Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/176 E. 2021/111 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/176
KARAR NO : 2021/111
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2018
KARAR TARİHİ : 04/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin İtalya’da kurulu ve tekstil alanında faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, davalı şirketin ise müvekkil şirketle ticari alım ilişkisi içinde olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkil şirketin davalı şirkete ürünlerini teslim ettiğini ancak davalı şirket tarafından 385.140,10 EURO bakiye borcun ödenmediğini, bakiye borcun ödenmemesi üzerine davalı şirketle irtibata geçilmesine rağmen borcun tahsilinin mümkün olmadığını, bu nedenle müvekkili şirket tarafından davalı şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı dosyası ile 385.140,10 EURO asıl alacak talepli takip başlatıldığını, takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, taraflara ait ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesiyle müvekkilinin alacağının sabit hale geleceğini beyanla davalının haksız itirazının iptaline, …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı icra dosyası üzerinden takibin devamına, borca haksız itiraz eden davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkil şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığını, müvekkili şirketin ticari defter kayıtları incelendiğinde davacıya takipte iddia edilen miktarda borcu bulunmadığının açıkça görüleceğini, davacı şirketin alacaklı olduğunu ve fatura ve irsaliyelerdeki malların müvekkili şirkete teslim edildiğini ispat etmesi gerektiğini, dosyadaki fatura ve irsaliyeler üzerindeki imzaları kabul etmediklerini beyanla haksız davanın reddine, haksız ve hukuka aykırı takip başlatan davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, cari hesap bakiyesi alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce …. İcra Dairesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalı aleyhine 10/10/2017 tarihinde, 385.140,10 EURO cari hesap bakiyesi alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 16/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 17/10/2017 tarihli itiraz dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça sunulan mailler, faturalar, icra dosyası ve tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak, takip tarihi itibariyle davacının alacaklı olup olmadığı ve varsa alacağın miktarı hususunda rapor tanzim edilmek üzere dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi 25/02/2019 tarihli raporunda özetle; davacı tarafça davalı aleyhine 10/10/2017 tarihinde … İcra Dairesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyası ile, 385.140,10 EURO asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığını, davacı tarafça dosyaya gönderilen yasal defter kayıtlarını yansıtan yeminli tercüme yapılmış belgeler incelendiğinde davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 385.140,10 EURO alacaklı olduğunun anlaşıldığını, davalı tarafça yasal defter ve kayıtlar incelemeye ibraz edilmediğinden dava konusu olaylar yönünden davalı yasal defter ve kayıtları üzerinde herhangi bir tespit yapılamadığını, davacı tarafça dosyaya sunuluna yeminli tercüme edilmiş mail yazışmaları incelendiğinde, davacı tarafça 385.140,10 EURO tutarında alacaklı olduğunu gösteren hesap özetinin davalıya mail olarak gönderildiğini, davalının da gönderdiği maillerde tahsilat yapamadıklarını, faaliyete devam edip borcu azaltacaklarını belirttiği yine başka maillerde de hatalı malları borçtan tenzil etmelerinin talep edildiğini, davalı tarafça her ne kadar malların hatalı olduğu hususunda mail gönderilmiş ise de dosyaya malların hatalı olduğuna dair herhangi bir bilgi ve belge de sunulmadığını, davacı tarafça dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden davacı tarafça kesilen fatura muhteviyatı malların davalı tarafça ithal edildiğinin anlaşılmış olduğunu, davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak tutarının 385.140,15 EURO olduğunu, 10/10/2017 takip tarihinde Merkez Bankası Efektif satış kurunun 1 Euro: 4,3526 TL olduğunu, davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği 385.140,15 EURO alacak tutarının TL karşılığının 1.676.361,02 TL olarak hesaplandığını, davacı tarafça icra takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edilmediğinden faiz hesaplanmadığını tespit ve mütalaa etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı tarafa fatura konusu malların davalıya teslim edildiğine dair teslim ve gümrük belgelerini sunmak üzere süre verilmiş, sunulan belgeler üzerinde mali müşavir bilirkişi ile gümrük bilirkişince inceleme yapılmak suretiyle rapor düzenlenmiştir. Bilirkişi heyeti 14/10/2019 tarihli raporda özetle; dava dosyası içindeki gümrük belge fotokopilerinin incelenmesinde; yurtdışından (İtalya) gönderilen ve İtalya gümrük makamlarınca tanzim edilen gümrük çıkış beyannameleri ile buna ilişkin fatura fotokopilerinin gönderildiğini ancak ithalat konusu tekstil ürünlerinin Türkiye’ye ithal edildiğine ilişkin ve Türkiye Gümrük İdaresince tanzim edilen gümrük giriş beyannamelerinin dosyada mevcut olmadığını, dolayısıyla bu malların hangi gümrük idaresinden Türkiye’ye ithal edildiğine dair giriş beyannamelerinin dosyada bulunmadığının anlaşıldığını, söz konusu giriş beyannameleri ile buna ilişkin tanzim edilen faturaların bulunmaması nedeniyle gümrük işlemleri konusunda yeterli bir inceleme yapılmasının mümkün olmadığını, belirtilen nedenlerle gümrük giriş beyannamelerinin temini ve dosyaya ibraz edilmesi halinde gerekli incelemenin yapılmasının mümkün olabileceğini beyan etmiştir. Mahkememizce İstanbul Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü’nden ilgili gümrük beyannameleri celp edilerek dosya kati raporun tanzimi için yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti 03/12/2020 tarihli raporda özetle; dosyaya celp edilen bilgi ve belgeler çerçevesinde yapılan inceleme ve değerlendirmede, T.C. Ticaret Bakanlığı İstanbul Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü’nün Mahkemeye sunmuş olduğu 29/01/2020 tarihli ve … ) sayılı yazısına göre, göndericisi … (yurtdışı şirketi), alıcısı … San ve Tic Ltd. Şti olan beyannamelerin, bağlantıları … Gümrük Müdürlüğü ve … Gümrük Müdürlüğü’nde işlem görmüş olduğunun anlaşıldığını ve söz konusu beyannamelerin onaylı sistem çıktılarının örneğinin gönderildiğini, bu durumda davacının davalıya göndermiş olduğu tekstil ürünlerinin belirtilen gümrük idarelerinden Türkiye’ye geldiğini ve serbest dolaşıma girişinin yapılmış olduğunu, ithalatın gerçekleştirilmiş ve tamamlanmış olduğunu tespit ve mütalaa etmiştir. Raporlar taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafından davalı aleyhine cari hesap bakiyesi alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, davalının takibe borcu olmadığından bahisle itiraz ettiği, davacı tarafından cari hesabın dayanağı olarak sunulan faturaların tek başına alacağı ispat etmeyeceği, fatura konusu malların davalıya teslim edilmiş olduğunun da ispat edilmesi gerekiği, davacının ticari defterlerinde faturaların kayıtlı olduğu ve kendi kayıtlarına göre davalıdan takip tarihi itibariyle 385.140,15 EURO alacaklı olduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi uyarınca ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması ile diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması, diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi veya defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği, davalının ticari defterlerini incelemeye ibraz etmediği, davacının ticari defterlerinin kanunun aradığı şartlara uygun olarak tutulduğu ve defterlerde faturalar ile alacağın kayıtlı olduğu, ayrıca davacı tarafça onaylı tercümeleri sunulan maillerde de davacının alacağının ödenmesini talep ettiği ve alacak miktarını davalıya bildirdiği, davalının ise ödeme güçlüğü içerisinde olduğunu ifade ederek alacağın varlığını inkar etmediği, yine davacı tarafça sunulan gümrük belgeleri ile … Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü’nden celp edilen gümrük beyannamelerine göre İtalya’da mukim davacı tarafından malların gümrükten geçirildiği ve davalıya teslim edildiği, bu şekilde davacının alım satım ilişkisi nedeniyle davalıdan takip tarihi itibariyle 385.140,15 EURO alacaklı ve itirazın haksız olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, takibin talep edildiği şekilde işleyecek kamu bankalarınca EURO hesaplarda uygulanan en yüksek faizi ile devamına, alacak likit, itiraz haksız olduğundan İİK’nın 68/7. maddesi uyarınca davalının hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulüne, davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyasına itirazının iptali ile takibin talep edildiği şekli ile DEVAMINA,
2-Hüküm altına alınan 1.817.861,00 TL üzerinden %20 oranında hesaplanan 363.572,20 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 31.044,52 TL’den peşin alınan 22.662,73 TL harcın mahsubu ile kalan 8.381,79 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 236,60 TL posta ve tebligat masrafı, 2.150,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.386,60 TL yargılama gideri ile 22.698,63 TL ilk harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarına hesaplanan 96.425,14 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 04/03/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …