Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1189 E. 2020/140 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1189 Esas
KARAR NO : 2020/140
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/12/2018
KARAR TARİHİ : 26/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; .20.12.2010 tarihinde, … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı traktör ile Sindelhöyük Sulama Kooperatifine ait elektrik trafolarını … Kasabasına götürürken, yolun engebeli olmasından dolayı römorkun sallanması neticesinde, römorkun içerisinde bulunan trafo yine römorkun içerisinde bulunan müvekkilin ayağına düşmesi neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana gelmiş, bahse konu kazanın meydana gelmesinde, … plaka sayılı araç şoförü … ve yolun bakımından sorumlu olan kurum tam kusurlu olup müvekkil davacının hiçbir kusuru bulunmamakta, dava konusu trafik kazasına sebebiyet veren … plaka sayılı araç kaza tarihi itibariyle … Sigorta A.Ş. nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile teminat altında gözükmekte ise de … Sigorta A.Ş. tarafından gönderilen cevap yazısı ile kaza tarihi ve saati poliçenin tanzim saati itibarıyla teminat dışı olduğu bildirilmiş, … Yönetmeliği’nin 9/1-b maddesi uyarınca, “Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar” düzenlenmesi gereği müvekkilin zararlarından … sorumlu olduğunu, müvekkil …’un ağır şekilde yaralanması, geçici ve sürekli iş göremezliğe maruz kalması sebebiyle şimdilik 5.100,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte, HMK madde 107 uyarınca belirsiz alacak davası olarak ve HMK madde 107/2 uyarınca başlangıçta belirttikleri talebi artırım hakkı saklı tutmak kaydıyla davalı Sigorta Şirketinden (teminat limiti ile sorumlu olmak üzere) tahsili ile müvekkil davacıya ödenmesini, sulh olma ihtimaline binaen dosyamızın hazırlık aşamasında bilirkişiye tevdii ile rapor aldırılmasını, her türlü yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Traktör seyir halinde iken römorkunun sallanıyor olması olağandır, bu durum normal zekâ seviyesindeki her insan tarafından bilinebilir halde, davacı da, bu durumu bilerek araca binmiş ve yolculuk yapmaması gereken traktör römorkunda, trafolarla beraber yer almış, seyir halinde iken her araçta olan sallantı traktörde de meydana geldiği esnada trafo devrilmiş ve davacının ayağına gelmiş, ancak traktör herhangi bir kaza yapmamış, zira bu duruma ilişkin bir kaza tespit tutanağı da bu sebeple düzenlenmemiş, araç devrilmemiş veya herhangi bir cisme, araca, üçüncü bir şahsa çarpmamış, dolayısıyla bir trafik kazası meydana gelmemiş, davacının maruz kaldığı olay sebebiyle yaralandığı iddiasıyla dava açılmış, davacı tarafın talep ettiği hakların tespiti ve temini ile ilgili taleplerin kabul edilmesi mümkün değil, müvekkil kurum ancak ve ancak kalıcı maluliyet sebebiyle sorumlu tutulabileceğini, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının A.6. maddesi k bendi düzenlemesi gereği tedavi giderleri, geçici iş göremezlik, kazanç kaybı sigorta kapsamı dışında, … Yönetmeliği düzenlemesi içerisinde de kazanç kaybı, bakıcı gideri, tedavi ve geçici iş göremezlik giderleri gibi teminat kapsamına alınan hiçbir düzenleme bulunmamakta, öncelikle usule ilişkin itirazları değerlendirilerek, davanın zamanaşımı sebebiyle reddine, aksi halde davanın … plaka sayılı araç sürücüsü … (TC Kimlik No: … Adres: … Kasabası Develi/Kayseri) ile işleteni …’a (TC Kimlik No: … Adres: … Kasabası Develi/Kayseri) ihbarına, davaya konu olay trafik kazası olarak nitelendirilemeyeceğinden davanın reddine, mevzuat gereği poliçe başlangıç saati 12:00 olup olay saati de bundan sonra olduğundan ve … plaka sayılı aracın … Sigorta A.Ş.’de poliçesi olduğundan davanın reddine, aksi halde tramer’e müzekkere yazılmasına, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri talebinden müvekkil kurum sorumlu olmadığından belirtilen taleplerin reddine, esas bakımından dahi haksız ve mesnetsiz açılmış bulunan davanın reddi ile avukatlık ücreti dâhil her türlü yargılama giderinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; trafik kazasından kaynaklı geçici / sürekli iş göremezliğe ve bakıcı giderine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacıya ait tedavi evraklarının celbine müteakip maluliyet raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı tarafa yazı yazılarak hasar dosyası celp edilmiştir.
SGK’ya yazı yazılarak davacı tarafa trafik kazası nedeni ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılarak soruşturma dosyası celp edilmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi kapsamında zamanaşımı defi ileri sürdüğü görülmekle iş bu savunma öncelikli olarak irdelenmiştir. Bu kapsamda yapılan değerlendirme neticesinde; 2918 sayılı KTK’nun 109. maddesi gereğince, haksız fiil niteliğindeki trafik kazalarından doğan tazminat taleplerinin, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve her halde kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı, davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş olması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri için de geçerli olacağı hüküm altına alınmıştır. Ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için, eylemin aynı zamanda bir suç oluşturması yeterli olup, bunun dışında fail hakkında ceza davasının açılması ya da mahkumiyet kararı verilmesi gibi bir koşul aranmamaktadır. Anılı kanuni düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında yaralamalı trafik kazasından kaynaklı eylem için kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK kapsamında öngörülen 8 yıllık ceza zamanaşımı süresi dikkate alındığında kaza tarihi ve dava tarihi itibari ile zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla; zamanaşımı savunmasının yerinde olmadığı sonucuna varılmış ve yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler … ve … marifetiyle hazırlanan 25/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Kazanın karayolları Trafin Kanunundaki tanımlara uygun trafik kazası olduğunu, davacı …’un kendi yaralanmasında %30 oranında kusurlu olduğunu, dava dışı … Koop’nin %30 kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’nun %40 kusurlu olduğunu, davalının sigorta poliçesi bulunmayan araç sürücüsünün %40 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre …’un Geçici iş göremezlik dönemine ait kazanç kaybı nedeniyle maddi zararının 751,84-TL olduğunu, bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının 951,00-TL olduğunu, davacının araçta sürücüsü ile birlikte trafo taşıma işini yapmak için bulunması, davacının bir yere hatır için götürülmesinin söz konusu olmaması nedeniyle olayda hatır taşıması koşullarının gerçekleşmediği kanaatine varıldığını, davacının belirlenen poliçe limitlerini aşmadığını, başvuru tarihine göre davalı bakımından temerrüt tarihinin 10/12/2018 olarak belirlendiğini, sigortalı aracın kullanım amacının hususi gözüktüğünü, buna göre ticari avans faizi talebine ilişkin takdirin mahkemede olduğunu, … Anabilim Dalı tarafından düzenlenen raporda bu olay sonucu davacının vücut genel çalışma gücünü kaybetmediği belirlenmiş olmakla davacının sürekli iş gücü kaybı nedeniyle zararının ssöz konusu olmayacağını…” mütalaa ettikleri görülmüştür.
Davacı vekilinin raporda tespit edilen tazminat miktarlarını esas olarak ıslah dilekçesi ibraz ettiği, anılı dilekçenin tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Somut olaydaki uyuşmazlığın; 20/12/2010 tarihinde dava dışı sürücünün karıştığı tek taraflı trafik kazası neticesinde davacının geçici ve sürekli iş göremezliğe düçar olup olmadığı, bakım ihtiyacı halinde bulunup bulunmadığı, davacı yanın dava ve ıslah sureti ile talep ettiği maddi tazminatın davalı …ndan tahsiline karar verilip verilemeyeceği hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Huzurdaki davada ileri sürülen talepler kapsamında tatbiki gereken … Yönetmeliği’nin “Hesaba Başvurulabilecek Haller” başlıklı 9.maddesi; ”Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için …’na başvurulabilir.” şeklinde düzenleme altına alınmış olup somut olayda; davacının, meydana gelen trafik kazası neticesinde kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan yönetmelik hükümlerinden yararlanılarak yapılan inceleme neticesinde sürekli iş göremezliğinin bulunmadığı, geçici iş göremezlik süresinin 3 aya kadar uzayacağı, bu süre içerisinde bakıma muhtaç olacağı hususları tespit edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen kusur ve aktüerya uzmanı marifeti ile tazmin edilen bilirkişi raporu ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun olmakla hükme esas alınmaya elverişli bulunan rapor kapsamında tespit edildiği üzere, Karayolları Trafik Kanununda trafik kazası karayolu üzerinde hareket halinde olan bir veya birden fazla aracın karıştığı ölüm, yaralanma veya zararla sonuçlanmış olay olarak tanımlanmış olmakla kazaya neden olan aracın Karayolları Trafik Kanununda tanımlanan motorlu araç olduğu, davacının motorlu aracın karayolundaki seyri sırasında yaralandığı, bu nedenle olayın trafik kazası olup davacının kazanın meydana gelmesinde %30 oranında, dava dışı sulama kooperatifinin %30 oranında, dava dışı sürücünün ise %40 oranında kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır. Anılı kusur oranları kapsamında ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun hazırlanan aktüer bilirkişi raporundaki tespitler ışığında davacı yanın sürekli iş göremezliğinin bulunmaması nedeni ile anılı tazminat kaleminin yerinde olmadığı ancak davacının trafik kazasına bağlı geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 751,84-TL, bakıcı masrafından kaynaklı zararının ise 951,00-TL olduğu anlaşılmıştır. Bu kapsamda anılı kanuni düzenlemeler gereğince davalı …nın, geçici iş göremezlikten kaynaklı 751,84-TL ve bakıcı giderinden kaynaklı 951,00-TL olmak üzere toplam 1.702,84-TL’yi tazminle mükellef olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Son olarak temerrüt tarihinin tespiti ve faiz türü noktasında inceleme yapılmış olup … Yönetmeliği’nin 14/1. maddesi uyarınca davalı …nın davacı yanın dava tarihinden önce yapmış olduğu başvuru ile birlikte somut olayda 09/11/2018 tarihinde temerrüte düştüğü,
kazaya neden olan aracın ticari kullanım tarzında olmaması nedeni ile avans faizi isteminin yerinde olmadığı anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Geçici iş göremezlikten kaynaklı 751,84-TL ile bakıcı giderinden kaynaklı 951,00-TL olmak üzere toplam 1.702,84-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 09/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin REDDİNE,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 116,32 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 80,9 TL harcın mahsubu ile bakiye 35,42 TL harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı tarafça yapılan 1.562,75 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 447,17 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 1.702,84-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
5- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.702,84-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
6- Davacı tarafça peşin yatırılan 35,90-TL peşin harç, 35,90-TL başvurma harcı ve 45,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 116,80-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacı vekili ve ihbar olunanlar vekilinin yüzüne karşı, dava miktarı itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır