Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/226 E. 2018/1243 K. 28.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/226
KARAR NO : 2018/1243
DAVA : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/06/2017
KARAR TARİHİ : 28/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08/05/2017 tarihinde davalı … şirketine … poliçe nosu ile sigortalı … plakalı otobüsün tek taraflı olarak yapmış olduğu trafik kazası neticesinde, otobüs içinde yolcu olarak bulunan davacı müvekkilinin belinin parçalanması ve çeşitli yerlerinin kırılması sonucu çok ağır şekilde yaralanarak sakat/malul kalmasına neden olunduğunu belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, kaza yerinin Yozgat, müvekkili şirketin adresinin İstanbul olduğunu belirterek yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; trafik kazasından kaynaklı ZMSS poliçesine dayalı geçici ve sürekli iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat istemine ilişkindir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı yetkisizlik kararı ile dosyanın mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
SGK’ya yazı yazılarak davacıya trafik kazası nedeniyle herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, davacıya ait tedavi evrakları, poliçe ile hasar dosyası celp edilmiştir.
… marifeti ile hazırlanan 21/11/2017 tarihli maluliyet raporu temin edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen kusur bilirkişi … ve aktüer bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 13/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “… Olay mahallindeki bölünmüş yol tek yönlü, iki şeritli, düz ve asfalt kaplama olup sağ yanda banket bulunduğunu, kaza yeri krokisinde aracın yoldan çıktıktan sonra 140 m. yol alıp tarla içinde durduğunun işaretlendiğini, dosyada bulunan kaza tutanağı fotokopisinde yol şartlan ile hava durumu konusunda bilgilerin bulunduğu bölümlerin tamamen boş bırakıldığını, otobüs sürücüsü … ‘ın ifadesinde yola çıktıktan sonra Eskişehir’de mola verildiğini, burada otobüsü kendisinin devraldığını, Yerköy ilçesi, Saray köyü kavşağı ilerisine geldiğinde ne olduğunu anlamadan otobüsün sağa gidip yoldan çıktığını, yaklaşık 150 m. gittikten sonra otobüsü durdurduğunu, kendisinin ve toplam 10 kişinin yaralandığını, olay sırasında muavin Seyir … ile sohbet etmekte olduğunu, kesinlikle uyumadığını ve kendinde olduğunu beyan ettiğini, davacı yolcu …’ın ifadesinde Sivas iline gitmek üzere … otobüsüne bindiğini, kendinin … numaralı koltukta oturduğunu, Yerköy, Saray köyü Organize Sanayi kavşağını geçtikten sonra otobüsün sanılmaya başladığını, sarsılma ile düştüğünü ve belinden yaralandığını, … nolu tek koltukta uyumakta olduğunu beyan ettiğini, kaza ile ilgili olarak açılmış olması gereken Ceza dosyası ile bilgi ve belgenin olmadığını, otobüste kazaya neden olabilecek bir teknik arıza meydana geldiği yönünde de bir belge ve delilin olmadığını, sürücünün olay sırasında uyumadığını ve muavin ile sohbet ettiğini beyan ettiğini, buna göre sürücünün olay sırasında dikkatini yola vermediğini, düz yolda aracı sağdan yol dışına kaçırdığını, yol dışına çıktıktan sonra da uzun süre tarla içinde yol aldığını, kazaya etkili başka bir araç olmadığını, buna göre olayda asli ve tamamen kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, bu incelemeye göre olayda; otobüs sürücüsü … ‘ın % 100 oranında kusurlu olduğunu, otobüs yolcusu davacı …’ın kusursuz olduğunu, iş bu kaza 08.05.2017 tarihinde meydana gelmiş olup, zorunlu trafik sigorta poliçesinin düzenleme tarihinin de 16.03.2017 olduğunu, bu durumda gerek kazanın meydana geldiği tarih gerekse poliçenin düzenlendiği tarihin Karayolları Trafik Kanunun 90.maddesinde yapılan değişiklikten sonrasına denk geldiğini, buna göre de; 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren poliçe genel şartları ve ekleri dikkate alınarak Aktüeryal yönteme(TRH 2010 yaşam+1,8 teknik faiz) göre davacının maddi zararının belirleneceğini, kusur değerlendirilmesinde davalı tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanan araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu belirlenmiş olmakla; iş bu raporda kusur indirimi yapılmaksızın %100 kusur durumuna göre hesaplama yapılarak takdire sunulacağını, … tarafından düzenlenen raporda davacının iyileşme süresinin 9 aya kadar uzanabileceği ve bu süre zarfında %100 malul sayılması gerektiğinin belirlendiğini, bu durumda; davacının 9 aylık geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zaran %100 malul gibi hesaplanacağını, davacının sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zararının ise geçici iş göremezlik süresinin bittiği tarihten itibaren maluliyetiyle orantılı olarak hesaplanacağını, … tarafından düzenlenen raporda davacının maluliyet oranı %45,2 olarak belirlenmiş olup, anılan oran üzerinden sürekli iş göremezlik dönemindeki zararının belirleneceğini, 14.02.1955 doğumlu davacı, olay tarihinde, 62 yıl, 2 ay, 24 günlük olup, 62 yaşında kabul edilerek, TRH 2010 yaşam tablosuna göre muhtemel bakiye ömrünün (16)yıl ve muhtemelen (78) yaşına kadar yaşayacağını, Yargıtay kararlarında aktif olarak çalışabilme yaşının 60 kabul edildiğini, iş bu somut olayda ise 62 yaşında ve emekli olan davacının aktif çalışma yaşını geçmiş olup, ayrıca aktif olarak çalıştığına ilişkin bir belge yer almadığından bakiye ömür süresinin tamamının pasif dönem kabul edileceğini, buna göre kazalının bakiye pasif devrisinin (I6) yıl olduğunu, olay tarihinde emekli olan davacının ayrıca aktif olarak çalışıp çalışmadığına ve elde ettiği ücret ve kazançlara ilişkin bir belge bulunmadığından hesaplamaların yasal asgari ücretlere göre yapılacağını, ancak hesaba esas alınan asgari ücretler sigortalı çalışılarak elde edilen bir kazanç olmadığından brüt asgari ücretler netleştirilirken asgari geçim indirimi dikkate alınmayacağını, kaza tarihinden günümüz kadar geçen dönemde kazalının kazançları belirlenebilir olduğundan, bilinen dönem kazançları farazi hesap yerine fiili duruma göre belirlenerek, belirlenen bu kazanç tutarları herhangi bir artış ve iskontoya tabi tutulmaksızın hesaba aynen esas alınacağını, buna göre kazalının 08.05.2017-08.05.2018 tarihleri arası 1 yıllık bilinen dönemdeki net kazançlarının tablo şeklinde sunulduğunu, kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan poliçe genel şartlan dikkate alınarak bilinmeyen dönem hesabına esas kazançlarının formole göre belirleneceğini, formüle de iskonto oranları %1,8 teknik faiz esas alınarak TRH-2010 yaşam tablosuna göre belirlenen sayıların uygulanacağını, kazalının işleyecek pasif devre başındaki bir yıllık net geliri ise; 1.450,91 x 12 Ay = 17.410,92 TL olup, anılan tutarın işleyecek pasif devre maddi zarar hesabına esas alınacağını, bilinmeyen dönem başında 63 yaşında olan kazalı bakımından 15 yılık bilinmeyen dönemdeki iskontolu kazanç tespitinin tablo şeklinde sunulduğunu, 08.05.2017 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre davalı … şirketinin zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumluluk limiti ölüm, sakatlık ve sağlık giderleri bakımından ayrı ayrı 330.000,00 TL olduğunu, davalı tarafça 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren poliçe genel şartlarına göre geçici iş göremezlik zararının tedavi gideri teminatı kapsamına alındığını ve bu giderden SGK’nın sorumlu olduğunun ileri sürüldüğünü, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren poliçe genel şartlarının A.5/b maddesinde “…Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından İtibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve …nın sorumluluğu 2918 sayılı Karayollan Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir…” denildiğini, bu dununda; 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren poliçe genel şartlarının A.5/b maddesinde açıkça geçici iş göremezlik dönemindeki zararın sağlık gideri teminatı kapsamında olduğuna dair bir ibare yer almadığını, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … ile … E sayılı kararlarında açıkça geçici iş göremezlik zararının sorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve sakatlık teminatı limitine dahil olduğunun belirtildiğini, davacının belirlenen maddi zararlarının poliçe limitleri içinde kaldığını, Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “…Sigortacılar, bak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağım veya bilirkişi reporanu, sigortacının merkez veya kuruluflarmdan birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zonuılu mali sorumluluk sigortası sınırlan içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” denildiğini, bu durumda; davacı tarafından, 24.05.2017 tarihinde sigorta şirketine başvuruda bulunulmuş olup, başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası 05.06.2017 tarihinde mesai saati bitimi sona erdiğini, bu durumda davalı bakımından temerrüt bir sonraki iş günü olan 06.06.2017 tarihinde gerçekleşmiş olacağını, sigortalı aracın kullanım amacı ticari gözükmekte olup, avans faizi talebine ilişkin takdirin mahkememize ait olduğunu, sonuç olarak; davalı tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ite sigortalanmış bulunan … plakalı Otobüs sürücüsü dava dışı … ‘ın % 100 oranında kusurlu olduğunu, otobüs yolcusu davacı …’ın kusursuz olduğunu, % 100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’ın; geçici iş göremezlik dönemine alt maddi zararının 11.664,95 TL, sürekli iş göremezlik dönemine ait %45,2 maluliyeti ile ilgili maddi zararının 87.571,93 TL olduğunu, davacının belirlenen maddi zararının poliçe limitini aşmadığını, başvuru tarihine göre davalı bakımından temerrüt tarihinin 06.06.2017 olarak belirlendiğini, sigortalı aracın kullanım amacının ticari olduğunu…” mütalaa ettikleri görülmüştür.
Davacı vekilinin bila tarihli ıslah dilekçesi sunduğu, 11.664,95-TL geçici iş göremezlik dönemine ait maddi tazminatın, 87.571,93-TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ettiği, ıslah dilekçesinin davalı vekiline tebliğ edildiği görülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesi uyarınca; “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesi gereğince ; “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” Anılan yasal düzenlemeler gereğince Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasa gereğince yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türüdür.
Kaza ve poliçe tarihinin 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davada 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılıp, destekten yoksun kalma tazminatının buna göre belirlenmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle huzurdaki davada TRH 2010 tablosu uyarınca yapılan hesaplama yöntemi hükme esas alınmalıdır. Anılı kanuni düzenlemeler, ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun olmakla itibar edilir bulunan bilirkişi raporu ve dosya kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; kaza tarihi olan 08/05/2017 günü dava dışı araç sürücünün %100 kusuru ile meydana gelen trafik kazası neticesinde yolcu konumunda olan davacının %45,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılan ve geçici iş göremezlik süresinin 9 aya kadar uzayabileceği, davacının maddi zarar toplamı olarak hesap edilen 11.664,95-TL geçici iş göremezlik dönemine ait maddi tazminatı, 87.571,93-TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatı anılı yasal düzenlemeler gereğince poliçe limitini aşmamakla davalı … şirketinin tazminle mükellef olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
2918 sayılı KTK.’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrütün gerçekleşeceği, davacı tarafın dava tarihinden önce 24/05/2017 tarihinde davalı … şirketine başvuru yapması üzerine temerrüt halinin davalı … şirketi yönünden 02/06/2017 itibari ile başladığı anlaşılmıştır. Islah dilekçesi ile arttırılan tazminat talepleri yönünden HMK’nın 26. maddesi uyarınca temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesinin gerektiği, davacı vekilinin bila tarihli ıslah dilekçesi ile tazminat miktarının temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği anlaşılmakla; davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Islah kapsamında davanın KABULÜ ile,
Geçici iş göremezlikten kaynaklı 11.664,95-TL ve sürekli iş göremezlikten kaynaklı 87.571,93-TL olmak üzere neticeten 99.236,88-TL maddi tazminatın, temerrüt tarihi olan 02/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 6.778,87-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL harç ve 339-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 6.408,47-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 31,40-TL peşin harç, 339-TL ıslah harcı, 1.200-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 649-TL olmak üzere toplam 2.250,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 10.688,95-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/12/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza