Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1222 E. 2022/589 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1222 Esas
KARAR NO : 2022/589
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edilmemesi nedeni ile kesinleştiğini, müvekkilinin sahibi olduğu gayrimenkuller başta olmak üzere haciz işlemi yapıldığını, müvekkilinin “… Mah. … Sokak No:… İstanbul” adresinde ticari faaliyette bulunmakta iken 2017 tarihi sonunda işyerini kapattığını, ayrıca müvekkilinin Güneydoğuda askerlik görevini yapmakta iken gazi olması nedeni ile kadrolu olarak …Bölge Müdürlüğü’nde kadrolu olarak çalıştığını, takibe dayanak edilen bonoya imza atmadığını, ilgili bonoda imza sahteciliği olduğunu, imzaların müvekkiline ait olmaması nedeni ile imza incelemesi yapılması gerektiğini beyanla alacaklıya herhangi bir borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili cevap dilekçesinde özetle; …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E. Sayılı ile yapılan takibe itiraz edilmediğini ve takibin kesinleştiğini, haciz işlemlerinin diğer borçlular ile birlikte davacıya da yapıldığını ve …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Tal. Sayılı dosyasından 13/02/2017 tarihinde davacının işyeri adresine hacze gidildiğini ve kardeşi … …’a mahcuzlar yediemin sıfatı ile teslim edildiğini, davacının ticari faaliyette bulunduğu gibi aynı zaman da … ’nün … ruhsat numaralı … ve … … bayisi olduğunu, davacı tarafın icra takibinden yaklaşık iki yıl sonra imza inkarına dayanarak bu davayı açmakta kötü niyetli olduğunu, davalı/müvekkile işbu takip konusu bono ciro yoluyla …’den devrolması sebebiyle müvekkilinin işbu bonodaki davacı imzasının sıhhatini bilmesinin mümkün bulunmadığını, ancak davacının babası … …’ın vekaletname, Ticari Mümessil sıfatı veya yetkisiz temsilci sıfatıyla işbu bonoya imza atmış olmasının mümkün olabileceğini, davacı hakkında açılmış birçok icra takibi bulunduğunu, … İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyasına konu olan ve tanzim edenin borçlu ve lehdarının borçlunun babası … … olduğu alacaklısının ise … San. Ve Tic. Ltd. Şti. olan 71.000,00 – TL. bedelli bonodan da anlaşılacağı üzere davacı/borçlunun işbu dava konusu takibe konu bono da bulunan davacı imzası ile işbu bonodaki davacı imzasının aynı olduğu çıplak gözle dahi görüldüğünü beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER, TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Dava; senede dayalı olarak başlatılan takipte senetteki imzanın davacıya ait olmadığından bahisle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… sayılı dosyasının incelenmesinde; Davalı tarafça, davacı ve dava dışı … ile … A.Ş aleyhine, 31/12/2016 vade tarihli ve 10.000 TL bedelli senede dayanılarak toplamda 10.714,23 TL üzerinden takip talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu senedin incelenmesinde, keşidecisinin … A.Ş., lehtarının ve ilk cirantanın davacı, sırasıyla cirantaların …, … düzenlenme tarihinin 14/03/2016, vade tarihinin 31/12/2016 , bedelin 10.000 TL olduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacı tarafça bildirilen imzalı evrak asılları ve davacının ıslak imzaları alınarak imza incelemesi hususunda rapor alınmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’nun raporunda ;
“…
Tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; inceleme konusu senedin arkasında ”… ” okunur kaşe izi üzerinde atılı imza ile …’ın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafın aleyhine başlatılan takipte adına atfen atılan imzanın kendisine ait olmadığından bahisle borçlu olmadığının tespiti istemi ile işbu davayı ikame ettiği, mahkememizce alınan ATK raporunda anılan imzaların davacıya ait olmadığının belirlendiği, davalı taraf kurumlarda bulunan başkaca imzaların ve bildirdiği icra dosyalarında bulunan imza asıllarının da celbedilerek incelenmesi gerektiğinden bahisle alınan ATK raporuna itiraz etmiş ise de imza incelemesi için ilgili tarafın tüm imzalarının celbine gerek olmadığı, aksine teknik incelemeye yetecek kadar imza örneğinin toplanmasının yeterli olduğu, kaldı ki imzaların sayıca, nitelik olarak veya atıldığı yıl olarak yetersiz olduğu, sağlıklı inceleme yapılamayacağı veya raporun o haliyle davayı aydınlatmayacağı kanaatine varılması halinde inceleme yapan teknik heyetlerce hazırlanan önraporda bu husus belirtilerek daha fazla imza örneği toplanmasının talep edildiği, bu halde anılan heyetlerce imzanın aidiyetine ilişkin bir kanaat bildirilmediği, ancak mahkememizce alınan ATK raporunun incelenmesinde imzaların herhangi bir nedenle yetersiz olduğuna yönelik tespit olmadığı ve teknik olarak yeterli bulunan örnekler incelenerek senetteki imzanın davacıya ait olmadığı kanaatiyle rapor tanzim edildiği anlaşılmakla davalı vekilinin alınan rapora itirazının reddinin gerektiği, dava kapsamında davalı taraf, davacının babası olan … …’ın işbu senette ticari temsilci sıfatıyla veya kendisine verilen bir vekaletname ile imzası olabileceğini beyan etmiş ise de bu soyut beyana itibar edilmesi halinde senedin hiç ilgisiz birçok 3. kişilerce de imzalanmış olabileceğinin kabulü gerekeceği, kaldı ki davacının, dava dışı babasına vekalet vermiş olması halinde dahi senette buna ilişkin bir kayıt yer almaması nedeniyle işbu bononun vekaletnameye dayalı olarak imzalandığının kabul edilemeyeceği, belirtildiği üzere senette yetkiye ilişkin bir kaydın yer almadığı, ayrıca cevap dilekçesinde dava dışı babanın imza örneklerinin bulunduğu yerler bildirilerek açıkça imza incelemesi talep edilmediği, ATK raporuna itiraz dilekçesinde bu hususta talepte bulunulduğu, ancak iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında davacı tarafça bu talebe açıkça muvafakat edildiğine dair bir beyanın bulunmadığı, ayrıca dava dışı babanın dosyada taraf olmaması nedeniyle imza örneklerini sunması için işbu dava kapsamında yapılabilecek bir ihtarın da bulunmadığı, yine davalı taraf babanın yetkisiz temsilci olarak da hareket edebileceğini beyan etmiş ise de TBK 46-47 uyarınca ancak temsil olunan davacının onaması halinde yapılan işlemlerin kendisini bağlayacağı, davacının böyle bir onama beyanı olduğuna dair dosyada delil bulunmadığı gibi aslında işbu davanın ikamesinin davacının onama yönünde bir iradesi olmadığını gösterdiği, ihbar olunan ve ciro silsilesinde davacıdan sonra gelen …’in beyanında davaya konu senedi davacının babası … …’tan aldığını, verdiği senetleri kaşeli imzalı hazır olarak getirdiğini , davaya konu senedi davalıya borcu nedeni ile verdiğini beyan ettiği, bu beyandan da görüleceği üzere bononun dava dışı baba tarafından imzalandığının kabul edilemeyeceği, bu beyanlardan sadece davacının, senedi muhataplara bizzat değil babası aracılığı ile ulaştırdığının kabul edilebileceği anlaşılmakla, adına atfen atılan imzalar davacıya ait olmadığından davanın kabulüne ve …. İcra Müdürlüğünün 2017/… sayılı takip dosyasına dayanak 10.000 TL bedelli senet yönünden davacının davalı tarafa borçlu bulunmadığının tespitine, imza incelemesi teknik bir inceleme olmakla davacı tarafın şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile
… İcra Müdürlüğünün 2017/… sayılı takip dosyasına dayanak; keşidecisinin … San. Ve Tic. A.Ş olduğu, davacının lehtarı olduğu, 14/03/2016 düzenlenme tarihli, 31/12/2016 ödeme tarihli, 10.000 TL bedelli senet, yönünden davacının davalı tarafa borçlu bulunmadığının tespitine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 683,10 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 170,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 512,32 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan 437,30 TL posta ve tebligat gideri ile 960,00 TL ATK faturası olmak üzere toplam 1.397,30 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yerolmadığına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6- Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine YEROLMADIĞINA
7- Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
8- Davacı tarafça yatırılan 170,78 TL peşin harç ve 35,90 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 206,68 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır