Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/276 E. 2019/588 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/276 Esas
KARAR NO : 2019/588
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 21/03/2018
KARAR TARİHİ : 27/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 19.11.2009 tarihinde … ve davalı … tarafından … San. ve Tic. Ltd. Şti. unvanı altında kurulduğunu, şirketin uzun süre atıl kalmasını takiben 26.07.2016 tarihinde ticaret unvanının … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. olarak değiştirildiğini, davalının şirket işleri ile ilgilenmediğini kendisine ulaşılamadığını ve bu nedenle şirkete eleman alımı dahi gerçekleştirilemediğini, davalıya şahsi ilişki münasebetiyle ortaklık sıfatının verildiğini belirtilerek, davalının ortaklıktan çıkarılması talep ve dava etmiştir.
Davalı yana yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davaya yanıt vermemiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gereken deliller de celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Yine mahkememiz ara kararı gereğince; davacı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin ticaret sicil dosyası ile şirketin malvarlığı araştırmasına esas olmak üzere bankalara, ilgili kurum ve kuruluşlara müzekkere yazılmış, cevap yazılar dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizin 20/09/2018 tarihli celsesinde; davacı tarafça bildirilen tanıklardan tanıklardan … huzurda dinlenilmiş, diğer tanık … ise şirket ortağı olduğundan dinlenmemiştir.
Tanık … ise anılı celsede ”dava konusu şirket ortaklarından birisi abim olmakla konuya vakıfım. Şirket öncesinde elektronik pano alanında faaliyet gösterirdi daha sonra faaliyet değişikliğine gitti halen organizasyon ve oyuncu ajansı alanında faaliyet göstermektedir. Davalı ortak … şirket işleri ile ilgilenmemektedir. Kendisine ulaşamıyoruz. Şirket toplantılarına katılmıyor. Dolayısıyla şirket bu durumdan zarar görmektedir. Bilgim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce; dava konusu şirketin ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia doğrultusunda mali bilirkişi … ile ticaret hukukçusu Prof. Dr. … ve sektör bilirkişisi … ve değerleme uzmanı … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 26/02/2019 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
“Limited şirketlerde ortaklıktan çıkartna mümkündür. Şirket sözleşmesi ile hangi hallerde şirketten çıkmaya karar verilebileceği ve çıkmanın nasıl gerçekleştirileceği düzenlenebilir. Bununla birlikte şirket esas sözleşmesinde düzenlenmese dahi TK 640/3 hükmü uyarınca haklı sebeplerin bulunması halinde şirketin istemi üzerine mahkeme karan ile bir ortağın şirketten çıkarılması mümkündür. İTO tarafından gönderilen kayıtlar incelendiğinde davacı şirketin esas sözleşmesinde ortaklıktan çıkarmaya ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı görülmüştür. Huzurdaki dava, TK 640/3 kapsamında haklı nedenle ortaklıktan çıkarma davasıdır.
Bir şirket ortağının haklı nedenle ortaklıktan çıkarılması davası açmak, şirketin insiyatifindedir. TK 621/1-(h) hükmü uyarınca haklı nedenle ortaklıktan çıkarma davası açma kararı temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunduğu genel kurul toplantısında alınabilir. … Noterliğinin 16 Kasım 2019 tarihinde … yevmiye sayılı onayına konu şirket esas sözleşmesinin 6, maddesi kapsamında şirket sermayesînîn 100.000,00 TL olduğu ve bu sermayenin 95.000,00 TL’nin …, 5.000,00 TL’sinin ise davalı … tarafından ödendiği belirtilmiştir. Dosya üzerinde yapılan incelemeler sonucunda şirketin iki ortağının bulunduğu, bu ortakların … ve davalı … olduğu, şirketin davalı …’in ortaklıktan çıkan iması için 08.06.2018 tarihinde “Ortaklar Kurulu Karan” başlığı altında yalnızca … tarafından imzalanan karar ile davalı …’in ortaklıktan çıkarılması için karar aldığı görülmüştür. …ın şirket sermayesinin % 95’ini elinde bulundurduğu gözetildiğinde işbu davaya dayanak genel kurul kararım alabileceği görülmüştür.
TTK 640/3 hükmü uyarınca haklı sebeplerin bulunması halinde şirketin istemi üzerine mahkeme kararı ile bir ortağın şirketten çıkarılması mümkündür. TK 640/3 kapsamında şirketten çıkarma İçin öncelikle çıkarma için haklı neden(ler)in bulunması gerekir. Şöyle ki şirketin özgülendiği işleri devam ettirmesi ve ortaklar arasında barışın sağlanması, bir ortağın davranışları veya durumu nedeniyle ciddi şekilde tehlikeye düşüyor ya da imkansızlaşıyor ise işbu ortağın çıkarılması için haklı nedenlerin bulunduğu kabul edilir. Haklı nedenler varlıklarını devam ettirdikleri müddetçe şirketin çıkarma davası açma hakkı devam eder.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 11.05.1998 tarih ve 1998/1915-3246 sayılı;
“Mahkemece, davacı şirketin esas sermayesinin yarış indim fazlasına sahip ortaklardan oluşan ortaklar kurulunun 17.02.1997 günü toplantısında, ortaklardan NSD ‘nin daimi hastalığı nedeniyle bundan sonra şirket faaliyetlerine katılamayacağının anlaşılması nedeniyle, şirketten çıkarılmasına karar verdikleri; tescil ve ilan edilmeyen bu kararın ortaklar kurulu kararı olmayıp, 6762 saydı TTK’nın 551/3 hükmüne göre açılan davanın ön şartı olan muvafakatname niteliğinde olduğu, Adli Tıp Meclisi’nden alınan rapora göre, davalının bedeninin yarısındaki devamlı felç rahatsızlığı nedeniyle şirkette yönetim işlerini yapamayacağı, bu durumda şirket ortaklığından ihraç için haklı neden oluşturduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne. … bu hükmün onanmasına… “(Kararın tamamı için bkz. … Pulaşh, Şirketler Hukuku Şerhi, C ÎI, 2 Bs., Ankara, 2014, s. 2256-2257) şeklindeki kararı bağlamında devamlı olarak şirket faaliyetlerine katılamama halinin ortaklıktan çıkarma davasında haklı sebep teşkil ettiğini kabul etmektedir. İTO tarafından yollanan kayıtlar incelendiğinde şirket ortaklarının 16 Temmuz 2016 tarihinde bir araya gelerek davacı şirketin esas sözleşmesini değiştirdiği görülmüştür. ilgili esas sözleşme incelendiğinde … ve … şirket müdürü sıfatıyla münferit imzaları ile şirketi temsile yetkili kılınmıştır. Bu bağlamda … yönetimde aktif olarak yer almamaktadır. Dolayısıyla yönetim işlerinin yerine getirilmesi, …’in düzenli olarak şirkette bulunmasını gerektirmemektedir. Bu bağlamda davacı tarafın iddiasının aksine işçi alınıp çıkartılırken ya da şirket işleri yürütülürken davalı …’in aktif katılımı gerekmemektedir.
T.K.’nun 620 hükmü uyarınca kanun veya şirket sözleşmesinde aksi öngörülmediği takdirde, seçim kararları dâhil, tüm genel kurul kararları, toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğu ile alınır. T.K.’nun 621.madde hükmü bağlamında sayılan önemli nitelikteki genel kurul kararlan ise temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması hâlinde alınabilir. Kanunda belli kararların alınabilmesi için ağırlaştırılmış nisap aranıyorsa, bu nisabı daha da ağırlaştıracak şirket sözleşmesi hükümleri, ancak şirket sözleşmesinde öngörülecek çoğunlukla kabul edilebilir. Şirket esas sözleşmesi ile nisabın ağırlaştırılarak oy birliğinin arandığı bazı haller mevcuttur.
…. Noterliği’nin 16 Kasım 2019 tarihinde … yevmiye sayılı onayına konu şirket esas sözleşmesinin 6. maddesi kapsamında taahhüt edilen sermaye borçlarının 1/4’ünün üç ay içerisinde geri kalan kısmının ise 30 Kasım 2012 tarihinde ödeneceği, ancak ortaklar kurulu kararı ve tüm ortakların yazılı olurlarının bulunması halinde sermaye taahhüdü borcunun daha önceki bir tarihte ifasının istenebileceği belirtilmiştir. Yine …. Noterliği’nİn 16 Kasım 2019 tarihinde … yevmiye sayılı onayına konu şirket esas sözleşmesinin 8, maddesi kapsamında sermaye artırımına ya da sermaye azaltılmasına karar verilmesi kararının tüm ortakların oybirliğine bağlı olduğu belirtilmiştir.
Bu kapsamda …’ın % 95 pay oranı ile şirket sermayesinin azaltılması ya da artırılması haricinde gerek olağan gerek önemli nitelikteki tüm işlemleri gerçekleştirebileceği görülmüştür. Ancak davalı …’in ortaklıktaki payı oranı sadece %5 oranında olup şirket işleyişini sekteye uğratmayacak niteliktedir. Davacı şirket sermaye artırımı ya da sermaye azaltılması ihtiyacına ilişkin bir beyanda bulunmamıştır.
Davacı şirket tanık iddiasını ispata yönelik olarak tanık deliline başvurmuştur. Mahkeme, 20.09.2018 tarihli duruşmada …’ın şirket ortağı olması hasebiyle tanık sıfatı ile dinlenemeyeceğine kanaat getirmiştir. …’ın kardeşi olan … tanık olarak ifade vermiş; şirketin daha önce elektronik pano alanında faaliyet gösterirken, faaliyet konusunu değiştirerek organizasyon ve oyuncu ajansı olarak faaliyet göstermeye başladığını, …’in şirket işleri ile ilgilenmediğini, kendisine ulaşılamadığı için şirket işlerinin aksadığını ve şirketin bu durumdan zarar gördüğünü ifade etmiştir.
08.11.2018 tarihli duruşmada tanık olarak dinlenilen muhasebeci … ise; dava konusu şirketin reklam ve dizilere oyuncu temin ettiğini, kendisinin davacı şirketin yakın ilişki içerisinde bulunduğu … Ajans şirketinde çalıştığını, davacı şirketin aktif olarak faaliyet gösterdiğini ancak davalı şirket ortağını hiç görmediğini, davalı ortağın şirket işleri ile fiilen ilgilenmediğini, bu durumun nedeni hakkında bilgi sahibi olmadığını ifade etmiştir. İşbu ifadelere karşın kendisinden haber alınamadığı ifade edilen davalı …’in 19.07.2016 tarihinde Noter tarafından onaylanan değiştirilmiş şirket esas sözleşmesinde imzasının bulunduğu, buna ek olarak bilirkişi incelemesine sunulan 2018/01 sayılı, 01.03.2018 tarihli Ortaklar Kurul Kararında imzası olduğu tespit edilmiştir. Bu bağlamda davalı …’e ulaşılamama gibi bir durumun bulunmadığı açıktır.
Sonuç olarak tanık beyanlarının davacı taraf ve İTO tarafından sunulan belgeler ile çürütüldüğü, …’e uzun süre boyunca ulaşılamaması gibi bir durumun söz konusu olmadığı davalının yönetimde aktif olarak rot almadığı, yönetimin 20 yıl süreyle … ve …’a bırakıldığı, …’in yalnızca % 5 payının bulunduğu ve sermaye artırımı ve azaltılması haricinde her türlü kararın diğer ortak … tarafından alınabileceği, haklı nedenle ortaklıktan çıkarma davası açılabilmesi için haklı neden ağırlığına ulaşabilecek nedenlerin bulunması gerektiği, ancak somut olay bağlamında işbu ağırlığa ulaşan nedenlerin varlığının ortaya konulamadığı tespit edilmiştir.
Teknik incelemeye ilişkin olarak; 20.09.2018 tarihli 2 nolu Celse gereği, 19.11.2018 tarihinde teslim ahnan dava dosyasına dahil delil ve evraklar ile incelemeye sunulan ticari defterler üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Şirketin 26.07.2016 tarihinde ticaret sicilde yukarıda bahsedilen unvan değişikliği tescilinden sonra bir tescil olmadığı, ortaklık ve sermaye yapısının aşağıdaki gibi olduğu Ticaret Sicil Müdürlüğümden gelen 12.10.2018 tarihlî cevabi yazıda görülmektedir.
Ana Sözleşmesinin Tescili: 19,11.2009 Sermayesi :100.000 TL
Ortaklar: …-Müdür-Sermayesi: 95.000 TL
… – Sermayesi: 5.000 TL Faaliyet Konusu : Menajerlik prodüksiyon ve figiirasyon organizasyonu yapmak ve diğer işler
– Şirketin malvarlığının araştırılması kapsamında bankalardan gelen bakiye yanıtları aşağıdaki gibidir:
Banka Tarih Tutar Para Birimi
… Bankası 16/10/2018 558,23 TL
… 15/10/2018 574,94 TL
… 12/10/2018 116.995,70TL
Şirket üzerine kayıtlı araç veya makine, teçhizat bulunmamaktadır. Kendisinden haber alınamadığı iddia olunan davalının, bilirkişi incelemesine sunulan 2018/01 sayılı, 01.03.2018 tarihli Ortaklar Kurul Kararında imzası olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi incelemesine sunulan Ortaklar Pay Defterinin işlenmemiş olduğu görülmüştür.
Davacı … Sanayi ve Ticaret Limited Şîrketi’nden davalı …’in Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca şirket ortaklığından ayrılmasına ve ayrılma akçesi olarak; şirketin belirtilen bankalardaki nakitlerinden başka bir kıymetinin olmadığının tespitine dayanılarak; ortaklıktan ayrılma akçesi olarak bankalardaki toplam mevduatın (118.128,87.-TL) % 5’i kadar ( hisse oranı) 5.906,45,-TL ( ayrılma akçesi) ödenebilir gibi görünse de, dosyadaki muhasebeci olan tanığın da ifadesinde belirttiği üzere, şirketin halen faal olarak çalışmasına istinaden, şirketin geçmiş dönem mali tablolarının da incelenmesi ve bu belgelerin sayın mahkeme’ye sunulması gerekmektedir. Şöyle ki, şirketin …’daki hesap hareketleri incelendiğinde toplam 46.678.000.- TL ve 199.587,-EUR tutarında işlem kayıtları tespit edilmiştir ve hareketlerin şirket faaliyetleri ile ilgili olduğu düşünülmektedir. Keza; diğer bankalardan gelen ve dosyaya sunulan 0 “sıfır” bakiyelİ banka yazılarına rağmen, bu bankalarda da hesap hareketleri olabileceği düşünülmektedir. Bu sebeple, şirketin geçmiş dönem ve 2018 yılı faaliyetlerinden elde ettiği kârı da hesaplamak için mali tabi olan görmek gerekmektedir. Şirket faal ise geçmiş dönem karları ve bankadaki kıymetleri dışında bîr de marka ve değeri hesaplamaya dahil edilebilir olsa da bu yöndeki hukukî karar ve takdir Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere, işbu heyet raporumuz takdirlerinize arz olunur. Sonuç olarak; davalı …’e uzun süre boyunca ulaşılamaması gibi bir durumun söz konusu olmadığı, davalının yönetimde aktif olarak rol almadığı, …’in yalnızca % 5 payının bulunduğu ve sermaye artırımı ve azaltılması haricinde her türlü kararın diğer ortak … tarafından alınabileceği, davacı şirketin sermaye değişikliğine ilişkin bir savunma ileri sürçmediği, bu bağlamda ortaklıktan çıkarma davası açılmasını gerektirecek haklı nedenlerin bulunduğunun ispatlanamadığı, sayın mahkemenin aksine kanaat getirmesi halinde davacı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi nden davalı …’in Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca şirket ortaklığından ayrılmasına ve ayrılma akçesi olarak; şirketin belirtilen bankalardaki nakitlerinden başka bir kıymetinin olmadığının tespitine dayanılarak; ortaklıktan ayrılma akçesi olarak bankalardaki toplam mevduatın (118.128,87.-TL) % 5 i kadar ( hisse oranı) 5.906,45.-TL ( ayrılma akçesi ) ödenebilir gibi görünse de, dosyadaki muhasebeci olan tanığın da ifadesinde belirttiği üzere, şirketin halen faal olarak çalışmasına istinaden, şirketin geçmiş dönem mali tablolarının da incelenmesi ve bu belgelerin sayın mahkemeye sunulması gerektiği; şirketin …’daki hesap hareketleri incelendiğinde toplam 46,678.000.- TL ve 199.587.-EUR tutarında işlem kayıtları tespit edildiği ve hareketlerin şirket faaliyetleri ile ilgili olduğu düşünüldüğü; diğer bankalardan gelen ve dosyaya sunulan 0 ” sıfır” bakiyeli banka yazılarına rağmen, bu bankalarda da hesap hareketleri olabileceğinin düşünüldüğü; hem bu sebeple hem de davacı şirketin sektörel tanınmışlığı ve prestiji karşısında şirketin geçmiş dönem ve 2018 yılı yılı faaliyetlerinden elde ettiği kârı da hesaplamak için mali tabloları görmek gerektiği; şirket faal ise geçmiş dönem karları ve bankadaki kıymetleri dışında bir de marka ve değeri hesaplamaya dahil edilebilir olsa da bu yöndeki hukukî karar ve takdirin sayın mahkeme’ye ait olduğu ” şeklinde beyan ve mütalaada bulunmuşlardır.
Dava; davalı …’in TTK 640/3 kapsamında haklı nedenle davacı şirket ortaklığından çıkarılması istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ihtilaf; davalı …’in davacı şirket ortaklığından çıkarılması için haklı nedenlerin bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Davacı yan; davalı ortağın şirket faaliyetleriyle ilgilenmediğini kendisine ulaşılamadığı iddiasını ileri sürererek haklı sebebe dayalı ortağın şirketten çıkarılması talebinde bulunmuş ise de; mübrez raporda da ifade edildiği üzere;
T.K.’nun 620 hükmü uyarınca kanun veya şirket sözleşmesinde aksi öngörülmediği takdirde, seçim kararları dâhil, tüm genel kurul kararları, toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğu ile alınır. T.K.’nun 621.madde hükmü bağlamında sayılan önemli nitelikteki genel kurul kararları ise temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması hâlinde alınabilir. Kanunda belli kararların alınabilmesi için ağırlaştırılmış nisap aranıyorsa, bu nisabı daha da ağırlaştıracak şirket sözleşmesi hükümleri, ancak şirket sözleşmesinde öngörülecek çoğunlukla kabul edilebilir. Şirket esas sözleşmesi ile nisabın ağırlaştırılarak oy birliğinin arandığı bazı haller mevcuttur.
Bu kapsamda …’ın % 95 pay oranı ile şirket sermayesinin azaltılması ya da artırılması haricinde gerek olağan gerek önemli nitelikteki tüm işlemleri gerçekleştirebileceği görülmüştür. Ancak davalı …’in ortaklıktaki payı oranı sadece %5 oranında olup şirket işleyişini sekteye uğratmayacak niteliktedir. Davacı şirket sermaye artırımı ya da sermaye azaltılması ihtiyacına ilişkin bir beyanda bulunmamıştır.
Şirket ortaklarının 16 Temmuz 2016 tarihinde bir araya gelerek davacı şirketin esas sözleşmesini değiştirdiği, … ve … şirket müdürü sıfatıyla münferit imzaları ile şirketi temsile yetkili kılındığı, davalı ortak … şirket yönetiminde aktif olarak yer almadığı, yönetim işlerinin yerine getirilmesinin …’in düzenli olarak şirkette bulunmasını gerektirmediği, işçi alınıp çıkartılırken ya da şirket işleri yürütülürken davalı …’in aktif katılımı gerekmediği, dinlenen tanık ifadelerine karşın kendisinden haber alınamadığı ifade edilen davalı …’in 19.07.2016 tarihinde Noter tarafından onaylanan değiştirilmiş şirket esas sözleşmesinde imzasının bulunduğu, buna ek olarak bilirkişi incelemesine sunulan 2018/01 sayılı, 01.03.2018 tarihli Ortaklar Kurul Kararında imzasının bulunduğu, …’e ulaşılamama gibi bir durumun bulunmadığı dosya kapsamıyla sabit olduğundan ve ortağın ortaklıktan çıkarılmasını gerektirir haklı neden somut olayda bulunmadığından; mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanaat gereğince; davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli harç peşin alındığından, harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzereoy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/06/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …