Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/19 E. 2019/998 K. 19.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/19 Esas
KARAR NO : 2019/998
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2018
KARAR TARİHİ : 19/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının üstlendiği … Genel Müdürlük projesinde imalatları gerçekleştirerek teslim ettiklerini, fatura bedelinin 85.001,28 TL olduğunu, davalı firmanın başlangıçta 25.000,00TL ödediğini, kalan bakiye 60.001,28 TL nin işin teslimini takiben ödeyeceklerini taahhüt ettiklerini, davalı hakkında faturaya dayalı alacağın tahsili için icra takibi başlattıklarını, davalının haksız ve kötüniyetli olarak itirazda bulunduğunu, takibe vaki davalının haksız itirazının iptalini, takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, müvekkilince yapılacak iş kapsamında taahhüt edilen bir bedel mevcut olmadığını, müvekkili şirket adına düzenlenmiş ve tebliğ edilmiş bir fatura bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen …. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine faturaya dayalı cari hesap alacağına istinaden faizler dahil toplam 60.001,28 TL alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda muhasebe finans uzmanı bilirkişi …, inşaat mühendisi bilirkişi Prof. Dr. … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 14/01/2019 bilirkişi kök raporu teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler anılı kök raporunda özetle;
“Dava dosyası incelendiğinde davacı yan tarafından davalı yan unvanına düzenlenmiş;
09.10.2017 tarih … nolu KDV dahil 83.397,24 TL bedelli “Kadın Erkek Kabinli Cam Bölme ” açıklamalı faturanın sunulu olduğu, fatura üzerinde 09.10.2017 tarih … nolu irsaliye bilgilerinin yer aldığı,
09.10.2017 tarih … nolu KDV dahil 1.604,04 TL bedelli “emzirme odası akrilik lavabo tezgahı” açıklamalı faturanın sunulu olduğu, fatura üzerinde 09.10.2017 tarih … nolu irsaliye bilgilerinin yer aldığı,
Bununla birlikte dava dosyasında, faturaların üzerinde tarih ve seri numarası bilgilerine yer verilen sevk irsaliyeleri bulunmadığından, fatura muhteviyatı ürünlerin davalı yana teslim edilip edilmediği hususu tespit edilememiştir.
Dosyaya mübrez e-posta yazışmalarından, 03.11.2017 tarihinde davalı şirket mimarı olduğu anlaşılan … ‘ün davacı çalışanı … …’e gönderdiği e-postada yapılan imalatlar için teşekkür edildiği, kesilen KDV dahil 83.397,24 TL faturadan 2 adet bay ve 2 adet bayan WC cam bölücü metrajı için 7.675,50 Avro ile 2 adet pisuar bölücü için 192 Avro olmak üzere 7.867,50 Avro + KDV’nin kabul edildiği, iade faturası düzenleneceği bilgisi yer aldığından, KDV dahil iade kesilecek tutar olarak bildirilen 44.368,76 TLdan tarafların ihtilafı olduğu anlaşılmıştır. “şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce 29/03/2019 tarihinde bilirkişi … ve taraf vekilleri ile birlikte keşfe gidilmiş ve keşif mahalli gezilerek, istenilen hususlar bilirkişi tarafından incelenmiştir.
Keşif doğrultusunda ; Mahkememizce tarafların itirazlarının tetkiki ve hizmetin yerine getirilip getirilmediğinin tespiti babında bilirkişi heyetine Yük. Mimar bilirkişi … de eklenerek; ek rapor alınarak konuya ilişkin 24/05/2019 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı ek raporlarında özetle;
“Deliller açısından;
1-08.01.2018 tarihli deliller dilekçesinde sıra ile;
1.1.Davalı yetkilisi, 02.05.2017de davacı taraftan FİYAT TEKLİFİ TALEBİNDE bulunmuş,
1.2.Davalı yetkilisi, 03.05.2017de , Davacı taraftan FİYAT TEKLİFİ TALEBİNDE bulunmuş,
1.3.Davacı yetkilisi, 03.05.2017de Davalı taraftan İŞLERİN DETAYLANDIRILMASI hakkında talepte bulunmuş,
1.4.Davacı yetkilisi, 04.05.2017de Davalı tarafa talep edilen İŞLER hakkında FİYAT TEKLİFİnde bulunmuş,
1.5.Davalı yetkilisi, 10.05.2017 de davacı taraftan verilen TEKLİFİN REVİZYONU talebinde bulunmuş, (değişen imalat kalemleri nedeniyle)
1.6.Davacı yetkilisi 18.08.2017de davalı taraftan yapılacak İŞLERE ait ÇİZİMLER talebinde bulunmuş,
1.7.Davalı yetkilisi 14.09.2017 de Davalı tarafa yapılan ÇİZİMLERİ GÖNDERMİŞ
1.8.Davalı yetkilisi 03.11.2017 de gönderdiği MAİLDE, BİTEN İŞLERE TEŞEKKÜR EDİLMİŞ (İşlerin bitirilmiş olduğu teyit edilmiş oluyor) Devamında da;
a-İmalatlarına ait kesilmiş ekli faturanızla ilgili olarak; … ile yaptığınız görüşme doğrultusunda, tarafımızca kesilecek iade faturası detayı aşağıdadır.
BU SÜREÇTEN SONRA ALDIĞIMIZ BENZER UYGULAMA TEKLİFLERİ maalesef fatura bedelini doğrulamamaktadır, denmekte ve KDV dahil olmak üzere;
b-10.553,94 E. x 4.204 = 44.368.78 TL iade faturası kesileceğinden
1.9.Davacı yetkilisi, faturalarımızın dayanağı olan bu proje için size sunduğumuz tekliftir.
Bu süreçten sonra aldığınız benzer uygulama teklifleri fatura bedeline mesnet olmaz denmektedir.
Ticari Defterler Açısından;
Dava dosyası incelendiğinde davacı yan tarafından davalı yan unvanına düzenlenmiş;
09.10.2017 tarih … nolu KDV dahil 83.397,24 TL bedelli “Kadın Erkek Kabinli Cam Bölme” açıklamalı faturanın sunulu olduğu, fatura üzerinde 09.10.2017 tarih … no.lu irsaliye bilgilerinin yer aldığı,
09.10.2017 tarih … nolu KDV dahil 1.604.04 TL bedelli “emzirme odası akrilik lavabo tezgahı” açıklamalı faturanın sunulu olduğu, fatura üzerinde 09.10.2017 tarih … nolu irsaliye bilgilerinin yer aldığı,
Bununla birlikte dava dosyasında, faturaların üzerinde tarih ve seri numarası bilgilerine yer verilen sevk irsaliyesi bulunmadığından, fatura muhteviyatı ürünlerin davalı yana teslim edilip edilmediği hususu tespit edilememiştir.
Dosyada mübrez e-posta yazışmalarından , 03.11.2017 tarihinde davalı şirket mimarı olduğu anlaşılan … ‘ün davacı çalışanı … …’e gönderdiği e-postada yapılan imalatlar için teşekkür edildiği, kesilen kdv dahil 83.397,24 TL faturadan 2 adet bay ve 2 adet bayan wc cam bölücü metrajı için 7.675,50 Avro ile 2 adet pisuar bölücü için 192 Avro olmak üzere 7.867,50 Avro + KDV nin kabul edildiği, iade faturası düzenleneceği bilgisi yer aldığından , kdv dahil iade kesilecek tutar olarak bildirilen 44.368,76 TLden tarafların ihtilaflı olduğu anlaşılmıştır.
29.03.2019 tarihinde mahallinde yapılan keşifte Yapılan işlerin tam ve nesafet ayıp ve eksiği olmaksızın bitirilmiş olduğu, her iki taraf vekillerince durumu teyit edildiği, anlaşmazlığın ana ve tek sebebinin iş bitimi sonrası 03.11.2017 alınan piyasa fiyatlarının, işin başlangıcı 04.05.2017 safhasında davacı yetkiliden anılan düşük olmasıdır ki bu tür ticari teknik e-postalar müspet delil olarak görülmektedir, teklif verilmiştir. Fiyat teklifi konusunda geçen sürede herhangi bir yazılı itiraz mevcut değildir. Bu konuda dosyada fiyatlarla ilgili itirazı bir yazışmaya rastlanmamıştır. Arada geçen süre 180 gündür. Kanaatimizce fiyata itiraz teklif mailleri sonrasında avans ödeme yapılmadan ele alınarak görüşme yapılabilir, yeni fiyatlar tespit edilebilirdi. Avans sonrası işin bitimine kadar olan yazışma proje konusundadır. Davalı vekilince yargıtay içtihadındaki piyasa rayiç bedelin tespiti gereği taraflar arasındaki akdi ilişkinin tartışmasız olduğu ancak işin bedeli konusunda uyuşmazlık olması durumunda özgüdür. Bu dosyada ise bedelle ilgili bir itiraz bulunmamaktadır. 03-04.05.2017 tarihlerinde teklif verilmiş ancak 22.09.2017’de yapılan avans ödemesi ile taraflarca kabulü gerçekleşmiş olmaktadır. 03.11.2017 tarihli e-posta ile de işin bitirildiği bildirilerek teşekkür edilmiştir. Kanaatimizce itirazsız kabul edilen ve teklifte sunulan işin metrajına uygun bedel HAKEDİLMİŞ olmaktadır.”şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Dava; tarafların arasında imalatları gerçekleştirilmiş ve teslim edilmiş mallara ilişkin faturaların ödenmemesi üzerine girişilen icra takibine itirazın iptali davasından ibarettir.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; taraflar arasındaki ticari ilişki gereğince düzenlenen fatura bakiyesinin ödenmediğinden bahisle eldeki itirazın iptali davasının açıldığı, davalı yanca her ne kadar bir sözleşme imzalanması halinde teklif formunun geçerli hale geleceği ve arada sözleşme ilişkisi bulunmaması nedeniyle davacı yanca bu taleplerde bulunulamayacağı ileri sürülmüş ise de davacı tarafça mail yolu ile 04.05.2017 tarihinde davalı tarafa gönderilen teklif formunun 8.3. maddesinde “Teklifimiz; bu teklif yazısının tarafınızdan onaylanması veya başka bir formatta hazırlanacak sözleşmenin firmanız ve firmamız imza yetkilileri tarafından birlikte imzalanmasının yanı sıra, avans ödeme koşullarının tarafınızdan gerçekleştirilmesi ile geçerlilik kazanır.” düzenlemesinin yer aldığı, madde metninden anlaşıldığı üzere yalnızca bir sözleşmenin imzalanmasıyla teklif formunun geçerlilik kazanacağından ziyade seçenek olarak sözleşme imzalanması halinde teklif formunun geçerlilik kazandıracağının belirtildiği, madde metninde yer alan “veya” ibaresi nedeniyle teklif yazısının onaylanması durumunun teklifin geçerlilik kazanmasına neden olacağının ve nitekim teklif yazısının onaylanması yahut bir sözleşme imzalanmasına ek olarak, avans koşullarının yerine getirilmesi şartının da teklifin geçerlilik kazanması için gerekli olduğunun anlaşıldığı, davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesinde davacı tarafa 22.09.2017 tarihinde 25.000 TL ödeme yapıldığının kayıtlı olduğu, avans niteliğinde olan bu ödeme ile taraflar arasındaki sözleşme ilişkinin kurulmuş olduğu, TBK’nun 12/1. maddesinde yer alan şekil serbestisi kuralı nedeniyle taraflar arasında mail yolu ile sözleşme yapılmasının mümkün olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin kanunen ya da sözleşmesel yazılılık geçerlilik/şekil şartına tabi kılınmadığının anlaşıldığı, davalı yanın mail yazışmalarındaki kişinin davalı şirket çalışanı olmadığına yönelik diğer savunmasının da yine avans ödemesi yapıldığının sabit olması nedeniyle yerinde görülmediği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın yapılan işin bedeline yönelik olduğu, işin eksik ya da ayıplı yapıldığı iddiası olmamakla birlikte davalı tarafça iş bedelinin benzer uygulama tekliflerine kıyasla fazla olduğu gerekçesiyle 44.368,76 TL’lik iade faturası kesilmek istendiği ve davacı tarafça iade faturasına itiraz edilmesi nedeniyle tarafların uyuşmazlık içinde olduklarının görüldüğü, inşaat mühendisi ve mali müşavirden heyetten alınan oluşan 14/01/2019 tarihli kök rapor tespitleri hükme yeterli olmadığından mahkememizce heyete mimar bilirkişi eklendiği, fatura konusu işin yapıldığı yere gidilerek mimar bilirkişi refakatiyle keşif icra edildiği, 24/05/2019 tarihli keşif icrası sonrası ek rapor alındığı, heyette yer alan inşaat mühendisi bilirkişi 24/05/2019 tarihli raporun 4.3.2. maddesini ihtirazi kayıt ile imzalamış ise de keşif sonrası alınan bilirkişi raporundaki tespitlerin taraflar arasında mutabık olunan teklif formu ve davacı tarafça itiraz olunan iade faturasının mevcudiyeti nedeniyle itibar edilir bulunduğu, ihtirazi kayıt konusu hususlar hakkında aynı zamanda kök raporda yer alan inşaat mühendisi bilirkişinin tespitlerin davalı taraf beyanlarına dayandırıldığı ancak dosya kapsamına uygun olmayıp bilimsel ve teknik izahatlar içermemesi nedeniyle itibar edilir bulunmadığı, böylece raporlar arasındaki çelişkinin mahkememizce bertaraf edildiği, neticeten işin eksiksiz yapıldığının tarafların kabulünde olduğu, tarafların yalnızca bedelde anlaşma sağlayamadıkları, keşif sırasında da görüldüğü üzere davacı tarafça teklif formu konusu işlerin yapılmış ve ürünlerin imal edilmiş olduğu, itibar olunan ek rapordaki bilirkişi tespitlerinde teklifte sunulan ve işin metrafjına uygun bedelin davacı tarafça hakedilmiş olduğunun tespit edildiği, davalı yanın teklif formunda mutabık kalındıktan sonra iş teslim edilip ödeme aşamasına gelindiğinde benzer uygulama tekliflerini gerekçe göstererek iade faturası kesmesinin TMK’nun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralları ile de bağdaşmadığı anlaşıldığından davanın kabulü ile alacağın % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 60.001,28 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,75’i geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2- Alacağın % 20’si oranındaki 12.000,26 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 4.098,69 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 724,67 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.374,02 TL harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 724,67 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 760,57 TL ‘nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 6.950,14 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6-Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
7- Davacı tarafça yapılan 2.000 TL bilirkişi ücreti ve 371,70 TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.371,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8- Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/11/2019

Katip …
e imza

Hakim …
e imza