Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/286 E. 2019/924 K. 30.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/286 Esas
KARAR NO : 2019/924

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2018
KARAR TARİHİ : 30/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan bulunan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki kurulmuş ve işbu ticari ilişki gereği müvekkilinin sipariş aldığı ürünleri davalıya teslim ettiğini, Davalı, müvekkilinden ürün satın almış ve işbu ürünler karşılığında borçlandığı bedelden 8.672,97 USD borcunu ödememediğini, müvekkili, davalıya öncelikle 14/12/2017 tarihinde Beyoğlu … Noterliği’nin …yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek anılan bakiye borcunu ödemesini aksi halde yasal yollara müracaat edileceğini ihtar ettiğini, Davalı ise borcunu ödemek yerine 22/12/2017 tarihinde Beyoğlu … Noterliği’nden … yevmiye numaralı ihtarnameyi keşide ederek borca esas teşkil eden 13/12/2017 tarihli ve … (VE DEVAMI OLAN) …numaralı, 8.672,97 USD faturayı iade ettiğini, bunun üzerine müvekkili, davalı hakkında işbu cari hesap borcuna ilişkin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasıyla yasal takip başlattığını, davalının bu sefer de kötü niyetli tutumunu devam ettirerek takip dosyasında borca, faize ve tüm fer’ilere itiraz ettiğini, İcra dosyası ve tarafların ticari kayıtlarının incelenmesinden müvekkilinin haklılığı anlaşılacağını, müvekkili üzerine düşen edimleri yerine getirmiş olmasına rağmen davalı müvekkilime olan borcunu ödemekten kaçtığını belirterek davacının yapmış olduğu itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket aleyhine açılan davanın dayanağı olan fatura ihtarname ile müvekkiline gönderilmiş ancak müvekkili tarafından kabul edilmeyerek iade edildiğini, müvekkil şirketin yetkilisinin annesinin vefatından dolayı şirketten uzak kaldığını bu sırada müvekkil şirkete gönderilen faturalar hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkil şirketin davacıyla irtikata geçtiği ve bu faturaların yanlış olduğunun bildirildiği, müvekkil şirket aleyhine açılan davanın kötüniytli olup hukuktan yoksun olduğunu, haksız yere açılmış olması sebebiyle davanın 490,5 USD kısmı bakımından takibini kabul ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; ticari satıma ilişkin faturaya bağlı cari hesap alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından cari hesaba dayanak fatura ve sipariş fişlerinin ibraz edildiği görülmüştür.
Mahkememizce İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün…esas sayılı icra dosyası celp edilmiş ve icra dosyasının tetkikinde; “…Davacı tarafından davalı aleyhine 32.761,27TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı vekilince 19/02/2018 tarihinde icra takibine, ödeme emrine,faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz edilmiş ve itiraz sonucunda takibin durdurulduğu…” görülmüştür.
Mahkememizce alanında uzman mali müşavir bilirkişi …’dan 25/02/2019 tarihinde rapor alınmış ve alınan raporda özetle; “…İcra dosyasının incelenmesinde;davacı tarafından davalı aleyhine 31.761,27 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı vekilince 19/02/2018 tarihinde icra takibine, ödeme emrine,faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz edilmiş ve itiraz sonucundan takibin durdurulduğu, davacıya ait ticari defterlerin incelenmesinde; davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2017 yılına ait ticari defterlerle ilgili tasdik bilgileri çıkartılmış olup davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2017 yılı yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı tespit edilmiştir. davacı tarafça incelemeye ibraz edilen yasal defterleri incelendiğinde davacının davalıdan dava konusu 13.12.2017 tarih ve …nolu toplam 8.672,97 USD karşılığı 33.257,39 TL bedelli faturadan kaynaklı olarak 31.12.2018 tarihi itibariyle 33.257,39 TL alacaklı olduğu yönde bakiyesinin bulunduğu tespit edildiği, davalıya ait ticari deftelerin incelenmesinde; Davalı tarafça incelemeye ibraz edilen 2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defterlerle ilgili tasdik bilgileri çıkartılmış olup davalı tarafça incelemeye 2016 ve 2017 yılları kebir ve envanter defterlerinin ibraz edilmediği, incelemeye ibraz edilen 2016 ve 2017 yılları yevmiye defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı tespit edildiği görülmüş olup sonuç olarak; davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2017 yılı yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı, davacı tarafça incelemeye 2016 ve 2017 yılları kebir ve envanter defterlerinin ibaraz edilmediği, incelemeye ibraz edilen 2016 ve 2017 yılları yevmiye defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı, davacı tarafça incelemeye ibraz edilen yasal defter kayıtları incelendiğinde davacının davalıdan dava konusu 13.12.2017 tarih ve A271620-21 nolu toplam 8.672,97 USD karşılığı 33.257,39 TL bedelli irsaliyeli faturadan kaynaklı alacaklı olarak göründüğü, ancak Davalı tarafça incelemeye ibraz edilen 2016 ve 2017 yılları yevmiye defterleri incelendiğinde davacının yasal defterlerinde davacıya ait herhangi bir fatura veya ödeme kaydına rastlanılmadığı, davacı tarafça davalıya kesilen dava konusu irsaliyeli faturanın davacı tarafça davalıya ihtarname ile gönderilerek ödenmesi hususunda 7 gün süre verildiği, buna karşılık davalı tarafça söz konusu faturanın yasal süresi içerisinde kabul edilmeyerek davacıya noter kanalıyla iade edildiğinin anlaşıldığı, davacı tarafça davalıya kesilen dava konusu alacak dayanağı fatura muhteviyatı malların davacı tarafça 23.07.2018 tarihli dilekçesi ekinde dosyaya sunulan ve davalı şirket ortağı Hakan Başak dahil muhtelif isim ve imzalara teslimi yapılan Sipariş fişleri ile davalıya verildiğinin davacı tarafça iddia edildiği, söz konusu sipariş fişleri ile dava konusu irsaliyeli fatura tarihinin uyumlu olmadığı ancak muhteviyatlarının uyumlu olduğu, ancak söz konusu sipariş fişlerinin yıllardır faturasının kesilmemesi, bedelinin de tahsil edilmemiş olması ve tahsil edilmemesine rağmen sürekli mal verilmeye devam edilmesinin ticari hayatın olafoın akısına aykırı olduğunun değerlendirildiği, açıklamalar neticesinde davacı tarafça davalıya kesilen dava konusu faturanın davalı tarafça davacıya yasal süresinde iade edildiği, davacı tarafça dosyaya sunulan sipariş fişlerinin tarihlerinin dava konusu fatura tarihinden aylar hatta
yıllar önce düzenlenmiş olması, bu yıllarda herhangi bir fatura düzenlenmemesi ve herhangi bir tahsilat yapılmadan mal verilmeye devam edilmiş olması çerçevesinde savın mahkemece fatura muhteviyatı malların davalıya verildiği ve dava konusu faturadan davalının sorumlu olduğu yönde bir kanaate varılırsa davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği asıl alacak tutarının 8.672.97 USD karşılığı f8.672.97 USD * 3.7838 TL Efektif Satış Kuru 32.816.78 TL. Savın Mahkemece aksi Kanaate varıhrşa davalının kabulünde Qİan aşıl alacak tutarının 4?Q,5Q UŞD karşılığı [49Q,50 * 3.7838 tl=) 1.855,9$ TL plarak hesaplandığı, davacı tarafça icra takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edilmediğinden icra takip tarihine kadar işlemiş faiz hesaplanmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını..” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; davacının mal satım ilişkisinden kaynaklı fatura kapsamında cari hesap alacağının mevcut olup olmadığı, davacının davasını ve takibi asıl alacak üzerinden ikame ettiği anlaşılmakla takiple talep ettiği asıl alacak miktarının yerinde olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Mahkememiz ara kararı gereğince davacı vekiline cari hesap alacak istemine dayanak faturaların, malların teslim edildiğine yönelik delillerinin ibrazı için 2 hafta kesin süre verilmesine, ibrazına müteakip anılı delillerin davalı şirkete isticvap mahiyetinde tebliğe çıkarılmasına karar verilmiştir. İbraz edilen sipariş teslim fişleri davalı şirkete isticvap mahiyetinde tebliğ edilmiş ancak; davalı tarafın isticvap edileceği duruşmada hazır bulunmaması nedeni ile HMK’nın 171/2 maddesi gereğince teslim fişleri içerikleri bu nedenle davalı tarafça kabul edilmiş sayılmıştır.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın faturaya bağlı cari hesap alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin, davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davalı tarafın ihtar edilmesine rağmen kebir ve envanter ticari defterlerini ibraz etmediği, bu nedenle yalnızca davacı ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifeti ile inceleme yapılabildiği, ayrıntılı, dosya kapsamına uygun ve gerekçeli olmakla raporun itibar edilir bulunduğu, davacı yanın davalı şirket ile olan ticari münasebetini defterleri kapsamında takip ettiği, davalı adına tanzim edilen faturaların bu hesabın borcuna kaydedilmiş olduğu, faturalara karşılık yapılan ödemelerin de yine bu hesabın alacağına kaydedilmiş olduğu, davacı ticari defterleri kapsamında davalıya ait cari hesabın takip tarihi itibariyle 33.257,39-TL borç bakiyesi verdiği, davalı şirketin ise ibraz ettiği dilekçesinde borcun kısmen kabul edildiği, ayrıca davacı şirketçe sipariş fişlerinin sunulması ve incelenmesi halinde borcu kabul edecekleri beyanında bulunduğu görülmekle taraflar arasındaki ticari ilişkinin tarafların kabulünde olup davacı tarafça ibraz edilen sipariş teslim fişlerinin davalı şirkete isticvap mahiyetinde tebliğ edilmesi gerektiği tespit edilmiştir. Bu nedenle mahkememizin 26/10/2018 tarihli ön inceleme duruşması sırasında 4 nolu ara karar ile davacı tarafça ibraz edilen teslim alan imzalı sipariş fişlerinin davalı şirkete isticvap mahiyetinde tebliğine dair ara karar kurulduğu ancak ara kararın usulüne uygun olarak yerine getirilmediği ve davalı şirkete isticvap davetiyesinin çıkarılmadığı anlaşılmakla anılı eksikliğin giderilmesi amacı ile mahkememizn yemin delilin hatırlatılmasına ilişkin ara kararından dönülmesine karar verilmiş ve sipariş teslim fişleri davalı yana isticvap sureti ile tebliğ edilmiştir. Ancak; davalı tarafın isticvap edileceği duruşmada hazır bulunmadığı anlaşılmış bu nedenle HMK’nın 171/2 maddesi gereğince sipariş teslim fişleri ve içerikleri davalı tarafça kabul edilmiş sayılmıştır. Sipariş fişlerine konu ürünler ile fatura muhteviyatının tarihleri aynı olmasa da muhteviyatının uyumlu olduğu, davalı tarafça isticvap sürecinde mal tesliminin gerçekleşmediğine yönelik aksi yönde delil ibraz edilmediği tespit edilmiş olup taraflar arasında mal tesliminin gerçekleştiği sonucuna varılmıştır. Bu nedenlerle davacı yanın fatura, sipariş teslim fişleri ve ticari defterleri kapsamında davalı taraftan takip tarihi itibariyle 32.761,27-TL (asıl alacak) alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, alacağın fatura/cari hesaba dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne, davacı lehine icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 32.761,27 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 32.761,27-TL takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2- Alacağın % 20’si oranındaki 6.552,25 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.237,92 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 395,68 TL harcın mahsubuyla eksik kalan 1.842,24 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 395,68 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 600,00 TL bilirkişi ücreti, 151,7 TL tebligat giderleri olmak üzere toplam 751,7 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 3.931,35TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır