Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/228 E. 2020/363 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/228 Esas
KARAR NO : 2020/363
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2015
KARAR TARİHİ : 15/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin 21/04/2015 tarihinde davalılardan … … gri renkli … üretim ve … şasi numaralı ve … motor numaralı … plakalı aracı satın aldığını, aracın kullanılmasıyla birlikte sol ön koltuktan oturup kalkınca ses geldiğini, araç kasislerden geçerken kapıların gacır gucur sesler çıkardığını, araçtaki klimanın ilk açıldığında normale göre fazla ses çıkardığını, debriyajdan ayak çekilirken tak tuk seslerin geldiği ve aracın gezme yaptığının tespit edildiğini, davalılardan …’a başvurulduğunu, ayıp ve arızaların giderilmesi için 26/05/2015, 22/06/2015, 06/07/2015 ve 20/08/2015 tarihlerinde servise götürdüklerini, 4 defa servise götürülmesine rağmen arıza ve ayıpların onarılmadığını, ayıp ve arızaların devam etmesi onarılmaması nedeniyle müvekkilinin araçtan beklediği faydayı göremediğini, davacının davalılardan …’a ….Noterliği’nin 09/09/2015 tarihli ve malın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, değiştirilmemesi halinde sözleşmeden cayma hakkını kullancağını ihtar ettiğini, davacı tarafından keşide edilen ihtara … A.Ş’nin cevabında, kendilerinin aracın yetkili satıcısı ve servisi olduğunu, garanti şartlarının ve servis standartlarının uygulayıcısı olduklarını aracın değişimi kararını kendilerinin veremeyeceğini belirttiklerini beyanla müvekkilinin tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini ancak araçtaki ayıplar giderilmediğinden davacının ödediği 57.497,60-TL ‘nin ödeme tarihi olan 21/04/2015 tarihinden itibaren TCMB kısa vadeli borçlar için uygulanan faiz oranı ile davalılardan tahsilini arz ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; her iki tarafın tüccar olduğunu davanın görevli mahkemesinin ticaret mahkemesi olduğunu, davacının sözleşmeden dönme talebini, aracın sol ön koltuğundan ses, kasislerden geçerken kapılardan ses, debriyajdan ayak çekilirken ses, klimadan çıkan ses özelliklerine dayandırdığını, öncelikle yapılan kontrollerde araçtaki bu şikayetlerin çoğunun olmadığının tespit edildiğini, tamamının kullanıma bağlı olduğunu, aracın özensiz kullanılması halinde bu seslerin gelebileceğini, aracın sınıfının göz önüne alındığında son model ve yüksek sınıf araç konforunun beklenmesinin de mümkün olmadığını, nitekim başka araçlarla şikayet konularını test edildiğini ve anormal bir durumunun belirlenmediğini, davacının muhtemelen beklentisi ile araç sınıfı arasında çatışma yaşandığını, bu hususların servis kabul formlarından da açıkça anlaşıldığı, 25/05/2015 tarihli servis kabul formlarında fren balatalarının, fren seviyerinin vites geçişlerinin normal olduğu, ön takım, rot ayarı, motor sarsıntısının normal olduğu , sol ön koltuk iskeletinin değiştirildiği, klimada arıza görülmediğinin 22/06/2015 tarihli servis kabul formunda, koltuğun normal, kapı ayar yağlama , kasis ses izolasyonu, kapı ayarının yapıldığının, 06/07/2015 tarihli servis kabul formunda klimanın arızasız , kapılarda ses izolasyonu, şoför koltuğu ses izolasyonu ekstra … kontrolünün yapıldığının, 13/08/2015 tarihli servis kabul formunda, debriyaj pedalı ve üst merkezin değiştiği, sistemin havasının alındığı, sol koltuğa bakıldığı normal olduğu, koltuk kolunun çalıştığı, fren pedalındaki sesin giderildiği, kapıların ayarlandığı, lastik basınçlarının ayarlandığı şeklinde oluğu, görüldüğü üzere tüm şikayetlerin ya giderildiği veya aracın sınıfı itibariyle normal olduğunun belirlendiğini, davacının davaya temel oluşturma amacıyla 3 ayda 4 kez aynı şikayetlerle servise geldiğini, bunun kötü niyetin göstergesi ve davaya temel oluşturma amaçlı olduğunu, 6502 sayılı TKK 8.maddesinde ayıplı malın ifade edildiğini, 11.maddesinde tüketicinin seçimlik haklarının sıralandığını, 56.maddesinde garanti belgesinin düzenlendiğini, yönetmeliğin 9.maddesinde malın ücretsiz değişim şartlarının açıklandığını, buna göre davacının ücretsiz onarım hakkını kullanıp kullanmadığının, davacının şikayet konusu yaptığı hususlardan bazılarının garanti kapsamında değiştirildiğinin, bazılarının ise esasen mevcut olmadığının açık olduğunu, garanti süresi içinde bakımı yapılıp da tekrar arızalanan herhangi bir şikayet olmadığı gibi tamir için gerekli azami süre aşımı da olmadığını, tamirin mümkün olmadığına dair bir servis raporlamasının da olmadığını, ücretsiz onarım hakkını tercih etmiş ve böylece seçimlik haklarını tüketmiş olan davacının bu ilkenin istinası kapsamında bedel iadesini ancak yukarıda belirtilen şartlarda talep edebileceği göz önüne alındığında. Davanın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunun açık olduğunu, davacının faiz başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini, ödeme tarihinden itibaren faiz talep edemeyeceğini , davacı lehine haksız kazanç sağlanacağını ancak aracı teslime tarihinden itibaren faiz talep edebileceğini, davacının talep edebileceği faiz türünün yasal faiz olabileceğini aracın hasarlı bir kazaya karışıp karışmadığının incelenmesi gerektiğini belirtmiş ve davanın reddini arz ve talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tüccar olduğunu, davanın tüketici mahkemesinde görülemeyeceğini, aracın üreticisi veya satıcısı olmadıklarının, davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, davacının ihbar ve muayene yükümlülüklerini yerine getirmediğini , davacının aracını 21/04/2015 tarihinde satın aldığını, davayı ihbar süresi geçtikten sonra esasa girilmeden davanın usulden reddinin gerektiğini, davacının aracı teslim alırken muayene ettiğini ve eksiksiz, hasarsız olarak aldığını, davacının seçimlik haklarından onarım hakkını kullandığını, TKHK’nın haklarının bir kere kullanılmakla sona erdiğini ve değiştirilemeyeceğini, araçta bir ayıp olmadığını, davacının araçtan ses geliyor iddiasının gerçek olmadığını, aracın incelenmeden , desibel ölçümleri yapılmadan davacının iddiasının ispatlanamayacağını ses algısının kişiden kişiye değiştiğini, bunun için ISO standartlarının olduğunu, buna göre araca Uygunluk Belgesi alındığını, araçta ses ölçümü sonucu düzenlenen raporlara göre inceleme yapılması gerektiğini, davacının araçtan sürekli yararlandığını, maldan yararlanamama halinin süreklilik kazanması bir yana araçtan sorunsuz olarak yararlandığını, dolayısıyla maldan yararlanamama halinin süreklilik kazanmasının söz konusu olmadığını tamir için 30 iş günlük sürenin aşılmadığını, araçta önemli bir ayıp olması gerektiğini, davacının bedel iadesi talebinin sebepsiz zenginleşme olacağını, hak talep edebilmek için maldaki eksikliğin (ayıbın) önemli olması gerektiğini, önemsiz ayıplardan dolayı satıcının sorumluluğu yoluna başvurulmasının mümkün olmadığını, araç değişimi veya bedel iadesi talepli davada faiz istenemeyeceğini, davacının araçtan sorunsuz yararlandığı göz önüne alındığında davacının kişisel algılamasına göre davanın ikamesinin haksızlığının kanıtlandığını belirtmiş ve davanın reddini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava ve cevap dilekçeleri, taraflarca sunulan ve celp edilen kayıtlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE:
Dava malın ayıplı olması nedeniyle, sözleşmeden dönülerek ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK’nın 219.maddesine göre:”Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur.
Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.”
6098 sayılı TBK’nın 227.maddesine göre:”Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.”
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı taraftan satın alınan dava konusu araçtaki şikayet konusu özelliklerin önemli kısmının sesle ilgili olduğu, aracın çalışan, yürüyen veya emniyet sistemleriyle motor ve şasisiyle ilgili bir şikayetin olmadığı, aracın bu süre zarfında emniyetle kullanıldığı, araçta ilk satın alındığı dönemde ortaya çıkan ses şikayetlerinin davalı şirketin yetkili servisi olan davalılardan … A.Ş tarafından tamamen giderildiği,davacı şirketin seçimlik haklarından onarım hakkını kullandığı ve aracın bu servis işlemlerinden sonra şikayet konusu hallerinin giderildiği, anılan şikayetlerin tekrarlamadığı ve araçtan faydalanamama halinin süreklilik kazanmadığı, araçta mevcut haliyle bir imalat hatasının ve dolayısıyla açık veya gizli bir ayıbın bulunmadığı, bu itibarla davacının sözleşmeden cayma hakkını kullanarak satış bedelinin iadesini isteyemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM(Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-Davanın REDDİNE,
2-Dava açılırken alınmayan 27,70 TL başvurma harcı ve karar tarihi itibarıyla alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … tarafından yapılan posta masrafına ilişkin 90,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya verilmesine,
5-Davalı … İnş. tarafından yapılan posta masrafına ilişkin 10,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya verilmesine,
6-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 8.274,69 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/09/2020

Katip …

Hakim …