Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/127 E. 2019/1220 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/127 Esas
KARAR NO : 2019/1220
DAVA : Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 11/04/2017
KARAR TARİHİ : 25/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Maddi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait işyeri ile davalıya ait işyerinin aynı sanayi sitesinde bulunduğunu, 21/11/2016 tarihinde davalıya ait işyerinde büyük bir yangın çıktığını ve bu yangın nedeni ile müvekkiline ait … numaralı atölyede hasar meydana geldiğini, hasar tespiti için müvekkili tarafından … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası ile tespit raporu alındığını, söz konusu raporda zararın 241.784,00.-TL olarak tespit edildiğini, bu tutarın 27.034,00.-TL’lik kısmının sigorta şirketi tarafından karşılandığını, ancak bakiye 214.750,00.-TL yönünden huzurdakı davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, yangına ilişkin olarak alınan itfaiye raporunda da sorumluluğun davalıya ait olduğunun belirtildiğini, ayrıca uğranılan zarara ck olarak müvekkilinin kazanç kaybına da uğradığını, zararın davalı tarafından karşılanması gerektiğini beyanla neticeten müvekkiline ait atölyede meydana gelen zararın 214.750,00.-TL’sini, zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek en yüksek banka mevduatına uygulanacak faizi ile birlikte davalıdan tazminine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikli olarak huzurdaki davaya konu yangının nasıl meydana geldiğinin ve bu kapsamda oluşan zarardan kimin, hangi oranda sorumlu olduğunun tespit edilmesi gerektiğini, yangın söndürme çalışması sonucunda itfaiye raporunda belirtilen tespiderin kabulünün mümkün olmadığını, yangının çıkış nedeni ile ilgili olarak Prof. Dr. … tarafından düzenlenen 20/12/2016 tarihli raporda, söz konusu yangının müvekkili işyerinde yer alan havalandırma bacasına ait motordan kaynaklanmadığının açıkça belirtildiğini, söz konusu uzman raporunda gerek yangına ait görüntülerin ve gerekse yangın sonrasında yapılan tespiderin detaylı olacak irdelendiğini, söz konusu yangının müvekkili işyerinde değil, işyerinin bulunduğu binanın yan kısmında bulunan alanda başladığını, bu ortak alındığını yanıcı ve parlayıcı maddeleri biriktiren site yönetiminin ağır kusurlu olduğunu, ayrıca aynı yerde birkaç defa daha yatığın çıktığını, bu hususa rağmen site yönetimi tarafından gerekli önlemlerin alınmadığını, davacı tarafından talep edilen hasar miktarını oluşturduğu iddia edilen emtiaların fatura örneklerinin davacı tarafından ibraz edilmesi gerektiğini, davacı tarafından hesaplanan zararın neye göre hesaplandığının da belli olmadığını beyanla neticeten davanın reddini, mahkeme masraf ve ücreti vekaletin davacıya aidiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; haksız fiilden (yangına sebebiyet verme iddiasına dayalı) kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyanın … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyası UYAP üzerinden celp edilmiştir.
… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyası celp edilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyası UYAP üzerinden celp edilmiştir.
Mahkememizce aynı yangın olayına ilişkin emsal dava dosyaları Uyap üzerinden celp edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler … , … ve … marifetiyle hazırlanan 26/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Yangın olayının … nin ortak alanında meydana geldiği ve birçok işyerinin etkilendiği görüldüğünü, fan motoruna ve çevresine ait resimler dosyada bulunmadığını, bu resimler incelendiğinde, fan motorunun ve dış muhafazasının yangın içinde kaldığı görüldüğünü, motorun stator sargılarının bir kısmı yüksek ısılı alevlerden kavrulduğunu, diğer görünen kısmı ise daha az karardığını, bu durum sac muhafazanın bir bölümden şiddetli aleve maruza kaldığını gösterdiğini, bilindiği üzere, motorun sargılan içinde bir kısa devre meydana gelmesi halinde elektrik panosunda bulunan ve otomatın anında atarak elektrik kısadevre akımını kesmesi gerektiğini, bu durumda elektrik motorunun yangın çıkarması mümkün olmadığını, yangın ancak, otomatın herhangi bir şekilde çalışmaması ve motorda da metal gövde ve sargı arasında kısa devresi olması neticesinde, oluşan kıvılcımların ve izolasyon tutuşmasının etrafında bulunan sac bloğun da yüksek ısıda tutuşması, renk değiştirmesi ve sonrasında verinden koparak aşağıya inmesi neticesinde başlıyabildiğini, bu da yaklaşık 7-8 dakika sac bloğun velinde kavrulması anlamına gelmekte olup, etrafta olan kişilerin bunu önceden fark etmesi gerektiğini, oysa kamera görüntülerinde bu bloğun yakınında zaten yangının başladığının görüldüğünü, bîr de iletken kristal yapısı değişimlerinin tespit edildiği detaylı mctalografık ve mikroskopik yapı analizi incelemeleri gerektiğini, bu durumda iletkendeki boncuklaşma denilen (kristal yapılarında tane büyümeleri) değişimlerin harici bir ısı kaynağı mı, yoksa bir kısa devre neticesinde mi olduğu tespit edilebildiğini, dosyadaki bilgilerde motor üzerinde böyle bir incelemenin yapılmadığı, sadece gözle tespit yapıldığı ve motorun kısa devreye maruz kalmadığı anlaşıldığını, kısa devre ancak motor çalıştığında, akım çenginde meydana geldiğini, olay anında motorun yanındaki havalandırmanın çalışıp çalışmadığıda belli olmadığını, bu durumda motorun çalışmadığı işletme durumunda motoun kısa devre olması ve yangın çıkartması mümkün olmadığını, tespite dayanarak, itfaiye raporunda belirtilen görüşe havalandırma fan motorunda kısa devre emarelerine rastlanmamış olması nedeniyle katılmanın mümkün olmadığını, yangının muhtelif yanıcı ve parlayıcı maddeler ile içlerinde yanıcı parlayıcı madde sıvaşığı olan boş teneke kutularının atılarak depolandığı katı atık deposuna bir ısı kaynağının (bir sigara izmariti veya yanar vaziyette bir maddenin, vb.) atılması sonucunda burada bulunan yanıcı maddeleri tutuşturarak yangının başladığı ve hızla gelişerek binaya sirayet ettiği; Türkiye’de Binaların Yangından Korunması hakkında Yönetmelik maddesinin Madde 6 /1,2,3 şıklarında “Yangın çıkmaması için gerekli güvenlik önlemlerinin alınması, aktif ve pasif yangın güvenlik önlemlerinin çalışır durumda bulundurulmaması ve yönetmelik hükümlerinin uygulanmaması sebebiyle meydana gelen yangın hasarlarından dolayı, işveren, iş yeri sahibi, temsilcisi veya yetkilisinin sorumlu olduğu; dava dışı … Sanayi Sitesi Yönetimi yangın çıkmaması için gerekli güvenlik önlemleri alma hususunda yetkili olduğu, Site yönetiminin açıkta kolay yanıcı ve parlayıcı malzemeyi bulundurması, parlayıcı ve kolay yanıcı malzeme kalıntıları ‘ilan atıklar için ayn bir kapalı alan yapılmaması, itfaiye araçları için iç ulaşım Yollarının hazırlanmaması, yangın dolapları ve sabit boru hattının aktif halde bulundurulmaması, yangın konusunda eğitilmiş personelin bulundurularak sık sık eğitimlerle ve tatbikatlarla riskli bölgelerin yangın tatbikatlarının yapılmaması, nedeniyle yangının kısa surede gelişerek binaya sirayet ettiği, davacı tarafından … Asliye Ticaret Mahkcmesi’nın … E. sayılı dosyası ile Zayi Belgesi Yerilmesi davasının açıldığı, söz konusu mahkemenin 18/07/2017 tarihli kararı ile: “…davanın kabulüne, davacıya ait … İmalatı-… isimli ticari işletmenin dökümü yapılan 2006-2007-2008-2009-2010-2011-2012-2013-2014 ve 2015 yıllarına ait tüm defter, fatura ve sair belgelerin zayii nedeniyle İPTALİNE…” karar verildiği, bu nedenle davacıya ait ticari kayıtların bilirkişiler tarafından incelenmesi mümkün olmadığını, davalı defterleri yönünden ise, davacı tarafından huzurdaki davaya; “…sanayi sitesinde meydana yelen yanarı sonucunda atölyelerinde oluşan hasarın 214.750.00.-TL’lik kısmı…” konu edilmiş olup, söz konusu hasarın davacıda oluştuğu iddia edildiğinden ve de aynca davacı tarafından söz konusu edilen hasara ilişkin davalı adına düzenlenen herhangi bir fatura da olmadığından dolayı, dava konusu uyuşmazlığa vc davacı talebine yönelik olarak davalıya ait ticari defterlerden herhangi bir tespit yapılamayacağından dolayı takdiri mahkemeye ait olarak, davalıya ait ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine gerek olmadığını…” mütalaa ettikleri görülmüştür.
Huzurdaki dava; iş yerinde meydana gelen yangın nedeniyle oluşan maddi zararın tazmini istemine ilişkin olup talebin niteliği gereği davanın haksız fiil sorumluluğu temelinde değerlendirilmesi gerektiği tespit edilmiştir. Bu kapsamda somut olaya tatbiki gereken haksız fiil sorumluluğuna dair TBK 49. maddesi uyarınca; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü geçerli olup bu hüküm dikkate alındığında haksız bir eylemin tazminat sorumluluğu doğurabilmesi için davalı yanın kusurlu ve hukuka aykırı bir fiili sonucunda zararın doğması, zarar ile fiil arasında da illiyet bağı bulunmasının gerekli olduğu görülmüştür. Anılı kanuni düzenlemeler ışığında dosyadaki mevcut bilirkişi raporları ile aynı yangın olayına ilişkin diğer mahkeme dosyalarında alınan ve tetkik edilen raporlar incelendiğinde, yangının davalı tarafın işletmesinin bulunduğu alana yakın durumdaki duvar dibinde zaman içerisinde biriktirilen hurda, kağıt, teneke, karton, boya gibi malzemelerin, sigara izmariti gibi herhangi bir ateş kaynağının tetiklemesiyle meydana geldiği, söndürme işleminin ise sadece yangın tüpleri ile yapılıp yangın dolaplarının kullanılmaması ve erken müdahale yapılmaması nedeniyle büyüyerek kontrolden çıktığı ve birçok yere zarar verdiği tespit edilmiş olup yerinde yapılan incelemeler ile ayrıntılı, gerekçeli, dosya kapsamına uygun tespitler içeren raporların teknik olarak yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu sonucuna varılmıştır. Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, davacının iş yerinde meydana gelen hasar ile davalının eylemi arasında uygun illiyet bağının kurulamadığı, zararın meydana gelmesinde davalı tarafa izafe edilebilecek herhangi bir kusurun varlığının tüm dosya kapsamında tespit edilemediği anlaşılmakla; sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 3.667,40-TL harçtan 44,40-TL’nin mahsubu ile arda kalan 3.623,00-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’nin 13. maddesine göre (07/12/2019 tarihinde yürürlüğe giren maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur düzenlemesi gereğince) hesaplanan 2.725-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 198,00-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır