Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/275 E. 2019/1085 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/275 Esas
KARAR NO : 2019/1085
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/03/2018
KARAR TARİHİ : 05/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … müzik firmasının …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin münderecatdan geçmek suretiyle kesinleşen … esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde butlanına karar verilen sahte defterler ile sahte olarak oluşturulan genel kurul kararlarına istinaden dava dışı … müzik yetkilisi … … tarafından temin edilen pay sahipliği ve imza yetkisi kullanılmak suretiyle şirkete ait yerli ve yabancı tüm fonogramlar, eser işletme belgelerinin ve mali haklarının dava dışı … müzik firmasına devrine ilişkin tüm kararların ….Ticaret Mahkemesinin münderecatdan geçmek suretiyle kesinleşen … sayılı dosyasında verilen karar neticesinde iptal edilerek şirkete iade edilmesine karar verilmesine rağmen davalı tarafın sahte olduğu kesinleşen sözleşmelere istinaden müvekkil şirketten alacaklı olduğundan bahisle icra takibine girişmiş ise de; ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında müvekkilin ortağı olduğu Tasfiye Halinde … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin davalıya 350.987,00TL borçlu olmadığının tespitini ve müvekkilin paydaşı olduğu dava dışı şirkete ödenmek üzere, davalı yanın kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibi Tasfiye Halinde … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne karşı yapıldığından,ayrıca davacı yan şirket temsilcisi olmadığından dava hakkının ve aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, bu sebeple dava şartının gerçekleşmediğini, ayrıca şirketin sicilden terkin edildiğini, davacı tarafın İcra İflas Kanunu 72. maddesi gereğince müvekkilinin muhtemel zararları için teminat yatırılması gerektiğini, müvekkilinin şirketten satın aldığı ve ….Ticaret Mahkemesinin münderecatdan geçmek suretiyle kesinleşen … esas sayılı dosyasında mahkeme kararı ile mali haklarının devrine ilişkin sözleşmeleri iptal edilen müzik eserlerinin mali haklar için ödediği bedelin iadesinin temini maksadıyla tahsili için takibe girişildiğini beyanla; haksız ve mesnetsiz davanın reddini, davacının kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini savunmuştur.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali bilirkişi … ile hukukçu … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 20/12/2018 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
“Davacı vekilinin iddiaları şu şekildedir;
Davacı, … ticaret sicil numaralı … San.ve Tic.A.Ş.’nin yönetsel imtiyazlara sahip B grubu pay sahibi ve 18.07.2000 tarihinde yapılan, yasaya ve esas sözleşmeye uygun son genel kurulda seçilmiş, şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili yönetim kurulu başkan yardımcısıdır.
Dava dışı … A.Ş. adına sahte bir yönetim kurulu karar defteri oluşturularak, 14.11.2011 tarih ve 2011/2 sayılı sahte bir yönetim kurulu kararı ile olağanüstü genel kurul çağrısı yapıldığı, paydaş olmayan yabancı uyruklu kişilere izafe edilen sahte imzalarla vekaletname ve imza sirküleri tanzim edildiği, düzenlenensahte bir pay defteri ile hazirun cetveli oluşturulduğu, davalı … A.Ş.’nin kendi kanuni merkezinde toplanan bu genel kurul ile … A.Ş.’nin paydaşı ve yönetim kurulu başkanı … …’in … A.Ş.’nin yönetim kuruluna seçildiği, bu yönetim kurulunun sahte imzalarıyla … …, davacının hissedarı bulunduğu … A.Ş.’ne 6 ay süreyle Genel Müdür seçilmesine, münferiden atacağı imza ile şirketi her konuda ahzu kabz yetkisi ile ilzam etmesine karar verildiği, … …’in çıkardığı sahte imza sirküleri ile … A.Ş.’nin değeri milyonlarla ifade edilen yerli ve yabancı tüm fonogramları/eser işletme belgelerini, … Noterliğinde düzenlenen; 01.12.2011 tarih ve …, 01.12.2011 tarih ve …, 17.02.2012 tarih ve … yevmiye numaralı üç adet devir sözleşmesi ile hissedarı ve yönetim kurulu başkanı olduğu davalı … A.Ş.’ne devir ettiği tespit edilmiştir. Bunun üzerinde, davacı tarafından ….Asliye Ticaret Mahkemesinde, … esas sayılı dosya ile açılan dava sonucunda, yukarıdaki bahsedilen genel kurul toplantısı ve yönetim kurulu kararlarının yok hükmünde olduğuna hükmedilmiş, Yargıtay … Hukuk Dairesi 17.12.2014 tarih ve … esas ve … karar sayılı ilamıyla hükmü onamış, yapılan karar düzeltme istemi de yine aynı dairenin 17.09.2015 tarih ve … vc … karar sayılı ilamı ile ret edilmiştir.
….Asliye Ticaret Mahkemesinin 02.02.2016 tarih, … sayılı kararı ile; eser işletme belgeleri ve fonogram devri sözleşmelerinin yoklukla malul olduklarının tespiti ile yoklukla malul olduklarına karar verilen sözleşmeleriyle davalı uhdesine geçen devre konu sözleşmelerdeki tüm eser işletme belgelerinin davalı şirketten alınarak dava dışı … A.Ş.’ne iadesine hükmedilmiş, bu hüküm Yüksek Yargıtay … Hukuk Dairesinin 21.12.2017 tarih ve … ve … karar sayılı ilamı ile onanmıştır. Bunun üzerine, davalı şirket, davacının paydaşı olduğu … A.Ş.’ye sanki 200.000 TL ödemiş gibi sahte bir borç kaydı yaratarak, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatmıştır.Takibin dayanağı yok hükmünde olduğu onanan üç adet devir sözleşmesidir. Sahte borcun kanıtı olarak sadece yevmiye kayıtları dışında dayanak olarak hiçbir belge yer almamaktadır.
Davacının taraf ehliyetinin mevcudiyetinin yanında, dava dışı şirketin ticaret sicilden başka bir nedenle resen terkin edilmiş bulunması nedeniyle hukuki durumundan dolayı ve davacının paydaş ve ilgili sıfatıyla hukuki yararının bulunması, geçerli son genel kurul kararınca şirketi temsile münferiden yetkili olarak dava hakkı bulunmaktadır.
Davalı tarafın iddiaları ve davacı dilekçesine cevapları ise şöyledir ;
Huzurdaki davanın davalı şirket tarafından, dava dışı … A.Ş. aleyhine başlatmış olduğu ilamsız icra takibine konu alacak ile ilgili olarak sözkonusu borcun bulunmadığına dair menfi tespit talepli olarak açılmış bir dava olması sebebiyle, dava dilekçesinde davacı olarak belirtilen kişinin dava hakkı yoktur. Davacı sözkonusu icra dosyasında borçlu olarak gösterilmemiş olup, davacı borçlu şirketin temsilcisi de değildir. Davacının, borçlunun temsilcisi seçildiği Genel Kurul 2000 yılında yapılmış olup, 3 yıl süre ile seçildiğinden 2003 yılında bu görevi bitmiştir. Davalı şirket devir sözleşmeleri ile bir kısım haklar devralmış ve bunun karşılığında bir bedel ödemiştir. Çeşitli davalar sonucunda devir sözleşmelerinin iptal edilmesi nedeniyle, dava dışı … A.Ş.’ye ödenen bedellerin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Dava şartları ve usul hukuku bakımından davacının huzurdaki davayı açması mümkün olmadığından davanın öncclikli olarak reddi, devamında ise davalı şirketin dava dışı şirketten alacaklı olduğu sabit olduğundan davanın reddi ile haksız hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak açıldığı anlaşılan dava nedeni ile davacının takip konusu alacağın % 20’si oranında tazminata mahkum edilmesi, yargılama ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılması talep edilmiştir.
Davalı şirketin incelemeye sunduğu; 2011 yılı Yevmiye Defterinin kapanış tasdikinin yapılmadığı tespit edilmiştir. Davalının ticari defterlerinde, devir alınan sözleşmeden kaynaklanan hakları dava dışı şirket ünvanı olan “…” açıklaması ile 260 Haklar Hesabına girildiği görülmektedir. Bu kayıt ödeme ile ilgili olmayıp, devir alınan sözleşmelerin, muhasebe kuralları gereğince, hak olarak kaydedilmesinden ibarettir. 20.10.2011 tarihinde …’den C…. hesabına yapılan 280.000 TL havale, … … adına ortaklardan alacaklar hesabına işlenmiştir. Defterin üzerine kurşun kalem ile yazılmış “Eser işletme devirleri için çekilen” notu bulunmaktadır. Dava dışı … A.Ş.’ye eser devir sözleşme bedellerinin ödendiğine dair, başkaca herhangi bir defter kaydı, … A.Ş. tarafından düzenlenmiş fatura, bu faturanın ödediğini ispata yarayan banka dekontu, çek, makbuz vs. herhangi bir delil bilirkişi incelemesine sunulmamış olup, dava dosyasında da rastlanılmamıştır.
Her ne kadar davalı şirketin ortağı … …’in kendisine yapılan 280.000 TL’lık bir ödeme, davalı tarafça buna atfedilse bile, … …’in bu ödemeyi … A.Ş.’ye aktardığına dair bir belge veya ispata yarar delil sunulmamıştır. Kaldı ki, ticaret şirketleri arasında böyle bir ödeme şekli olmadığı gibi, 459 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğince, “Tevsik zorunluluğu kapsamında olanların, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmeleri zorunlu” olduğundan, mevzuata da aykırıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222 inci maddesinin 2 inci fıkrasında, ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şart olduğu, 3 üncü fıkrasında, ikinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamayacağı hüküm altına alınmıştır.
Davalı şirketin bilirkişi incelemesine sunmuş olduğu 2011 ve 2012 yılı ticari defterlerin 2011 Yevmiye Defteri kapanışı hariç açılış kapanış tasdiklerinin usulüne uygun yapıldığı, sözkonusu ticari defterlerde … A.Ş.’ye sözleşme bedeli olan 200.000 TL’lık ödeme ile ilgili bir kaydın olmadığı, … …’in kendisine yapılan 280.000 TL’lık ödemenin … A.Ş.’ye aktarıldığına dair bir belge ve delilin bulunmamış olması nedeniyle de, … …’e yapılan ödemenin … A.Ş.’ye yapılan ödeme sayılamayacağından, ilgili bedellerin ödendiği hususundaki ispat yükü davalıya düştüğü halde, davalı taraf ödemeye ilişkin ispata yarar bir belge sunmadığından, davacının hissedarı bulunduğu … San.ve Tic. A.Ş.’nin davalı …’ne borçlu olduğunu gösteren borç kaydının yok hükmünde olduğu ve borçlu olmadığının tespiti, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız takip nedeniyle, dava dışı … Müzik A.Ş.’ye ödenmek üzere ÎİK. 72/5 maddesi uyarınca takdiren takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi, ücret-i vekalet ile yargılama giderlerinin de davalı tarafa tahmiline karar verilmesi hususunda hukuki takdir sayın mahkemeye ait olmak üzere, işbu heyet raporumuz takdirlerinize arzolunur.” şeklinde beyan ve mütalaada bulunmuşlardır.
….Asliye Ticaret Mahkemesinde, … esas sayılı dosya ile açılan dava sonucunda, 14.11.2011 tarih ve 2011/2 sayılı bir yönetim kurulu kararı ile toplanan olağanüstü genel kurul toplantısının ve yönetim kurulu kararlarının yok hükmünde olduğu yönünde karar verildiği ve kararın mündericattan geçmek suretiyle kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizce; ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyasında; davanın konusunun, eser haklarının devrine ilişkin sözleşmenin geçersizliği iddiasına yönelik olması ve anılı kararının mahkememiz dosyasının neticesini doğrudan etkileyecek olması nedeniyle neticesi bekletici mesele yapılmıştır.
Mahkememizce neticesi bekletici mesele yapılan ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyasının yapılan tetkikinde; davanın davacı … tarafından davalı … Müzik şirketine karşı açılan dava dışı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (bu şirketi temsilen … … imzalı )ile davalı … arasında yapılan …. Noterliğinin 01/12/2011 tarihli … yevmiye nolu , 01/12/2011 tarihli … yevmiye nolu ve 17/02/2012 tarihli … yevmiye nolu eser işletmeleri ve fonogram devri sözleşmelerinin her birinin yoklukla malül olduklarının tespiti ile davalı şirket uhdesine geçen devre konu sözleşmelerde tüm eser işletme belgelerinin davalı şirketten alınarak dava dışı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine iadesi istemli davadan ibaret olup davanın kabulüne karar verildiği ve mündericattan geçerek onanmak suretiyle karar kesinleştiği görülmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe
Dava; ….Noterliğinde düzenlenen; 01.12.2011 tarih ve …, 01.12.2011 tarih ve …, 17.02.2012 tarih ve … yevmiye numaralı üç adet devir sözleşmesi ile hissedarı ve yönetim kurulu başkanı olduğu davalı … A.Ş.’ne devir edilmesine ilişkin tasarruf işleminin … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında iptal edildiği ve ödenen bedelin iadesi maksadıyla girişilen icra takibine vaki menfi tespit isteminden ibarettir. Davalı davanın reddini savunmuştur.
Yanlar arasındaki ihtilaf; davacının ortağı olduğu dava dışı … şirketi adına dava açmakta aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı ve davaya konu takip nedeniyle dava dışı … şirketinin davalıya borçlu olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davalı yan; davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını savunmuş ise de;….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında da davanın davacı … tarafından açıldığı ve adı geçenin şirket haklarının korunmasında menfaatinin bulunması nedeniyle aktif husumet ehliyetinin bulunduğu benimsenerek davanın esastan sonuçlandırıldığı ve kararın mündericattan geçmek suretiyle kesinleştiği görülmekle; davacının aktif dava ehliyeti huzurdaki davada bulunduğundan bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiş ve davanın esastan incelenmesine geçilmiştir.
Davanın esası açısından tartışılması gereken husus davalının dava dışı şirketten alacaklı olup olmadığına ilişkindir.
Davalı yan; takibin ….Noterliğinde düzenlenen; 01.12.2011 tarih ve …, 01.12.2011 tarih ve 20440, 17.02.2012 tarih ve … yevmiye numaralı üç adet devir sözleşmesi ile hissedarı ve yönetim kurulu başkanı olduğu davalı … A.Ş.’ne devir edilmesine ilişkin tasarruf işleminin ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında iptal edildiği ve ödenen bedelin iadesi için yapıldığını savunmuş ise de ; yapılan mali incelemede dava dışı şirkete devir bedeli için ödeme yapıldığı davalı tarafça kanıtlanamadığı gibi dava dışı … … hesabına davalı şirket tarafından yapılan havalenin sonucu değiştirmeyeceği, adı geçenin her iki şirketin temsilcisi olduğu ve ayrıca kendisine yapılan havaleyi dava dışı … şirketine aktardığı hususunun da kanıtlanamadığı, dolayısıyla menfi tespit davasında ıspat yükünün alacaklı olduğunu iddia eden tarafta olup davalının alacaklı olduğunu kanıtlayamadığı sübuta ermekle; mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya mündericatından edinilen vicdani kanaat gereğince; davanın kabulü ile ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davacının ortağı olduğu Tasfiye Halinde … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin davalıya 350.987,00TL borçlu olmadığının tespitine, şartları oluşmayan ve yerinde görülmeyen kötü niyet tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davacının ortağı olduğu Tasfiye Halinde … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin davalıya 350.987,00TL borçlu olmadığının TESPİTİNE,
Şartları oluşmayan ve yerinde görülmeyen kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 23.975,92 TL karar harcından 5.993,99 TL Peşin harcın mahsubu ile arda kalan 17.981,93 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan toplam 6.035,09 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 27.009,22TL ücret-i vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.206,00TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzereoy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/12/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …