Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/283 E. 2018/1203 K. 26.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/283
KARAR NO : 2018/1203
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/03/2018
KARAR TARİHİ : 26/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin davalı şirkete …, … ve personel servis hizmeti sağladığını, bu hizmete karşılık 30.11.2017 ve 17.12.2017 tarihinde olmak üzere 2 adet fatura tanzim ettiğini, davalı borçlunun faturaların içeriğine itiraz etmediğini, verdikleri hizmetlerin usulüne uygun ifa edildiğini, ayrıca bu durumun davalı tarafın kabulünde olduğunu, TTK’nun 21. Maddesine göre de davalının faturaları aldıktan itibaren 8 gün içerisinde herhangi bir itirazının da olmadığını, Nitekim davalı tarafin müvekkil şirkete bir kısım ödeme yaptığını, kalan bafciye için ödeme alamadıklarından bahisle; davalı aleyhine … İcra Dairesi 19.01.2018 tarih … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, ancak davalının takibe kötü niyetli olarak itiraz edip durdurduğunu, sonuç olarak haksız itirazın kaldırılmasını, %20 oranından az olmamak kaydıyla davalı şirketin icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi ibraz etmedikleri anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; servis hizmeti ilişkisinden kaynaklı 2 adet faturaya dayalı alacak talebi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından takibe dayanak faturaların ibraz edildiği, BA/BS kayıtlarının mahkememizce celp edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 30/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “… Davacı şirketin 2017 hesap dönemi ticari defter tasdiklerinin tablo şeklinde sunulduğunu, davacı şirketin 2017 takvim yillana ait Yevmiye Kebir ve Envanter defterlerini TTK’nun 64/3 maddesi hükümlerine göre tasdik ettirdiğini, Yevmiye defterinin kapanış tasdikini süresinde yaptırdığını, defterlerinin birbirleriyle uyumlu olduğunu, HMK 222. Maddesine göre Ticari defterlerinin kendi lehine delil teşkil ettiği tespit edildiğini, davacı Şirketin, davalı şirketin hesaplarını; … hesap koduyla Alıcılar hesabında takip ettiğini, 2017 hesap döneminde davalı île ilgili yevmiye maddelerinin tablo şeklinde sunulduğunu, davacının ticari defter ve belgeleri ile muhasebe hesap kayıtlarına göre; 20.12.2017 tarihinde 39.642,10.-TL alacağı olduğunu; ancak 11.01.2018 tarihinde davalının davacıya … aracılığı ile 5.000,00-TL ödeme yaptığını, ödeme emri tarihinde davacının davalıdan 34.642,10-TL alacağının kaldığının tespit edildiğini, … İcra Müdürlüğü 19.01.2018 tarih … Esas sayılı ödeme emrine davalı tarafından 26.01.2018 tarihinde, takibe konu ödeme emrine, davalıya hiçbir borçlarının olmadığından bahisle itiraz ettiklerini ve takibi durduklarının tespit edildiğini, davalı tarafın Ba formları incelendiğinde; VUK.1 nun 396 sayılı genel tebliği gereği, KDV hariç 7.025,00-TL özeri bildirim zorunluluğu kapsamında, 2017/Kasım döneminde davacı taraftan aldığı 1 adet faturanın KDV hariç 7.025,00-TL olduğunu, 2017/Aralık döneminde davacı taraftan aldığı 1 adet faturanın KDV hariç 26.570,00-TL olduğunu, toplamda davacıdan KDV hariç 33.595,00-TL mal/hizmet aldıklarını beyan ettiklerini, %18 KDV eklendiğinde bu rakamın 39.642,10-TL olduğunu ve böylece davalı tarafından faturaların kayıtlara alındığını, bu şekilde fatura tesliminin gerçekleştiğinin tespit edildiğini, sonuç olarak davacı şirketin davalı şirkete …, … ve personel servis hizmeti sağladığını, bu hizmete karşılık 30.11.2017 ve 17.12.2017 tarihinde olmak üzere 2 adet fatura tanzim ettiğini, bu faturaların davalı tarafından kabul edilip, Gelir İdaresi Başkanlığına bildirilen, Ba formunda da beyan edildiğini, davacının alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine; … İcra Dairesi 19.01.2018 tarih … Esas sayılı dosyasıyla, 39.642,10.-TL üzerinden icra takibi başlattığını, ancak 11.01.2018 tarihinde davalının, davacıya … aracılığı ile 5.000,00-TL ödeme yaptığını, uyuşmazlıktaki faturaya konu, hizmet teslim fiilinin gerçekleştirildiği kabul edildiği takdirde; davacı tarafın ticari defter, muhasebe hesap ve kayıtlarına göre ödeme emri tarihinde davalıdan 34.642,10-TL alacağının olduğunu…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; servis hizmet bedeline ilişkin düzenlenen iki adet fatura yönünden davacının alacak isteminin yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın 2 adet faturaya dayalı olarak başlattığı icra takibinin, davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davalı tarafın meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği, bu nedenle yalnızca davacı ticari defterleri üzerinde inceleme icra edildiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin delil vasfını haiz olduğu, davacı yana ait incelenen ticari defterlerinde, davalı yan ile aralarında bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacının ticari defter kayıtlarına göre takibe konu faturaların defterlerine kayıtlı olduğu, davalı tarafça açıkça hizmetin verilmediği savunmasının ileri sürülmemesi, mahkememizce celp edilen Ba/Bs bildirimleri kapsamında davalı tarafından bağlı olduğu Vergi Dairesine BA (büyük alış) formuyla faturaların bildirilmiş olup bu faturaların kendi defterine kayıtlıymış gibi kabul edilip fatura içeriği hizmetlerin alındığı karinesinin söz konusu olduğu, bu noktadan sonra faturaya dayalı alacak bedelinin ödendiğinin ispat yükünün davalı üzerinde bulunduğu, davalı/ takip borçlusunun davacıya ödeme yaptığını HMK’nın 200-(1). maddesi uyarınca yazılı delille ispat edemediği, takip öncesinde davalı tarafça yapılan 5.000-TL ödeme ile birlikte davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 34.642,10-TL tutarında alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, alacağın faturaya dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne, davacı lehine icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 34.642,10-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden, 34.642,10-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 10,50 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile, takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacağın % 20’si oranındaki 6.928,42-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.366,40-TL harçtan peşin alınan 478,78-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.887,62-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 478,78-TL peşin harç olmak üzere toplam 514,68-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 600-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 100-TL olmak üzere toplam 700-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 611,71-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 4.157,05-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/12/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza