Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/273 E. 2020/384 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/273
KARAR NO : 2020/384
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/03/2018
KARAR TARİHİ : 17/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket … elektrik taahhüt sektöründe faaliyet gösteren, halka açık bir şirket olduğunu, müvekkil kuruluşundan bugüne 3.000.000m2 üzerinde kapalı alanlı elektrik taahhüt işini tamamlamış olup; halen çok sayıda projeyi aynı anda yürüttüğünü, davacı şirket’in elektrik taahhüt işlerini yüklendiği projelerden bir tanesi de “İnistanbul Projesi” olduğunu, davacı şirket anılan proje kapsamında davalı … … (… Elektrik) ile Ağustos 2017 tarihinde “İnistanbul Şantiyesi Elektrik Tesisat İşleri İşçilik Taşeron Sözleşmesi” akdettiğini, sözleşmeye göre; davalı, davacı şirket’in İnistanbul Projesine ilişkin sözleşme kapsamındaki işleri kendi işçileri eli ile yapmayı, davacı şirket de bunun karşılığında sözleşme ekinde yer alan “Birim Fiyat Listesi” üzerinden gerçekleştirilen işlere göre düzenlenecek hakediş tutarlarını fatura mukabili ödemeyi taahhüt ettiğini, davalı, 01.11.2017 tarihi itibariyle haksız/sözleşmeye aykırı bir şekilde şantiye alanındaki faaliyetlerini sonlandırdığını, belirtilen tarih itibariyle (01.11.2017), sözleşme kapsamında tarafların hak ve alacakları nihai/kati olarak belirlenemediğini, diğer yandan sözleşme konusu işi yarım bırakan davalı, şantiyede çalıştırdığı bir kısım işçinin alacağını da ödemediğini ve davacı şirket’ten, bu işçilere olan borçlarını da ödemesini talep ettiğini, bu şartlarda taraflar, sözleşme kapsamında ileride kesin hakediş raporu tanzim edilerek tarafların hak ve alacaklarının nihai/kati olarak belirlenmesi hususunu 07/11/2017 tarihli Ek Protokol ile hüküm altına aldığını, protokol kapsamında davacı tarafça, davalının çalışanlarına ödeme yapıldığını, davalı, sözleşme kapsamında gerçekleştirdiği işlere ilişkin olarak düzenlediği ara hakediş raporlarını davacı şirket’in proje müdürüne ait olan … com.tr adresine elektronik posta yoluyla gönderdiğini, kesin hakediş raporunun tanzimi esnasında davalının söz konusu ara hakediş raporları ile bunlara istinaden kestiği ve tahsil ettiği faturalar arasında uyumsuzluk tespit edilmiş olup; fatura bedellerinin davalı tarafından düzenlenen ara hakediş tutarlarından daha yüksek olduğu görüldüğünü, diğer bir anlatımla davalı gerçekte yaptığı işlerden daha fazla tutarlı faturalar keserek bu faturaları müvekkilimizden tahsil etmiş durumda olduğunu, tarafların 07/11/2017 tarihli Ek Protokol’de belirttiği ve Yargıtay kararlarında da vurgulandığı üzere ara hakedişlere ilişkin yapılan ödemeler “avans” niteliğinde olduğunu, belirtilen durum (hakedişler ile faturaların uyumsuzluğu) ve ek protokol kapsamında ödenen işçilik hakları da göz önünde bulundurularak düzenlenen kesin hakediş raporu sonucuna göre; davacı şirket davalıdan 1.113.486,00TL. tutarında alacaklı durumda olduğunu, kesin hakediş raporu taraflar arasında kararlaştırıldığı üzere davalıya … Noterliği’nin … yevmiye numaralı 21.02.2018 tarihli ihtarnamesi ve eki gönderildiğini, davacı şirket’in alacaklı olduğu tutarın ödenmesi için davalıya süre verildiğini, ancak davalı anılan ihtarnamede verilen sürenin sona erdiği ve dolayısıyla temerrüde düştüğü 05.03.2018 tarihinden itibaren davacı şirketin alacağını ödemediği gibi, ihtarnameye yanıt da vermediğini, öncelikle davacı şirketin alacağının güvence altına alınabilmesi için teminatsız olarak davalının mal varlığına ihtiyati tedbir konulmasına, taraflar arasındaki sözleşme gereği davacı şirketin davalıdan alacaklı olduğu tutarın şimdilik 10.000,00TL.’sinin temerrüt tarihi olan 05.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş ise de; davalı tarafça Mahkememize cevap dilekçesi ibraz edilmediği anlaşıldı.
Dosya kapsamına alınan 07/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile davacı beyanları 20/09/2018 tarihinde davacıya ait ticari defter ve belgeler üzerinde davacı işyerinde yapılan incelemeler ile değerlendirmeler sonucunda; Davalı tarafından 2016 ve 2017 yıllarında taraflar arasındaki sözleşmeye dayanarak 2.339.580,12-TL’lik faturalar düzenlendiğini, bu faturaların davacı şirketinin ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu ve faturaların tamamının ödenmiş olduğunu, davalı tarafından düzenlenen faturaların tamamının da davacının proje müdürü … … …’e teslim edildiğini, faturaların proje müdürünce incelenerek “Uygundur, ödemesi uygundur” şeklindeki ibarelerle onaylandığını, bunun üzerine de davacı şirketin banka hesaplarından davalıya ödenmiş olduğunu, faturaların toplam değerinin 2.339.580,12-TL olduğunu, 10/10/2018 günü dava konusu şantiye adresinde Prof Dr … tarafından yapılan incelemede, imalatla dosyaya sunulan “Ara Hakediş Raporları”nın bire bir örtüştüğünü, buna göre toplam “Hakediş Tutarı’nın 1.839.224,54-TL olduğunu, fakat taraflar arasında yapılan işçilik taşeron sözleşmesinin sözleşme şartlarını ve ödemeler başlıklarının içeriğini belirleyen maddeleri gereği belirtilen hakediş tutarından düşülmesi gereken kesintiler de yine davalı şirket adına yapılan Ağustos-Eylül-Ekim 2017 SGK Prim ödemelerinin mahsup edilmesi sonucu, davacı şirketçe davalı şirkete 1.267.260,33-TL hakediş bedeli ödeme yapılması gerektiğini, yine taraflar arasında düzenlenen 07/11/2017 tarihli ek protokole göre davalı … …’nun beyan ettiği işçi borçları olan 41.184,88-TL’nin davacı şirketinin banka hesaplarından her bir çalışana ayrı ayrı havale edildiği ve dolayısıyla davacının davalıdan ayrıca 41.184,88-TL işçilik ücreti alacaklı olduğunu, sonuç olarak davacı tarafından davalı … Elektrik’e (1.267.260,33- 41.184,88= 1.226.075,45-TL) 1.226.075,45-TL ödeme yapılması gerekirken, 2.339.580,12-TL ödeme yapıldığını, bu durumda davacı şirketin davalı şirketten 1.113.504,67-TL alacaklı durumda olduğunu mütalaa etmiştir.
Davacı vekilince ıslah dilekçesinde özetle; Dava ile davalı … …(… Elektirik)’den fazlaya ilişkin alacaklarımız saklı tutularak 10.000,00-TL alacak talep edildiğini, dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yapıldığını, 19.10.2018 tarihli bilirkişi raporu ile davacı şirket’in Davalı’dan 1.113.504,67-TL alacaklı olduğu tespit edildiğini, işbu nedenle davalı’dan alacağı 1.103.504,67-TL arttırarak, alacağının 1.113.504,67-TL olarak hüküm altına alınmasını talep ettiğini, ıslah harcı 08.02.2019 tarihinde 75.380,40-TL olarak ödendiğini, işbu dava ile talep edilen alacak tutarını ıslah yolu ile 1.103.504,67TL arttırmak suretiyle alacağının temerrüt tarihi olan 05.03.2018 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte 1.113.504,67-TL olarak hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 23/07/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile davacı beyanları 20/09/2018 tarihinde davacıya ait ticari defter ve belgeler üzerinde davacı işyerinde yapılan incelemeler ile değerlendirmeler sonucunda;davalı tarafından düzenlenen faturaların tamamının da davacının proje müdürü … … …’e teslim edildiğini, faturaların proje müdürünce incelenerek “Uygundur, ödemesi uygundur” şeklindeki ibarelerle onaylandığını, bunun üzerine de davacı şirketin banka hesaplarından davalıya ödenmiş olduğunu, ödenen faturaların toplam değerinin 2.339.580,12-TL olduğunu, 26/06/2019 günü dava konusu şantiye adresinde Prof Dr … tarafından bir kez daha yapılan incelemede, imalatla dosyaya sunulan “Ara Hakediş Raporları”nın bire bir örtüştüğünü, buna göre toplam “Hakediş Tutarı’nın 1.897.101,00-TL olduğunu, fakat taraflar arasında yapılan işçilik taşeron sözleşmesinin sözleşme şartlarını ve ödemeler başlıklarının içeriğini belirleyen maddeleri gereği belirtilen hakediş tutarından düşülmesi gereken kesintiler ile yine davalı şirket adına yapılan Ağustos-Eylül-Ekim 2017 SGK prim ödemelerinin mahsup edilmesi sonucu, davacı şirketçe davalı şirkete 1.325.137,13-TL hakediş bedeli ödeme yapılması gerektiğini, yine taraflar arasında düzenlenen 07/11/2017 tarihli ek protokole göre davalı … …’nun beyan ettiği işçi borçları olan 41.184,88-TL’nin davacı şirketinin banka hesaplarından her bir çalışana ayrı ayrı havale edildiğini ve dolayısıyla davacının davalıdan ayrıca 41.184,88-TL işçilik ücreti alacaklı olduğunu, sonuç olarak davacı tarafından davalı … Elektrik’e 1.283.952,25-TL ödeme yapılması gerekirken, 2.339.580,12-TL ödeme yapıldığını, bu durumda davacı şirketin davalı şirketten 1.055.627,87-TL alacaklı durumda olduğunu mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 07/02/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile davacı beyanları 20/09/2018 tarihinde davacıya ait ticari defter ve belgeler üzerinde davacı işyerinde yapılan incelemeler ile 10/10/2018 tarihinde ve 26/06/2019 tarihinde dava konusu çalışmanın yapıldığı yerdeki incelemeler ve son olarak 30/01/2020 tarihinde yine dava konusu binaların bulunduğu yerde yapılan incelemeler ile değerlendirmeler sonucunda; davalı tarafından düzenlenen faturaların tamamının da davacının proje müdürü … … …’e teslim edildiğini, faturaların proje müdürünce incelenerek “Uygundur, ödemesi uygundur” şeklindeki ibarelerle onaylandığını, bunun üzerine de davacı şirketin banka hesaplarından davalıya ödenmiş olduğunu, ödenen faturaların toplam değerinin 2.339.580,12-TL olduğunu, davalı savları karşılığında Prof. Dr. … ve Doç Dr. … tarafından dava konusu binaların bulunduğu yerde inceleme yapılmak üzere gidildiğini, davalı tarafından beyan edilen ek işlerin tamamının kendisine sözlü olarak söylendiğini, yazılı bir sözleşme bulunmadığını beyan etmesi karşısında, dava konusu konutların bitmiş ve oturuluyor olduğunu, kendisine verilen sözleşme dışı işlerin kalem kalem neler olduğunun ve bedellerinin neler olduğuna ilişkin bir belgenin bulunmadığını, bazı duvarların kırma işini gerçekten davalının yapıp yapmadığının anlaşılamadığını, adam/saat hesabından bu işlerin yapılıp yapılmadığının anlaşılamayacağının tespit edildiğini, 26/06/2019 ve 308/01/2020 günü dava konusu şantiye adresinde Prof Dr … tarafından bir kez daha yapılan incelemede, imalatla dosyaya sunulan “Ara Hakediş Raporları”nın bire bir örtüştüğünü, buna göre toplam “Hakediş Tutarı’nın 1.897.101,00-TL olduğunu, fakat taraflar arasında yapılan işçilik taşeron sözleşmesinin sözleşme şartlarını ve ödemeler başlıklarının içeriğini belirleyen maddeleri gereği belirtilen hakediş tutarından düşülmesi gereken kesintiler ile yine davalı şirket adına yapılan Ağustos-Eylül-Ekim 2017 SGK prim ödemelerinin mahsup edilmesi sonucu, davacı şirketçe davalı şirkete 1.325.137,13-TL hakediş bedeli ödeme yapılması gerektiğini, yine taraflar arasında düzenlenen 07/11/2017 tarihli ek protokole göre davalı … …’nun beyan ettiği işçi borçları olan 41.184,88-TL’nin davacı şirketinin banka hesaplarından her bir çalışana ayrı ayrı havale edildiğini ve dolayısıyla davacının davalıdan ayrıca 41.184,88-TL işçilik ücreti alacaklı olduğunu, sonuç olarak davacı tarafından davalı … Elektrik’e 1.283.952,25-TL ödeme yapılması gerekirken, 2.339.580,12-TL ödeme yapıldığını, bu durumda davacı şirketin davalı şirketten 1.055.627,87-TL alacaklı durumda olduğunu mütalaa etmiştir.
Dava; Taraflar arasında imzalanan “İnistanbul Şantiyesi Elektrik Tesisat İşleri İşçilik Taşeron Sözleşmesi” ve “07/11/2017 tarihli Ek Protokol” kapsamında düzenlenen hakedişler ile faturaların uyumsuzluğu nedeniyle fazladan ödendiği iddia edilen miktarlar ile ek protokol kapsamında ödenen işçilik haklarına ilişkin alacağın davalı yandan tahsili istemine ilişkin alacak davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı yanca; davacı şirketin elektrik taahhüt işlerini yükümlendiği davaya konu “İnistanbul Projesi” kapsamında davalı … … (… Elektrik) ile Ağustos 2017 tarihinde “İnistanbul Şantiyesi Elektrik Tesisat İşleri İşçilik Taşeron Sözleşmesi” akdedildiği, davaya konu sözleşmeye göre; davalı yanın, davacı şirketin İnistanbul Projesine ilişkin sözleşme kapsamındaki işleri kendi işçileri eli ile yapmayı, davacı şirketin de bunun karşılığında sözleşme ekinde yer alan “Birim Fiyat Listesi” üzerinden gerçekleştirilen işlere göre düzenlenecek hakediş tutarlarını fatura mukabili ödemeyi taahhüt ettiği, davalı yanın, 01.11.2017 tarihi itibariyle şantiye alanındaki faaliyetlerini sonlandırdığından bahisle belirtilen tarih itibariyle sözleşme kapsamında tarafların hak ve alacaklarının nihai olarak belirlenemediği ve davalı yanın şantiyede çalıştırdığı bir kısım işçinin alacağını ödemediğinin iddia edildiği, taraflar arasında sözleşme kapsamında ileride kesin hakediş raporu tanzim edilerek tarafların hak ve alacaklarının nihai olarak belirlenmesi hususunun 07/11/2017 tarihli Ek Protokol ile hüküm altına alındığı ve protokol kapsamında davacı tarafça, davalının çalışanlarına ödeme yapıldığının belirtildiği, yine kesin hakediş raporunun tanzimi esnasında davalının söz konusu ara hakediş raporları ile bunlara istinaden kestiği ve tahsil ettiği faturalar arasında uyumsuzluk tespit edildiğinden bahisle fatura bedellerinin davalı tarafından düzenlenen ara hakediş tutarlarından daha yüksek olduğu iddia edilerek davalı yana fazladan ödenen tutarlar ve ek protokol kapsamında ödenen işçilik hakları nazara alınarak kesin hakediş raporu sonucuna göre; davacı şirketin davalı yandan 1.113.486,00-TL tutarındaki alacaklarından şimdilik 10.000,00-TL’nin temerrüt tarihi olan 05.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı yandan tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan kök ve ek bilirkişi raporlarında da belirlendiği üzere; Davacı yana ait ticari defter ve belgeler üzerinde yapılan incelemeler ile değerlendirmeler sonucunda; Davalı tarafça 2016 ve 2017 yıllarında taraflar arasındaki sözleşmeye dayanarak 2.339.580,12-TL tutarında faturalar düzenlendiği, bu faturaların davacı şirketinin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve faturaların tamamının ödenmiş olduğu, davalı tarafından düzenlenen faturaların tamamının da davacının proje müdürü … … …’e teslim edildiği, faturaların proje müdürünce incelenerek “Uygundur, ödemesi uygundur” şeklindeki ibarelerle onaylandığı, bunun üzerine davacı şirketin banka hesaplarından davalıya ödenmiş olduğu, faturaların toplam değerinin 2.339.580,12-TL olduğu, davaya konu proje kapsamındaki imalat ile dosyaya sunulan “Ara Hakediş Raporları”nın bire bir örtüştüğü, buna göre toplam hakediş tutarının 1.897.101,00-TL olduğu, fakat taraflar arasında yapılan işçilik taşeron sözleşmesinin sözleşme şartlarını ve ödemeler başlıklarının içeriğini belirleyen maddeleri gereği belirtilen hakediş tutarından düşülmesi gereken kesintiler de yine davalı şirket adına yapılan Ağustos-Eylül-Ekim 2017 SGK prim ödemelerinin mahsup edilmesi sonucunda; davacı şirketçe davalı şirkete 1.325.137,13-TL hakediş bedeli ödeme yapılması gerektiğinin belirlendiği, yine taraflar arasında düzenlenen 07/11/2017 tarihli ek protokole göre davalı … …’nun beyan ettiği işçi borçları olan 41.184,88-TL’nin davacı şirketin banka hesaplarından her bir çalışana ayrı ayrı havale edilmek suretiyle ödendiği ve dolayısıyla davacının davalıdan ayrıca 41.184,88-TL işçilik ücreti tutarında alacaklı olduğundan sonuç olarak davacı tarafından davalı yana 1.283.952,25-TL ödeme yapılması gerekirken, 2.339.580,12-TL ödeme yapılması sebebiyle davacı şirketin davalı şirketten 1.055.627,87-TL alacaklı durumda olduğunun belirlendiği anlaşılmıştır.
Davalı yan her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmede yer almamasına rağmen bir takım ek işler yaptığı ve duvar kırılmasına ilişkin işlerin de kendileri tarafından yapıldığı ve bu hususların kendisine sözlü olarak söylendiği, yazılı bir sözleşme bulunmadığı ve bu sebeple faturaların hakediş raporlarından fazla düzenlendiğini ve bu tutarların hakediş tutarlarına yansımadığını beyan etmişse de; söz ettiği hakediş raporlarını dosyaya ibraz edemediği, yine dava konusu konutların bitmiş ve halen içerisinde oturuluyor olması sebebiyle davalı yana tevdi edildiği iddia edilen sözleşme dışı işlerin kalem kalem neler olduğu ve bedellerinin ne kadar olduğuna ilişkin bir belgenin de dosya kapsamına sunulamadığı, bu sebeple adam/saat hesabından da bu işlerin yapılıp yapılmadığının anlaşılamayacağının belirlendiği gibi hakediş raporlarının aksini ispata elverişli sözlü beyanların ve yapılan fazladan işlerin varlığını kanıtlayan başkaca bir delil de sunulmadığından davalı yanın bu savunmasına itibar edilmemiştir.
Davacı yan her ne kadar davalı yanca düzenlenen 2.339.580,12-TL tutarındaki faturaları ticari defterlerine kaydederek faturaların tamamını davalı yana ödemiş ve yine davalı tarafından düzenlenen faturaların tamamının davacının proje müdürü … … …’e teslim edilerek faturaların proje müdürünce incelenerek “Uygundur, ödemesi uygundur” şeklindeki ibarelerle onaylanmışsa da; davalı yanın kesin hakediş yapılmaksızın ve sözleşme kapsamında yükümlendiği işleri henüz tamamlamaksızın şantiye alanındaki faaliyetlerine son verdiği ve sözleşme kapsamında ileride kesin hakediş raporu tanzim edilerek tarafların hak ve alacaklarının nihai olarak belirlenmesi hususu 07/11/2017 tarihli ek protokol ile hüküm altına alındığı, bu bağlamda bilirkişi heyetince yapılan inceleme sonucunda davaya konu proje kapsamındaki imalat ile dosyaya sunulan ara hakediş raporlarının bire bir örtüştüğünün tespit edildiği ve buna göre toplam fiili hakediş tutarının 1.897.101,00-TL olduğunun belirlendiği, ara hakediş nedeniyle yapılan ödemelerin niteliği itibariyle de avans olması hususu nazara alındığında; bilirkişi raporu ile belirlenen kesin hesap sonucunda; davacı tarafından davalı yana 1.283.952,25-TL ödeme yapılması gerekirken, 2.339.580,12-TL ödeme yapılması sebebiyle davacı şirketin davalı şirketten 1.055.627,87-TL alacaklı durumda olduğu anlaşılmış olup; davalı yanın hakediş raporlarının aksini ispata elverişli fazladan yaptığını iddia ettiği işleri de ispatlayamamış olması sebebiyle 1.055.627,87-TL alacağın ilk 10.000,00-TL kısmına davacı yanın keşide ettiği ve davalı yana 02.03.2018 tarihinde tebliğ edilen ihtarname nazara alınarak belirlenen 06/03/2018 temerrüt tarihinden itibaren kalan kısmına 08/02/2019 ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine dair davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine ilişkin aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
1.055.627,87-TL alacağın ilk 10.000,00-TL kısmına 06/03/2018 temerrüt tarihinden itibaren kalan kısmına 08/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Davacı tarafça peşin yatırılan 75.551,18-TL harçtan, kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 72.109,94-TL karar-ilam harcının mahsubu ile bakiye 3.441,24 TL harcın talep halinde davacıya İADESİNE,
3- Davacı tarafça yapılan 4.670,00-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 94,8) hesaplanan 4.427,27-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafça yapılan 350,00-TL yargılama giderinden davanın red oranına göre (% 5,2) hesaplanan 18,19-TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 69.746,98-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 8.323,98-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
8-Davacı tarafça yatırılan 170,78-TL peşin, 75.380,40-TL ıslah ve 35,90-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 75.587,08-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/09/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …