Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/126 E. 2021/107 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/126 Esas
KARAR NO : 2021/107
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/02/2018
KARAR TARİHİ : 03/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkil şirket aleyhine … numaralı aboneliğe ilişkin 2015/8 dönemine ilişkin 14/09/2015 son ödeme tarihli 4.043,10-TL ve 2015/9 dönemine ilişkin 12/10/2015 tarihli 3.983,30-TL olmak üzere toplam 8.026,40-TL ödenmeyen gecikmiş kaçak elektrik bedeli gerekçesiyle …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkiline 28/08/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilin 15/10/2015 tarihinde … Kahveci … Cad. … San. Sitesi No: … B Blok … adresine taşındığını, borcun önceki dönem aboneye ait olduğunu, müvekkilin 01/08/2017 tarihinde davalı tarafa beyan ettiğini, icra takibi tehdit altında kalarak … İcra Müdürlüğü’ne takip nedeniyle 12.926,37-TL ödemek zorunda kaldığını, takibe konu borcun müvekkilin davalı ile imzaladığı abonelik sözleşmesinden önceki dönem ait olduğunu, müvekkilin söz konusu aboneliğine ilişkin 02/09/2015 tarihinde 1.697,18-TL bedelli faturasını 14/09/2015 tarihinde, 02/10/2015 tarihli 1.515,49-TL tutarlı faturasını 12/10/2015 tarihinde ödeyip aboneliğini de 14/10/2015 tarihinde sonlandırdığını, müvekkilin aboneliğinden dolayı davalı kuruma borcu bulunmadığını, aboneliği sonlandırırken güvence bedelinin de kendisine iade edildiğini, icra takibine konu borcun davalı ile imzalamış olduğu abonelik sözleşmesinden önceki döneme ait olduğunu, müvekkilin 2015/8 ve 2015/9 dönemlerinde … … Cad. … San. Sitesi No: … B Blok D … Beylikdüzü taşınmamış olduğundan, … nolu aboneliğe ilişkin kaçak kullanım bedelinden sorumlu olmadığını beyan ettiğini, icra takibine konu edilen kaçak elektrik kullanım bedelinden borçlu olmadığının tespiti ile müvekkilin icra takibinde ödemek zorunda kaldığı 12.926,37-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte istirdatını ve davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … abonelik tesisat numaralı mahalde … San. Ve Tic. Ltd. Şti ünvanına, 15/03/2013 tarihinde abonelik kaydı bulunduğunu, 04/08/2015 tarihinde aboneliğin fesih edildiğini, aynı mahlde … Tic. Ve San. A.Ş ünvanına, 15/1072015 tarihinde abonelik kaydı bulunduğunu, yazının hazırlandığı 20/04/2018 tarihine kadar abonelik durumunun devam ettiğini, mahalde 02/09/2015 okuma tarihli … seri numaralı evrak ile 02/10/2015 okuma tarihli … seri numaralı evrak ile sözleşmesi olarak kullanılan elektrik tüketimi, … Tic. Ve San. A.Ş ünvanı ile yürürlükte olan mevzuat hükümleri gereği kaçak elektrik elektrik tarifesinde tahakkuklandırıldığını beyan ettiğini, … seri numaralı evrak ile ilk okuma tarihi 01/08/2015 son okuma tarihli 31/08/2015 aralığı 6.996 kWh elektrik tüketimi, … seri numaralı evrak ile ilk okuma tarihi 01/09/2015 son okuma tarihi 31/09/2015 aralığı 6.895 kWh elektrik tüketiminin tahakkuklandırıldığı ve davacı şirketin kira kontratında da kira başlangıcının 01/08/2015 olarak yazdığını, dolayısıyla kira başlangıcı ile birlikte sözleşmesiz elektrik tüketimi yapıldığını, kaçak elektrik kullanım tahakkuk hesabının EPMHY 26 ve 27. Madde hükümlerine uygun olarak yapıldığı beyanında bulunduğunu, davacının sözleşmesiz kaçak elektrik kullandığından, davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; kaçak elektrik tüketim tahakkukuna yönelik alacak istemi ile başlatılan icra takibine vaki menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
Menfi tespit istemine konu … İcra Müdürlüğünün 2017/… sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
Taraf delilleri ibraz edilmekle abonelik dosyası ile kaçak elektrik tüketim tahakkukuna yönelik işlem dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 17/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Davalı tarafından … tesisat numaralı mahalde abonesiz olarak elektrik tüketimi olduğu gerekçesiyle 2015/8 dönemine ait 14/09/2015 son ödeme tarihli 4.043,10-TL ve 2015/9 dönemine ait 12/10/2015 son ödeme tarihli 3.983,30-TL olmak üzere toplam 8.026,40-TL kaçak elektrik tüketiminin kira sözleşmesi dayanak alınarak davacıya tahakkuk ettirildiği, davacıya icra takibi başlatıldığını, davacının 12.926,37-TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, yönetmelik hükümlerine göre davacı aboneliği öncesinde tüketicinin sözleşme sonlandırma başvurusu sonrası, sözleşme sonlandırıldığında davalı tarafından kullanım yerinin elektrik enerjisinin kesilmesi gerektiğini, dosya içeriğinde kesme/bağlama tutanağına rastlanmadığını, mahallinde kaçak/usulsüz elektrik kullanım tespit tutanağının tüketicinin kim olduğunu da tutanak ile tespit edilmesi gerektiğini, tespit anındaki cihaz güç bilgileri tablosu, kaçak kullanım şekli vb. Bilgiler ile de kullanıcı/tüketicinin tespit edilebileceğini, eğer kaçak/usulsüz elektrik kullanım tespit tutanağı düzenlenmemiş ise bu durumda tüketim miktarları için normal tüketim tahakkuku yapılması gerektiğini, bir önceki tüketicinin perakende satış sözleşmesini sonlandırmadan veya sonlandırarak ayrılması ve farklı bir gerçek veya tüzel kişinin, aynı kullanım yeri için yeni bir perakende satış sözleşmesi başvurusunda bulunması halinde görevli tedarik şirketi tarafından kalan borcun önceki tüketicinde tahsil edilmesi gerektiğini, tüketicinin doğru tespit edilmesini engellemeyecek şekilde kendi adına perakende satış sözleşmesi olmadan daha önceki tüketici adına düzenlenen ödeme bildirimlerini ödemek suretiyle elektrik enerjisi tüketilmesi usulsüz elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmekte olduğunu, enerji kesilmemiş ve tüketimin doğru tespit edilmesini engellemeyecek şekilde elektrik enerjisi tüketimi varsa bunun usulsüz elektrik enerjisi tüketimi kabul edilebileceğini, bu durumda tüketim miktarları için normal tüketim tahakkuku yaptırılması gerektiğini, dosya içeriğindeki eksiklikler ve hukuki değerlendirme gereksinimi nedeniyle tüketim miktarları üzerinden ilgili dönem birim fiyatları ile hem kaçak hem de normal tüketim bedellerinin; kaçak tüketim olması durumunda 2015/8 dönemi için toplam KDV dahil 4.049,64-TL ve 2015/9 dönemi için toplam KDV dahil 3.991,17-TL olmak üzere toplam KDV dahil 8.040,81-TL tahakkukun uygun olduğunu, normal tüketim olması durumunda 2015/8 dönemi için toplam KDV dahil 2.757,94-TL ve 2015/9 dönemi için KDV dahil 2.717,24-TL olmak üzere toplam KDV dahil 5.474,27-TL tahakkukun uygun olduğunu, davacının ilgili mahale taşınması ve abonelik başlangıç tarihi 15/10/2015 sonrası elektrik tüketimine başladığı iddiasına karşılık, kira sözleşmesi başlangıcının 01/08/2015 olması, davacının önceki kiracının dükkanı boşaltmadığı ve elektrik tüketimine devam ettiği iddiası, davacının ilgili mahalde 15/10/2015 sonrası elektrik tüketimine başladığı iddiasını desteklemekle amacıyla sunduğu ticari belgelerin değerlendirilmesi, davalı tarafından kesilmesi gereken elektrik enerjisinin kesilmemiş olması durumundaki kusur durumu gibi hususların hukuki olarak değerlendirilmesi gerektiğini, buna göre elektrik tüketiminden kimin sorumlu olduğu ve hesaplamalar sonucu hangi tahakkuk miktarının uygulanacağı hususlarının mahkeme takdirinde olduğunu…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 24/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ” Davacı tarafın huzurdaki istirdat davasında, kira sözleşmesinin kira başlangıç tarihinin 01/08/2015 tarihli olmakla birlikte, bu iş yerindeki önceki kiracının, kiraladığı iş yerini terk etmediği için iş yerine 15/10/2015 tarihinde taşınabildiğini ve bu iş yerine ait abonelik sözleşmesini de ancak, 15/10/2015 tarihinde yapmak zorunda kaldığını iddia ettiğini, bu durumda söz konusu iş yerinin aylık kirasının 35.000,00-TL olduğundan, 2.5 aylık kira tutarının 87.500,00-Tl olduğunu, eski kiracı bu iş yerinin 2.5 ay terk etmediğine göre de davacı şirket kiraladığı bu iş yeri için kiraya veren mal sahibine 2.5 aylık kira tutarı olan 87.500,00-TL tutarı ödememiş olması gerektiğinden, davacı şirket 2015/8 ve 2015/9 ayları ile 2015 yılı 10. Ayına ilişkin 15 günlük iş yeri kira tutarını mal sahibine ödemediğini somut belgelerle kanıtladığı takdirde, iş yerindeki davaya konu 2015/8 ve 2015/9 elektrik enerjisi tüketim dönemlerine ilişkin kullanımdan sorumlu olması gerektiğini, aksi takdirde de iş yerinin kira başlangıç tarihi 01/08/2015 olduğundan, davacı şirketin söz konusu tüketimden sorumlu olması gerektiğini, … numaralı elektrik tesisat aboneliğine ilişkin, iş yerine ait 2015/8 ve 2015/9 dönemlerine ilişkin yapılan elektrik enerji tüketimi EPTHY’nin ilgili maddeleri kapsamında kaçak elektirk tüketimi sayılamayacağından, ilgili döenmlere ilişkin normal elektrik tüketim tahakkuku iç bu raporun tespit ve değerlendirme bölümünün B-9 maddesinde ayrıntılı olarak belirtildiğini, davalı işletme tarafından davacı şirket aleyhine 15/06/2017 tarihinde başlatılan icra takibinde ise talep edilen alacağın, 8.026,40-TL asıl alacak + 2.345,17-TL gecikmiş gün faizi + 422,13-TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 10.793,70-TL olduğunu, icra masrafları ile birlikte 06/09/2017 tarihinde dekonttan da, borçlu … Tic. Ve San. A.Ş’nin reddiyata yazılı alacaklı IBAN numaralı hesabına 12.926,37-TL yatırdığını, davacı şirketin davalı işletme ile 15/10/2015 tarihinde abonelik sözleşmesi yaptığı dikkate alındığından, huzurdaki istirdat davasına ilişkin icra takibine konu 2015/8 dönemi 01/09/2015 zabit tarihli ve 14/09/2015 son ödeme tarihli , 2015/9 dönemine ait 02/10/2015 zabit tarihli ve 12/10/2015 son ödeme tarihli 2 adet tahakkuka ait faturanın, davacı tarafından hangi tarihte düzenlenip davacı şirkete hangi tarihte tebliğ edildiği mevcut dosya içeriğinden tespit edilememekle, 15/06/2017 icra takip tarihine kadar hesaplanacak olan asıl alacakların gecikme faiz başlangıç tarihleri yani temerrüt durumu belirlenemediğinden, gecikme faiz hesabının da yapılamadığını, bu durumda davalı işletmenin 15/06/2017 icra takip tarihi itibariyle davacı şirketten talep edebileceği alacak toplamı asıl alacak olan 5.459,84-TL olduğunu, mahkeme 2015/8 ve 2015/9 elektrik enerjisi tüketim dönemleri için tahakkuk zaptında belirtilen son ödeme tarihlerini gecikme faiz başlangıç tarihi olarak kabul ettiğinde, davalı işletmenin davacı şirketten 15/06/2017 icra takip tarihli itibariyle talep edebileceği tutarın; 5.459,84-TL asıl alacak ve 1.549,53-TL gecikmiş gün faizi olmak üzere toplam 7.009,73-TL olarak hesaplandığını, gecikmiş gün faizi için KDV talep edilebilmesi için davalı işletme tarafından davacı şirket adına fatura düzenlenmiş olması gerektiğini…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 09/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; … tesisat nolu … Mah. , … Cad. … San. Sitesi No: … Blok D: … Beylikdüzü/İstanbul adresinde … San. Ve Tic. Ltd. Şti 15/03/2013 tarihinde abonelik kaydı yaptığını ve 04/08/2015 tarihinde aboneliğini feshettikten sonra adresten 12/10/2015 tarihinde ayrıldığını, aynı adrese fiilen 15/10/2015 tarihinde taşınan ve faaliyete başlayan davacı … Şti’nin kiraya veren ile yaptığı kontratın 01/08/2015 tarihli olması nedeniyle, davalı … kurumu tarafından davacının faaliyete başladığı sanal tespitine dayanarak, SÖT’leri 14/09/2015 ve 12/10/2015 olan, tüketimleri ise 6996 kwh ve 6895 kwh olan, 4.043,10-TL ve 3.983,30-TL bedelli iki adet kaçak elektrik kullanımdan kaynaklanan fatura davacıya ödemesi için gönderildiğini, iki faturanın toplamı 8.026,40-TL olduğunu, … davacı tarafa sözleşme yapmadan elektrik kullandığı iddiasıyla kaçak muamelesi uyguladığını, zira davacı taraf … ile aboneliğini 15/10/2015 tarihinde yaptığını, hadisenin bu şekilde gelişmesine bakıldığında … kurumunun haklı olduğunu, davacı … Ticaret ve San. A.Ş’ye yönelttiği Kaçak Elektrik kullanımı ile ilgili, davalı … kurumunun gerçekleri yansıtmayan, sadece sanal ortamda kalan iddialarını ile EPTH yönetmeliğine aykırı bir şekilde düzenlenen kaçak tahakkuku sonrasında, ödemelerin zamanında yapılmadığı iddiası ile davacı … borçlu gösterip, icraya verip, haksız yere 12.926,37-TL ödemesine neden olması olayında, … kurumunun dosya içeriğine yeterli ve gerçekleri yansıtan deliller ortaya koyamadığını, davacının söz konusu bedeli hiç yoktan, boş yere ödemiş olduğunu…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesi kapsamında zamanaşımı defi ileri sürülmüş ise de taraflar arasında 15/10/2015 tarihli sözleşme ile abonelik sözleşme ilişkisinin bulunduğu sabit olup bu durumda Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 12/02/2014 tarih ve 2013/17816 E. – 2014/2054 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere; kaçak elektrik kullanım iddiasının aynı zamanda sözleşmeye aykırılık teşkil etmesi dikkate alındığında zamanaşımı süresinin dava tarihinde yürürlükte bulunan TBK’nın 146. maddesi gereğince değerlendirilmesinin gerektiği saptanmış olup sözleşmeden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi 10 yıl olup, somut olayda henüz 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla; anılı savunmanın yerinde olmadığı kanaati ile yargılamaya devam olunmuştur.
Dava istirdat istemine yönelik olmakla İİK’nın 72/7. maddesi uyarınca istirdat davasının, borçlunun borçlu olmadığı bir parayı icra tehdidi altında ödediği tarihten itibaren bir yıl içerisinde açılabilmesi mümkün olup bu sürenin hak düşürücü süre niteliğinde olmakla resen gözetilmesi gerektiği, somut olayda ise davacı/takip borçlusu tarafından icra dosyasına 11/09/2017 tarihinde ödeme yapıldığı, huzurdaki davanın ise 1 yıllık süre dolmadan 02/02/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmakla; yargılamaya devam olunmuştur.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; … İcra Müdürlüğünün 2017/… sayılı takip dosyası kapsamında davalı tarafça talep edilen gecikmiş kaçak elektrik bedeli tüketim tahakkukuna dayalı olarak 2015/8 dönemine ait 14/09/2015 son ödeme tarihli 4.043,10-TL ve 2015/9 dönemine ait 12/10/2015 son ödeme tarihli 3.983,30-TL’lik faturalara vaki menfi tespit isteminin yerinde olup olmadığı ve davacı tarafından icra dosyasına ödenen 12.926,37-TL’nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan istirdadı isteminin yerinde olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmış olup Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve EPDK Kurul kararları doğrultusunda davacının kaçak elektrik kullanıp kullanmadığı, davalının talebine konu kıldığı dönemde talep edilen miktarların yine aynı dönemde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine ve kurul kararlarına göre denetimi yapılarak bu kararlara uygun olup olmadığı, tahakkuk ettirilen miktarların belirtilen mevzuat çerçevesinde tetkiki noktasında teknik bilirkişiler marifeti ile inceleme icra edilmesine karar verilmiştir. Somut olayda taraflar arasında 15/10/2015 tarihli abonelik sözleşmenin akdedildiği sabit olup menfi tespit istemine konu olan faturaların davacının tesisattaki abonelik öncesine ait gecikmiş kaçak elektrik bedeli tüketim tahakkukuna dayalı olarak 2015/8 dönemine ait 14/09/2015 son ödeme tarihli 4.043,10-TL ve 2015/9 dönemine ait 12/10/2015 son ödeme tarihli 3.983,30-TL’lik faturalara dayalı olduğu, davacının abonelik öncesi tahakkuktan sorumlu tutulmasına dayanak olarak davalı tarafça 01/08/2015 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin gösterildiği ancak davacının kira sözleşme tarihinin aksine önceki abonenin (dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti’nin) 30/09/2015 tarihine kadar taşınmazı tahliye etmemesi nedeni ile fiili kullanımının abonelik tarihi itibari ile (15/10/2015) başladığı iddiası ile huzurdaki davayı ikame ettiği anlaşılmıştır. Kural olarak abonelik sözleşmelerinde kullanılan elektrik tüketiminden abone ile birlikte fiili kullanıcı da sorumlu olmakla birlikte somut olayda olduğu gibi abonelik sözleşmesi bulunmayan dönemde kullanılan kaçak elektrik bedelinden ise, ancak kaçak kullanım yapan gerçek ve tüzel kişiler sorumlu olmaktadır.
4721 sayılı TMK’nın 6. maddesi uyarınca kural olarak bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran ve iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecbur olup ispat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerli kabul edilmiştir. Menfi tespit davasında borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşmektedir. Dolayısıyla menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin varlığını kanıtlamak durumundadır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18/02/2015 tarih, 2013/19-1362 E-2015/826 K. sayılı, 20/04/2016 tarih, 2014/13-856 E-2016/523 K.) Somut olayda ise davacı, kaçak elektrik tahakkukuna dayalı olarak davalı kuruma borcunun bulunmadığını, anılı dönemde fiili kullanıcı olmadığını iddia ettiğine göre davalı yanın, kaçak kullanımı gerçekleştirenin davacı olduğunu ispatla yükümlü olduğu anlaşılmıştır. Anılı tespitler ışığında somut olaya bakıldığında; davacı yanın ibraz ettiği kira sözleşmesi, ticaret sicil kayıtları, tesisata ait ekstreler ve tüketim değerlerinin teknik inceleme sonuçları kapsamında, her ne kadar davacıya ait kira sözleşmesinin başlangıç tarihi olarak 01/08/2015 tarihi belirtilmiş ise de dava dışı önceki abone … San. ve Tic. Ltd. Şti’nin sicil kayıtları kapsamında tesisata konu taşınmazdaki imalathanenin 30/09/2015 tarihinde kapatıldığına dair bildirimde bulunduğu, bu durumun 12/10/2015 tarihinde ticaret siciline tescil edildiği ve 16/10/2015 tarihli sicil gazetesi ile ilan edildiği, tüketim değerlerinin de fiili kullanıcının dava dışı şirket olduğuna delalet ettiği, anılı resmi kayıtların davacının taşınmazdaki fiili kullanımının abonelik tarihi 15/10/2015 itibari ile başladığına yönelik iddiasını doğrular mahiyette olduğu, aksinin ispat yükü altında olan davalı tarafça tüm dosya kapsamında kanıtlanamadığı, bu hali ile davacının fiili kullanımının ispatlanamadığı döneme ait menfi tespit/istirdat istemine konu iki adet fatura yönünden sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla; davanın kabulü ile …. İcra Müdürlüğünün 2017/… e. sayılı takip dosyası kapsamında 2015/8 dönemine ait 14/09/2015 son ödeme tarihli 4.043,10-TL ve 2015/9 dönemine ait 12/10/2015 son ödeme tarihli 3.983,30-TL’lik kaçak elektrik tüketim tahakkukları yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile icra dosyasına ödenen 12.926,37-TL’nin ödeme tarihi olan 11/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan istirdadına, davalı yanın kötü niyetli olduğu hususu ispata muhtaç kalmakla, koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
…. İcra Müdürlüğünün 2017/… e. sayılı takip dosyası kapsamında 2015/8 dönemine ait 14/09/2015 son ödeme tarihli 4.043,10-TL ve 2015/9 dönemine ait 12/10/2015 son ödeme tarihli 3.983,30-TL’lik kaçak elektrik tüketim tahakkukları yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile icra dosyasına ödenen 12.926,37-TL’nin ödeme tarihi olan 11/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan istirdatına,
2-Davacı yanın koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 883,00-TL ilam harcından peşin alınan 137,08-TL’nin mahsubu ile bakiye 745,92-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 137,08-TL peşin harç ve 35,90-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 172,98-TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.948,50-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 15,00-TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır