Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/16 E. 2018/951 K. 26.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/16
KARAR NO : 2018/951

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 04/01/2018
KARAR TARİHİ : 26/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigortalı … plaka sayılı vasıtanın müvekkili şirket nezdinde … nolu Trafik Sigortası Poliçesi (Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) ile 06.03.2015 – 06.03.2016 tarihleri arasında davalı adına sigortalı olduğunu, sigortalı aracın 22.07.2015 tarihinde resmi belge niteliğindeki Trafik Kazası Tespit Tutanağından da anlaşılacağı üzere ehliyetsiz sürücü …’ın sevk ve idaresinde iken maddi hasarlı kazaya sebebiyet verdiğini, kazada zarar gören … plakalı aracın hasarı için yapılan başvuru neticesinde yaptırılan ekspertiz incelemesi ile tespit edilen 2.625,00 TL hasar tazminatı 03.09.2015 tarihinde poliçe limiti kapsamında ödendiğini, Trafik Sigortası Genel Şartları’nın “Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı B.4/b maddesine göre “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir. Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir: b) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,…” bu nedenle … plakalı araç için tazminat ödeyen müvekkili şirketin taraflar arasında akdedilen sigorta sözleşmesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) Genel Şartları’nın B.4/b maddesi ve KTK hükümleri uyarınca ödediği tazminatı davalı sigortalıdan rücu etme hakkına sahip olduğunu, hasarın ödenmesi neticesinde TTK madde 1472 gereği müvekkil şirket sigortalısının halefi durumuna geçerek kusurlu olanlara rücu talebinde bulunmuş ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine davalıya karşı … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 2.625,00-TL asıl alacağın ödeme tarihinden itibaren işlemiş 157,07 TL avans faizi ile toplam 2.782,07 TL için ilamsız icra takibinde bulunulduğunu, ancak borçlu (davalı) tarafından alacaklarına haksız şekilde itiraz edilmek suretiyle takibin durdurulduğunu, davaya konu alacakları için borçlu/davalının yapmış olduğu itirazın iptaline karar verilmesini ayrıca borçlunun itirazı kötüniyetli olmakla müvekkil şirket lehine %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini, aynı olay ile ilgili olarak müvekkil şirketten başkaca bir talep bulunması ihtimali bulunduğundan fazlaya ilişkin haklarının saklı tuttuklarını, bu nedenle mahkememize müracaatla işbu davayı açmak ve itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etme zaruri olduğunu, sonuç olarak bu nedenlerle, davalının … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamını, kötüniyetli itiraz nedeni ile müvekkil şirket lehine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini müvekkil şirket adına dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi ibraz etmedikleri anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; trafik kazası nedeni ile dava dışı araç sürücüsüne ödenen tazminatın davacı … şirketi tarafından davalı sigortalıdan rücuen tahsili istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp edilmiştir. Anılı takip dosyasının tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 2.625,00 TL rücu alacağı ve 157,07 TL işlemiş faiz (yasal faiz) olmak üzere toplam 2.782,07 TL alacağın takip tarihinden itibaren (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) işleyecek avans faizi ile takip başlatıldığı, davalı takip borçlusunun borca ve borcun ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; trafik kazası nedeni ile dava dışı araç sürücüsüne ödenen tazminatın davacı … şirketi tarafından davalı sigortalıdan rücuen tahsili istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptaline karar verilip verilemeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Yargılama kapsamında öncelikle irdelenmesi gereken meselenin görev noktasında toplandığı saptanmıştır. Bu kapsamda yapılan tetkik neticesinde; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73. maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” ifadesi ile tüketici mahkemelerinin görev alanının tüketici işlemleri ile sınırlandırıldığı, aynı yasanın 3/l maddesinde, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemin tüketici işlemi olarak tanımlandığı, huzurdaki davada davacıya zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı bulunan davalıya ait aracın karıştığı kaza sebebi ile dava dışı 3. kişiye ödenen hasar bedelinin davalının kusurlu olması sebebi ile rücuen tahsili isteminin ileri sürüldüğü, davacı … şirketi ile davalı sigortalı (tüketici) arasında akdedilen sigorta sözleşmesinin tüketici işlemi niteliğinde olduğu, bu hali ile davanın, açıldığı tarih itibari ile tüketici davası vasfında olup tüketici mahkemelerinin görev alanına girdiği anlaşılmakla; HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK nın 331. maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/10/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza