adet çek kalmış olduğundan, takip ve dava tarihi itibariyle, iade edilmiş bulunan çek yaprakları için depo talebi yerinde olmayacaktır.
Davalılar vekili UYAP üzerinden verdiği bila tarihli dilekçesinde ” 05.12.2018 tarihli bilirkişi raporu dosyaya ibraz edilmiştir. Ancak, HMK md. 193 delil sözleşmesini düzenlemekte olup, bahsi geçen maddenin 2. fıkrasında; “Taraflardan birinin ispat hakkını kullanmasını imkansız kılan fevkalade güçleştiren delil sözleşmesi geçersizdir.” şeklinde hüküm getirilmiştir. Söz konusu fıkra ile kanun koyucu sözleşmelerde zayıf olan tarafı, aşırı güçlü olan taraf karşısında korumak istemiştir.İşbu md. ile taraflar arasında imzalanan delil sözleşmesi hükümleri askıya alınacak olup, müvekkillerin davacı banka karşısında zayıf olduğu hususu da açık olduğundan, davalı müvekkil şirkete ait ticari defter ve kayıtlar incelenmeksizin, salt davacı banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmesi sebebiyle, eksik inceleme neticesinde tanzim edilen bilirkişi raporuna itiraz ediyoruz ve müvekkil şirkete ilişkin ticari defter ve kayıtların da incelenerek ek rapor alınmasını talep ediyoruz.” aşağıdaki hususlarda itirazda bulunmuş, mahkemece bankacı bilirkişinin yanı sıra hukukçu bilirkişinin de aralarında bulunduğu bir bilirkişi heyetinden itirazları doğrultusunda” ek rapor alınmasını istemiştir. itiraz:
İnceleme/ değerlendirmeler; kök rapor 04.10.2018 tarihli mahkeme ara kararı doğrultusunda, banka kayıtları ile dosya üzerinden düzenlenmiştir. İnceleme ara kararında davalı şirket defterlerinin ibrazı ve incelenmesi istenmemiş olduğundan, kredi sözleşmesinin 6.1 md. uyannca banka kayıtları HMK 193. md. göre delil kabul edildiğinden, incelemeler dosya içinde bulunan banka kayıtları esas alınarak yapılmıştır. Diğer yandan, davalı vekili kendi kayıtlarına göre ne kadar borcu olduğuna ve banka ile arasında ne kadar fark olduğuna ilişkin bir beyanda da bulunmuş değildir. Mahkemece davalı defterlerinin incelenmesine karar verilmesi halinde ek inceleme yapılabilecektir.
Diğer bir itiraz konusu ise faiz oranlarına ilişkindir. “Bilirkişi raporunda GKS’nin 2.7.1 md. atıf yaparak, sözleşmede belirtilen faiz oranlarına atıf yapılmıştır Ancak sözleşmenin bu hükmüne göre, faiz oranları rakamsal olarak tespit edilmemiştir. Bilirkişi tarafından bu noktada, kredinin faiz oranının ve kapanma tarihinin göz önünde bulundurularak, inceleme yapılması gerektiği kanaatindeyiz. Bilirkişi raporunda ise bunun yerine, yalnızca sözleşme maddelerine dayanılarak görüş bildirilmiştir. Ancak bu noktada belirlenmiş olan faiz oranları fahiştir. Zira, söz konusu madde hükmü açıkça MK. md. 2 hükümlerine aykırılık teşkil etmektedir….Dolayısıyla itirazlarımızın incelenmesi adına, bankacı bilirkişilerin yanı sıra hukukçu bilirkişinin de aralarında bulunduğu bir bilirkişi heyetinden bu yön itibariyle ek rapor alınmasını talep ederiz.” şeklinde beyanda bulunulmuştur.
İnceleme/değerlendirme:kök raporda, temerrüt faizi oranı belirlenirken, kredi sözleşmesinin 2.7.1 hükmü dikkate alınmıştır. Davalılar tarafından kabul edilen söz konusu md. hükmü aşağıdaki gibidir: Genel Kredi Sözleşmesinin “Temerrüt Faizi” başlıklı 2.7.1 maddesine; “müşteri temerrüdün doğduğu tarihten itibaren, fiili ödemeyi gerçekleştirdiği güne kadar geçecek günler için, temerrüt tarihinde aynı tür TL krediler ve hesaplar için Bankanın TC.Merkez Bankası’na bildirmiş olduğu kısa, orta veya uzun vadeli cari kredi faizlerinden en yüksek olanın %50 fazlası olarak hesaplanacak oranda temerrüt faizi ödemeyi kabul ederler.” hükmü davalılarca kabul edilmiştir. Kasa zarfında sunulu bulunan 06.03.2017 tarih tarihi itibariyle TCMB’ ye bildirilen “kredi yıllık faiz oranları bildirim formunda” en yüksek faiz oranının %40 olduğu görülmüştür. Sözleşme koşuluna göre, kredi borçları için istenebilecek temerrüt faiz oranı %40’ın %50 fazlasıyla %60 olarak hesaplanmıştır. Davacı banka da sözleşme koşuluna uygun olarak icra takibinde %60 oranında temerrüt faizi istemiştir. Davalı şirket vekili %60 temerrüt faiz oranının fahiş ve MK. 2. md. aykırı olduğunu iddia etmiştir. Talep edilen temerrüt faiz oranı fahiş midir? Bilindiği gibi, bankalar uygulamada aktif kredilere 3 ayda bir bileşik faiz uygulama hakkına sahip bulunmaktadır.
Dava konusu 205627-282 ve 285 ek nolu BCH kredileri %18 faiz oranından kullandırılmıştır. Söz konusu %18 faiz oranının 3. yıl sonunda ulaşacağı bileşik faiz oranı hesabı aşağıda gösterilmiştir:
1. yıl sonu——%19.25
2. yıl sonu——%42.21
3. yıl sonu——%69.58
Bileşik faiz uygulanması halinde, %18 kredi faizi 3. yılın sonunda %69.58’e ulaşmaktadır. Mevzuat gereğince takipteki kredilere bileşik faiz uygulanmamaktadır. Bileşik faiz uygulanmadığından, uğranılacak faiz kaybının telafisi için, bankalarca temerrüt faizine esas kredi faiz oranı belirlenirken TCMB’ye bildirilen azami kredi faiz oranlan, fiilen uygulanan faiz oranlarına göre daha yüksek belirlenmektedir. Takibe intikal eden kredilerin tahsili uzun zaman alabilmektedir.Yargılama safhası 3-5 yıl sürebilmektedir. Davacı bankanın tahsilat yapamaması nedeniyle kaynak ve gelir kaybına uğrayacağı kuşkusuz bulunmaktadır. Yargılamada geçecek süre (24.01.2018 kat tarihinden bugüne kadar 1.5 yıl geçmiştir) dikkate alındığında, davacı bankaca talep edilen % 60 faiz oranının fahiş olmadığı ortaya çıkmaktadır. Belirtilen nedenlerle, davalı vekilinin temerrüt faiz oranının fahiş olduğu itirazının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Ancak, sayın mahkemenizce, temerrüt faiz oranının kredilere fiilen uygulanan en yüksek faiz oranı olan %18 kredi faiz oranının %50 fazlası kadar olmasının kabul edilmesi halinde temerrüt faiz oranı= %18xl.50=%27 olabilecektir. Gerçek kişi davalılar, takibe sadece yetki yönünden itiraz etmiş olduklarından, onlar için işbu ek raporda tespit edilen borç miktarları geçerli olacaktır.
Bu durumda, davalı şirket yönünden, %27 temerrüt faiz oranından davacı alacağı takip tarihi itibariyle aşağıdaki gibi olacaktır:
Davacı banka alacağı 27.02.2018 takip tarihi itibariyle %27 temerrüt faiz oranından aşağıdaki şekilde hesaplanmıştır:
Asıl alacak Faiz BSMV Toplam (TL) Çek deposu Genel Top.
935 747 37 23.359,27 1.167,96 960.274,60 3.600,00 963.874,60
Davacı banka ise icra takibinde aşağıdaki şekilde alacak talebinde bulunmuştur.
Asıl alacak Faiz BSMV Toplam (TL) Çek deposu Genel Top.
1.132.881,33 55.868,12 2.793,41 1.191.542,86 11.200,00 1.202.742,86
Diğer itiraz sebebi olarak ” b.kişi raporunda …kalan çek risk bakiyesinin 2 adet x 1.600.- TL olduğu yönünde tespitte bulunulmuştur. Ancak, bilindiği üzere 5941 sayılı Çek kanunu geçici md. 3/4: “…Bankaların müşterilerine verdikleri eski çek defterleriyle ilgili olarak, muhatap bankanın 3. md. 3. fıkrasına göre ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğu 30.06.2018 tarihinde sona erer..” şeklindedir.Dolayısıyla bilirkişi tarafından buna göre inceleme yapılarak, tespitte bulunması gerekmekteyken, söz konusu çeklere ilişkin raporda hiçbir detaya yer verilmeksizin eksik inceleme neticesinde rapor tanzim edilmiştir. Dolayısıyla bu yön itibariyle bilirkişi raporuna itiraz ediyor, bilirkişiden ek rapor alınmasını ve bu yöndeki eksik hususların giderilmesini talep ediyoruz.Aksi halde, davacı tarafından işbu kaleme ilişkin alacağın tahsilini talep etmesi ve bilirkişinin de yukarıdaki şekilde tespitte bulunması hukuka uygun düşmeyecektir.” şeklinde beyanda bulunulmuştur.
Davalı vekilinin itiraz konusu ettiği husus, mülga 3167 sayılı kanuna göre verilen eski çek karneleri için söz konusudur. 5941 sayılı Çek Kanunu 20.12.2009 tarihli 27438 sayılı Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Taraflar arasındaki kredi sözleşmeleri 09.07.2012 ve 15.06.207 tarihlerinde imzalanmış olup, deposu talep edilen çekler de 5941 sayılı kanun kapsamında 11.10.2017 tarihinde verilmiştir. Çek karnesi alındı makbuzları fotokopileri dosyada sunulu bulunmaktadır. Belirtilen nedenle davalı vekili itirazının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.”şeklinde beyan ve mütalaada bulundukları görülmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; davacı banka ile davalı şirket arasında aktedilen ve diğer davalıların müşterek- müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredinin tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali isteminden ibarettir. Davalı şahıslar yönünden İskenderun İcra Dairelerinin yetkili olduğundan bahisle yetki itirazı ileri sürülmüş, davalı şirket yönünden ise; yetki itirazı yanında borca ve ferilerine itiraz edilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.
Yanlar arasındaki ihtilaf; İstanbul icra dairesinin yetkili olup olmadığı, davacı bankanın davalı şirketten GKS kapsamında kullandırılan kredi alacaklı olup olmadığı, var ise miktarı, uygulanacak faiz oranı ve alacağın davalılardan tahsilinin talep edilip edilmeyeceği hususlarına ilişkindir.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya mündericatından edinilen vicdani kanaat gereğince; mübrez raporla davalıların dayanak genel kredi sözleşmesine istinaden asıl borçlu şirkete kullandırılan ve geri ödemesi gerçekleştirilmeyen kredi nedeniyle sorumluluğunun bulunduğunun belirlendiği, ayrıca alacak miktarının yanlar arasındaki sözleşme, kredi ilişkisi ve bankacılık mevzuatına uygun olarak tespit edildiği, davalı kefillerin itirazlarının icra dairesinin yetkisine ilişkin olduğu dolayısıyla mahkememizce denetlenen raporun hükme esas alınabileceği anlaşılmakla; Davanın kabulü ile davacının davalılardan takip tarihi itibariyle …. İcra müdürlüğünün 2018-… esas sayılı takip dosyasında 936.182,52 TL asıl alacak, 48.615,55 TL işlemiş faiz, 2.431,78 TL genel gider vergisi 3.600 TL gayri nakti çek riskinden kaynaklı depo talebi olmak üzere 990.828,85 TL alacaklı olduğunun tespiti ile talep aşılamayacağından davacı talebi doğrultusunda 984.209,28TL üzerinden itirazın iptaline, asıl alacak 936.182,52 TL ye %60 sözleşme temerrüt faizi ve %5 genel gider vergisi uygulanmak ayrıca 3.600 TL çek riskinden kaynaklı gayrinakdi alacağın davacı bankada faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesi kaydıyla takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına, davalının 980.609,28 TL nakdi alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatıyla sorumlu tutulmasına dair aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile davacının davalılardan takip tarihi itibariyle …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında 936.182,52 TL asıl alacak, 48.615,55 TL işlemiş faiz, 2.431,78 TL genel gider vergisi 3.600 TL gayri nakti çek riskinden kaynaklı depo talebi olmak üzere 990.828,85 TL alacaklı olduğunun tespiti ile talep aşılamayacağından davacı talebi doğrultusunda 984.209,28TL üzerinden itirazın iptaline,
bu miktara ilişkin itirazın iptaline, asıl alacak 936.182,52 TL ye %60 sözleşme temerrüt faizi ve %5 genel gider vergisi uygulanmak ayrıca 3.600 TL çek riskinden kaynaklı gayrinakdi alacağın davacı bankada faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesi kaydıyla takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına,
Davalının 980.609,28 TL nakdi alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatıyla sorumlu tutulmasına, nakdi alacağın %20’sine isabet eden 196.121,85TL icra inkar tazminatının borca itiraz eden davalı … Tic.İth.İhr.Ltd.Şti.’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 67.231,33 TL karar harcından 10.850,13 TL Peşin harcın mahsubu ile arda kalan 56.381,20 TL bakiye karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 10.886,03 TL toplam harcın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan nakdi alacak yönünden 53.318,37TL ve çek riskinden kaynaklı gayrinakdi alacak yönünden 2.725,00TL olmak üzere toplam 56.043,37TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,(davalılar …, … ve …’un nakdi alacak yönünden 2.725,00TL ve gayrinakdi alacak yönünden 2.725,00TL olmak üzere toplam 5.450,00TL’sinden sorumlu olması kaydıyla)
5-Davacı tarafından yapılan 2.568,50TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Hükümden sonra, gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliğine, masrafın talep eden tarafça karşılanmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep halinde hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/12/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …