Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/150 E. 2020/168 K. 03.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/150 Esas
KARAR NO : 2020/168

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2018
KARAR TARİHİ : 03/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; 21/01/2011 tarih ve … yevmiye nolu ipotek belgesine göre, Bursa ili, Osmangazi İlçesi …mahallesi… ada,… parselde kayıtlı avlulu iki katlı…ev vasıflı taşınmazın davalı …adına kayıtlı iken, adı geçen borçlunun …-…(nın müvekkil şirketin merkez ve şubelerinden satın aldığı veya alacağı mal bedellerinden doğmuş ve doğacak borçlarına karşılık olmak üzere anılı taşınmazı 1. Derecede % 25 fazi ve F.B.K süre ile ipotek edildiğini, müvekkili ile davalı borçlular arasında imzalanan ipotek belgesine dayalı müvekkilin alacağının tahsili için takibe vaki davalının haksız itirazını iptalini, takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili … A.Ş.’nin doğmuş ve doğacak alacağına teminat amacıyla 21/01/2011 tarihinde Bursa ili, Osmangazi İlçesi Bağlarbaşı mahallesi… ada,…parselde kain gayrimenkulüne 75.000 TL limit ipoteği verdiğini, üst sınır ipoteğinden tapuda gösterilen miktarın rehinli alacaklının bütün taleplerinin üst sınırını teşkil ettiğini ve rehinli alacaklının bunların hepsini sadece tapu kütüğünde yazılı miktarı geçmediği sürece isteyebileceğini, bu nedenle icraya itirazlarının haklı olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalılar vekili ek cevap dilekçesinde özetle; derdestlik itirazlarının olduğunu ve davacının eksik harç yatırdığını, eksik harcın tamamlatılması gerektiğini, müvekkili …’ın taraflar arasındaki borç ilişkisinden sorumlu olmadığını, masraflar dahil 75.000 TL’den sorumlu olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davacı vekili cevaba cevap ve ıslah dilekçesinde özetle; derdestlik itirazını kabul etmediklerini, davalı …’ın ticari ilişkinin tarafı olmadığı iddiasını da kabul etmediklerini, müvekkilinin alacağı olan 32.902,00 TL’ye ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren işlemiş olan 46.964,22 TL takip öncesi faizle birlikte 79.866,22 TL yönünden iptali şeklinde davalarını ıslah ettiklerini beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş ancak ıslah harcını yatırmadığı görülmüştür.
Davalılar vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle; davacının fazla bedelli icra takibinde bulunduğunu ıslah ederek kabul ettiğini, kötüniyetli olduğunu, müvekkili …’ın ticari ilişkinin tarafı olmadığından davacının cari alacağının olup olmadığını net ne kadar olduğunu beilmediğini, müvekkili …’ın ipotek miktarı dışında faiz giderlerinden sorumlu olmasının ipotek sözleşmesine göre mümkün olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davacı vekili, 20/08/2019 tarihli ikinci ıslah dilekçesi vererek dava dilekçesinde 32.902,00 TL olan talebini 49.539,06 TL daha artırarak 82.441,06 TL’ye yükselttiğini beyan ettiği ve ıslah harcını yatırdığı görülmüştür.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalılar aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi takip yoluyla 182.113,75 TL alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili için yapılan icra takibinden ibaret bulunduğu, davalılar adına vekil marifetiyle yasal süresi içerisinde itiraz dilekçesi sunulduğu ancak itiraz eden vekilin yalnızca borçlu …yönünden düzenlenmiş vekaletnamesi dosyada bulunduğundan takibin yalnızca bu borçlu yönünden durduğu, diğer davalı yönünden takibin durmadığı, borçlu… yönünden açılan davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce celp edilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalılar aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi takip yoluyla 176.360,33 TL alacağın faizi ile birlikte tahsili için yapılan icra takibinden ibaret bulunduğu, borçlu vekilinin şikayeti üzerine İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi kararı ile borçlulara gönderilen icra emirlerinin iptal edildiği görülmüştür.
Mahkememizce celp edilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalılar aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi takip yoluyla 80.629,74 TL alacağın faizi ile birlikte tahsili için yapılan icra takibi olduğu, 26/12/2016 tarihinde dosyanın işlemden kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce celp edilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı… Ltd Şti. aleyhine çeke istinaden faizler dahil toplam 21.870,00 TL alacağın faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali müşavir bilirkişi … ile taşıma hukuku konusunda uzmanı bilirkişi … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 12/02/2019 bilirkişi raporu teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler anılı kök raporunda özetle;
“İncelenen davacı şirkete ait 2017 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış beratlarının/tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu görülmüştür.
Davacı şirket ticari defterlerinde, davalı …ile aralarındaki ticari ilişkiye ait muhasebe hareketlerinin 120.001.2096 numaralı alıcılar hesabında takip edildiği, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin 2011 yılında başlamış olduğu görülmekle, anılan hesabın 28.11.2011 ihtarname tarihi itibariyle bakiyesine göre davacı yanın davalı yandan 12.902,76 TL alacaklı olduğu ve bakiyenin 2013 ve 2014 yıllarına devrettiği, 01/06/2014 tarihli kayıt ile 25/06/2011 tarihli çek açıklaması ile davalı yan hesapına 20.000 TL borç kaydı yapılarak borçlandırıldığı yani davacı yanın, davalı yandan 01/06/2014 tarihi itibariyle 32.902,76 TL alacaklı olduğu görülmekle bakiyenin 128.00.01.0012 şüpheli alacaklar hesabına virman yapıldığı, anılan hesabın 25.07.2017 tarihi itibariyle bakiyesine göre davacı yanan davalı yandan 32.902,76 TL alacaklı olduğu görülmüştür.
Davalı yan …-…’nın İstanbul dışı işletme olduğu görülmekle, davalı yan incelemeye gelmemiş ticari defterlerini ibraz etmemiştir.
Dava dosyasında 21/01/2011 tarih … yevmiye nolu ipotek belgesinin yer aldığı, ipotek bedelinin 75.000 TL olduğu, Bursa ili, Osmangazi İlçesi Bağlarbaşı mahallesi…ada,… parselde kayıtlı avlulu iki katlı kargir ev vasıflı taşınmaz davalı … adına kayıtlı iken adı geçen borçlunun… Gıda …’nın davacı şirketin merkez ve şubelerinde satın aldığı veya alacağı mal bedellerinden doğmuş ve doğacak borçlarına karşılık olmak üzere yukarıda yazılı olan taşınmazın 1. Derecede % 25 faiz ve F.B.K. Süre ile ipotek edildiği görülmektedir.
Dava dosyasında davacı yanın davalı yanlara keşide ettiği, 28/10/2011 tarih, …yevmiye numaralı ihtarname ile vadesinde ödenmeyen borcunun 7 gün içinde %25 faiz ve ferileriyle birlikte ödenmesini, ödenemediği takdirde borcunuzun teminatı taşınmazın satılarak paraya çevrileceğini ihtar ettiği görülmekle, anılan ihtarnamenin…imzasına 31/10/2011 tarihinde tebliğ edildiği, diğer muhatap … Gıda…’nın adresinin kapalı olması sebebiyle site yönetiminden sorulduğu, muhatap gösterilen adresten adres bırakmadan çıktığı, yeni adresinin bilinmediği mahalle muhtarı tasdikli beyanı ile 31/01/2011 tarihinde iade olduğunu gösteren tebliğ mazbatasının sunulu olduğu görülmüştür.
Davacı yanın takipte işlemiş faiz talep ettiği görülmekle, ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren ihtarnamede yer verilen 7 günlük sürenin dolduğu 08/11/2011 tarihinde davalıların temerrüde düştüğü anlaşılmaktadır. Davacı yanın incelemeye ibraz ettiği muavin hesap ekstresinde ihtarname tarihi itibariyle davalı yandan 12.902,76 TL alacaklı olduğu görülmekle birlikte 21/03/2011 tarihinde davalıdan alınan 25/06/2011 vadeli çekin ödenmemiş olması nedeni ile 2014 yılında davalı carisine borç yazıldığı müşahede edilmektedir. Kayıt düzeni yönünden gerçekleştirilen işlemin işlemiş faiz hesabına etkisi mahkemenin takdirinde olmakla, ticari defter kayıtlarına nazaran ve kayıt düzeni dikkate alınmaksızın çekin karşılıksız çıktığının davacı yanca belgelenmesi halinde ihtarname tarihindeki fiili durum esasına göre iki ayrı işlemiş faiz hesabı gösterilmiştir.
Davacı yanın ihtarname tarihindeki 12.902,76 TL alacağı için takip tarihine kadar 9.182,45 TL işlemiş faiz talep edebileceği, ihtarnameye konu olmayan ve ihtarname tarihinden sonra kayıtlara borç kaydedilen 20.000 TL tutarındaki karşılıksız çekin ilavesi ile takip tarihi itibariyle davacı alacağının 32.902,76 TL + 9.182,45 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 42.085,21 TL olacağı değerlendirilmiştir.
Davacı yanın ihtarname tarihindeki 32.903,76 TL alacağı için takip tarihine kadar 23.415,79 TL işlemiş faiz talep edebileceği, takip tarihi itibariyle davacı alacağının 32.902,76 TL +23.415,79 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 56.318,55 TL olacağı değerlendirilmiştir.
Davalı ipotek verenin 75.000 TL ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu, ayrıca temerrüt tarihinden sonrası faizin de hesaplanmasının yerinde olduğu, davalı ipotek verenin ipotek limitleri dahilinde hesaplanan davacı alacağından ipotekli taşınmaz kıymeti ile sınırlı olmak üzere sorumlu tutulabileceği” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce icra dosyasının celbini müteakip taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı itirazları da değerlendirilmek suretiyle ek inceleme icra edilerek konuya ilişkin ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı ek raporlarında özetle;
“Ticari defter kayıtları dikkate alınarak 31/10/2011 ihtarname tarihi itibariyle 12.902,76 TL asıl alacak üzerinden yapılan faiz hesabı %25 neticesinde, 12.902,76 TL asıl alacak için işlemiş faiz tutarının 18.691,08 TL olacağı, ihtarnameye konu olmayan ve ihtarname tarihinden sonra kayıtlara borç kaydedilen 20.000 TL tutarındaki karşılıksız çekin vadesinin 25.06.2011 olduğu anlaşıldığından, takdiri mahkemeye ait olmak üzere, ipotek yolu ile tahsil edileceği dikkate alınarak, %25 ipotek faizi üzerinden işlemiş faiz hesaplanması gerektiğinin benimsenmesi halinde, sadece çeke münhasır olarak 20.000 TL çek bedeli için işlemiş faiz tutarının 30.847,22 TL olacağı, buna göre ihtarnamede belirlenen 12.902,76 TL asıl alacak+takip tarihine kadar ipotek senedi üzerinde yer alan %25 faiz oranı üzerinden 18.691,08 TL işlemiş faiz ile karşılıksız çıktığı anlaşılan çek bedeli 20.000 TL asıl alacak+takip tarihine kadar ipotek senedi üzerinde yer alan %25 faiz oranı üzerinden 30.847,22 işlemiş faiz olmak üzere toplam alacak miktarının takip tarihi itibariyle 82.441,06 TL olacağı” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Davacı vekili 19/08/2019 tarihli ikinci ıslah dilekçesinde; dava dilekçesinde 32.902,00 TL olarak talep ettikleri alacaklarını 49.539,06 TL arttırarak toplam talebini 82.441,06 TL olarak ıslah etmiştir.
Eldeki dava, davacının, davalı… Gıda-…’dan olan alacağının bu davalı ve ipotek borçlusu …’den tahsili amacıyla başlattığı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir.
Öncelikle, itirazın iptali davasının görülebilmesi için usulüne uygun bir itirazın bulunup bulunmadığı değerlendirilmelidir. Davaya konu İstanbul .. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının tetkikinde, Av. …’in her iki davalı adına borca itiraz dilekçesi sunduğu ancak icra dosyasında yalnızca davalı … yönünden düzenlenmiş vekaletnamesinin bulunduğu, usulüne uygun vekaletnamesi bulunmayan diğer davalı …yönünden yapılan itirazın geçersiz olduğu ve asıl borçlu tarafından da ayrı bir itiraz dilekçesi ile takibe süresinde itiraz edilmediği anlaşılmakla, takibin yalnızca davalı …yönünden durduğu, nitekim İstanbul … İcra Müdürlüğünce de 11/09/2017 tarihli karar ile takibin bu borçlu yönünden durdurulmasına karar verildiği görülmekle, davalı…Gıda- … yönünden başlatılan takibin kesinleşmiş olması nedeniyle dava açılmasına hukuki yarar bulunmadığından bu davalı yönünden davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın başlattığı icra takibinin, davalı…’in vaki itirazı nedeniyle durduğu, bu davalı yönünden itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, asıl borçlu davalı… Gıda-…’nın ticari defterlerini ve sair herhangi bir delili dosyaya ibraz etmediği, bu nedenle yalnızca davacı tarafın ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılabildiği, davacı tarafın alacak talebine konu cari hesabın ait olduğu dönem itibari ile 2017 yılına ait ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin davacı lehine delil vasfını haiz olduğu saptanmıştır.
Davacı ticari defterlerine göre, davalı … Gıda-… ile 2011 yılından itibaren ticari ilişkilerinin bulunduğu, 28/11/2011 ihtarname tarihi itibarıyla davacı yanın davalı yandan 12.902,76 TL alacaklı olduğu, 25/06/2011 keşide tarihli 20.000 TL bedelli çekin karşılıksız çıkması ile borç bakiyesinin 32.902,76 TL’ye yükseldiği anlaşılmıştır.
TMK’nun 887. maddesi hükmü gereğince, ipotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değilse, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması, bu istemin hem borçluya, hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlıdır.
Bu anlamda davalılara yapılmış usulüne uygun bir ihtarnamenin varlığı mahkememizce araştırılmıştır. Davacı tarafça TMK’nun 887. maddesine uygun ödeme isteminin Beyoğlu … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile dile getirildiği, ihtarnamenin davalı…in isim ve imzasına 31/10/2011 tarihinde tebliğ edildiği, davalı … Gıda-…’ya çıkarılan tebligatın bila tebliğ geri döndüğü ancak 21/01/2011 tarihli ipotek belgesinin 8. maddesi uyarınca tebligatın bu davalıya da tebliğ edilmiş sayılması gerektiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde, davacı ticari defterinde kayıtlı 12.902,76 TL alacağın ispatı açısından davacı vekilince sunulan belgelerden hiçbirinde davalı tarafın kaşe ve imzasının mevcut olmadığı, dosyaya yalnızca faturaların sunulmuş olduğu, sevk irsaliyelerinin bulunmadığı, fatura tek taraflı olarak düzenlenebilecek bir belge niteliğinde olduğundan alacağın net olarak ispatında yeterli olmadığı, 12.902,76 TL ticari defter alacağı bakımından davacı alacağının kanıtlamadığı saptanmakla, 20.000 TL’lik çekin davalı … Gıda-…tarafından davacıya verildiği, ibraz tarihinde çekin karşılığının bulunmadığı tespit edilmekle, her ne kadar bilirkişi raporunda bu çekin ihtarname sonrası ticari defterlere borç olarak yazıldığı beyan edilmiş ise de, ihtarname ekinde bulunan cari hesap ekstresinden ihtarname öncesinde çekin karşılıksız çıktığı, böylece çekin ihtarname kapsamında talep edildiği anlaşılmakla, bu çek yönünden talep haklı bulunarak, ihtarname ile verilen 7 gün sonra temerrüdün oluştuğunun kabulü ile bu tarihten itibaren ipotek belgesinde belirlenen faiz oranı uygulanmak suretiyle bulunan 30.847,22 TL işlemiş faizin 20.000 TL çek bedeline eklenmesi ile bulunan 50.847,22 TL bakımından davacı talebinin yerinde olduğu görülmüştür.
Davalılar vekili, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile daha önce de takip yapıldığından derdestliğin mevcut olduğunu ileri sürmüş ise de, anılı dosyanın davaya konu takip dosyası başlatılmadan önce 26/12/2016 tarihinde işlemden kaldırıldığı görüldüğünden bu itiraz mahkememizce kabul görmemiştir.
Dosya kapsamında davacı vekilinin iki adet ıslah beyanı mevcut olmakla, replik dilekçesi ile birlikte sunduğu ilk ıslah beyanında ıslah harcının yatırılmadığı görüldüğünden bu ıslahın geçersiz bir ıslah olduğu, 20/08/2019 tarihli ıslah beyanında ise ıslah harcını yatırdığı, emsal alınan Yargıtay 21. HD.’nin 2018/6284 E. 2019/3938 K. sayılı ve Yargıtay 9. HD.’nin 2018/3366 E. 2018/9390 K. sayılı ilamlarından anlaşıldığı üzere ikinci ıslahın geçerli ve usulüne uygun olduğu anlaşılmakla, mahkememizce dava harca esas değerinin ikinci ıslah sonucu yükseldiği bedel üzerinden hesaplanması yoluna gidilmiştir. Tüm dosya münderecati ve yargılama neticesinde edinilen kanı gereğince, açıklanan gerekçelerle davalı …Gıda-… yönünden açılan davanın usulden reddine, davalı …yönünden açılan davanın kısmen kabulüne, davala konu ipotek üst sınır ipoteği olduğundan 75.000 TL ipotek bedeli ile davalının sorumluluğunun sınırlandırılmasına, asıl alacağa takipte belirtilen ve ipotek belgesinde kararlaştırılan faiz oranının uygulanmasının uygun olduğuna, alacağın çek olması ve tebliğ edilen ihtarname ile alacağın davalı tarafça bilinmekte olması nedeniyle likit olan borca haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davalı …-… Gıda yönünden, takibin kesinleşmiş olması nedeniyle dava açılmasına hukuki yarar bulunmadığından davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davalı … yönünden açılan davanın, KISMEN KABULÜ İLE,
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip dosyasında, davalının 75.000 TL ipotek limiti ile sınırlı olmak üzere, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 20.000 TL asıl alacak, 30.847,22 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 50.847,22 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacak 20.000 TL’ye takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacağın % 20’si oranında hesap edilen 10.169,44 TL icra inkar tazminatının davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 3.473,37 TL karar harcından 35,90 TL peşin harç ve 846,01 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 881,91 TL’den mahsubu ile 2.591,46 TL’nin davalı …’den tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı ve 846,01 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 917,81 TL’nin davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 7.410,14 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı …kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.739,07 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
7-Davalı …-…Gıda kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.454,20 TL yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre hesap edilen 896,91 TL’sinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
03/03/2020

Katip
e-imza

Hakim
e-imza