Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/133 E. 2020/362 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/133 Esas
KARAR NO : 2020/362
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/02/2018
KARAR TARİHİ : 15/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/08/2017 tarihinde … içi … önünde, … sevk ve idaresindeki tescilsiz motosiklet ile Suruç istikametinden gelerek kavşağa girmeden Birecik yönüne dönmek isterken gidiş istikametine göre sol tarafta park halinde bulunan plakası ve sürücüsü tespit edilmemiş otomobilin sola doğru manevra yapmaya başladığı sırada motosikletin sol yan tarafına aracın sol ön kısmıyla çarpılması neticesinde çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu müvekkili … ağır şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde sürücüsü tespit edilemediğini araç sürücüsü 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 57/1-b(7) maddesini ihlal etmesi sebebiyle asli ve tamamen kusurlu olduğunu, müvekkilinin ise kusursuz olduğunu, kaza ile ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/… soruşturma sayılı dosyası üzerinden devam edildiğini, kazaya sebebiyet veren sürücü tespit edilemediğinden Sigortacılık Kanunu gereği … tarafından karşılanması gerekmekte olduğunu, …nın kuruluş amacı kapsamında bulunan zorunlu sigortaların sağladığı teminatlara ilişkin olarak; sigortalının belirlenememesi, geçerli sigortanın bulunmaması, sigorta güvencesinden yoksun kalmaları nedeniyle uğrayacakları bedeni zararların giderilmesi amacıyla kurulduğunu, kazanın meydana geldiği tarihteki kişi başına ölüm ve sakatlanma teminatı 330.000,00-TL olduğunu, kazanın sonrasında ağır şekilde yaralanan müvekkilinin vücudunun muhtelif yerlerinde çeşitli yaralanmalar ve kırıklar meydana geldiğini, müvekkilinin bu durumu kabullenemediğini travma yaşadığını, müvekkilinin yaşamı üzerinde kısa ve uzun vadeli etkileri görülen kaza müvekkilin geçimini ve iş yaşamını da sekteye uğrattığını, maddi zararların karşılanması için …na 20/11/2017 tarihinde başvuru yapıldığını, taraflarına müvekkile ait sağlık kurulu raporu talep edildiğini kazanın yeni tarihli olması nedeni ile sürekli iş görevsizlik raporu almanın mümkün olmadığını belirtmiş olup, fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydı ile davalının temerrüte düştüğü tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı tarafından müşterek ve müteselsil sorumluluk kapsamında ödenmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Usule ilişkin beyanlarında, 26/04/2016 tarihinde karayolları trafik kanunu’nda değişiklik yapıldığını ve müvekkil kuruma dava açılmadan önce gerekli belgelerle başvuru yapılması şartı getirildiğini, gerekli belgeler ile başvuru yapılmadığını, esasa ilişkin beyanlarında, davacı tarafın beyanlarında gerçekleştiğini hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatlanması gerektiğini, soruşturma dosyası bulunup celp edilmesi ve kazanın beyan edilen şekilde gerçekleşip gerçekleşmediğinin ispat edilip edilmediği değerlendirilmesi gerektiğini, adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesi nezdinde kusur incelemesi yapılmasını ve kazanın gerçekleşmesinde plakası tespit edilemediği beyan edilen aracın kusuru bulunmaması nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, maluliyet oranının kaza sonucu oluşan araçların kaza ile illiyetleri de tespit edilmek suretiyle belirlenmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik dönemi tazminat hesabına dahil edilmemesi gerektiğini, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları’nın A.6.K maddesi gereğince geçici iş göremezlik talepleri teminat kapsamı dışında olduğunu, geçici iş görmezlik talebinin reddini gerektiğini, davacının kask ve koruşucu elbise giymemesi zararı artırdığından ayrıca hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmasını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava tarihinden itibaren yasal faiz işlemesi olması gerektiğini beyanla, sair hususlar hakkındaki beyan hakları saklı kalmak kaydıyla belirtilen gerekçeler dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davacıya tahmil edilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava ve cevap dilekçeleri,taraflarca sunulan ve celp edilen kayıtlar, ATK raporu, maluliyet raporu,aktüer bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE:
Dava; trafik kazası sebebiyle açılan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Somut olayda,kimliği ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün davacı sevk ve idaresindeki tescilsiz motosiklete çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiği, kaza sonucu davacının maluliyetine sebebiyet verecek nitelikte yaralandığından bahisle eldeki maddi tazminat talepli davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 08/11/2019 tarihli ATK raporunda; Dava konusu kazanın meydana gelmesinde davacının %70, kimliği ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün ise %30 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
… Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen ve hüküm kurmaya elverişli bulunan raporlarda; Davacının geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, engellilik oranının %13 olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında maddi zarar hesabı yönünden bilirkişi incelemesi yapılmış,hüküm kurmaya elverişli bulunan raporda davacının 2.514,12 TL geçici iş göremezlik, 28.366,49 TL sürekli iş göremezlikten kaynaklanan maddi zararının bulunduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; kimliği ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde %30 oranında, davacının ise %70 oranında kusurlu olduğu, kimliği ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %30 kusur oranındaki sorumluluğuna dayalı olarak, davacının geçici iş göremezlik dönemine ilişkin maddi zararının, SGK tarafından davacıya yapılan rücuya tabi ödemenin davacının kusur oranı nazara alınarak hesaplanan tazminattan tenzili sonucunda bakiye 2.514,12 TL, sürekli iş göremezlikten kaynaklanan maddi zararının ise 28.366,49 TL olduğu,davacı tarafından yapılan başvuru genel şartlara uygun olmadığından davalı yönünden temerrüdün dava tarihi itibarıyla gerçekleşmiş olduğu anlaşıldığından; davanın kabulü ile; 2.514,12 TL geçici iş göremezlik, 28.366,49 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 30.880,61 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 05/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM(Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-Davanın KABULÜ ile; 2.514,12 TL geçici iş göremezlik, 28.366,49 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 30.880,61 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 05/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibarıyla hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.109,45 TL ilam harcından,dava açılırken alınan 35,90 TL peşin harç ve 105,00 TL ıslah harcının mahsubu ile kalan 1.968,55 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı,105,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 176,80 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 298,51 TL posta masrafı, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 898,51TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.632,09 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.15/09/2020

Katip …

Hakim …