Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/233 E. 2020/423 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/233 Esas
KARAR NO : 2020/423
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/03/2018
KARAR TARİHİ : 30/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı taraf arasında meydana gelen ticari ilişki çerçevesinde davalı tarafça, müvekkili şirkete 9.612,73-TL tutarındaki fatura alacağının ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğü 2017/… E. Sayılı dosyası ile tarafındna davalı şirket aleyhine icra takibi başlattığını, davalı tarafça yapılan itiraz doğrultusunda takibin durdurulduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasındaki temel borç ilişkisinin satış sözleşmesinden kaynaklandığını, müvekkil tarafından 18/11/2015 tarihinde düzenlenen ve alıcı taraf olan … İnşaat’a 19/11/2015 tarihinde teslim edilen faturanın ve yine aynı tarihte alıcıya teslim edilen teslim alanın imzasını içeren sevk irsaliyesinin ve malların alıcı … İnşaat tarafından teslim alındığını, Müvekkil şirket tarafından 18/11/2015 tarihinde düzenlenen fatura ve sevk irsaliyesinin, ticari ilişki sonucunda taraflar arasında meydana gelen satış sözleşmesi gereği satıcı taraf olan müvekkili şirketin edimi olan malların alıcıya teslimi sırasında, alıcıya mallarla birlikte 19/11/2015 tarihinde teslim edildiğini, vergi usul kanunun 229 ve 230. Maddeler ışığında, müvekkil şirketin satış sözleşmesinden doğan yükümlülüğünü yerine getirdiğini, … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini, takibin devamını, davalı tarafın asıl alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesini, yargılama masraf ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde müvekkil şirket ile davacı şirket arasında bir takım ticari işlemlerin gerçekleştiğini iddia ettiğini, taraflar arasında müvekkil şirketi bağlayıcı hiçbir sözleşme akdedilmediğini, müvekkil şirkete sözleşme ve fatura tebliğ edilmediğini, herhangi bir mal ve hizmet alımı meydana gelmediğini, davacı tarafından yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerin zamanında yerine getirilmediğini bu sebeple müvekkil şirketten alacak talep edemeyeceğini, davanın reddini, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; faturadan kaynaklı alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından alacak istemine dayanak sevk irsaliyeli faturaların ibraz edildiği görülmüştür.
… İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E. sayılı dosyası celp edilmiştir. Anılı takip dosyasının tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 9.612,43-TL asıl alacağın takip tarihinden (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %9,75 oranında avans faizi ile birlikte tahsili talebinde bulunduğu, davalının itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 18/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Taraflar arasında akdedilmiş herhangi bir yazılı sözleşmeye rastlanılmadığını, davacı tarafça incelemeye ibraz edilen davacı tarafça incelemeye 2017 ve 2018 yılları yasal defterlerinin e-deftere tebi olduğunu, tasdike tabi olan 2017 ve 2018 yılı envanter defterlerinin açılış tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığını, e-defter beratlarının ise yasal süresinde verildiğini, davalı tarafça iş bu rapor yazım tarihine kadar incelemeye yasal defter ve belgelerinin ibraz edilmediğini, bu nedenle dava konusu olaylar yönünden davalı yasal defterleri üzerinde herhangi bir inceleme yapılamadığını, davacı tarafça icra takibinde her ne kadar asıl alacak olarak 9.612,43-TL talep edilmiş ise de davacı yasal defter kayıtları incelendiğinde davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 6.611,53-TL tutarında alacaklı olarak göründüğünün tespit edildiğini, davacı tarafça davalıya düzenlenen alacak dayanağı fatura ve irsaliye muhteviyatı malların davacı tarafça davalıya verildiğinin irsaliye üzerinde yer alan teslim alan kısmındaki isim ve imzadan ve davalı tarafça icra takibinde söz konusu fatura ve irsaliye muhteviyatı mallara itiraz edilmemesinde anlaşıldığını, açıklamalar neticesinde dava konusu alacak dayanağı fatura ve muhteviyatlarının davacı tarafça davalıya verildiğinin anlaşıldığını, davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği asıl alacak tutarının 6.611,53-TL olarak tespit edildiğini, davacı tarafça icra takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edilmediğinden icra takip tarihine kadar işlemiş faiz hesaplanmadığını, davacı yasal defter kayıtları incelendiğinde davalı tarafça davacıya icra takip tarihinden sonra toplamda 6.611,53-TL ödeme yapıldığını, söz konusu ödemelerden öncelikle icra takip tarihinden sonra hesaplanacak faiz ve masrafların tenzil edilmesinin gerektiğini…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; davacının mal satım ilişkisinden kaynaklı faturaya dayalı alacağının mevcut olup olmadığı, davacının davasını ve takibi asıl alacak üzerinden ikame ettiği anlaşılmakla takiple talep ettiği asıl alacak miktarının yerinde olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Mahkememiz ara kararı gereğince davacı vekili tarafından ibraz edilen irsaliyeli fatura davalı tarafa isticvap mahiyetinde tebliğ edilmiş olup davalı tarafın isticvap edileceği duruşmada hazır bulunmaması nedeni ile HMK’nın 171/2 maddesi gereğince irsaliyeli fatura ve içerikleri bu nedenle davalı tarafça kabul edilmiş sayılmıştır. Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın irsaliyeli faturaya dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin, davalı yanın ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davalı tarafın ihtar edilmesine rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği, bu nedenle yalnızca davacı ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifeti ile inceleme yapılabildiği, davacı yanın davalı taraf ile olan ticari münasebetini defterleri kapsamında takip ettiği, davalı adına tanzim edilen faturaların bu hesabın borcuna kaydedilmiş olduğu, faturalara karşılık yapılan ödemelerin de yine bu hesabın alacağına kaydedilmiş olduğu, davacı ticari defterleri kapsamında davalıya ait cari hesabın 6.611,53-TL borç bakiyesi verdiği görülmüş ise de somut olayda takip tarihi 04/10/2017, dava tarihi 06/03/2018 olup davalının takipten önce 29/09/2017 tarihinde yapmış olduğu 1.500-TL ödeme sureti ile birlikte davacı alacağının 5.111,53-TL olarak tespit edilmiştir. Ayrıca davalı yanın dava tarihinden sonra 17/05/2018 tarihinde 3.000-TL, 07/11/2018 tarihinde 2.111,53-TL ödeme yaptığı tespit edilmiş olup davalı tarafça dava tarihinden sonra icra dosyasına yapılan ödemelerin infaz sırasında icra müdürlüğünce gözetilmesinin gerektiği anlaşılmıştır. (Emsal içtihat: Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2018/3528 esas, 2019/5429 karar sayılı ilamı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2018/1264 esas, 2019/3974 karar sayılı ilamı.) Tüm bu nedenlerle davacı yanın irsaliyeli faturalar ve ticari defterleri kapsamında davalı taraftan takip tarihi itibariyle 5.111,53-TL (asıl alacak) alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, alacağın faturaya dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne, … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 5.111,53-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 5.111,53-TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 oranında avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, dava tarihinden sonra davalı tarafça yapılan 17/05/2018 tarihli 3.000,00-TL ve 07/11/2018 tarihli 2.111,53-TL’lik ödemelerin hükmün icrası aşamasında icra müdürlüğünce gözetilmesine, fazlaya dair istemin reddine, davacı lehine icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 5.111,53-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 5.111,53-TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 oranında avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, dava tarihinden sonra davalı tarafça yapılan 17/05/2018 tarihli 3.000,00-TL ve 07/11/2018 tarihli 2.111,53-TL’lik ödemelerin hükmün icrası aşamasında icra müdürlüğünce gözetilmesine, fazlaya dair istemin REDDİNE,
2- Alacağın % 20’si oranındaki 1.022,30-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 349,17-TL ilam harcından peşin alınan 164,16-TL’nin mahsubu ile bakiye 185,01-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 164,16-TL peşin harç ve 35,90-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 200,06-TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7- Davacı tarafça yapılan 841,3-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 447,37-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır