Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1231 E. 2020/470 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1231 Esas
KARAR NO : 2020/470
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2017
KARAR TARİHİ : 07/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin 30/06/2016 tarihinde … müşteri temsilcisi ile 14 hattın …’e taşınması ve abonelik işlemleri başlatılması için aylık 539,00-TL sabit ücret ile sözlkeşme yaptığını, sözleşme tarihinden 25/07/2017 tarihine kadar davalı şirketten telekominikasyon hizmeti aldığını, numara taşıma nedeni ile diğer operatörden cayma bedeli olarak 3.500,00-TL alt limit indirim ve … çıktığında hiçbir ek taahhütname ve sözleşme süresi değiştirmeden bedelsiz verileceğinin taahhüt edildiğini, daha sonra …’in düzenlendiği faturalar incelendiğinde fazla fatura tahsilatı yapıldığının görüldüğünü, bu durumun … müşteri temsilcisine telefon ve mail ile iletildiğini, … temsilcisinin fazla fatura tahsilatı yapıldığını kabul ettiiğini ve sisteme indirim olarak girdiklerini belirttiklerini, yeni sözleşme gönderildiğini, yeni sözleşmenin daha uyzun süreli olduğunu fark ettiklerini, ek tahhüt alınmaya çalışıldığını, itiraz ettiklerini cevap verilmediğini, ücretler incelendiğinde her ay değişik ve fazla ücret tahsiline devam edildiğinin farkına vardıklarını, davalının cevabında taahhüt tutarının 633,00-TL olduğunu ve fazla bedel tahsilatının indirim olarak yansıtıldığını, itiraz süreci nedeni ile … taahhüdünün yerine getirilmediğinden bahsedildiğini, iddiaları kabul etmediklerini, … teslimi ve sözleşme süresi taahhüdüne aykırı davranıldığını, cihazın taahhüt edilen tarihteki bedeli 3.299,00-TL kadar zarara uğratıldığını, fatura ve tarife ücreti olarak yani tarife ve paket dışı kullanımlar hariç 10.845,59-TL tahsil edildiği bunun karşılığında 5.030,84-TL indirim yapıldığını, indirim içinde ne olduğunun belli olmadığını, gönderilen teklifte aylık 500,00-TL indirim mevcut olduğunu, ilk aylarda 200,00-TL üstünde indirimlerin 40-50-TL’ye düştüğünü, davalı şirketin fazla fatura tahsilatı yaptığını kabul edip indirim yaptığını beyan ettiğini, fatura bedellerinin sabit kalması gerekirken fatura dışı kullanımlar ayrı faturalandırmakta iken 1.000,00-TL üzerinde fatura dışı kullanım ücreti ödendiğini, sözleşmede aylık sabit 500,00-TL’ye anlaşıldığını, eldeki kısıtlı dökümanlar ile kabaca hesap yapıldığında 1.983,59-TL fazla fatura tahsilatı yapıldığının görüldüğünü, davalı …’de sorunlar ile ilgili muhattap bulunamadığını, her ay fazla fatura tahsili yapıldığını, taahhütlerin yerine getirilmediği bu nedenlerle haklı nedenle fesh edilmekten başka imkan bırakılmadığını, abonelik sözleşmesinin Tüketici Kanunu ilgili maddeleri gereği haklı feshinin tespitini, uzman bilirkişilerce ne kadar ödeme yapıldığının ve sözleşme gereğince ne kadar ödeme yapması gerektiğinin, ne kadar fazla fatura bedeli tahsil edildiğinin ayrıntılı olarak hesaplanmasını, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsil edilmesi karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddia ettiği gibi fazla tahsilat yapılmadığını, tahakkuk ettirilen faturaların sözleşemey ve davacı kullanımlarına uygun olduğunu, davacı şirket ile 14 GSM hattı için 24 ay taahhütlü abonelik sözleşmesi imzalandığını, paket kullanımları ile sınırlı kalmak üzere 24 ay süre ile 539,00-TL sabit ücret belirlendiğini, bunun yanında aylık 500,00-TL x 24 aylık gelir taahhüdü karşılığında rakip operatörden geçiş nedeni ile oluşacak 3.500,00-TL fatura alt indirimi saplandığını, davacı ile yapılan kontratlı paket girişlerinin sistemsel bir hata nedeni ile gecikmesi sebebi ile davacının faturalardan oluşan 700,00-TL fark nedeni ile 1.500,00-TL faturaya alt indirim eklemesi yapıldığını, bu durumun davacıya bildirildiğini, sözleşme kapsamında uygun faturalandırma yapıldığını, fazla tahsilatın söz konusu olmadığını, fatura detayları incelendiğinde sözleşme ile paket ücretleri dışında kullanımlar olduğunu, bir takım tarife değişiklikleri ile üst paket kullanımları olduğu bu nedenle fatura bedellerinin sabit ücretlerinin üzerine çıktığının tespit edilebileceğini, davacı şirket dilekçesinde bahsettiğinin aksine taahhüt edilmesine rağmen teslim edilmemesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davacıya yapılan 27/05/2016 tarihli teklifte Aralık 2016 gibi … çıktığında ek bir taahhütname ile sözleşme süresi değişmeden 1 adet bedelsiz … verileceğinin belirtildiğini, davacının kabul ettiği, ek taahhütname imzalaması karşılığında teslimi kararlaştırılan … GB … cihazın 9 Şubatta teslim edilmek üzere davacı adresine gidildiğinde davacının telefonun rengini beğenmediğini, davacının istediği telefon rengi ile ilgili stok ve içerikte telefon talep ettiğini, ek taahhütnamenin 24 ay değil 18 ay olarak değiştirişmesi gerektiğini ileri sürerek imzadan imtina ettiğini, taahhütnameyi imzaladığını, …’in müşteri memnuniyeti politikası gereği yapıcı yaklaşımlarının karşılıksız kaldığını, tamamen davacıdan kaynaklanan nedenler ile cihazın teslim edilemediğini, davacının haksız bir şekilde 24 aylık taahhütnamesi dolmadan sözleşmeyi fesh ettiğini, uygulanmış indirimler nedeni ile müvekkilinin zararına sebebiyet verdiğini, taahhüt olmadan rakip firmaya hatlarını taşıması nedeni ile her bir hat için hesaplanan cayma bedelleri 7.284,92-TL’si cayma bedeli talep edildiğini, bu nedenle davacının haklı nedenle sözleşmeyi fesh ettiği itirazının reddinin gerektiğini, davacının talep ettiği maddi tazminat bedelinin dayağının bulunmadığı beyanı olduğunu, usule ilişkin itirazın kabulünü, davanın külliyen reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; GSM abonelik sözleşme ilişkisi kapsamında fazla tahsilat iddiasına konu fatura bedeli ile taahhüt edilmesine karşın teslim edilmeyen cihaz bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir.
Dosyanın … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/… esas, 2018/… karar sayılı yetkisizlik kararı ile mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Yanlar arasındaki 30/05/2016 tarihli GSM abonelik sözleşmesi, faturalar ve abonelik işlem dosyasının ibraz edildiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen telekomünikasyon sektörü mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 30/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Kontratlı Hoşgeldiniz paketleri kampanya taahhütnamesi kapsamında 14 adet mobil hatta tanımlanması gereken aylık sabit 539,00-TL fatura alt toplamını ile toplamda 7.546,00-TL faturalanması gereken tarifeleriniz ve paket ücretlerinin 10.845,59-TL olarak faturalandığını, asıl tarifeleri ve paket ücretleri kaleminin 7.546,00-TL olduğunu, hatalı yansıtılan asıl tarife ve paket ücretlerinin 1.503,99-TL olduğunu, satın alınan ek paket ücretlerinin 1.795,60-TL olduğunu, davalının hatalı olarak indirimsiz faturalandırılmış 1.503,99-TL karşı operatörden geçiş nedeni ile 3.500,00-TL fatura alt toplamı indirim hakkı ile toplam indirim hakkının 5.003,99-TL olduğunu, … A.Ş’nin indirim ve fatura hatasını düzeltmek için faturalara toplam 5.030,84-TL indirim ve fatura düzeltmeleri uygulandığını, faturaların alt toplamlarına uygulanan indirim ve düzeltmeleri ile faturalara tahakkuk ettirilen fazla ücretlendirmenin … tarafınca düzeltiğinin görüldüğünü, bu nedenle davalının faturalamadan kaynaklı mağduriyetinin oluşmadığının tespit edildiğini, faturalamada raporun inceleme ve değerlendirme bölümünde kullanım detayları belirtilen 1.795,60-TL’sinin asıl tarife ve paketlere ek paket ve hizmet satın alımlarının … faturalama sisteminde asıl paket ve tarife ücret kaleminde gösterilmesinden fazla faturalandırma oluştuğu algısında neden olduğunun görüldüğünü, ancak … Şirket adresinde faturalama sistemi üzerinde yerinde incelemede fazla ücretlendirme olmadığının görüldüğünü, davalı …Ş’nin davalı … İth. İhr. Ltd. Şti’ye rakip operatörden kendi abonesi olması karşılığında Aralık 2016/da … vermeyi taahhüt ettiğini, ancak davalı …Ş adresinde gerçekleşen yerinde incelemede ve dava dosyasında sunulan bilgi belgelerde davalıya … teslim edildiğide dair bir tespit bulunmadığını, davalı …’in dava dosyasına sunduğu 15/12/2017 tarihli cevap dilekçesinde 09/02/2017 tarihinde … 128 GB … ‘in davalıa dresine gönderildiğinin beyan edildiğini, davacının telefonun rengini beğenmediği için telefonu almadığının beyan edildiğini, dosyada var olan bilgi belgeler ile bu hususun tespitinin yapılması imkanının mevcut olmadığını, bu hususta takdirin mahkeme makamında olduğunu, yapılan yerinde incelemede davalı …Ş tarafından davalı … Ltd. Şti’ye … 128 GB akıllı telefonun verildiğine dair bir kayda ve tespite rastlanılmadığını, cihazın o dönemde piyasa değerinin 3.200,00-TL ile 3.500,00-TL arasında olduğunu…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Anılı bilirkişi marifetiyle hazırlanan 25/03/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; ”…… satış yöneticisi … ‘nın davacıya 27/05/2016 tarihinde gönderdiği mailde ek bir taahhütname ile sözleşme süresi değişmeden1 adet bedelsiz … gönderileceğinin taahhüt edildiğini, davacıya gönderilen iki adet ek sözleşme olduğunu, sözleşmelerin Bağlayıcılık Çerçeve Forumu ve Form 2 olduğunu, her iki sözleşmeninde 24 ay taahhütlü olduğunu, sözleşmelerin matbu olarak başlangıç tarihlerinin 01/03/2017 yazılı olduğunu, yeni gönderilen ek sözleşmelerin … tarafından davacıya taahhüt edilen ilk sözleşme süresi ve şartlarının değişmeyeceği beyanına aykırılık teşkil ettiğinin görüldüğünü, bağlayıcılık çerçeve forumu’na ek Form 2’de … olarak yazılı olduğunu, telefonun renginin gri renk olarak taahhüt edildiğini, cihazın davacıya teslim edilmediğinin görüldüğünü, cihazın teslim edeilmemesi nedeniyle davacının …’den alacağının cihazın o dönemde piyasa değerinin 3.200,00-TL ila 3.500,00-TL arasında olduğunun anlaşıldığını, bilirkişi kanaatinin cihaz değerinin cihazın piyasada ücretlerin aritmetik ortalaması kadar 3.350,00-TL kadar olabileceğini, mahkemenin 3.350,00-TL’lik cihaz değerinin davacıya avans faiziyle iadesine hükmetmesi durumunda cihazın teslimi taahhüt edilen tarihten dava tarihine kadar 763,22-TL avans faizi işleyeceğini…” mütalaa ettiği anlaşılmıştır.
Huzurdaki davanın tarafları arasında 30/05/2016 tarihli mobil telefon hizmetlerine dayalı abonelik sözleşmesinin akdedildiği ihtilafsız olup uyuşmazlığın; davacıdan sözleşmeye aykırı fazla tahsilat yapılıp yapılmadığı, taahhüt edilen ancak davalı tarafça temin edilmediği iddia edilen … marka akıllı cep telefonundan ibaret cihaz için talep edilen alacak bedelinin yerinde olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Nitekim davacı vekilinin dava dilekçesinde 501-TL fazla fatura tahsilatı, 3.299-TL taahhüt edilen cihaz için olmak üzere 3.800-TL alacak isteminin ileri sürüldüğü ancak tahkikat aşamasında 12/08/2019 tarihli celse arasında sunduğu dilekçede ise 7.284,92 TL cayma bedeli alacağının ve cihaz bedeli olan 3.350-TL’nin tahsili isteminin ileri sürülmesi kapsamında talep ve talep sonucu noktasında muğlaklık ve çelişkinin hasıl olduğu anlaşılmakla HMK’nın 31. maddesi gereğince davacı vekiline talep sonucunu miktar itibari ile ayrıştırmak ve netice-i talebi konusunda açıklayıcı/ çelişkiden uzak beyanda bulunmak üzere verilen sürede ıslah dilekçesinin ibraz edildiği, davacı yanın bu kez ıslah dilekçesi ile fazla tahsilat iddiasına dayalı faturalar yönünden 501-TL, taahhüt edilen ve yerine getirilmeyen cihaz bedeli için 3.350-TL, haksız yere cayma bedeli olarak tahsil edilen 7.284,92-TL olmak üzere toplam 11.135,92-TL talep ettiği görülmüştür. Dava dilekçesinde betimlenen alacak kalemlerinin ise fazla tahsilat iddiasına dayalı fatura bedeli ile taahhüt edilen ve yerine getirilmeyen cihaz bedeli için alacak istemine dayalı olduğu görülmüş olup dava dilekçesinde ileri sürülmeyen cayma bedeli alacak isteminin ıslah dilekçesi ile talep edildiği tespit edilmiştir. Bilindiği üzere HMK’nın 176 ve devamı maddelerinde; ıslah müessesi düzenlenmiş olup, ıslah; taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan bir yöntem olup; iddia ile savunmanın genişletilmesi yasağının istisnaların biridir. (HUMK. m.83; Prof.Dr.Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, B.6.C.IV, İstanbul 2001, s.3965) Kural olarak; dava açıldıktan sonra sebebinde, konusunda, delillerde ve diğer hususlarda usulüne ilişkin işlemlerin ıslah yoluyla düzeltilmesi mümkün olduğu gibi davanın konusunda da ıslah mümkündür. Ne var ki; ıslahla kastedilen dava konusu edilen hususların genişletilmesi veya değiştirilmesidir. Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır. (HGK’nın 26.09.2011 tarih, 2011/1-364 E.- 2011/453 K.sayılı ilamı) Bu gerekçeler ışığında somut olaya bakıldığında dava konusu edilemeyen ve davalı yanın tahkikat aşamasında ileri sürülmesine muvafakat vermediği cayma bedeli alacağı yönünden usulüne uygun açılmış dava bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir. Diğer iki alacak kalemi olan fazla tahsilat iddiasına dayalı fatura bedeli ile taahhüt edilen ve yerine getirilmeyen cihaz bedeli yönünden yapılan teknik inceleme ve değerlendirme neticesinde; yanlar arasındaki sözleşme ilişkisi gereğince 24 ay … abonesi kalma sözü ile aylık sabit fiyatın 539-TL olduğu, taahhüt döneminde faturalara toplamda 3.500-TL indirim uygulanacağının ve aboneye … marka akıllı telefonun ücretsiz/ hediye edilmesinin kararlaştırıldığı, bilirkişi marifeti ile taahhüt gereğince paket ve tarife ücretlerinin ayrıştırıldığı ve dökümünün yapıldığı, davalının toplamda 4.177,46-TL indirim, 827,18-TL düzeltme ile toplamda 5.030,84-TL fatura alt indirimi uygulamak sureti ile işlem gerçekleştirdiği görülmekle sözleşmeye aykırı şekilde davacı aleyhine herhangi bir fazla tahsilata rastlanılmadığı anlaşılmıştır. Bununla birlikte akit şartları ve tarife taahhüdü kapsamında davacı yana … marka akıllı telefonun ücretsiz temin edilmesinin kararlaştırılmasına rağmen davalı yanın anılı taahhüdünü yerine getirmediği dosya kapsamında sabit olup taahhüdün yerine getirilmemesinde davacıya isnat edilen kusurun ispata muhtaç kaldığı tespit edilmekle cihazın teknik bilirkişi marifeti ile tespit edilen piyasa bedeli olan 3.350,00-TL’lik alacak yönünden istemin yerinde olduğu, dava dilekçesinde ileri sürülmeyen faiz isteminin ıslah dilekçesi ile ileri sürülmesine cevaz verilemeyeceği gerekçeleri ışığında usulüne uygun dava konusu edilmeyen faiz istemi hakkında karar tesisine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
A-Fazla fatura bedeli tahsilat iddiasına konu 501,00-TL’lik talebin REDDİNE,
B-Taahhüt edilen cihaz bedeli olan 3.350,00-TL’lik talebin kabulü ile,
3.350,00-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, usulüne uygun dava konusu edilmeyen faiz istemi hakkında karar tesisine yer olmadığına,
C-Haksız yere tahsil istemine konu cayma bedeli alacağı yönünden usulüne uygun açılmış dava olmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 228,84-TL ilam harcından peşin alınan 190,18-TL’nin mahsubu ile bakiye 38,66-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 190,18-TL peşin harç (ıslah harcıyla beraber) ve 31,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 221,58-TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 1327,5 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 1154,8 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.350,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 501-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır