Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/203 E. 2019/962 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/203 Esas
KARAR NO : 2019/962
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/02/2018
KARAR TARİHİ : 07/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile …. şirketi arasında 23.12.2016 tariNi bir alacağın temliki sözleşmesinin akdedildiğini, bu sözleşme ile devreden …. şirketinin, davalı … şirketinden olan alacaklarını müvekkili şirkete devrettiğini, müvekkili şirketin de bahse konu alacağın devri sözleşmesini kabul ettiğini 23.12.2016 tarihli teyit yazısı ile beyan ettiğini, devreden …. tarafından davalıdan olan alacağın devralan … şirketine devredildiğini ve söz konusu borcun artık … şirketi hesabına ödenmesi gerektiğini bildirir bir yazının gönderildiğini, iadeli taahhütlü mektup olarak gönderilen 23.12.2016 tarihli işbu yazıda ödemenin … şirketine ait hesap numarasına yatırılması gerektiğinin açıkça bildirildiğini,anılı yazının 26.12.2016 tarihinde “… …” isimli şahsa teslim edilerek, davalı/borçlu şirkete tebliğ edildiğini, davalı şirketin, işbu alacağın temliki/devri sözleşmesine aykırı davrandığını ve müvekkili şirketin devralmış olduğu alacakların ödemediğini, davalının, müvekkili şirkete 23.12.2016 tarihli alacağın temliki sözleşmesinden doğan bir borcu bulunduğundan, davalı/borçlu şirketin devralan müvekkili şirkete fatura ve alacak bedellerini ödemek ile yükümlü olduğunu, müvekkili şirkete devredilen alacağa ilişkin faturaların devreden …. tarafından müvekkili şirket … Dış Tic. Ltd. Şirketine devredildiğini, devredilen alacakların aşağıdaki gibi olduğunu, işbu temlik/devir sözleşmesi gereğince davalı/borçlu şirket ile devreden …. arasındaki faturalara istinaden toplam 126.499,19 Euro’nun devralan davacı müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini, müvekkili şirketin, Türkiye’deki … markasının ticari gelişiminden sorumlu, … …’a ait bir şirket olduğunu, tablonun en alt kısmında geçen 33.294,60 Euro bedelli alacağın ise davalı … şirketinin 10.10.2013 tarihli, … numaralı faturasına karşılık …. şirketi tarafından sehven iki kez ödenmiş bedel olduğunu, bu rakamın, davalı şirket faturasına istinaden davacı müvekkili şirket tarafından gerek 08.11.2013 tarihli, …-… numaralı belge karşılığı olarak yapılan tahsilat neticesinde, gerekse 10.12.2013 tarihli banka havalesi ile sehven iki defa davalı şirkete ödendiğini, bu sebeple, davalı şirket açısından sebepsiz zenginleşme durumunun oluştuğunu, müvekkili şirketin, devreden …. şirketinden devralmış olduğu alacağın kendisine ödenmesi amacıyla davalı/borçluya … Noterliği’ııden gönderilen 30.01.2017 tarihli, … yevmiye no.lu ihtarnameyi keşide ederek 23.12.2016 tarihli alacağın temliki sözleşmesine istinaden söz konusu borcun ödenmesini talep ettiğini, ihtarnamenin 01.02.2017 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, verilen 7 günlük süre içerisinde herhangi bir ödemenin yapılmadığını, bunun üzerine söz konusu alacağın tahsili amacıyla işbu davaya dayanak teşkil eden icra takibinin başlatıldığını, davalı tarafından … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine 19.11.2017 tarihinde itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu, davalı tarafın avukatının, kendilerini telefon ile arayarak borcu kabul ettiklerini, ödeme yapmak istediklerini, söz konusu borcu taksit taksit ödeyebileceklerini belirttiğini ve dava konusu alacaklarını ikrar ettiğini, müvekkili şirketin, davalının taksitlerle ödeme teklifini ticari takdiri olarak kabul etmediğinden icra takibi başlatıldığını iddia ederek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, kendi bünyesinde katma değeri yüksek, sektörde öncü firmalarla çalışan ve dış giyim olarak triko imalatı yapan bir şirket olduğunu, davacı firma tarafından müvekkili şirket ile devam eden iş ilişkileri gereğince, bir önceki sezonda yapılan çalışmadan memnun kalındığı ifade edilerek, bir sonraki sereye ait kış sezonunda sipariş adetlerinin artırılacağının beyan edildiğini, bunun üzerine müvekkili şirketin bir sonraki sezonda davacı şirket ile kurmuş olduğu sözlü akit çerçevesinde, şirket kapasitesini davacı firmanın taleplerine ayırdığını ve yeni müfteri arayışına dahi girmediğini, davacı firmanın, kendi bünyesinde üretim kapasitesini oluşturup bu ürünleri kendisinin üretmeye karar verdiğini, taraflar arasında sözlü olarak akdedilen sözleşmenin feshedildiğini, müvekkili şirkete bildirmediğini, müvekkilinin sözleşmenin feshedildiğine dair bilgisi olmadığından, sözleşmenin geçerli bir hüküm doğurduğuna dayalı güvenle tüm ticari kapasitesini bu siparişe göre oluşturduğunu, müvekkilinin sektörde yaptığı iş gereği kapasite kullanım planlamasının 6 ay öncesinde yapılmak zorunda olduğunu ve bu kapasiteyi üretim zamanı geldiğinde başka bir müşteri ile ikame etmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin davacı tarafın sözleşmeyi kanuna aykırı feshetmesi nedeniyle zarara uğradığını, müvekkilinin sözleşmenin kanuna aykırı şekilde feshedilmesinden doğan olumlu zararlarının tahsili için karşı dava açma haklarını saklı tuttuklarını, taraflar arasındaki TBK Genel Hükümler çerçevesinde öneri ve kabulle kurulan sözleşmede, öneren davacı tarafın önce sözleşmeyi uzattığını belirtiğini, daha sonra “bu önerisini geri aldığını veya sözleşmeyi feshettiği” hususunu müvekkili şirkete bildirmediğini, TBK 7. madde gereği, “Geri alma açıklaması, diğer tarafa öneriden önce veya aynı anda ulaşmış ya da daha sonra ulaşmakla birlikte diğer tarafça öneriden önce öğrenilmiş olursa, öneri yapılmamış sayılır. Bu kural, kabulün geri alınmasında da uygulanır.” taraflarına, önerinin geri alma açıklaması dâhil olmak üzere hiçbir şekilde usulüne uygun fesih yapılmadığından geçersiz olduğunu, davacının, müvekkili şirkete karşı başlatmış olduğu takibe konu faturaların gerçek alacağı yansıtmadığını, bilirkişi raporu alınarak davacı tarafın ticari defterleıinin incelenmesini talep ettiklerini ileri sürerek; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gereken deliller de celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce celp edilen …. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı temlik sözleşmesinden kaynaklı alacağına istinaden 126.499,19Euro alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce; tarafların ve temlik eden şirketin ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali müşavir … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 25/02/2019 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirki anılı raporunda özetle;
“Temlik eden şirketçe kasaya sunulan apostil şerhli ticari defter kayıtları, fatura ve ödeme belgeleri ve davacı tarafça sunulan temlik kaydına ait belge ile dosya içeriği belgeler incelenmiştir.Temlik eden şirketçe davalı şirket adına düzenlenen faturaların toplam tutarı 205.051,57 Euro olup, 126.499,19 Euro tutarı alacak davacı şirkete temlik edilmiştir. Davalı şirket tarafından temlik eden şirket adına 10.10.2013 tarih, … sayılı ve 33.294,60 Euro tutarlı fatura düzenlenmiştir.152.388,74 Euro tutarlı fatura bakiyesi; 40.541,76 Euro ve diğer fatura bedeli 52.662,83 Euro olmak üzere davalı şirket adına düzenlenen faturalar nedeniyle 93.204,59 Euro talep edilmektedir.
Ayrıca; davalı şirketçe düzenlenen fatura bedelinin, “08.11.2013 tarihli, …-… numaralı belge karşılığı yapılan tahsilat neticesinde ve 10.12.2013 tarihli banka havalesi” ile 2 defa ödendiği iddia edilerek, 33.294,60 Euro tutarındaki alacak talep edilmektedir.
Temliknamede ve davalı şirkete gönderilen mektuptaki tablolarda; anılan alacakla ilgili olarak “… ” şirketi tarafından yanlışlıkla iki kez ödenmiş olan 10.10.2013 tarihli … no.lu … faturası (…-… no.lu 08.11.2016 tarihli belge/vesika karşılığında yapılan tahsilat ile nakit olarak 11.12.2013 tarihli banka havalesiyle” şeklinde açıklama bulunmaktadır.
Bahsi geçen belge/vesika tarihi dava dilekçesinde 08.11.2013, dosyada mevcut mektupta 08.11.2016 olarak gösterilmiştir. Dosya içeriğinde …-… no.lu belgeye rastlanmadığından, içeriğine yönelik herhangi bir değerlendirme yapılamamıştır. Alacağa dayanak gösterilen faturalar nedeniyle davalı cari hesabına toplam 205.051,57 Euro borç kaydedilmiştir. Kasa evrakları ile birlikte sunulan havale makbuzuna göre; davalı şirketin … nezdindeki TR … no.lu hesabına temlik eden şirketçe 10.12.2013 tarihinde 33.294,60 EUR gönderilmiş olup, anılan ödeme 11.12.2013 tarihinde kayıt altına alınarak davalı şirkete borç kaydedilmiştir. Toplam (205.051,57 + 33.294,60)238.346,17 EUR borca karşılık, davalı şirketçe toplam 51.992,11 Euro ödeme yapılmış, 33.294,60 EUR ve 26.574,08 Euro tutarında …-… sayılı faturalar düzenlenmiştir. Tahsilâtlar ve düzenlenen faturalar nedeniyle davalı cari hesabına toplam (51.992,11 + 33.294,60+ 26.574,08 Euro) 111.860,79 Euro alacak kaydedilmiş olup, yapılan bu kayıtlar sonucunda davalı şirketin 08,10.2015 tarihi itibariyle 126.485,38 Euro borçlu olduğu, temlik edilen alacak miktarının ise 126.499,19 Euro olduğu görülmüştür. “…-…” no.lu belge ile ilgili ve ticari defter kayıtlarında işleme rastlanmamıştır.
Alacağın Temliki ile ilgili belgeler; 23.12.2016 tarihli temlikname ile … SPA nezdindeki 126.499,19 Euro olan … AŞ. borcu davacı şirkete devredilmiş olup, aynı gün davacı şirketçe gönderilen yazı ile teklif kabul edilmiştir. Verilen yetki uyarınca, tarafıma sunulan 01.11.2018 tarihli belgeye göre; temlik işlemi nedeniyle davacı tarafça …’ya 126.499,19 EUR alajcak, davalı şirkete borç kaydedilmiştir
Davacı şirketçe düzenlenen 23.12.2016 tarihli yazıda; temlik işleminin detayına yer verilerek, temlik alınan 126.499,19 Euro tutarındaki borcun davacı şirket banka hesabına ödenmesi talep edilmiştir. Anılan yazının davalı şirkete tebliğine dayanak olarak sunulan … Kargo’ya ait 08.02.2018 tarihli teslimat belgesine göre; yazı 26.12.2016 tarihinde … …’e teslim edilmiştir.
Davacı şirketçe keşide edilen … Noterliği’nin 30.01.2017 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile temlik alınan 126.499,19 Euro’nun tebliğden itibaren 7 gün içinde ödenmesi ihtar edilmiş olup, ihtarname 01.02.2017 tarihinde davalı şirket adresinde … ‘ya tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi görev tanımı ve uzmanlık alanı ile sınırlı olarak yapılan inceleme ve değerlendirmeler ışığında;
23.12.2016 Tarihli temlikname ile … SpA nezdindeki 126.499,19 £uro olan davalı şirket borcunun davacı şirkete devredildiği, davacı şirketin 23.12.2016 tarihli yazı ile temlik işlemini davalı şirkete bildirildiği, 03.03.2017 tarihinde başlatılan takipte; temlik edilen 126.499,19 Euro tutarın alacağın talep edildiği, apostil şerhli temlik eden şirket kayıtlarına göre; davalı şirketin 08.10.2015 tarihi itibariyle 126.485,38 Euro borçlu olduğu” şeklinde değerlendirme ve hesaplamalarda bulunmuştur.
Mahkememizce; davacı vekiline mükerrer ödeme iddiası ve dayanak belgeler yönünden raporda betimlenen çelişkiyi izah etmesi ve doğru ödeme belgesini sunarak tebliğ ettirmesi maksadıyla verilen süre içinde davacı vekilinin çelişkiyi giderdiği ve mükerrer ödemeye ilişkin belgeyi ibraz ettiği görülmüştür.
Dava; davacı ile dava dışı …. arasında akdedilen 23/12/2016 tarihli alacağın temliki sözleşmesine dayalı olarak dava dışı … şirketi ile davalı arasında ticari ilişki ve faturadan kaynaklı alacağın tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali isteminden ibarettir. Davalı yan; davanın reddini savunmuştur.
Yanlar arasında; dava dışı temlik eden şirket ile davalı arasındaki alım-satıma dayalı ticari ilişki ve sözleşme ilişkisi bulunduğu hususlarında herhangi bir ihtilaf yoktur.
Yanlar arasındaki ihtilaf; dava dışı firmanın davalıdan faturadan kaynaklı alacağının bulunup bulunmadığı, miktarı ve alacağın temliki hükümleri gereğince davalıdan tahsilinin talep edilip edilemeyeceği hususlarına ilişkindir.
Davalı yan ticari defter ve belgelerini ibraz etmemiş, dava dışı temlik eden … şirketinin apostil şerhli ticari defter ve belgeleri incelenmiştir.
İncelenen dava dışı temlik defterlerinde rapora göre davacının 205.051,57 Euro mal satışı bedeli + 33.294,60 Euro mükerrer ödediği iddia edilen bedel olmak üzere; 238.346,17 Euro alacağına karşılık davalının 51.992,11 Euro ödemesi,33.294,60 Euro ve 26.574,08 Euro faturasının bulunduğu, neticeten davacı 126.485,38 Euro alacaklı olduğu ve bu miktarın temlik edildiğinin mütalaa edildiği, davacı yanın; davalı tarafça keşide edilen bu faturalardan 33.294,60 Euro bedelli olanın olanın davalıya iki kere yani mükerrer ödendiği iddiası ile cari hesap alacağına bu miktarı da yansıtarak takibe konu ettiği, mükerrer ödemenin kanıtladığı görülmüştür.
Mahkememizce her ne kadar Ba Bs formlarının celbi yönünde ara karar kurulmuş ise de; davalı yanın ticari ilişki ve teslim inkarının bulunmadığı, faturalara itirazının olmaması da nazara alındığında; tespit edilen dava dışı firmanın alacağının ödendiği davalı tarafça kanıtlanamadığından davacı talebi alacağın temliki hükümlerine istinaden yerinde görülmüştür.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanaat gereğince; davanın kısmen kabulü ile; … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 126.485,38Euro alacaklı olduğunun tespiti ile, bu miktara vaki itirazın iptaline, bu miktara takipten itibaren 3095 sayılı yasanın 4a maddesi gereğince işleyecek yasal faizi ile birlikte takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına, davalı borçlunun likit olan alacak nedeniyle % 20 icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile; ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 126.485,38 Euro alacaklı olduğunun tespiti ile, bu miktara vaki itirazın iptaline, bu miktara takipten itibaren 3095 sayılı yasanın 4a maddesi gereğince işleyecek yasal faizi ile birlikte takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına,
Davalı borçlunun likit olan alacak nedeniyle % 20 icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, alacağın %20’sine isabet eden ((126.485,38Eurox3,9307(takip tarihindeki kur karşılığı) %20)) 99.435,21TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 40.204,72TL ilam harcından peşin alınan 10.051,19TL’nin mahsubu ile bakiye 30.153,13TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan toplam harç olan 10.092,29TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 37.489,94 TL ücret-i vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 64,25 TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama sırasında sarfedilen 995,00TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzereoy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/11/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …