Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/307 E. 2019/1229 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/307 Esas
KARAR NO : 2019/1229
DAVA/BİRLEŞEN : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2018
BİRLEŞEN DAVA T: 01/06/2018
KARAR TARİHİ : 25/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Şirket, ülke çapında 350 bayisi bulunan ve LPG sektörünün muteber bir üyesidir. Müvekkil ile davacı, 18.08.2011 tarihli sözleşmeye binaen müvekkilin bayiisi olarak ticari faaliyetine başladığını, zamanla davalı, bayilikten kaynaklanan borçlarını müvekkile ödemekte gecikmeye ve dahi ödememeye başlamış olduğunu, davalı, borcun bir kısmına mahsuben bonolar düzenlemiş; düzenlediği bonoların vadesinde ödenmemesi sebebiyle aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığını, borcun kambiyo senedine bağlanmamış 45.299,91 TL.’lik kısmı için de dava konusu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi ikame edildiğini, ancak davalı, icra takibine ve dahi yetkiye kötü niyetli olarak itiraz etmiş ve icra takibi durduğunu, davacının itirazı haksız ve mesnetsiz olup, sırf müvekkilin haklı alacağına nail olmasını geciktirmek maksadıyla dermeyan edildiği aşikardır ve bu sebeple davamızın kabulü gerektiğini, müvekkil ile borçlu arasında imzalanan sözleşmenin 37. Maddesinde, taraflar arasındaki ihtilafların hallinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu hususu yer almaktadır. İki taraf da tacirdir ve bu geçerli bir yetki sözleşmesi olduğunu, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin 31. Maddesinin f bendi gereğince; taraflar arasında vuku bulacak tüm ihtilaflarda münhasıran müvekkilin evrak, bordro, rapor, defter vesair kayıtlarının muteber olacağı, bu kayıt ve evraka hiçbir sebep ve suretle itiraz edilemeyeceği, bu defter ve kayıtların geçerli ve münhasıran kesin delil olacağını ve bu hükmün HMK 193. maddesindeki yazılı delil sözleşmesi niteliğinde olduğu hükmünün bulunduğunu, bu itibarla mahkemenizce müvekkilin defter ve kayıtlarında yapılacak inceleme sonucu borçluların haksız ve mesnetsiz yere itiraz ettiği izahtan vareste bir şekilde ortaya çıkacağını, … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına vâki itirazlarının iptali ile fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, takip tarihi itibariyle 45.299,91 TL. alacak için takibin devamına, borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama harç ve masrafları ile ücret-i vekâletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin yetkili mahkeme olmadığını, mahkemenin yetkisiz olduğunu, her ne kadar sözleşmede istanbul mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğundan bahsedilmiş ise de “6100 sayılı hukuk muhakemeleri kanunu yetki sözleşmesi madde 17- (1) tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmünün mevcut olduğunu, kanun koyucu ve yargıtay içtihatlarına göre bu hüküm düzenirken gerekçesinde “tacirler ve kamu tüzel kişileri,diğer bir gerçek kişiye karşı daha güçlü bir konumda bulunmaktadır.daha zayıf konumda bulunan gerçek kişilerin korunması ihtiyacı ortaya çıkmıştır.” esas alınmıştır.bu sebeple gerçek kişiler ile tacir-kamu tüzel kişileri arasında yetki sözleşmesinin yapılamadığını,(yargıtay 3.hukuk dairesi 2016 / 977 esas,2017/866 karar no’lu ilamı) müvekkil …,dava dilekçesi-dosya tarafları ve özgü petrol gerçek kişi tüketici olduklarını, davacı tarafın dayanağı olan lpg bayilik sözleşmesinde kullanılan kaşelerde de görüleceği üzere “öz-gü petrol” olarak yazmakta olduğunu, bu sebeplerle mahkemeniz yetkisizolup gerçek kişi tüketiciler olan müvekkilerin adreslerinde açılması gerektiğini, yetkili mahkemenin … mahkemeleri olduğunu, senede bağlı alacaklarınıN kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla …. icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile tarafımızdan talep edildiğini, takip konusu senetlerde tarafımızın borcu bulunmadığı gibi imzalarda müvekkiline ait olmadığını, nitekim bu husus tarafımızca itiraza konu olmuş, … icra hukuk mahkemesi … esas sayılı dosya ile alacağa ve ferileri ile imzaya itiraz edilmiş olup dosyanın derdest olduğunu, davacı enerji şirketi kendi kafasına göre alacak yaratmakta olduğunu, şimdi de senede bağlanmayan cari alacağı olduğu iddiası ile tarafımızı ilamsız olarak icraya vermiş olduğunu, takdiri mahkemeye bıraktıklarını, müvekkilin davacı enerji şirketine herhangi bir borcu bulunmamakta olduğunu, bu sebeple …asliye hukuk mahkemesi … esas sayılı dosya ile 24/01/2018 tarihinde borçlu olmadığımızın tespiti için menfi tespit davası açıldığını, dosya içerisinde tüm ödeme evrakları,dekontlar ile defter ve kayıtlar, mutabık yazışmalar bulunmakta olduğunu, bu dosya,mahkememiz dosyası için önemi büyüktür.dosyada ki tüm eksikllikler giderildiğinde alanında uzman hesap bilirkişisi,tüm hesaplamayı yaparak borç-alacak durumunu hukuki denetime açık bir şekilde rapor halinde dosyaya sunacaktır.tüm delillerimizin asılları bu dosyada mevcut olduğunu, ayrıca iş bu davanın dayanağı olan ….icra müdürlüğü … esas sayılı dosyası yönünden de borçlu olmadığımızın tespiti istenmiş olup … mahkemesinde ki dosyanın niteliği itibariyle mevcut mahkemeniz dosyasını tamamen etkileyecek nitelikte olduğunu, bu sebeple … Asliye Hukuk Mahkemesi … esas sayılı dosyası sonuçlanıncaya kadar bekletici mesele yapılmasını savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava ve birleşen dava; akaryakıt bayilik sözleşme ilişkisinden kaynaklı alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava ve birleşen davada itirazın iptali istemine konu icra takip dosyaları celp edilmiştir.
Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi ile faturaların ibraz edildiği görülmüştür.
Davalılar vekili tarafından her ne kadar icra müdürlüğünün ve mahkememizin yetkisine yönelik itiraz ileri sürülmüş ise de HMK’nın 17. maddesi bağlamında taraflar arasındaki sözleşme kapsamında yetkili mahkeme ve icra müdürlüklerinin İstanbul olarak kararlaştırılmış olması karşısında sözleşmedeki anılı yetki şartının 6102 sayılı TTK’ nın 7. maddesi ile hükme bağlanan ticari teselsül karinesi ve kefaletin fer’iliği ilkesi gereği davalı tacir yanında davalı kefili de bağladığı, icra takibi de sözleşmede belirtilen İstanbul İcra Müdürlüğü’nde yapılmış olduğundan yetkili icra dairesinde takip yapılmasına ilişkin dava şartı gerçekleşmiş olup mahkememizin de huzurdaki davada yetkili olduğu anlaşılmakla; yetki itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
HMK’nın 166/2. maddesi uyarınca birleştirme talep edilen … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyası UYAP üzerinden celp edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve birleştirme talep edilen dava dosyası incelendiğinde; asıl ve birleşen dava dosyası ile birleştirme talep edilen menfi tespit davasına konu taleplerin aynı bayilik sözleşmesine dayalı olup iddia ve savunmaların ayniyet arz ettiği tespit edilmiştir. Dava dosyalarında tarafların aynı olup, asıl ve birleşen dava dosyasına konu alacak iddiası ile menfi tespit istemine vaki istem ve savunmaların birlikte irdelenmesini gerekli kıldığı tespit edilmiştir. Bu hali ile mahkememiz dosyasının … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeni ile her iki dosya yargılamasının birlikte yürütülmesinde usul ekonomisi açısından yarar bulunduğu, delillerin birlikte tartışılması gerektiği gibi yine çelişkili hükümlerin önüne geçilmesi açısından da her iki davanın birlikte yürütülmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Tüm bu nedenlerle HMK’nın 166. maddesi gereğince davanın birleştirilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası ile HMK’nun 166. Maddesi uyarınca BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası üzerinden devamına,
3-Yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin birleştirilen dosya üzerinden karara bağlanmasına,
Dair; davacı-birleşen davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı-birleşen davalı vekilinin yokluğunda, HMK 168. maddesi uyarınca esas hükümle birlikte İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır