Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1210 E. 2020/637 K. 11.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1210 Esas
KARAR NO : 2020/637
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 09/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin yetkiye itirazının geçersiz olduğu, taraflar arasında akdedilen 26.09.2017 tarihli “Araç Takip Sistemi Kira ve Hizmet Sözleşmesi” nin 11 maddesi “Anlaşmazlık Hali “ başlıklı Maddesi gereğince İstanbul Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin kesin yetkili olduğuna ilişkin hükme yer verildiğini, işbu hüküm gereğince davalının yetki itirazının yerinde olmadığı ve reddi gerektiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince davalıya ait araçlara, müvekkilin anlaşmalı olduğu servislerde GPRS cihaz montajları yapıldığını, davalıya verilen İnternet şifresi ile müvekkil şirkete ait alt yapı kullanılarak İnternet üzerinden araçlarını takip ederek sunulan hizmetleri aldığını, müvekkili şirket üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini, sözleşmede kararlaştırılan tutarları davalıya fatura ettiğini, ancak davalı tüm ikaz ve uyarılara ragmen faturalandırılan hizmet bedellerini ödemediği gibi araçlara montajı yapılan Araç Takip Sistemi Cihazları müvekkile teslim etmediğini, bunun üzerine müvekkili şirket faturalandırılmış alacaklarını ve iade edilmeyen cihazlara karşılık gelen bedellerin tahsili için ….İcra Md. 2018/… E. Sayılı dosyasından İlamsız icra takibi başlattığını, takipte talep edilen “ Asıl alacak-Cari Hesap alacağını, Vade farkı, Araç takip sistemi cihaz bedeli alacağı” olmak üzere borcun sebepleri detaylıca göstrilmiş olduğunu, davalı, takibe konu edilen araç takip sistemi cihaz bedeli alacağına yapılan itirazın da geçersiz olduğu ve iptali gerektiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında müvekkili şirkete ait 9 adet araç takip sistemi cihazı müvekkile iade edilmediği gibi bedeli de ödenmediğini, Her bir Araç Takip Cihaz bedelinin 75.00 USD olduğu, cihazların tedarik edildiği firmalar tarafından düzenlenen faturaların Mahkemece talep halinde bilirkişi incelemesine sunulabileceğini, davalının borca itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğundan % 20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, açıklanan ve resen nazara alınacak nedenlerle, müvekkili şirketin uğradığı tüm zararlardan ve alacaklardan fazlaya dair haklar saklı kalmak üzere,… İcra Md. 2018/… E Sayılı takip dosyasında asıl alacak-Cari hesap alacağı 4.571.57 TL, vade farkı 600.00 TL ile 675.00 USD cihaz bedeli ( 1 USD = 3.3064 TL dava tarihi itibariyle 3.581.82 TL) toplamda 5.751.57 TL + 675.00 USD üzerinden borca ve yetkiye itirazın iptaline, takibin devamına, Davalı aleyhine % 20’den aşağı oplmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya çıkarılan tebligatın usulüne uygun olarak yapıldığı ancak herhangi bir cevap, beyan dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; araç takip sistemi kira ve hizmet sözleşmesine dayalı alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından 26/09/2017 tarihli araç takip sistemi kira ve hizmet sözleşmesi, cari hesap ekstresi, faturalar, malzeme teslim montaj belgeleri, cihaza ilişkin emsal faturaların ibraz edildiği görülmüştür.
… İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyası celp edilmiştir. Anılı takip dosyasının tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 4.571,57-TL cari hesap alacağı, 1.081,94-TL vade farkı ve 2.625,00-USD araç takip sistemi cihaz bedeli alacağı olmak üzere toplam 5.653,51-TL ve 2.625,00-USD alacağın takip tarihinden (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) itibaren yıllık %19,50 oranında faizi ile birlikte tahsili talebinde bulunduğu, davalı yanın takibe itirazı neticesinde takibin durduğu görülmüştür.
Dosyada mübrez 26/09/2017 tarihli araç takip sistemi kira ve hizmet sözleşmesi davalı tarafa isticvap mahiyetinde tebliğ edilmiş ancak; davalı tarafın isticvap edileceği duruşmada hazır bulunmadığı görülmüştür. HMK’nın 171/2 maddesi gereğince sözleşme ve içerikleri bu nedenle davalı tarafça kabul edilmiş sayılmıştır. Sözleşmenin ağırlıklı unsurunun kira ilişkisinden ziyade hizmet ilişkisine dayalı olduğu tespit edilmiş olup mahkememizin görevli olduğu saptanmıştır.
Davalı/ takip borçlusu tarafından öncelikle icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş ise de İİK’nın 50. maddesinin atfı kapsamında tatbiki gereken HMK’nın 17. maddesi bağlamında tacir olan taraflar arasındaki itiraza uğramayan sözleşme kapsamında yetkili mahkeme ve icra müdürlüklerinin İstanbul olarak kararlaştırılmış olması karşısında yetkili icra dairesinde takip yapılmasına ilişkin dava şartı gerçekleşmiş olup yetki itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … … marifetiyle hazırlanan 08/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Taraflar arasında akdedilen 04.04.2013 tarihli Sözleşmenin 6.2. Maddesinde, Temerrüt halinde geciken alacaklar için TCMB avans faizinin 2 katı oranında Temerrüt faizi talep edilebileceği taraflarca kararlaştırılımış olmakla, TCMB tarafından belirlenen ve Takip 11.12.2015 tarihi itibariyle 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince yürürlükte olan Ticari avans faizinin % 10.50 olduğunu, sözleşmenin işbu maddesi hükmü gereğince de bu oranın 2 katının (% 19.50 x 2 =) % 39 Temerrüt Faiz talebinin yerinde olduğunu, Takip 12.10.2018 tarihinden itibaren Asıl alacağa % 39 Temerrüt Faiz talebinin de Sözleşmeye uygun ve yerinde talep olarak değerlendirildiğini, Taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince, davacı tarafından davalıya ait araçlara monte edilen cihazlara ilişkin olarak her hangi bir cihaz bedeline dair sözleşmede hüküm bulunmadığı, cihaz bedeli olarak ödeme yapılmasına ilişkin Sözleşme hükümlerinde, Sözleşmenin normal süresi içinde sona ermesi halinde ödenecek Cihaz bedelinin de açık ve net bir biçimde taraflarca kararlaştırılmadığını, söz konusu cihazların davacı tarafından davalıya teslimi ve teslim konusu cihaz bedellerine ilişkinde açık, net, somut her hangi bir belge dosya kapsamında bulunmadığını, davacı tarafından dosya ibraz edilen “… San.Tic Ltd. Şti “ tarafından davacı şirket adına düzenlenen 03.12.2012 tarih … seri nolu “XTakip M42 (M40+A3+A8+A17b) şeklinde açıklamalı 600 adet x 187.08 TL= 112.248 TL bedelli Fatura dosyaya sunulduğunu, söz konusu faturada belirtilen cihazlarla, davalı şirkete araçlarına takılan cihazların aynı olup olmadığına dair her hangi bir somut belge veya taraflarca imzalanan teslim tutanağının bulunmadığını, cihaz bedeline ilişkin olarak davacı tarafından talep edilen 9×75.00 USD = 675.00 USD’nın davalıdan talep edilmesinin mevcut deliller çerçevesinde yerinde olmadığı değerlendirildiğini, taraflar arasında imzalanan 26.09.2017 tarih 12 ay süreli Hizmet sözleşmesi gereğince davacı tarafından davalı şirkete ait araçların takip sisteminden kaynaklanan hizmet bedellerine ilişkin ödenmeyen fatura bedelleri ve Cari hesap bakiyesinin 4.571.57-TL asıl fatura alacağı bulunduğunu, davacının takip tarihine kadar vade farkına ilişkin talepte bulunduğu 600.00 TL vade farkının Sözleşmenin 6.2 Maddesi hükmüne uygun olarak talep edilebileceğini, işbu (4.571.57 TL+ 600.00 TL =) 5.171.57-TL Asıl Alacak için taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 6.2 maddesi gereğince kararlaştırılan % 39 Temerrüt faizinin Takipten (12.10.2018 ) itibaren talep edilebileceğini, davacı tarafından takipte talep edilen 9 x 75.00 USD= 675 USD Araç Takip Cihaz bedeline ilişkin olarak, gerek dosyaya sunulan deliller, gerekse taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri gereğince işbu bedelin talep edilebilmesine dair yeterli ve somut dayanağının olmadığından bu talebin yerinde olmadığını, davacı talebinin yerinde olduğu yönünde kanaate varılması halinde, yukarıda ilgili bölümde yapılan tespit ve açıklamalar çerçevesinde Cihaz bedeli olarak KDV dahil 220.75 TL x 9 adet = 11.986.75 TL’nın talep edilebileceği hususu mahkeme takdirlerinde olduğu…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi … … marifetiyle hazırlanan 02/11/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; ”…Davacı tarafından dosyaya delil olarak sunduğu ve MONTAJ tarihine en yakın Tarihli Fatura olan … Ltd Şti tarafından Türk Lirası üzerinden düzenlenen Faturadaki Cihaz alımında KDV dahil 220.75-TL birim fiyat üzerinden hesaplanan 1.986.75-TL’nın Mahkemeniz takdirlerinde olmak üzere talep edilebileceğine yer verildiğini, davacı tarafından davalıdan talepte bulunduğu 9 araçta toplam 675.00-USD Cihaz bedeline dayanak olan cihazların davalı şirkete 17.02.2016 tarihinde montajı yapılan … cihazı olup olmadığı ve işbu cihazın davacı Stoklarına Hangi bedel üzerinden girişi yapıldığını ve hangi bedel üzerinden çıkışı yapıldığının ispata muhtaç olduğu değerlendirildiğini, inceleme ve değerlendirmeler sonucunda, davacı tarafından takipte talep edilen 9 araç esas alınarak her bir araç için 75 USD olmak üzere toplamda 675 USD araç takip Cihaz bedeli talebine ilişkin mevcut deliller çerçevesinde talebinin yerinde olmadığına ilişkin değerlendirmede isabetsizlik olmadığı hususu Mahkeme takdirinde olduğunu, davacının Araç Takip Cihaz bedeli talebine ilişkin itirazları, Ek değerlendirmeler çerçevesinde: 12.06.2020 UYAP Tarihli Kök Rapordaki İnceleme, tespit ve değerlendirmelerde eksik ve hatalı her hangi bir değerlendirme bulunmadığını, davacının, davalıdan: … İcra Md. 2018./… E Sayılı 12.10.2018 tarihli ilamsız icra takibinde: cari hesaptan kaynaklanan 4.571.57-TL ile vade farkından kaynaklanan 600.00-TL olmak üzere 5.171.57-TL alacak talep edilebileceği, 4.571.57-TL asıl alacak için Takip 12.10.2018 tarihinden itibaren % 39 temerrüt faizi talep edilebileceği hususu tekrar ettiğini, kök rapordaki inceleme, tespit ve değerlendirmelerde her hangi bir isabetsilik olmadığını, tarafların diğer talepleri mahkeme takdirlerinde olduğu…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; araç takip kira ve hizmet sözleşme ilişkinden kaynaklı faturalandırılan hizmet bedeli ve davalı araçlarına davacı tarafça montajı yapılan 9 adet mülkiyeti davacıya ait araç takip sistemi cihazlarının iade edilmemesinden kaynaklı alacak isteminin yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Davacı vekilinin yargılamanın ilerleyen aşamalardaki beyanında, 1 adet araç takip cihaz bedeli üzerinden taleplerinin devam ettiği ifade ettiği görülmüştür.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın sözleşme ve faturaya dayalı alacak istemi ile başlattığı icra takibinin, davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davalı şirketin davaya cevap vermediği gibi ticari defterlerin ibrazı için mahkememizce çıkarılan meşruhatlı tebligatın tebliğine rağmen ticari defterlerini ve sair herhangi bir delili dosyaya ibraz etmediği tespit edilmiştir. Nitekim 6100 sayılı HMK’nın 222. maddesi; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi gerekir… (22/07/2020) ” hükmünü içermekte olup yargılama sırasında yürürlüğe girmekle derhal uygulama ilkesi kapsamında tatbiki gereken usul düzenlemesi gereğince davalı tarafın mahkememizce ibrazdan kaçınılmış sayılacağı ihtarı ile verilen süre içerisinde ticari defterlerini ibraz etmemekle davacı ticari defterlerindeki kayıtların davacı lehine delil teşkil ettiği, davacı yanın anılı delilini hükümden düşürecek şekilde aksi yönde delil ibraz edilmediği anlaşılmıştır. Bu sebeple yalnızca davacı tarafın ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılabildiği, mahkememizce görevlendirilen bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, ayrıntılı ve gerekçeli olarak hazırlamakla hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin delil vasfını haiz olduğu, davacı tarafın takibe konu alacak istemine dayalı faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı yanın ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibari ile cari hesaptan kaynaklı 4.571,57-TL alacaklı göründüğü tespit edilmiştir. Yanlar arasındaki sözleşmenin 11. maddesi gereğince davacı ticari defterlerinin münhasır delil vasfında kararlaştırıldığı gibi sözleşmenin 6.2 maddesi kapsamında taraflar arasında vade farkına (%10) ve temerrüt faizine (%19,50) yönelik anlaşmanın da mevcut ve geçerli olduğu görülmüştür. Son olarak davacının araç taklip cihazlarının iade edilmemesinden kaynaklı alacak istemi yönünden söküm formları ve faturaların tetkikinde yalnızca 1 araçtaki cihazın sökülmediğinin tespit edildiği, davacı vekilinin yargılamanın ilerleyen aşamasındaki beyanında da talebini 1 araca hasrettiği, kök ve ek rapordaki tespitlerin mahkememizce dosya kapsamına uygun bulunduğu, montaj tarihine en yakın fatıra kapsamında 1 araç yönünden 220,75-TL cihaz bedeli alacak isteminin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu nedenlerle davacının takip tarihi itibari ile davalıdan 4.571,57-TL (asıl alacak), 600-TL vade farkından kaynaklı işlemiş faiz, 220,75-TL cihaz bedelinden kaynaklı alacak olmak üzere toplam 5.392,32-TL alacaklı olduğu, bu noktadan sonra anılı alacak bedellerinin ödendiğinin ispat yükünün davalı/alıcı üzerinde bulunduğu, davalı şirketin ise hizmet/cihaz/vade farkı bedelini ödediğini HMK’nın 200-(1). maddesi uyarınca yazılı delille ispat edemediği anlaşılmıştır. Anılı gerekçeler ışığında davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 5.392,32-TL alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu tespit edilmiştir. Son olarak alacağın faturaya dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne, davacı yararına %20 icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 4.571,57 TL asıl alacak, 600,00 TL işlemiş faiz (vade farkı), 220,75 TL cihaz bedeli alacağı olmak üzere toplam 5.392,32 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacak 4.571,57 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranında akdi temerrüt faizi ve 220,75 TL alacağa ise takipten itibaren yıllık %5,35 oranında faiz uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Alacağın % 20’si (1.078,46 TL) oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 368,35-TL ilam harcından peşin alınan 41,63-TL’nin mahsubu ile bakiye 326,72-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 41,63-TL peşin harç ve 35,90-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 77,53-TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 902,60-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 556,03-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır