Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/285 E. 2019/999 K. 19.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/285 Esas
KARAR NO : 2019/999
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz)
DAVA TARİHİ : 23/03/2018
KARAR TARİHİ : 19/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin davalı şirkette çalıştığını, müvekkilinin iş akdinin 29.04.2016 tarihinde feshedildiğini ve alacaklarının hesaplandığını, 4.649,64 TL ücret alacağı, 15.723,25 TL kıdem tazminatı alacağı, 4.598,86 TL ihbar tazminatı olmak üzere toplam 20.372,89 TL işçilik alacağı bulunduğunu, davalı şirket hakkında iflas kararı verildiğini ve iflasın 22.11.2016 tarihi itibariyle açıldığını, müvekkilinin alacaklarının tahsili için … İflas Müdürlüğü … İflas numaralı dosyasına gerekli başvuru ile alacak kaydının yapıldığını, ilgili dairece sıra cetveli tanzim edildiğini, 20.372,89 TL alacak talebinin 8.000 TL’lik kısmının kabul edildiğini ve 3.sıraya kaydının yapılmasına karar verildiğini, kalan kısmın gerekçesiz reddedildiğini, söz konusu sıra cetvelinin yasalara aykırı şekilde düzenlendiğini beyanla İş Yasasından kaynaklanan 20.372,89 TL tutarındaki işçilik alacağının iş akdinin fesih tarihi olan 29.04.2016 tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizleri ile birlikte hesaplanarak , 1.sıraya kaydının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … San. Ve Tic. AŞ.ye izafeten iflas idaresine usulüne uygun tebligat yapılmış, ancak davaya karşı cevapta bulunulmamıştır.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali müşavir bilirkişi … , tazminat ve alacak hesaplama uzmanı bilirkişi … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 18/01/2019 bilirkişi kök raporu teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler anılı kök raporunda özetle;
“A)DAVACININ KIDEM VE HİZMET SÜRESİ:
Dava dilekçesinde davacının müflis … San. ve Tic. A.Ş de çalıştığını, iş akdinin 29.04.2016 tarihinde feshedildiğini beyan edilmiştir.
Dosyaya sunulan hizmet cetvelinde davacının, … sicil numaralı davalı … San. ve Tic. A.Ş işyerine giriş tarihinin 01.07.2013 ve işten çıkış tarihinin 29.04.2016 tarihi olduğu ve anılan tarihler arasında çalışmalarının 30 gün üzerinden tam olarak SGK’ya bildirildiği görülmüştür.
Bu itibarla, nihai takdir sayın mahkemeye ait olmak üzere, hizmet cetveline itibar edilerek davacının davalı işyerinde 01.07.2013-29.04.2016 tarihleri arasında çalıştığı kabul edilerek, anılan tarihler arasında geçen kıdem ve hizmet süresi 2 yıl, 9 ay, 29 gündür.
B)DAVACININ ÜCRET DURUMU:
Dava dilekçesinde, davacının ne kadar ücretle çalıştığı, görev unvanı ve ücretlerin nasıl Ödendiğine (banka veya elden) ilişkin beyan yoktur. Ücret bordroları dosyaya dahil edilmemiştir. Ancak davacı vekili tarafından dosyaya dahil edilen cari hesap ekstresinde davalı şirketin kaşesi ve imza bulunduğu ve davacının Mart ve Nisan/2016 aylarında maaş alacağının 2.933,53 TL olduğunun belirtildiği görülmüştür. Bu itibarla nihai takdir sayın mahkemeye ait olmak üzere, davacının iş akdinin fesih tarihindeki Ücretinin aylık net 2.933,53 TL olduğu kabul edilerek bu Ücretin aşağıda hesaplanan brüt tutan 4.103,53 TL hesaplamalara esas alınacaktır.
Yargıtay’ın yerleşik İçtihatlarıyla kabul edilen görüşleri, kıdem ve ihbar tazminatının giydirilmiş brüt ücret üzerinden hesaplanması gerektiği yönündedir Cari hesap ekstresinde maaş dışında ayda 160, 00 TL yol parası Ödendiği belirtilmiştir. Buna göre davacının fesih tarihindeki giydirilmiş aylık brüt ücreti aşağıdadır.
C)KIDEM TAZMİNATI TALEBİ:
Davacı vekili; davacının iş akdinin 29.04.2016 tarihinde feshedildiğim, hak ve alacaklarının hesaplanıp cari hesaba kaydedilmiş olduğunu savunmuştur. Dosyada mübrez işten ayrılma bildirgesinde, davacının işten çıkışı 4 kod (Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi) olarak SGK’ya bildirilmiştir Bu durumda davacının iş akdinin, davacıya kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandıracak biçimde davalı müflis işveren şirket tarafından feshedildiğinin kabulü gerekeceği değerlendirilmiştir,
Ancak dosya içindeki tüm belge ve bilgilerin nihai takdir sayın mahkemeye ait olmak ü2ere, davacının iş akdinin davalı işveren tarafından haklı neden olmadan veya geçerli nedenle feshedildiğinin kabulü halinde, davacının talep edeceği kıdem tazminatı, îş Yasasının 14. Maddesi gereğince beher yıl için (1) aylık ücret tutarında ve tam yıldan arta kalan süreler için bîr aylık giydirilmiş brüt ücret tutarında ve tam yıldan artan süreler için de kıstelyevmli olarak hesaplanacak, sayın mahkemenin takdirlerine sunulacaktır. (Kıdem tavanı: 4.092,53 TL)
D)İHBAR TAZMİNATI TALEBİ:
Davacının çalışma süresi dikkate alınarak, 4857 Sayılı İş Yasasının 17, Maddesinin (c) fıkrasına göre 6 haftalık yani (6 hafta x 7 gün) = 42 günlük ihbar tazminatı alacağı, iş akdinin fesih tarihindeki giydirilmiş brüt aylık Ücreti üzerinden hesaplanarak sayın mahkemenin takdirlerine sunulacaktır.
MAAŞ ALACAĞI;
Davacı vekili; davacının cari hesap ekstresirıde hesaplandığı üzere 4.649,64 TL Ücret alacağı olduğunu iddia etmiştir. Ücretin ödendiğinin, davacı işçinin imzasını İçeren Ücret bordrosu, banka hesap ekstresi gibi yazılı belgeyle ispat yükü davalı işveren şirkete aittir. Dosyaya bu yönde belge sunulmadığı gibi, davalı şirketin kaşesi ve imza bulunan cari hesap ekstresinde davacının 15.454,23 TL hak ettiği ücretin 10.804,59 TL’sinin ödendiği belirtilmiştir.
Bu itibarla nihai takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, cari hesap ekstresine göre davacının bakiye ücret alacağının (15.454,23 TL-10.&04,59 TL)= 4.649,64 TL olduğunun kabulü gerekeceği değerlendirilmiştir.
İSLEMİŞ FAİZ TALEBİ:
Dava dilekçesinde işlemiş faiz talep etmiştir. Kıdem tazminatı, kanunen doğduğu anda muaccel olup, ödenmesi gerekir. 4857 sayılı İş Kanunumun 120 ve Geçici 6 ncı maddeleri uyarınca yürürlüğü devam eden mülga 1475 sayılı tş Kanunu’nun 14’ncü maddesinde;5 … Kıdem tazminannımamanmda ödenmemesi sebebiyle açılacak davanın sonundu hakim geçilme süresi için ödenmeyen süreye göre mevduata uygulanan en yüksek faizin ödenmesine hükmeder. …” hükmü ile kıdem tazminatının zamanında ödenmemesi halinde uygulanacak faiz oranının mevduata uygulanacak en yüksek faiz oranı olacağı belirtilmiştir. Dosyada hesaplama döneminde ki mevduat faiz oranlarına ilişkin yazılı belgeye rastlanmamıştır. Yargıtay’ın konuya ilişkin yerleşik içtihatlarıyla kabul edilen görüşü, fiilen uygulanan en yüksek faiz oranları ilgili bankalardan sorularak saptanması gerektiği yönündedir, Bu husustaki takdir sayın mahkemeye ait olmak üzere, internetten temin edilen ve kamu bankalarınca mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faiz oranlan ortalaması %12 esas alınarak, davacının, İş akdinin feshedildiği 29.04,2016 tarihinden iflasın açıldığı tarih olarak dava dilekçesinde bildirilen 22.11.2016 tarihleri arasında talep edebileceği işlemiş faiz alacağı hesaplanarak sayın mahkemenin takdirlerine sunmuştur.
Yasal mevzuata göre, ücret alacağına temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faîzî, ihbar tazminatı alacağına ise temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz talep edilebilir.
Davacının, iflas masasına kayıt talebinde bulunduğu 07.03.2017 tarihinde davalı şirketi, temerrüde düşürdüğü,iflas (dava dilekçesinde bildirilen 22.11.2016) tarihinden önce şirketin temerrüde düşürüldüğüne
ilişkin dosyada bilgi belge bulunmamaktadır. Bu itibarla nihai takdir sayın mahkemeye ait olmak üzere, anılan alacak kalemlerine ilişkin davacının işlemiş faiz talebinin kabulünün mümkün olmadığı değerlendirilmiştir.
DAVACININ MASAYA 1. SIRADA KAYDININ KABULÜ TALEBİ:
ÎİK’nın 206. maddesinde birinci sırada yer alan (A) bendine göre işçilerin iş ilişkisine dayanan ve iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflas nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları İhbar ve kıdem tazminatı alacakları birinci sırada imtiyazlıdır. Buradaki imtiyaz, imtiyazlı olanın şahsına değil» alacağa ilişkindir. Bu nedenle alacak devredilmeden imtiyaz hakkının devri mümkün değildir.
Dosyada mübrez … îflas Müdürlüğünün … E. nolu dosyasından, sayın mahkemeye yazılan 24.07.2017 tarihli cevabi yazıda, iflasın açılış tarihi belirtilmediğinden 1 yıllık sürenin denetimi yapılamamıştır. Ancak , 22.11,2016 dava dilekçesinde bildirilen iflasın açılma tarihi esas alındığında iflasın açılmasından dnceki bir yıl içinde tahakkuk ettiği değerlendirilebilecektir. “şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Alınan kök rapora davacı vekilinin, 11.02.2019 havale tarihli dilekçe ile faiz hesaplamaları yönünden itiraz ettiği, ayrıca “Bilirkişice her ne kadar kıdem tazminatı yönünden talebimizin 15.723,25-TL olduğu belirtilmişse de dava dilekçemizde bu husus sehven yazılmıştır. Dosyada mübrez iflas masasına alacak kaydı dilekçemizde ve cari hesap ekstrelerinde görüleceği üzere, 11.491,73-TL kıdem ve 4.649,64-TL ihbar tazminatı toplamı 15.723,25-TL olup maddi hata sonucu sehven yazılmıştır.” şeklinde beyanda bulunduğunun anlaşılması üzerine mahkememizce itirazların tetkiki babında bilirkişilerden ek rapor
alınarak konuya ilişkin 27/08/2019 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı ek raporlarında özetle;
“Davacı vekili, dava dilekçesinde maddi hata yapıldığını, iflas masasına alacak kaydı dilekçelerinde vc cari hesap ekstrelerinde görüleceği üzere, taleplerinin 11.491,73 TL kıdem ve 4.649,64-TL ihbar tazminatı toplamı 15.723,25-TL olduğunu belirtilerek kök rapora itiraz eimişiir.
Maddi hatadan her zaman dönülebileceği hukukun ilkelerindendir. Ancak bu konudaki takdir sayın mahkemeye ait olup, bu hususta her hangi bir değerlendirme yapılmayacaktır.
T.C.YARG.9. H.D.E. 2009/487,K. 2011/1011, T. 27.1.2011 Kararında; “ücret alacağı için özel banka kamu bankası ayrımı yapılmaksızın mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının belirlenmesi gerekir. Yasada, “uygulanan cn yüksek faiz” sözcüklerine yer verilmiş olmakla bahsi geçen faiz oranının uygulanıp uygulanmadığı tespit olunmalıdır. Bankaların belli dönemlerde T. C. Merkez Bankasına uygulayabileceklerini bildirdikleri faiz oranı filen uygulanmış olmadıkça Ücret yönünden dikkate alınmaz.
Bankaların uyguladıkları faiz orunları birkaç aylık veya bir yıllık vadelerle belirlenmektedir. Bunlardan en uzun vade bir yıl olup, en yüksek faiz oranı da bir yıllık mevduata uygulanmaktadır. (Bu durumda ücret alacağı için uygulanması gereken faiz ödeme gününün kararlaştırıldığı yada temerrüdün gerçekleştiği zamanda bankalarca bir yıllık mevduata uygulanan en yuksek faiz oranı olmalıdır. Aynı alacak için 2. yılın başlangıcındaki en yüksek banka mevduat faizinin belirlenerek uygulanması, gecikme daha da uzunsa takip eden yıllar için de aynı yönteme başvurulması gerekir. Yıl içinde artan ve eksilen faiz oranları dikkate alınmaz. Yıllar itibarıyla faiz oranları değişebileceğinden kararda faiz oranının gösterilmemesi gerekir… ” hükmedilmiştir.
Yukarıda alıntı yapılan Yargıtay Kararından da anlaşılacağı üzere, davacının ortalama yöntemiyle faiz oranı tespitine ilişkin itirazı yerindedir.
Ancak gerek kök rapordan önce gerekse kök raporun tanziminden sonra Merkez Bankasının veya Kamu Bankaları taralından fiilen uygulanan mevduat faiz oranları dosyaya dahil edilmemiştir.
Bu itibarla nihai takdir sayın mahkemeye aiı olmak üzere usul ekonomisi dikkate alınarak internetten temin edilen TCMB ‘ye bildirilen Kamu Bankalarınca fiilen uygulanan 1 yıllık mevduata en yüksek faiz oranı % 14,20 esas alınarak hesaplama yapılarak sayın mahkemenin takdirlerine sunulacaktır.
Davacı vekili, ihbar tazminatı ve ücıct alacaklarına faiz istenemeyeceği yönünde görüşü bildirilmiş olup bu görüşe de katılmanın mümkün olmadığını, rapora bu yönüyle de itiraz ettiklerini beyan etmiş ise de, borçlu şirketin talep talihinden önce temerrüde düşürüldüğü yönünde belge ve bilgi dosyaya dahil edilmemiştir, Bu itibarla nihai takdir sayın mahkemeye ait olmak üzere, kök raporda bu yönde her hangi bir değişiklik yapılmayacağı görüşü benimsenmiştir. ” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Eldeki dava, işçilik alacaklarının, müflis davalının yanında çalışılan döneme ilişkin kısmının iflas sıra cetvelindeki sırasına da itiraz edilerek, kayıt ve kabulü istemine ilişkindir.
Kayıt kabul davası, iflasından önce müflisten alacaklı olanların, bir diğer ifade ile iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına kaydettirmek için açtıkları ve dayanağını İİK’nın 235. maddesinden alan davadır.
İİK’nın 206/4. maddesi, birinci sıraya; “İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflâsın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflâs nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları,..” alacaklarının kayıt edileceği hükmünü içerir. Bu nedenle dava konusu işçilik alacaklarının imtiyazlı olarak iflas sıra cetveline kaydedilebilmesi için, iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde doğmaları gerekmektedir.
Davacının, masaya kabul edilen 8.000 TL yönünden yalnızca sıraya itirazı mevcut olmakla birlikte kabul edilmeyen 11.491,73 TL kıdem ve 4.649,64 TL ihbar tazminatı toplamı 15.723,25 TL yönünden masaya kayıt ile birlikte bu kaydın birinci sıraya yapılması talebi bulunmaktadır.
Kayıt kabul davasının, İİK’nın 235. maddesi delaletiyle aynı kanunun 223/3. maddesi uyarınca başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içinde açılması gerekir. İflas idaresinin 23.01.2018 tarihli kararla davacının taleplerinden 12.372,89 TL’lik kısmının reddine, 8.000 TL’lik işçilik alacağının 3. sıraya kaydının yapılmasına karar verildiği, kararın 08.03.2018 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, dava tarihi 23.03.2018 itibarıyla davanın 15 günlük yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Ayrıntılı, gerekçeli hazırlanmakla itibar edilir bulunan bilirkişi raporları ile de tespit edildiği üzere, davacının iflasın açılmasından önceki 1 yıl içinde tahakkuk eden işçilik alacaklarının 4.649,64 TL’sinin maaş, 11.491,73-TL’sinin kıdem tazminatı ve 5.028,03-TL’sinin ihbar tazminatından oluştuğunun tespit edildiği, davacı yanca ihbar tazminatı yönünden farklı olarak 4.598,86 TL talep edilmiş olmakla tespit edilenden daha azının istendiği anlaşılmıştır. İş mevzuatına uygun hesaplamalar ile davacının alacak taleplerinin haklılığı bilirkişi raporlarında tespit edilmekle davacı tarafça işlemiş faiz talep konusu yapılmadığından, taleple bağlılık kuralı gereğince yalnızca asıl alacak tutarları yönünden davanın kabulü ile, davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve ücret alacağından ibaret toplam 20.372,89 TL’nin masaya kaydı talebi açısından kabul edilen ve üçüncü sıraya kaydedilen 8.000 TL yönünden sıraya vaki itiraz yerinde görülmekle, kabul edilen 8.000 TL’nin rüçhanlı alacak olarak İİK’nun 206/4. maddesi gereğince sıra cetvelinin 1. sırasına kayıt ve kabulüne, davacının reddedilen 12.372,89 TL kıdem, ihbar ve ücret alacağına ilişkin işçilik alacağı yönünden talep aşılamayacağından 12.372,89 TL’nin davalı müflis … San. Ve Tic. A.Ş.’nin İstanbul 1. İflas Müdürlüğünün 2017/2 sayılı iflas dosyasında rüçhanlı alacak olarak İİK’nun 206/4, maddesi gereğince sıra cetvelinin 1. sırasına kayıt ve kabulüne dair aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE,
Davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve ücret alacağından ibaret toplam 20.372,89 TL’nin masaya kaydı talebi açısından kabul edilen ve üçüncü sıraya kaydedilen 8.000 TL yönünden sıraya vaki itiraz yerinde görülmekle, kabul edilen 8.000 TL’nin rüçhanlı alacak olarak İİK’nun 206/4. maddesi gereğince sıra cetvelinin 1. sırasına kayıt ve kabulüne,
Davacının reddedilen 12.372,89 TL kıdem, ihbar ve ücret alacağına ilişkin işçilik alacağı yönünden talep aşılamayacağından 12.372,89 TL’nin davalı müflis … San. Ve Tic. A.Ş.’nin … Müdürlüğünün … sayılı iflas dosyasında rüçhanlı alacak olarak İİK’nun 206/4, maddesi gereğince sıra cetvelinin 1. sırasına kayıt ve kabulüne,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 1.391,67 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.355,77 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 71,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafça yapılan 1.200 TL bilirkişi ücreti ve 129,00 TL tebligat ve posta masrafları olmak üzere toplam 1.329 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
7- Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/11/2019

Katip …
e imza

Hakim …
e imza