Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/303 E. 2019/1234 K. 27.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/303
KARAR NO : 2019/1234
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 27/03/2018
KARAR TARİHİ : 27/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket tarafından … plakalı araç, ZMSS sigorta poliçesi kapsamında 10/08/2016-10/08/2017 tarihleri arası dönem için sigortalandığını, 28/11/2016 tarihinde saat 01:00 sıralarında, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı sigortalı aracın, … Caddesi üzerinde ters yönde seyir halinde bulunduğu sırada … Sokak Kavşağında sağdan çıkış yapan … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, eksper tarafından yapılan inceleme sonucu araçta oluşan hasar belirlendiğini, poliçe kapsamında kaza ve hasar nedeni ile 1.530,00-TL ödendiğini, meydana gelen kazada davalıya araç sürücüsü kusurlu ve sorumlu olduğunu, araç sürüsünün ayrıca kaza sırasında geçerli bir sürücü belgesi bulunmadığını, bu nedenlerle davalı sigortalı şirkete karşı rücu şartları gerçekleştiğini, davalı tarafça ödeme yapılmaması üzerine … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, başlatılan takibe yapılan haksız itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş ise de, davalı tarafça Mahkememize cevap dilekçesi ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasında özetle; 1.550,75-TL toplam alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacak kalemine işleyecek yasal faizi, icra harç ve masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsilini talep ettiğini, davalı tarafça borca ve takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 07/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Sürücü …’un yönetimindeki … plakalı aracı ile ters yönde seyrederek, kavşağa geldiği ve … plakalı araç ile kazaya karıştığı için Karayolları Trafik Kanununun 84/b ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 157/a/2 maddelerinde açıklanan kusurları işlediğini; kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğunu, sürücü …’ün yönetimindeki … plakalı aracı ile normal kendi yolunda seyrederken kavşağa ters yönden gelen … plakalı araç ile kazaya karıştığı için kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, tazminata konu … plakalı, … marka tipi, 14.12.2012 tarihinde trafiğe çıkmış; 2012 model, yaklaşık 4 yıl ve 534.432 km kullanıldıktan sonra kazaya karışmış, … adına tescilli ticari taksinin hasar tutarının 1.530 TL olduğu ve davacı sigortacı tarafından 22.03.2017 tarihinde ödendiğini, … İcra Dairesinin … dosyası ile mağdur … plakalı aracın hasar tutarının ödenme tarihi 22.03.2017 itibariyle işlenmiş yasal faizi İle tahsili için 03.08.2017 tarihinde icra takibi yapıldığını, 1.530,00 TL hasar tutan için ödenme tarihi 22.03.2017 ile takip tarihi 03.08.2017 arasındaki süreye denk davacının talep edebileceği işlenmiş yasal faizin 20,75 TL ve hasar tutan ile toplamının 1.550,75 TL olduğunu, …’nin … sayılı zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası poliçesi ile … plakalı aracın 10.08.2016 -10.08.2017 tarihleri arasında, kazanın meydana geldiği 28.11.2016 tarihini de kapsayacak şekilde sigorta teminatı altında ve kaza tarihinde araç başına maddi teminat limitinin 31.000 TL olduğunu, Zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası genel şartlann A.3 maddesi gereğince mağdur aracın hasar tutannın sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sigorta teminatı altında olduğunu, sürücü …’un Türkiye’ye giriş yaptığı tarihin bilinmediği; kazanın 28.11.2016 tarihinde meydana geldiği dikkate alındığında, Karayolları Trafik Kanununun 39 ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 88/b/l-2 maddeleri gereğince sürücü …, 28.05.2016 tarihinde veya daha sonra Türkiye’ye girmişse yabancı sürücü belgesini kullanabileceği 6 aylık süre henüz dolmadığı için gerekli ehliyetnameye sahip olduğunun kabulünün gerektiğini, 28.05.2016 tarihinden daha önce Türkiye’ye girmişse yabancı sürücü belgesinin kullanabileceği 6 aylık süre dolduğu ve Türkiye’den alınmış ehliyet sunulmadığı için gerekli ehliyetnameye sahip olmadığının kabulünün gerektiğini, sürücü …’un Türkiye’ye giriş tarihinin belirlenmesinin Mahkememizin takdirinde olduğunu, sürücü … kaza tarihinde otomobil kullanmak için gerekli ehliyetnameye sahip değilse zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası genel şartlannm B.4.b maddesi gereğince davacı …Ş.’nin ödediği tazminatı davalı sigortalısı … İnş. Tic. Ltd. Şti.’ye rücu edilebileceğini mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 06/11/20196 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Sürücü …’un Türkiye’ye giriş yaptığı tarihin bilinmediğini; kazanın 28.11.2016 tarihinde meydana geldiği dikkate alındığında, Karayolları Trafik Kanununun 39 ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 88/b/l-2 maddeleri gereğince sürücü …, 28.05.2016 tarihinde veya daha sonra Türkiye’ye girmişse yabancı sürücü belgesini kullanabileceği 6 aylık süre henüz dolmadığı için gerekli ehliyetnameye sahip olduğunun kabulünün gerektiğini, 28.05.2016 tarihinden daha önce Türkiye’ye girmişse yabancı sürücü belgesinin kullanabileceği 6 aylık süre dolduğu ve Türkiye’den alınmış ehliyet sunulmadığı için gerekli ehliyetnameye sahip olmadığının kabulünün gerektiğini, sürücü …’un Türkiye’ye giriş tarihinin belirlenmesinin Mahkememizin takdirinde olduğunu, sürücü … kaza tarihinde otomobil kullanmak için gerekli ehliyetnameye sahip değilse zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası genel şartlarının B.4.b maddesi gereğince davacı …Ş.’nin ödediği tazminatı davalı sigortalısı … İnş. Tic. Ltd. Şti.’ye rücu edilebileceğini, Mahkeme tarafından sürücü …’un Türkiye’ye giriş tarihleri temin edildiğini, sürücü … kazadan 5 gün önce 23.11.2016 tarihinde ve kazanın meydana geldiği 28.11.2016 tarihinde Türkiye’ye giriş yaptığını, 2 tarih arasında da Türkiye’den çıkış yapmış olması gerektiğini, sürücü …’un yabancı ehliyeti kaza anında Türkiye’de geçerli olduğunu, bu durumda, sonuç bölümünün 6. maddesinin tamamen çıkarılması gerektiğini, sonuç bölümünün 7. maddesinin de son hali; Sürücü … kaza tarihinde otomobil kullanmak için gerekli ehliyetnameye sahip olduğu için davacı …Ş.’nin ödediği tazminatı davalı sigortalısı … İnş. Tic. Ltd. Şti.’ye rücu edemeyeceğini mütalaa etmiştir.
Dava; Zorunlu mali mesuliyet sigortasından kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin itirazın iptali talebidir.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi kök ve ek raporları ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı taraf; zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın sürücüsünün geçerli bir sürücü belgesi olmaksızın ve ters yönde seyir halinde iken gerçekleşen kaza nedeniyle dava dışı üçüncü kişinin zararı için ödemiş oldukları tazminatın tahsilini istemiş, davalı taraf ise; sürücünün yabancı ülke ehliyetli olması sebebiyle rücu imkanının bulunmadığı iddia edilerek davanın reddinin talep ettiği anlaşılmıştır.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 39. maddesi ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 88. maddesinin A.bendinde; “Türk vatandaşları ile ilgili kanunlar ile ikili ve açık taraflı anlaşma hükümleri saklı kalmak üzere yabancı kişiler, dış ülkelerden alınmış, cinsi için geçerli sürücü belgeleri ile ülkemizde yabancı ve Türk plakalı araçları sürebilirler” denildikten sonra aynı maddenin B bendinde; “..Dış ülkelerden alınan sürücü belgeleri ile ülkemize giriş yapıldığı tarihten itibaren en fazla altı ay süreyle araç kullanılabilir altı ayın sonunda ülkemizde araç kullanılabilmesi için dış ülkelerden alınan sürücü belgelerinin ülkemiz sürücü belgesi ile değiştirilmesi zorunludur… ” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda; yukarıda belirtilen yönetmeliğin ilgili maddeleri gereğince; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak dava dışı sürücünün kaza tarihinden önceki ve sonraki 6 aylık ülkeye giriş ve çıkış tarihlerine ilişkin kayıtların celbedildiği, dava dışı sürücünün kazadan önce ve kaza tarihi olan 28.11.2016 tarihinde Türkiye’ye giriş yaptığı, dolayısı ile kaza tarihi itibariyle geçerli sürücü belgesi bulunduğu anlaşılmakla; davacı yanın ödediği tazminatı davalı tarafa rücu edemeyeceği anlaşılmış, bu nedenle davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2-Alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50-TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 1.530,00-TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, miktar bakımından KESİN olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/12/2019

Katip …

Hakim …