Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/219 E. 2022/302 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/219 Esas
KARAR NO : 2022/302

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2015
KARAR TARİHİ : 21/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin İstanbul ili, Eyüp İlçesinde bununan 878,65 hektarlık sahanın, maden kömürü, kuvars kumu, kil ve alüminyum işletme izinli … numaralı maden işletme ruhsatına bağlı olarak 18/11/2020 yılına kadar süreli maden işletme imtiyaz hakkı sahibi olduğunu, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’nın … Hava Limanı Projesi kapsamında çıkarılacak kazı malzemesi depolamasında kullanılacak bu saha için, davalı şirkete uğrayacağı müspet ve menfi zararların karşılanması için hafriyat harcama tutarı, rezerv arama ve rezerv geliştirme sondaj gideri, orman arazisi kullanım ve ağaçlandırma bedeli, üretime bağlı olarak ödenmesi gereken katkı payı ve kaynak kaybı nedeniyle oluşacak kar kaybı olarak ödemeler yaptığını, müvekkili şirketin de davalı şirketin işletme iznine sahip bulunduğu alanın, 17/01/1990 tarihinden 31/12/2011 tarihine kadar davalı ile imzaladığı sözleşmelere istinaden söz konusu alana yatırım yapmak suretiyle 22 yıl süre ile işleteni olduğunu, davalı şirket ile yapılan sözleşmelere bağlı olarak müvekkili tarafından işletilen … numaralı maden işletme ruhsatına konu edilen alanlar için harfiyat harcaması, rezerv arama ve geliştirme sontaj gideri, orman kullanım arazisi tahsis ve ağaçlandırma bedelinin müvekkili tarafından ödendiğini, dolayısı ile harcamaların davalı şirketin değil müvekkili şirketin yatırım gideri ve menfi zararını oluşturduğunu, dolayısı ile davalı şirketin kendisine yapılan ödemelerin işletilen yıllara isabet eden kısmını müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini beyanla davalı şirkete yapılmış olan ödemelerin 1.000.000 TL’sinin davalı şirketten reeskont faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; maden ruhsatı ve işletme ruhsatının müvekkiline ait olması ve davacıya devri ya da kullandırılmasının söz konusu olmaması nedeniyle davacının ilgili alanda işleten sıfatı ile yer almasının mümkün olmadığını, müvekkili şirket ile davacı arasında 17/01/1990 tarihinden 31/12/2011 tarihine kadar hafriyat kömür ve üretim sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşme kapsamında belirlenen alanlarda davacının, hafriyat dolgu, kömür, kil ve kum üretim çalışması yapmakla yükümlü olduğunu, dolayısı ile davacı yanın gerek ruhsat sahibi olmaması, gerekse sözleşme ile yükümlülüklerinin belirlenmiş olması sebebi ile işleten sıfatına haiz olmasının mümkün olmadığını, yine taraflar arasında imzalanan 31/12/2011 tarihli sözleşmenin işletmenin şekli başlıklı 21.maddesinde de harfiyat ve kömür üretim çalışmalarının açık işletme şeklinde yapılacağının belirtildiğini, kaldı ki idare tarafından ödenen bedel davacı şirketin talepte bulunduğu gibi hafriyat harcaması, rezerv arama ve rezerv geliştirme, sondaj gideri ve ağaçlandırma bedeli olmayıp, … hava limanı projesi ile görünür maden rezervlerinin maden kaynak kaybına uğramasından ötürü uğrayabileceği müspet ve menfi zararlarının karşılanmasını teminen yapıldığını, müvekkili şirket ile davacı arasında akdedilmiş sözleşmeler gereği yapılan harcamaların sözleşme kapsamında düzenlenmiş ve davacıya ait olduklarını, ilgili sözleşme kapsamında davacı şirkete ödemeler yapıldığını, müvekkili şirket ile davacı arasında en son 01/11/2010 tarihinde başlamış ve 31/12/2011 tarihinde sona ermiş olan hafriyat kömür ve kil üretim sözleşmesi olmak üzere farklı dönemlere ait yıllık sözleşmeler imzalandığını, taraflar arasında imzalanmış 01/11/2010 tarihli sözleşmesine göre davacının, yaptığı hafriyat, dolgu ile kömür, kil ve kum üretimi çalışmalarının bedelini ancak kömür, kil ve kum üretiminin gerçekleşmesi ve satılması halinde sözleşme ile belirtilen esaslar dahilinde alabileceğini, sözleşmeye göre yapılacak hafriyat dolgu, kömür, kil ve kum üretim çalışma masraflarının davacıya ait olduğunu, davacı tarafından talep edilen tüm giderlerin sözleşmenin 6.3., 37 ve 31. maddeleri uyarınca davacıya ait olduğunu, davacının müvekkili şirketi en geniş ve en yetkin şekilde gereğine davacı maden ruhsat sahasında yapılan her türlü iş ve işlemlerden ve madencilik faaliyetlerinden dolayı müvekkil şirketi gayrikabil rücu ibra ettiğini kabul, ikrar ve taahhüt ettiğini, davacının sözleşme kapsamında 2009 yılı itibari ile herhangi bir hafriyat dolgu ile kömür kil ve kum üretim çalışması yapmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İstanbul … hava limanı yapımı için kurul kararıyla faaliyeti kısıtlanan ve davalının ruhsat sahibi olduğu … numaralı maden sahası için, davalı şirkete Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından ödenen yatırım bedelinin davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce taraflarca sunulan ve dosyaya celp edilen deliller incelenmiş ve dosya tarafların ticari defterleri, ruhsat dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde inceleme yapılarak, davacı tarafından talep edilebilecek bir bedel olup olmadığı hususunda rapor tanzim edilmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyeti raporunda özetle; davacı tarafın incelemeye sunulan ticari defterlerinde davalının hesaplarının 01/01/2006’dan 2011 yılı sonuna kadar muhtelif fatura ve ödeme işlemleri ile süregeldiğini, 2011 yılı sonunda 28.243,31 TL bakiye verdiğini, 2012 yılında herhangi bir işlem olmadığını, 2013 yılında 2011 yılından kalan 28.243,13 TL bakiyenin ödendiğini ve bu tarihten 2018 yılına kadar herhangi bir işlem yapılmadığını, 5177 sayılı Kanunla 3213 sayılı Maden Kanunu’nun 7. maddesine “kamu yatırımları nedeniyle kurul kararı ile faaliyeti kısıtlanan maden işletmesinin yatırım giderleri lehine karar verilen tarafça tazmin edilir.” hükmünün eklendiğini, benzer bir hükmün 5995 sayılı Kanunda ” Kurul tarafından gerekli görülmesi halinde hazırlatılan rapor, danışmanlık ücretleri, yolluk, gündelik ve benzeri tüm harcamalar yatırımcı tarafından karşılanır. Ayrıca yatırımlar nedeniyle Kurul kararı ile faaliyeti kısıtlanan maden işletmecisinin yatırım giderleri, lehine karar verilen tarafça tazmin edilir.” şeklinde öngörüldüğünü, benzer düzenlemenin Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği’nde de olduğunu, Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün yatırım giderini tespit ve kime ödeneceğini belirlemede yetkili olduğunu, MİGEM’in Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği’nin 127/5 maddesinde geçen işletmeci kelimesini rödovansçı olarak yorumladığını ve tespit ettiği yatırım giderlerini ruhsat sahibine değil de doğrudan rödovansçıya ödemek şeklinde bir uygulama geliştirdiğini, taraflar arasında 2007 yılından 2011 yılına kadar yenilenen hafriyat kömür ve kil üretim sözleşmesi akdedildiğini, söz konusu sözleşmenin MİGEM tarafından rödovans sözleşmesi olarak nitelendirilmediğini, bu nedenle davacıya ödeme yapılmadığını, bunun idari bir karar olduğunu ancak taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin esasen rödovans sözleşmesi niteliğinde olduğunu, zira davacının ruhsat konusu maden sahasında maden üretimi yapmak ve yaptığı üretimi satma hakkının Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 127/5 maddesindeki tanımda yer alan tasarruf hakkı kullanma anlamına gelebileceğini, buna göre taraflar arasındaki sözleşmenin rödovans sözleşmesi olarak nitelendirilmesi halinde Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 127/5 maddesi gereği maden sahasında yapılan yatırım giderlerinin davacıya ödenmesi gerektiğini, ancak taraflar arasında akdedilen sözleşmelerde davacının, yapmış olduğu hafriyat üretimlerinden dolayı ileride davalı ruhsat sahibinden herhangi bir alacak veya tazminat talep etmeyeceğini kabul ve taahhüt ettiğini, buna göre herhangi bir talepte bulunamayacağını, takdirin Mahkememize ait olduğunu tespit ve mütalaa etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında, davalının ruhsat sahibi olduğu … sayılı maden sahasında davacının, davalı tarafından tayin ve tespit edilen alanda hafriyat yapılarak, çıkarılan toprak ve curufun belirlenen döküm sahasına nakledilmesi, kömür üretimi yapılması, üretilen kömürün tamamının hafriyatçıya satılarak fatura edilmesi, satılan kömür bedelinden bir kısmının hafriyat ve kömür üretim hizmetleri karşılığı olarak hafriyatçıya bırakılması konusunda 17/01/1990 tarihli sözleşmenin akdedildiği, sözleşmenin 3. maddesinde davacının, davalı şirketin maden sahası ruhsat haklarının kısmen dahi olsa kendisine devredildiğini iddia edemeyeceğinin kabul edildiği, sözleşmenin bir yıl süreli olduğu ve taraflarca en sonuncusu 01/11/2010 tarihinde olmak üzere her yıl yenilendiği, tüm sözleşmelerde, sözleşmenin istisna sözleşmesi olduğunun kabul edildiği, taraflar arasında en sonuncusu 31/12/2009 tarihinde düzenlenen ibranameler ile davalı şirketin, maden ruhsat sahasında yapılan her türlü iş ve işlemlerden ve madencilik faaliyetlerinden dolayı davacı tarafından ibra edildiği, 01/01/2010 ve 01/11/2010 tarihli sözleşmelerde davacı tarafından, hazırlık hafriyat, dekapaj, ocak sınırları dahilinde mevcut kömür rezervi, satışa hazır kömür, kömür kırma eleme tesisi, kum eleme yıkama tesisi, kil yıkama eleme torbalama tesisi, kantar binası, şantiye binaları, yol, önceden ödenmiş orman bedelleri, arazi düzeltim bedeli vs her ne ad altında olursa olsun herhangi bir alacak ve tazminat talep edilmeyeceğinin, tüm masrafların davacıya ait olacağının kabul edildiği, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nce, … Havaalanı projesi lehinde işlem yapılmasında kamu yararı görülmesi ile yatırımın gerçekleştirilmesi halinde maden işletme faaliyetleri yapılamaz hale geleceğinden, çakışmalı olan ruhsat sahalarının bu alandaki faaliyetlerinin kısıtlanmasına ve bu kapsamda davalıya ait maden işletme ruhsat sahasındaki yatırım giderlerinin tespiti amacı ile yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde, sahadaki yatırımların davalı şirket tarafından yapıldığı ve ödenmesi uygun bulunan toplam yatırım giderinin 13.073.157 TL olarak belirlenmesi neticesinde davalıya ödenmesine karar verildiği, davacı tarafından Bakanlığa yapılan, sahada yeniden tespit yapılması başvurunun ise; “2009 yılı öncesinde davalı ile yapılan sözleşmelerle ilgili ibranamelerin bulunması sebebiyle 2009 yılı öncesi ve sonrasında bu alanlarda yapılan faaliyetlerin değerlendirmeye alınmadığı, ayrıca davalı ruhsat sahibi ile aralarında akdedilmiş rödovans sözleşmesinin grup maden işletme ruhsatına ait sicil kayıtlarında mevcut olmadığı, yine davalı ile birlikte veya ayrı olarak Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği’nin 127. maddesi kapsamında yatırım giderlerine ait rapor ibraz edilmediği, sunulan sözleşmenin bitiş tarihinin 31/12/2011 ve sözleşme bitiş tarihinin mahallinde tetkik tarihinden önce olması, sahada taraflarınca yapılmış bir faaliyet gözlemlenmemesi” nedenleriyle reddedildiği, davalı tarafından davacıya gönderilen 01/04/2011 tarihli Noter ihtarnamesi ile; “taraflar arasında akdedilen 31/12/2008, 31/12/2019 ve 31/12/2011 bitiş tarihli sözleşmeler gereği Orman Genel Müdürlüğü’nden devlet orman arazisinde açık işletme pasa döküm alanı için izin talep edildiği ve talebin reddedildiği, açılan dava ile söz konusu işlemin iptal edildiği ve Orman Genel Müdürlüğü tarafından izin talebinin devam edip etmediğinin sorulduğu” bildirilerek, söz konusu alanda madencilik faaliyetinde bulunup bulunmayacağı hususunda beyanda bulunulmasının ihtar edildiği, davacı tarafından davalıya gönderilen 05/04/2011 tarihli Noter ihtarnamesi ile, bölgede kömür madeni çıkarmak üzere yapılan başvurunun reddedildiği ve madencilik faaliyeti yapılamadığının bildirildiği anlaşılmıştır. Açıklanan tespitlerin bir arada değerlendirilmesi ile, her ne kadar davacı tarafından davalıya bakanlıkça yapılan yatırım gideri ödemesinin işletmeci olması sebebiyle kendisine yapılması gerektiğinden bahisle davalıdan tahsilini talep etmiş ise de, bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere, bir kamu yatırımı nedeniyle kısıtlanan madencilik faaliyetleri kapsamında ödenecek yatırım gideri ile kime ödeneceğinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından tespit edildiği ve kurum tarafından … Havaalanı kapsamında duran madencilik faaliyetleri nedeniyle yatırım gideri ödemesinin maden sahasında işletmeci olduğu kabul edilerek davalıya yapılmasına karar verildiği, davacı tarafından söz konusu ödemenin kendisine yapılması için yapılan başvurunun MİGEM tarafından reddedildiği, bu kararın iptal edilmediği, dolayısıyla davacı tarafından davalıya karşı, ödemenin kendisine yapılması gerektiğinin iddia edilemeyeceği, kaldı ki taraflar arasındaki sözleşmeler rödovans sözleşmesi olmadığı gibi 2010 yılından önceki sözleşmeler nedeniyle davalının davacı tarafından ibra edildiği, 2010-2011 yıllarını kapsayan sözleşmelerde de madencilik faaliyetleri nedeniyle davacının tazminat talep etmeyeceğinin kabul edildiği ve ayrıca maden sahasında herhangi bir faaliyette de bulunmadığı, bu nedenlerle talebinde haksız olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı 80,70 TL’nin peşin alınan 17.094,60 TL harçtan mahsubu ile kalan 17.013,90 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 67.050 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
21/04/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır