Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1227 E. 2023/69 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1227 Esas
KARAR NO : 2023/69
DAVA : Adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi ile ortaklık payının tahsili
DAVA DEĞERİ : 1.000,00 TL
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 23/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; pilot ortak olan müvekkili şirket ile davali şirket arasındaki 26.10.2016 tarihli Adi Ortaklık Sözleşmesi kapsamında, Türkiye Genelinde ve karşılıklı mutabık kalınan diğer ülkelerdeki lisanslı ve lisanssız güneş enerjisi santralleri – (…) geliştirmesi ve sözleşmenin 1. maddesinde zikredilen diğer işlerin gerçekleştirilmesi için anlaşıldığını, aynı sözleşmenin, 3. maddesi kapsamında, Müvekkii şirket projeler ile ilgili her türlü hak ediş, avans vs ödemeleri müvekkilinin banka hesabına yatması gerektiğini, fakat gerçek durum böyle olmamış ve … Noterliği’nin 04.07.2017 tarih ve … yevmiye numarali ihtarnamesi (Ek-2) ile davadışı … A.Ş. tarafından, … … … projesi kapsamındaki taraflarına ödenmesi gereken hak edişler, davalı ile davadışı şirket arasındaki bir takım gizli görüşmeler neticesinde, davalı şirketin hesabına yatırıldığını, müvekkilinin adi ortaklık kapsamında diğer ortaktan alacağını talep etmekte olup, bu isteğin adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi anlamı taşıdığı açık olduğu için adi ortaklığın mahkemece tasfiye edilmesini istemek zorunluluğunun hasıl olduğunu, ayrıca, adi ortaklık giderleri ve diğer tüm masrafların hesaplandıktan sonra kalan miktarın Müvekkilinin ve davalı arasında paylaştırılması gerektiğini, adi ortaklık sözleşmesi kapsamında yapılan … … … projesi kapsamında, davalı taraf ile davadışı … şirketlerinin kusurlu davranışları sebebiyle, taraflarınca birden fazla dava açılmış olup ayrıca davadışı … firması tarafından da adi ortaklığa karşı dava açıldığını, bu sebeple, 26.10.2016 tarihli ortaklık sözleşmesinin haklı feshinin tespiti ile fazlaya dair hakların saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL’nin davalıdan tahsilini, diğer tüm hukuki talepleri ve cezai şartlara ilişkin taleplerinin bu aşamada saklı tutulmasını talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından deliller toplanılmış, ilgili belgeler celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizce açılan iş bu dava, davacı … San. Tic. Ltd. Şti.ile davalı … Şirketi (… Ltd.Şti.) arasında yapılmış bulunan 26/10/2016 günlü adi ortaklık sözleşmesinin haklı sebeple fesih ve tasfiyesi ve davacı ortaklık payının tespiti ile davalıdan tahsili işlemine ilişkindir.
Adi ortaklık sözleşmelerinin fesih ve tasfiyesi 6098 sayılı TBK’nın 634 ve 639 maddeleri kapsamında düzenlenmiş olup, davacı esas itibariyle davacı şirket projeler ile ilgili her türlü hak ve hakediş ödemelerinin davacı hesabına yatması gerekirken yatırması gereken bedellerin dava dışı … A.Ş. Tarafından … … … projesi kapsamındaki davacıya yapılması gereken ödemeler davalı ve dava dışı şirket arasında yapılan gizli görüşmeler ile davalı hesabına yatırılması sebebiyle taraflar arasındaki güven ilişkisinin zedelendiğini, ortaklık payını talep etmesi sebebiyle bunun adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi anlamına geldiğini, bu nedenle şirketin tasfiyesine karar verilmesi, adi ortaklığın bütün giderleri ve masraflar düşüldükten sonra, adi ortaklık mal varlığının davacı ve davalı arasında paylaştırılmasını istemektedir.
Ayrıca bu adi ortaklık kapsamında yapılmakta olan … … … projesi dava dışı … A.Ş. ‘nin kusurlu davranışları nedeniyle fesih ve tasfiye davası birden çok açılmış olup, dava dışı … firması tarafından da adi ortaklığa karşı dava açılmış olduğu davacı tarafından ifade edilmektedir.
Mahkememiz tarafından celp ve incelenen davalı şirketin … müdürlüğü tarafından mahkememize yazılan 03/05/2019 tarih ve … sayılı cevabı müzekkeresi ile; … Müdürlüğünün… siciline kayıtlı … Ltd.Şti.’nin ticaret merkezinin …/İSTANBUL olup, şirketin ticaret siciline en son tescilinin 26/03/2019 tarihinde yapıldığı gelen ticaret sicil kayıtları ile sabittir.
Mahkememiz tarafından celp edilen vergi kaydına ilişkin … Vergi Dairesinin 02/11/2021 günlü ve … sayılı ve … Vergi Dairesinin 08/10/2021 tarih ve … sayılı cevabi yazıları ile “
yönetim bilgi sistemleri sorgulamasında yukarıda belirtilen firmalar arasında mükellefiyet tesis
ettirilmiş herhangi bir iş ortaklığı, adi ortaklık tespit edilememiştir. Belirtilen nedenlerle iş ortaklığı, adi
ortaklık adına herhangi bir borç tespiti yapılamamıştır.
” şeklinde cevap verildiği, ayrıca SGK kayıtlarına göre de … işyeri sicil numaralı … … Ltd.Şti. ünvanlı işyeri ve … işyeri sicil numaralı … Şirketi ünvanlı işyeri arasında borç tespiti yapılamamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; davalı şirketin uzun süredir müdürler toplantısının yapılmadığını, SGK ve vergi borcunun olmadığı ancak 30/06/2014 tarihinde vergi kaydının kapatılmış olduğu, bunun herhangi bir ticari faaliyetinin bulunmadığına karine teşkil ettiği, aksine bir delilin dosyada yer almadığı, mahkememizce alınan bilirkişi raporuyla şirketin mal varlığının da tespit edilemediği anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 636/2 ve 3.maddesinde haklı sebeplerin varlığı halinde, şirket ortaklarından biri tarafından şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilebileceği düzenlenmiş olup, haklı sebepler yasada tahditi olarak sayılmamıştır.
Mahkememizce, yerleşik Yargıtay içtihatlarına ve öğretiye göre şirketin içinde bulunduğu hukuki ve mali durum değerlendirilerek haklı sebeplerin varlığının mahkemece takdir edileceği anlaşılmaktadır.
Mahkememiz tarafından davacının gelen sicil kayıtlarına göre şirket ortağı olduğu ve diğer şirket ortağı … ‘in 18/10/2013 tarihinde vefat ettiği, eşinin de vefat etmiş olduğu geriye mirasçı olarak davalı olarak gösterilen … ve … ‘in kaldığı, böylece şirket ortaklarına ve şirketin davada taraf oldukları anlaşılmıştır.
Mahkememiz tarafından dosyada yargılama devam ederken tasfiye memuru olarak atanan … tarafından tanzim edilen 07/04/2021 günlü raporda; adi ortaklığın ticari defter ve kayıtlarının bulunmadığını, bu nedenle tüm gelirlerinin ve giderlerinin hesaplanmasının yapılamadığını, adi ortaklığın Ankara’da devam etmekte olan … ATM 2018/…sayılı esas dosyasında tek ve muhtemel gelir vergilerinin bu davanın sonucunda verilecek kararında tespit edileceğinin, başkaca mal varlığının olmadığının adi ortaklığın mali gücü bulunmaması nedeniyle görevini ifa etmesinin mümkün olmadığını rapor etmiştir.
Mahkememizce davalı şirketin, adi ortak olarak temsilinin sağlanabilmesi bakımından mahkememizce adi ortaklığa TMK 427/4 ve 430.maddeleri gereğince temsil kayyumu olarak Av. … ‘nun atandığı ve tasfiye memuru olarak atanmasına ilişkin kararın kaldırıldığı, dosya kapsamından anlaşılmış, tasfiye memurunun görevinin ancak karar kesinleştiğinde başlaması ve mali müşavir olması yapılan görevin niteliği ve yerleşik yargı içtihatları gereği mahkememizce de benimsenmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davalı adi ortaklığın tek mal varlığının … ATM’de devam etmekte olan dava dosyasında lehine karar çıkması halinde oluşacak alacak olduğu, başka bir mal varlığının olmadığı, adi ortaklığın işlevini tamamladığı, bu nedenle adi ortaklığın TBK 634 maddesi gereğince tasfiyesine yönelik davanın kabulü gerektiği ve tasfiye payının ancak tüm gelir ve giderler toplandıktan sonra tasfiye sonucunda belirlenip ortaklara dağıtılacağı dikkate alınarak davacının tasfiye sonucunda alacağı payına yönelik açtığı davanın zamansız açıldığı tespit edilmekle reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davalı adi ortaklığın TBK 634 ve devamı maddeleri gereğince, davalı adi ortaklığın gayri faal olması sebebiyle, adi ortaklığın devamında, adi ortak olan tarafların hukuki faydalarının bulunmadığı, vergi kaydının silindiği, sigorta kaydının olmadığı, herhangi bir mal varlığının da tespit edilemediği anlaşılmakla mahkememizce davalı şirketin haklı sebeple fesih ve tasfiyesine karar verilmesinin koşulları oluştuğu mahkememizce benimsenmekle davanın kabulüne ve tasfiye memuru olarak …’ın atanmasına dair aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davanın fesih ve tasfiye yönünden KABULÜNE,
1- a)… nun … sicil numarası ile kayıtlı olan davacı … Tic. Ltd Şti ile …sicil numarası ile kayıtlı olan … Şirketi’nin (… Ltd. Şti) tarafından oluşturulmuş olan 26/10/2016 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin oluşturduğu adi ortaklığın TBK’nın 634 ve devamı maddeleri gereğince FESİH VE TASFİYESİNE,
2-Ticaret siciline tescil ve kararının özetinin ticaret sicil gazetesinde İLANINA,
3-Mali Müşavir Özlem Taylan Ayyıldız ‘ın tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
4-Tasfiye memuru için aylık 3000 TL ücret takdiri ile davacı tarafından 6 aylık 18000 TL tasfiye ücreti avansının karar kesinleştikten sonra 2 hafta içerisinde mahkememiz veznesine depo edilmesine, tasfiye memurunun görevinin işbu ücretin depo edilmesinden sonra başladığının ilgili tasfiye memuruna BİLDİRİLMESİNE,
5-Tasfiye memuru ücretlerinin tasfiye memuru atanan adi ortaklığından tasfiye sırasında KARŞILANMASINA,
6-Kararın TESCİL VE İLANINA,
7-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 144,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
8-Davacı tarafından yapılan 367,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
B) Davacının alacak talebinin esasen adi ortaklık sözleşmesinin tasfiyesi sırasındaki payına yönelik olduğu ve bu talebin ancak mal varlığının tasfiyesi sırasında tüm giderler karşılandıktan sonra ortaklara ortaklık sözleşmesi hükümleri gereğince paylaştırılacağı anlaşılmakla, zamansız açılan tasfiye payına ilişkin davanın REDDİNE,
C) Yargılama giderinden kalan miktarın 6100 sayılı HMK 331/2 maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana İADESİNE,
9-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
10-Yargılama giderinden kalan miktarın 6100 sayılı HMK 331/2 md. gereğince karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana İADESİNE,
Dair; davacı vekili ile davalı ortaklık temsilcisinin yüzlerine karşı verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde … BAM ilgili dairesinden istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/02/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır