Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/296 E. 2019/521 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/296 Esas
KARAR NO : 2019/521
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 26/03/2018
KARAR TARİHİ : 19/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil …ile davalı … şirketi arasında faktoring sözleşmesinin imzalandığını, davalı tarafından tahsis olunan 120.000,00-Euro garanti limiti kapsamında İşviç’re yerleşik … firmasına, davalıdan temin edilen temlik notlarının yapıştırıldığı faturalarla toplam 117.165,65 EURO tutarında iki adet sevkiyat gerçekleştiğini, konuyla ilgili tüm bilgi ve belgeler davalıya gönderildiğini, faturalar … ‘a temlik ettiğini, bahse konu faturaların vadelerinin geçmiş olamsına rağmen, davalı şirketten bir haber alınamaması üzerine, 24/01/2018 tarihli yazıyla, temlik edilen faturaların akıbetinin sorulduğunu, davalı şirket 26/01/2018 tarihli yazısıyla, faturaların hiçbir şekil ve surette şirketlerine temlik edilmediğini, şirket kayıtlarında ve aktiflerinde bulunmadığını, bu çerçevede faktoring garantisinden faydalanmanın söz konusu olmadığının bildirildiğini, faturalar davalı şirkete teblik edildiği … alacak bildirim formu, alıcı tanıtım mektubu ve her türlü belgenin davalı firmaya iletildiğini belirterek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, faktorin sözleşmesinden kaynaklanan 1.000,00-Euro alacağın 26/01/2018 temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a m. Hükmü uyarınca işleyecek faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ettiği dava konusu faturalar hiçbir zaman müvekkile temlik edilmediğini, muhabir faktör tarafından tahsis edilen ve müvekkil tarafından yansıtılan faktoring garanti limiti hiçbir zaman yürürlüğe girmediğini, davacı ile müvekkil arasında 20/06/2017 tarihli faktoring sözleşmesinin imzalandığını, akabinde faktoring sözleşmesi, müşteri kabul beyanı, evrak düzenleme kuralları, alıcısı … ‘ye yapabileceği ihracatlar için, muhabir … tarafından 120.000,00-Euro tutarında faktoring garanti limiti tahsis edildiğini, tahsis edilen limitin kullanılması ve garanti limiti kapsamına girebilmesi için gerekli şartlar sözleşme ve Uluslararası faktoring kurallarında LOB-Limit onay bildirimde açıkça bildirildiğini, davacının bu kurallara uymadığını, faktoring garantisi limiti 04/07/2017 tarihli olduğunu, ancak söz konusu alıcıya bir ihracat sevkiyatı yapılıp yapılmadığını, fatura tanzim edilip edilmediği davacı tarafından da bilinmediğini, davacı 26/10/2017 tarihli e-mail ile dava konusu faturaların temlik edilip edilmediğini müvekkil sorduğunu, dolayısıyla bu durum bile süresi içinde temlik işleminin gerçekleşmediğini gösterdiğini, faktoring sözleşmesinin II.1. Maddesi evrak düzenlenme kurallarının 2.m davacı tarafından yerine getirilmediğini, bu nedenle müvekkil temlik edilmiş bir alacağında mevcut olmadığının davacıya bildirildiğini, yine anılan faturaların gerekli şartları taşımadığı 27/10/2017 tarihli yazıyla davacıya bildirildiğini, kendiliğinden hükümsüz kalan faktoring garanti limiti 23/11/2017 tarihinde iptal edildiğini, davacı aynı gün limit iptal bildirimi kendisine ulaştıktan sonra saat 17:41’de garanti limitinin iptaline rağmen NTR formu ekinde dava konsu faturaya dayalı alacakların temliki girişiminde bulunduğunu, dava konusu temlike konu evraklar 20/12/2017 tarihinde kargo ile müvekkile gönderildiğini, bir faktoring işleminden söz edebilmek için öncelikle alacakların faktora usulüne uygun olarak temlik edilmesi, bu alacakları dayanağı faturalar ile alacakların varlığını, işin yapılığını mal ya da hizmetin sevk edildiğini kanıtlayan tüm belgeler ile birlikte yurt dışı işlemler için NTR ekinde eksiksiz olarak tesliminin şart olduğunu, davacı alacakları temlik etmediği gibi, tahsis olunan faktoring garanti kapsamında yapılması gereken hususları süresi içinde yerine getirmediği belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; Faktoring sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki 20/06/2017 tarihli faktoring sözleşmesi, müşteri kabul beyanı, limit onay bildirimi (lob), fatura görüntüleri, limit iptal bildirimine dair delillerinin biraz edildiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler …, … ve … tarafından 16/05/2019 tarihinde hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; ”…2017 yılı yevmiye ve kebir defterinin Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 1 sıra nolu elektronik defter tebliği gereğince elektronik ortamda e-defter olarak tutulduğunu, 1 sıra nolu e-defter tebliği gereğince Ocak ayı beratlarında açılış tasdiki, Aralık ayı beratlarının kapanış tasdiki yerine geçtiğini, Ocak ve Aralık ayı beratlarının süresinde alındığını, yevmiye ve kebir defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, davalı … şirketinin dosyaya sunmuş olduğu muavin kayıt ekstrelerine göre dava konusu 2 adet faturanın ticari defterlerinde kayıtlı olmadıklarının anlaşıldığını, incelemeye sunulan muavin kayıt ekstreleri ile sınırlı olarak yapıldığını, davacı şirket, ticari defter ve kayıtlarının incelenemesi için mahkemeye herhangi bir ticari defter ve kayıt sunmamış olduğu gibi, bilirkişi heyetine de ticari defter ve kayıtların incelenmesi için herhangi bir iletişimde bulunmadığını, belirtilen nedenlerle davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenemediğini, mevcut delillere göre, ihracat faturasından doğan alacağın süresi içinde temlik edilmemiş olması, yine fatura ve eklerinin süresi içerisinde davalıya teslim edilmemiş olması nedeniyle, garanti limitinin şartları süresi içinde yerine getirilemediğini, belirtilen nedenlerle davacının faktoring sözleşmesi kapsamında talep ettiği alacağın yerine olmadığını…” mütalaa ettikleri anlaşılmıştır.
Davanın tarafları arasında 20/06/2017 tarihli faktoring sözleşmesi akdedilmiş olup taraflar arasındaki uyuşmazlığın; anılı faktoring sözleşmesine dayalı olarak davacının satım ilişkisine konu mal bedelinin tahsil edilememesi ve ödeme güçlüğü nedeni ile davalı … şirketinden LOB gereği tahsil isteminin yerinde olup olmadığı, davalı … şirketinin limit iptali savunmasının yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda dosya kapsamındaki delillerin incelenmesi sonucunda, ayrıntılı, gerekçeli hazırlanmakla hükme esas alınmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere taraflar arasındaki sözleşme kapsamında dava dışı ithalatçı firma aleyhine 120.000 Euroluk 120 gün vadeli faktör garantisinin verildiği, bu kapsamda ithal edilecek malların bedelinin belirlenen limit kapsamında davacı tarafa ödeneceğinin taahhüt edildiği, davalı … şirketinin limit onay bildirim formu ile 120.000 Euroluk garanti limit ve şartlarını 04/07/2017 tarihinde davacıya bildirdiği, garanti limitinin 04/07/2017 tarihinden itibaren 30 gün içinde kullanılmaması halinde ve son temlik tarihini takip eden 60 gün içinde kullanılmaması halinde iptal edilebileceğinin, ayrıca limit onay bildiriminin (LOB) 04/07/2017 tarihinden sonra ve limit iptal tarihinden / geçerlilik süresinden önce ihracatı tamamlanmış sayılan mal ve hizmetler için geçerli olacağının kararlaştırıldığı, LOB’un davacı tarafa 04/07/2017 tarihinde bildirilmiş olmasına rağmen dava konusu fatura ve eklerinin davalı tarafa kargo yolu ile 20/12/2017 tarihinde gönderildiği, davalının ise garanti limiti şartları kapsamında 23/11/2017 tarihi itibariyle garanti limitini iptal ettiği, fatura ve satıma konu belgelerin garanti süresi içerisinde davalı tarafa gönderilmediği böylece garanti limitinin geçerli olduğu süre içerisinde alacağın usulüne uygun olarak temlik edilmediği, dolayısıyla davacı tarafın sözleşme gereğince tahsis edilen faktoring garantisinden yararlanmasının mümkün olmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla; davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL ret harcından peşin alınan 83,71-TL harcın mahsubu ile artan 39,31-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili yararına karar tarihindeki AAÜT gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/06/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır