Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1193 E. 2019/1200 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/1193 Esas
KARAR NO : 2019/1200
DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 12/12/2018
KARAR TARİHİ : 24/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan 30/03/2018 tarihli Bayilik Sözleşmesi gereğince mal teslimi için davalıya 23.133,90 Avro bedelli çek teslim edildiğini, ancak çeke rağmen mal tesliminin yapılmadığını beyanla çekin ödenmesinin tedbiren durdurulmasını ve menfi tespit ile yargılama sırasında çekin müvekkilince zorunluluk halinde ödenmesi durumunda ödenen bedeli ilişkin davanın istirdat davası olarak devam etmesini talep ve dava etmiştir. nden kaynaklı müvekkilin alacağının tahsili, için takibe vaki davalının haksız itirazını iptalini, takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının beyanlarının gerçek dışı olduğunu, anılı çekten dolayı borçlu olmadığının ispatının davacı tarafça yapılması gerektiğini, davacı bahse konu çeki ödemekten kaçınmak ve maddi menfaat elde etme amacıyla iş bu davayı ikame ettiğini, zebepsiz zenginleşme amacı güttüğünü beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalının cevap dilekçesinde çeki almadığını inkar etmediğini, davaya konu edilen ve bedeli tarafımızca ödenen çek yönünden taraflar arasında alım satım sözleşmesi olmadığını, davalı tarafından mal teslimi yapılmış olsaydı teslim formu, sevk irsaliyesi, fatura v.s. belgeler sunmaları gerektiğini, müvekkilinin davalıya borcu olmadığını, aksine davalının borcunun olduğunu, bu sebeple çekin borca karşılık olarak verilmiş olamayacağını beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle; ispat külfiyetinin davacı tarafta olduğunu, davacının çeki ödemekten kaçınmak ve maddi menfaat elde etmek amacı ile açmış olduğu davanın reddini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali bilirkişi … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 28/08/2019 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi anılı raporunda özetle;
“Davalı tarafından davacıya 30/07/2018 tarihli teklif formu ile 19.605,46 Euro+ KDV tutarında ürün satış teklifi sunulduğu, teklif metninde teslimatın davalı şirketin deposunda yapılacağının belirtildiği, buna karşılık, davacı tarafın beyanlarına göre ürünlerin tesliminin gerçekleştirilmediği, ürünlere ait fatura düzenlenmediği, davacıya tebliğ edilmediği, davacının bu durumda borcu olmamasına rağmen teslimi gerçekleştirilmeyen mallar için vermiş olduğu çek hakkında ödeme yasağı konularak icra takibine konu edilmemesi için ihtiyati tedbir kararı talep ettiği,
Sayın mahkemenin 17/05/2019 tarihli duruşmada muhatap bankaya müzekkere yazılarak davaya konu çek hesap bilgileri ile çekin ekran görüntülerinin gönderilmesini talep ettiği ancak muhatap bankadan bu konu ile ilgili herhangi bir cevap yazısı gelmediği görülmekle birlikte incelenen davacı yan ticari defterlerinde dava konusu çekin banka yoluyla ödenmiş olduğu, sayın mahkeme yine 17/05/2019 tarihli duruşmasınada SGK’ya müzekkere yazılarak, davalı şirketin Ağustos 2018 çalışan listesinin gönderilmesini talep ettiği ancak SGK’dan bu konu ile ilgili herhang ibir cevap yazısının gelmediği, dava dosyasında ve ticari defter kayıtlarında davalı yan tarafından teklife konu mallarla ilgili davacı unvanına düzenlenmiş herhangi bir faturanın, ürünlerin teslimleriyle ilgili herhangi bir sevk irsaliyesinin, ambar tesellüm fişi veya nakliye faturasının bulunmadığı, görülmüştür.
İncelenen davacı şirkete ait 2018 yılı ticari defterlerinin açılış kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran, 12/12/2018 dava tarihi itibariyle davalı yandan 615.723,78 TL alacaklı göründüğü, incelenen davalı şirkete ait 2018 yılı ticari defterlerinin açılış kapanış beratlarının yasal süresinde alınmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davalı yanın kendi ticari defterkayıtlarına nazaran, 12/12/2018 dava tarihi itibariyle davacı yana 615.723,78 TL borçlu göründüğü, dava dosyasında ve ticari defter kayıtlarında davalı yan tarafından teklife konu mallarla ilglii davacı unvanına düzenlenmiş herhangi bir faturanın, ürünlerin teslimleriyle ilgili herhangi bir bir sevk irsaliyesinin, ambir tesellüm fişi veya nakliye faturasının bulunmadığı, davalı yan kayıtlarında, davaya konu çekin alınmasına dayanak olarak gösterilen sipariş formu çerçevesinde düzenlenmiş herhangi bir faturanın bulunmaması, davaya konu çek de dahil olmak üzere davacı yana çek tutarının da üstünde borçlu göründüğü dikkate alındığında, davacı yanın, çeke yönelik itirazlarının yerinde olup olmadığı hususlarında takdirin sayın mahkemeye ait olduğu” şeklinde mütalaada bulunduğu görülmüştür.
Dava, İİK’nun 72. maddesi uyarınca açılmış çek nedeniyle menfi tespit istemi olup yargılama sırasında çek tahsil edildiğinden dava kanunen istirdat davasına dönüşmüştür.
Menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü davalı olan alacaklıda ise de, menfi tespit isteminin konusu kambiyo senedi olduğunda senedin sebepten soyut borç ikrarı niteliğinde olması nedeniyle ispat yükü yer değiştirmekte ve davacı borçluya geçmektedir.
Davacı yan, tarafların ticari defterlerine delil olarak dayanmış, mahkememizce tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. Tarafların inceleme gününde uyuşmazlığa konu 2018 yılı ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve her bir defter bazında defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin ibraz edenler lehine delil vasfını haiz olduğu saptanmıştır. Davacı defterlerine göre, davaya konu 23.133,90 Euro bedelli çekin … numaralı hesapta kayıtlı olduğu, kur farkı hariç çek karşılığı olarak 178.230,00 TL tutarında davalıdan bu hesapta alacaklı, davalının kayıtlarının izlendiği … numaralı diğer hesabın bakiyesine göre ise 437.493,78 TL alacaklı olmak üzere toplamda 615.723,78 TL davalıdan alacaklı olduğu görülmüştür. Davalı defterlerine göre davaya konu 23.133,90 Euro bedelli çekin … numaralı hesapta kayıtlı olduğu, kur farkı hariç çek karşılığı olarak 178.230,00 TL tutarında davacıdan bu hesapta borçlu, davacının kayıtlarının izlendiği … numaralı diğer hesabın bakiyesine göre ise 437.493,78 TL borçlu olmak üzere toplamda 615.723,78 TL davacıya borçlu olduğu görülmüştür. Dosya kapsamı ve tarafların ticari defter ve kayıtlarında davalı yan tarafından teklife konu mallarla ilgili davacı unvanına düzenlenmiş herhangi bir faturanın, ürünlerin teslimleriyle ilgili herhangi bir sevk irsaliyesi vs.nin bulunmadığı tespit edilmiştir. Mahkememiz ara kararı gereğince taraflar arasında imzalı bayilik sözleşmesi ve çek tahsilat makbuzunun davalı tarafa isticvap mahiyetinde tebliğe çıkarılmasına karar verilmiş olup, sözleşme ve makbuzun davalı tarafa isticvap mahiyetinde tebliğ edildiği ancak; davalı tarafın isticvap edileceği duruşmada hazır bulunmaması nedeni ile HMK’nın 171/2 maddesi gereğince irsaliyeli fatura ve içerikleri bu nedenle davalı tarafça kabul edilmiş sayılmıştır. Ayrıntılı ve gerekçeli yazılmakla mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere, davacı tarafça 30/07/2018 tarihli teklif formu kapsamında mal alımı karşılığı 05/09/2018 tarihli çek tahsilat makbuzu ile davaya konu çekin verildiği ancak malların teslim edilmediği iddiasının, tarafların ticari defter ve kayıtlarındaki alacak/borçluluk durumu ve teklif formu uyarınca davalı tarafça düzenlenmiş bir fatura/sevk irsaliyesinin ticari defterlerde kayıtlı olmaması hali ile ispatlandığı anlaşılmıştır. Dava, yabancı para alacağına ilişkin olduğundan dava tarihi itibarıyla TL karşılığının tespit edilmesi gerekmekle, dava tarihi itibarıyla uyaptan sorgulanan 6,10 Euro kuru ile çek bedelinin çarpılması sonucu 141.116,79 TL’nin bulunduğu, bulunan bedelin talep edilenden düşük olması nedeniyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin gerektiği anlaşıldığından 141.116,79 TL’nin 28/12/2018 ödeme tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Davacının dava konusu 28/12/2018 keşide tarihli, … seri nolu, 23.133,90 Euro bedelli çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti ile, yargılama sırasında çek tahsil edilmiş olmakla, dava tarihi itibariyle çek bedelinin kur karşılığı olan 141.116,79 TL’nin 28/12/2018 ödeme tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli 9.639,68 TL karar harcından 2.413,13 TL peşin harcın mahsubu ile 7.226,55 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 2.413,13 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.449,03 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 14.039,34 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 187,38 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 765,30 TL tebligat v.s yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre hesap edilen 764,28 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/12/2019

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA