Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1194 E. 2020/647 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1194
KARAR NO : 2020/647
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/05/2017
KARAR TARİHİ : 10/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin murisinin 23.08.2015 tarihinde şüpheli olarak arabada ölü bulunması ile emniyet görevlilerince gerekli tespitler yapılarak dava konusu çek ile birlikte evrakları kayıt altına yapılan görüşmelerde borçlunun borcu kabul ettiğini, fakat ödeme güçlüğü içerisinde olduğunu belirtmiş ve müvekkilleri adına oavacılardan … ile defalarca görüşen davalının ayrıca …’i iyi tanıdığını, …’in alacaklı olduğu diğer borçluları iyi tanıenğını, alacaklarının tahsil etmek için gereken icra takipleri ve tahsil için masrafları kendisinin yapacağını bildirerek müvekkillerinden vekalet dahi almadığını, müvekkillerinin vekaleti azlettiklerini, azil sonrası ödeme için süre istediğini ayrıca borçlu tarafından yapılan görüşmelerde bir kısım ödemelerin davacıların murisine banka kanalıyla gönderildiğini beyan eden davalıya dekontları iletilmesi halinde borçtan düşüleceğinin bildirilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, davalının çekin üzerinde görülen … A.Ş.’ne keşide ettiğini ve çekin müvekkilleri murisine ciro edildiğini, bu nedenle belirtilen şirketin defterlerinin incelenmesini, davacılar murisi … ile davalı borçlu arasındaki telefon görüşmelerinin kaydının getirtilmesini istediğini, borcu reddererek süre kazanmaya çalıştığını bildirerek itirazın iptalini, davalının takip konusu alacağın %20den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine , yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibine dayanak belgenin bankaya ibraz edilmediğini, TTK anlamında kambiyo vasfını yitirdiğini, müvekkili tarafından da davacılar murisine ciro edilmediğinin açıkça anlaşıldığını, davacıların müvekkiline karşı müracaat hakkını kullanmasınını hukuken mümkün olmadığını, müvekkili ile davacılar murisinin arasında hukuki bir ilişki bulunmadığını, takip konusu belgenin müvekkili tarafından davacıların murisi lehine ciro edilmediği için anılan belgenin davacılar lehine yazılı delil başlangıcı niteliğinde olmadığını, taraflar arasında çeke dayalı temel ilişki bulunmadığından davacıların alacak iddialarını ispat edemediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
…. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyasında; davacı tarafın davalı … ve dava dışı … A.Ş.’ne yaptığı takipte 335.000,00-TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %9.5 avans faizi, icra giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte TBK 100 kapsamında ödenmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 23/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Davaya konu icra takibinde alacak talebinin dayanağı çekin keşidecisine açılmış iş bu davada, takibe konu çekin bankaya ibraz edilmediği, çekin keşide tarihinin 30.10.2014 olduğu, yine davaya konu icra takip tarihinin 21.03.2017 olduğu, poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması sebebi ile düenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar düzenlemesi ve diğer düzenlemeler kapsamında davalının ileri sürdüğü davacı ile aralarında temel ilişki bulunmadığı ve davacının müracaat hakkının bulunmadığı hususlarında hukuki tasvif mahkemeye ait olmak üzere dava dışı şirket tarafından da defter kayıt belge sunulmamış olmakla, söz konusu çek ile ilgili davalı tarafın borçlu kalıp kalmadığı hususunda belirleme yapılması mümkün olmadığına ilişkin iş bu incelemelerin takdirinin mahkemeye ait olmak üzere saygı ile sunarım.”şeklinde mütalaada bulunduğu anlaşılmıştır.
Dava; Davalı keşideci yönünden hukuksal nitelik olarak TTK.’nın 818/1-m maddesi yollaması ile TTK’nın 732. maddesine göre çözümlenmesi gereken sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Poliçeye ilişkin bu hüküm çekler hakkında da uygulanacaktır. Süresinde bankaya ibraz edilmeyen çek adi senede dönüşmez, yazılı delil başlangıcı niteliğindedir. Davada taraflar arasındaki temel ilişkiye dayanılmış ise; alacak diğer yan delillerle ile ispat edilmelidir. Ancak çeki ciro yolu ile elde eden hamil ile keşideci arasında temel ilişki yoktur. Bu durumda zamanşımına uğramış veya süresinde bankaya ibraz edilmemiş çek için hamilin 2 yasal hakkı mevcut olacaktır; aralarında akdi ilişki varsa tahsil davası açacak ya da TTK gereği sebepsiz zenginleşme davası açacaktır. Hamilin müracat hakkını kaybetmesi nedeniyle, çek gereğince ifa yükümlülüğünden kurtulan keşideci zenginleşmiş sayılır. TTK’nın ilgili maddesine göre sebepsiz zenginleşmediğini ispat yükü çek keşidecisine aittir.
Somut uyuşmazlığa konu çekin keşidecisi davalı … olup, lehtarı dava dışı şirkettir. Çek, lehtarın cirosu ile davacıların murisi … ‘na devredilmiş; ancak 30.10.2014 keşide tarihine göre süresinde ibraz edilmemiştir. Bu durumda davacı hamiller kambiyo yolu ile icra takibi yapma haklarını yitirse bile TTK.’nın 732.maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak keşideciden talepte bulunabilir. Somut olayda, davacı yan TTK.’nın 732. maddesine dayalı olarak talepte bulunduğundan ispat külfeti davalı tarafta olup, davalı yan sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamakla yükümlüdür. Bu kapsamda Mahkememizin 2 numaralı celsesinin, 2 numaralı ara kararı ile davalı yana; “..Davalı tarafa TTK’nın 732. maddesi kapsamında var ise; delillerini bildirmesi babında 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde dosyanın mevcut delil durumuna göre değerlendirileceği hususunun ihtarına, (davalı tarafa çıkartılacak davetiyeye duruşma zaptı eklenmek suretiyle ihtarın yapılmasına)..” ihtaratlı davetiye tebliğ edildiği; ancak davalı yanca verilen kesin süre içerisinde sebepsiz zenginleşmediğini ispata yarar herhangi bir delilin dosya kapsamına ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
Çek aslı İcra Müdürlüğüne ibraz edilerek takibe girişildiğinden davacı yanın dava konusu çekin yetkili hamili olduğu açıktır. Çekin halen davacı yanın elinde bulunması da çek bedelinin ödenmediğine karine teşkil etmektedir. Bu karinenin aksi, yani ödemenin varlığı; ancak ciranta ile hamil veya keşideci ile hamil arasında düzenlenmiş yazılı bir belgeyle ispat edilebilir. Tüm dosya kapsamı, iddia ve savunmalar, dosya kapsamına alınan bilirkişi raporu ve toplanan tüm deliller karşısında; TTK’nın 732. maddesi gereği davacı yanın işbu davayı, davalı keşideci aleyhine açmakta haklı olduğu, keşideci davalının sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlayamadığı, davacı yanın da dava konusu çeki halen elinde bulundurduğu ve davalı keşideciden tahsilat yapamadığı anlaşılmış olup, açıklanan gerekçelerle davalı keşideci aleyhine açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, koşulları oluştuğundan ve alacak likit olduğundan davalı yan aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
… İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyasında davalı yanın takibe vaki itirazının iptali ile takibin 335.000,00-TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacak ödeninceye kadar takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
Alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 67.000,00-TL icra inkar tazminatının davalı yandan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 22.883,85-TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 4.045,97-TL harcın mahsubu ile bakiye 18.837,88-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan 1.250,00-TL bilirkişi ücreti ile 304,71-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.554,71-TL yargılama giderinin, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine
4- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 31.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
5-Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
7- Davacı tarafça peşin yatırılan 4.045,97-TL harç ile 31,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 4.077,37-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/12/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …