Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/263 E. 2018/734 K. 17.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/263
KARAR NO : 2018/734

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 15/03/2018
KARAR TARİHİ : 17/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı tarafından … icra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile borç dayanağı olarak gösterilen … nolu kredi kartı için ferileri ile birlikte 14.592,65-TL ve … nolu kerdi kartı için ferileri ile birlikte 12.560,65-TL olmak üzere toplam 27.153,30-TL istemli 10/10/2017 tarihli ilamsız takip başlatıldığını, davacının daha fazla mağduriyetine yol açmamak maksadıyla öncelikle icra takibinin davacı yönünden tedbiren durdurulmasını, muhafaza altına alınan … plakalı davalıya ait özel aracın kaydi haczinin kaldırılarak davacıya iadesini, imzaya itiraz nedeniyle gerekli görüldüğü takdirde imza yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmasını, borçlu olmadığının tespitini, haksız olarak yapılan taksilatlar varsa davacıya iadesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu olayda müvekkil bankaya husumet yöneltilmesi mümkün olmadığını, emsal olaylar bakımından verdiği kararlarda da kartı usulsüz kullanımından doğan sorumluluğun bankalarda olmayacağı ve bu yönde banka aleyhine açılan davaların husumet yönünden reddine karar verilmesini, müvekkil banka gerekli tüm özen yükümlülüğünü gösterdiği gibi, gerekli tüm önemleri de aldığını, bankanın sistemine haricen girilmesi mümkün olmadığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun işbu davanın usul ve esasa ilişkin beyanları kapsamında reddi ile yargılama masraf ve giderler ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında özetle; Davacı … 27.153,30-TL’dan sorumlu olmak kaydıyla oluşan takip alacağının tamamının hesap tablosunda belirtilen asıl alacak tutarlarına takip tarihinden tamamen tahsilini talep edildiği anlaşılmıştır.
Dava; … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası nedeniyle açılan menfi tespit talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; davacının talebi ve imzası olmaksızın, sahte kimlik ile ve davacının kimlik bilgileri kullanılmak suretiyle … A.Ş. nezdinde adına telefon numarası alındığı, çeşitli bankalarda hesap açılarak kredi kartı alındığı ve kredi kullanılarak işlem yapıldığının iddia edildiği, bu kapsamda davaya konu icra takibine ilişkin borcun davacıya ait olmadığı, davacının haberi olmaksızın sahte kimlik kullanılarak davacı adına telefon hattı, kredi kartı çıkarıldığını iddia ederek eldeki davayı açtığı, somut olaydaki uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkinin haksız fiilden kaynaklandığı, davalı ile sözleşmeyi akdeden kişinin davacı değil davacının bilgilerini kullanan 3. bir kişi olduğu iddia edildiğinden taraflar arasında sözleşme ilişkisinin varlığından söz edilemeyeceği, bu nedenle taraflar arasında 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı yasanın 2.maddesi gereğince “Tüketici işlemi ” ve 3-h maddesi kapsamında “Hukuki işlem” olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle taraflar arasında 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı yasadan kaynaklı bir uyuşmazlık bulunmadığı, ayrıca taraflar arasındaki uyuşmazlık TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ticari davalardan olmadığı gibi, aynı maddede dayanağını bulan nisbi ticari dava niteliğinde de olmadığı, davacı tarafın tacir sıfatının bulunmadığı ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hukuk davası (nispi ticari dava) niteliğinde bulunmadığı da açıktır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığından ve uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişki “haksız fiil”den kaynaklandığından, eldeki davaya genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiğinden açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/07/2018

Katip … Hakim …