Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/257 E. 2019/53 K. 23.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/257
KARAR NO : 2019/53

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2018
KARAR TARİHİ : 23/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, ilk zamanlarda müvekkilinin davalı firmaya imalatını yaptığı inşaat malzemelerinin satışını yaptığını, daha sonra yine cari hesap ilişkisine dahil olmak üzere taraflar arasında 22.11.2016 tarihinde kiralama sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye göre müvekkiline ait, müvekkilinin ürettiği inşaat kalıbı ve kalıp malzemeleri davalı yana kiralandığını, yine sözleşmenin 3. Maddesinde kiralama bedeli kararlaştırıldığını ve bedele ilişkin olarak müvekkilinin davalıya fatura düzenleyeceği de kabul edilmiş olup, müvekkiline ait inşaat kalıp malzemelerinin davalı kullanımında bulunduğu süre zarfında kira sözleşmesine göre müvekkili tarafından faturaların düzenlendiğini, davalı yanın cari hesap ilişkişi içerisinde ilk dönemlerde yaptığı satın almaların ve sonraki dönemdeki kira bedellerinin toplam bakiyesinden mahsup edilmek üzere 18.03.2015 tarihinde 2.000,00 TL, 25.05.2015 tarihinde 2.000,00 TL, 06.11.2015 3.000,00 TL, 25.03.2016 tarihinde 2.000,00 TL ödeme yaptığını, bakiye borcunu ödediğini, müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla, davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını fakat davalı yanca süresi içerisinde borca itiraz edildiğinden takibin durduğunu, sonuç olarak …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Numaralı dosyası ile taraftan yapılan icra takibine borçlu tarafından yapılan itirazın iptalini, takibin devamını, asıl alacak miktarı 34.876,00 TL’nin itiraz tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, %20 icra inkar tazminatı, masraf ve ücreti vekaletin tahsilini karar veirlmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde, her ne kadar müvekkili şirket ile aralarında bir takım ticari işlemlerin gerçekleştiğini iddia etmiş ise de taraflar arasında müvekkili şirketi bağlayıcı herhangi bir sözleşme akdedilmediğini, sözleşme yahut faturanın kendilerine tebliğ edilmediğini, müvekkili aleyhine ikame edilen iş bu davanın reddine karşı taraf aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, sonuç olarak belirtilen nedenlerle, davanın reddine, kötü niyetli ve haksız davacı aleyhine %20den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; 22/11/2016 tarihli kiralama sözleşmesi kapsamında davacının davalıdan kiralama bedelinin tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazının iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp edilmiştir. Anılı takip dosyasının tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 34.876,00 TL cari hesap alacağının takip tarihinden itibaren (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) işleyecek yıllık %9 yasal faiz ve değişen oranlardaki faizi ile takip başlatıldığı, davalı takip borçlusunun borca ve borcun ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından 22/11/2016 tarihli kiralama sözleşmesinin ibraz edildiği, anılı sözleşmenin davalı şirkete isticvap mahiyetinde tebliğ edildiği, ancak; davalı tarafın isticvap edileceği duruşmada hazır bulunmadığı görülmüştür. HMK’nın 171/2 maddesi gereğince sözleşme ve içerikleri bu nedenle davalı tarafça kabul edilmiş sayılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev hususu; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası öncelikle görev noktasında incelenmiştir.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesine göre; “Kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mülga 1086 sayılı HMUK.’dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm merci Sulh Hukuk Mahkemeleri olarak gösterilmiştir.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; kiralama sözleşmesinden kaynaklı kira bedelinin tahsili amacı ile başlatılan icra takibine davalı yanın itirazının haklı olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Mahkememizce yürütülen yargılama sırasında uyuşmazlığın taraflar arasında yapılan emtia kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünde kira sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı anlaşıldığından, anılı kanuni düzenlemeler gereğince iş bu dava kapsamında Sulh Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğu, (Yargıtay 3 . Hukuk Dairesi’nin 2017/3322 esas, 2018/6389 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere) anlaşılmakla; HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK nın 331. Maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/01/2019

Katip …

Hakim …