Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/209 Esas
KARAR NO : 2019/808
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/02/2018
KARAR TARİHİ : 25/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketi ile davalı arasında 01.07.2016 tarihinde “İş Sağlığı ve Güvenlik Kanunu” uyarınca işyeri hekim ve işyeri güvenliği uzmanı hizmetlerinin verilmesi amacıyla sözleşme imzalandığını ancak davalının sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkil şirket tarafından her türlü yükümlülüğün yerine getirilmiş olmasına rağmen davalının sözleşmeye aykırı hareketler ettiğini, müvekkil şirketin vermiş olduğu hizmetler karşılığında yasaya uygun olarak faturalar kesilmiş ve davalı şirket tarafından faturaların bir kısmı imzalanarak teslim alındığını, 31.07.2016-31.05.2017 tarihleri arasındaki faturalar ise kendisine hizmet sağlanmasına rağmen borçlu şirket tarafından alınmaktan imtina edildiği, borçlu şirketin sözleşme tarihinden itibaren herhangi bir ödeme yapmadığını, davalının 2260,00 TL ana para+351,26 TL faiz olmak üzere toplam 2611,26 TL borcunun bulunduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin devam ettiğini belirterek bahse konu 2611,26 TL’nin dava tarihinden işleyecek ticari temerrüt faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; sözleşmeye konu hizmet ifasına dair faturaya dayalı alacak istemine ilişkindir.
Davaya konu uyuşmazlığın; taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı olarak verilen hizmete karşılık kesilen faturaların tahsili isteminin yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmış, mahkememizce taraf teşkili sağlanmış ve tarafların delilleri toplanmıştır.
Davacı vekili tarafından 06.02.2019 tarihli celsede; davalı tarafın borcu kabul ettiğini, ödemelerin bir kısmını yaptığı belirtilmiş olup dosya içerisine sunulan ödemeye ilişkin evrakların incelenmesinde; davalının 06.12.2018 tarihinde 1.040,00 TL, 06.12.2018 tarihinde 760,00-TL ve 29.01.2019 tarihinde 1.071,30-TL olmak üzere toplam 2.871,30-TL ödeme yaptığı görülmüş olup uyuşmazlığın davalı tarafın vaki ödemesi nedeniyle ortadan kalktığı tespit edilmiş olmakla konusu kalmayan davanın esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
Son olarak değerlendirilmesi gereken husus, yargılama giderleri ile yükümlü olan tarafın belirlenmesi noktasındadır. Davacı taraf isticvap sureti ile itiraza uğramayan sözleşme, fatura kapsamında hizmet ifasına dayalı alacak istemi noktasında davanın açıldığı andaki mevzuata göre dava açmakta haklıdır. Dolayısıyla davanın açılmasına sebebiyet veren taraf, davalı taraftır. Tüm bu nedenlerle; davacı yararına vekalet ücreti ile davacının yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusu kalmayan davanın esası hakkında karar vermesine yer olmadığına,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan 102,40-TL yargılama gideri, 44,40-TL peşin harç olmak üzere toplam 146,80-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.611,26 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, dava miktarı itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/09/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır