Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1176 E. 2021/493 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1176 Esas
KARAR NO : 2021/493
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2018
KARAR TARİHİ : 01/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı … Ticaret Anonim Şirketi’nin ek 1’de sunulan sözleşmeyi 2017 yılı 4. ayında imzaladıklarını, davalı tarafından yapılmış … Cad. … Sokak, …, …/İstanbul adresinde bulunan binanın sözleşmede yer alan işleri ile perpan panel kaplama, perpan panel sove, perpan panel ara ve çevresine kullanılan alüminyum derz fuga, kompozit panel, kompozit panel ara ve çevresine kullanılan alüminyum köşebent işlerinin müvekkili tarafından yapıldığını, sözleşme gereği bazı işlerin dolar üzerinden, bazı işlerin ise Türk Lirası olarak fiyatlandırıldığını, yapılan işin bir kısmı için fatura kesildiğini ve davalı şirkete teslim edildiğini, davalı şirketin faturalara karşılık bir kısım ödemeler yaptığını, bir kısmını ise akaryakıt olarak mahsuplaşma yöntemi ile ödediğini, sözleşme gereği yapılacak iş için davalı şirketin numune istediğini, davalın talebi üzerine numune oluşturulduğunu, numunelerin daha sonra kullanılması mümkün olmadığından ayrıca faturalandırıldığını, daha sonra bu numunelerin söküldüğünü, şantiyede çalışan diğer taşeronların gecikmesi ve düzgün çalışmaması ile davalı şirketin taahhütlerini yerine getirmemesi, yük asansörünü kurmaması gibi nedenler ile işte aksamalar oluştuğunu, bu durumun tarafların gerginlik yaşamasına sebebiyet verdiğini, müvekkili tarafından gönderilen faturaların davalı tarafından iade edildiğini, iade gerekçesi olarak inşaatta bir takım eksikliklerin olduğunun iddia edildiğini, tarafların bir araya gelerek anlaşması ile inşaattaki bir takım eksikliklerin müvekkili tarafından giderildiğini ancak müvekkili tarafından ölçüm yapılmasına izin verilmediğini, yapılan işlerin metrajı tam olarak ölçülemediğinden hak ediş düzenlemediğini beyanla müvekkili tarafından yapılan dış cephe işlerinin tespiti ile bakiye alacağın tespiti ile şimdilik yabancı para alacak yönünden 1.000 USD’nin, Türk lirası alacak yönünden 1.000,00 TL’nin ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkile verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yaptığı işleri ve bedelini belirleyebilecek konumda olduğunu, davanın şartları oluşmamasına rağmen belirsiz alacak davası olarak açıldığını, bu nedenle hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı dilekçesinde her ne kadar edimini yerine getirmemesinin müvekkili şirketten kaynaklandığını beyan etmiş ise de, bu iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, dava dilekçesinde yer alan tek doğru beyanın davacının taahhütlerini yerine getirmediğinin ikrarı olduğunu, davacının sözleşmeden doğan edimlerini zamanında yerine getirmediğini, sözleşmenin 12. maddesinde işin süresinin 90 gün olarak belirlendiğini, davacıya ek süre verilmesine ve işi tamamlama taahhüdünde bulunmasına rağmen ek süre sonunda dahi işi tamamlamadığını, müvekkilinin tüm iyi niyetli çabalarına rağmen davacı işi tamamlamayacağını belirttiğini, sözleşme konusu işlerin bir kısmını dava açıldıktan sonra tamamlamış, bir kısmını ise dava tarihi itibariyle tamamlamamış olduğunu, davacının sözleşme kapsamında yaptığı işlerin ayıplı olduğunu, ayıplı teslim nedeniyle müvekkilinin bedel ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, müvekkilinin ayıp nedeniyle bedelden indirim hakkını kullandığını, davacıya ayıplı işlerin tespit edildiği döneme kadar olan tüm fatura bedellerinin ödendiğini, numune bedellerinin faturalandırılamayacağını, davacının işini gereği gibi ve süresinde yerine getirmemesi nedeniyle müvekkilince fazladan iskele kiralama bedeli ödendiği ve daire satışlarının olumsuz etkilendiğini, müvekkilinin yaklaşık zararının yargılama aşamasında bilirkişi incelemesiyle ortaya çıkacağını, bu zarar ile birlikte davacıya işleri tamamlaması için fazladan ödenen ve davacı tarafından faturalandırılmayan 36.000 TL yönünden mahsup taleplerinin bulunduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden doğan alacağın tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce taraflarca sunulan deliller incelenmiş, tarafların ticari defterleri ile dosya kapsamı üzerinde iddia ve savunma kapsamında inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyeti 31/07/2019 tarihli raporunda özetle; davacının incelemeye sunulan 2016 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduklarını, davacının kendi ticari defterlerindeki kayıtlara göre 31/12/2018 tarihi itibariyle 105.122,42 TL alacaklı olduğunu, bu alacak bakiyesinin 121.363 TL bedelli … seri nolu faturanın bakiyesinden kaynaklandığını, davacı taraından davalı adına 05/04/2017 tarihinden itibaren 14 det toplam 963.815,60 TL tutarında fatura tanzim edildiğini, davalı tarafından ticari defterlerinin incelemeye ibraz edilmediğini, sözleşmeye konu İstanbul İli, Kağıthane İlçesi, Merkez Mahallesi, … Caddesi, … Sokak, No: … adresinde bulunan inşaatın yerinde incelenmesi neticesinde, dış cephe uygulamalarının tamamlanmış durumda olduğunu, dış cephesinin tamamen perpan panel ve kompozit panel kaplama olduğunu, sözleşmeye konu işin tamamı için taraflarca önceden belirlenmiş bir toplu metraj ve toplu keşif özetinin bulunmaması, onaylı projesinin dosyaya sunulmaması nedeniyle dış cephe kaplaması uygulama işlerinin her birinin esaslı bir ölçümüne ve buna bağlı olarak metrajlarının belirlenmesine cihetine gidilemediğini, yapılan uygulamalarda bir takım işçilik ve ara malzeme kusur ve eksikliklerinin mevcut olduğunu, bu kusur ve eksikliklerin tamamlanacak nitelikte olduklarını, ağır bir harcamayı gerektirmediklerini, binanın kullanımına engel teşkil etmediklerini, kdv dahil 063.815,60 TL’nin takribi %3’ü oranında 28.914 TL bir nesafet kesintisinin gerektiğini tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davalı tarafa ticari defter inceleme gün ve saatinin usulünce bildirilmediği anlaşıldığından davalının ticari defterleri ile tarafların itirazları kapsamında önceki heyete bir mimar bilirkişi de eklenmek suretiyle ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; taraf temsilcilerinin katılımı ile işin yapıldığı yerin incelendiğini, binanın tamamının dolu olduğunu ve kullanıldığını, davacı tarafından fatura dışında düzenlenmiş ara ve kesin hakediş bulunamadığını, eksik ve ayıplı işlerden bir kısmının davacı tarafından giderildiğini, otopark alanında oluşan su ve rutubetin inşai, yani kötü yaptırılmış su izolasyonundan kaynaklandığını, davacının üstlendiği iş ile bir ilgisinin olmadığını, yine üst katlarda oluşan tavan-duvar akıntılarının davacının üstlendiği iş ile ilgili olmadığını, davalı işverence çatı katının kapatılacağı düşüncesi ile açık bırakılmış enstalasyon ve konstrüksiyon bağlantı noktalarının yağmur ve suya açık bırakılmasından kaynaklandığını, kök raporda nefaset kesintisine esas olacak bedelin %40 kadarının davacı, %60 kadarının ise davalı işveren tarafından giderilmiş olduğunu, binanın dış cephe giydirmelerinde herhangi bir paslanma/su akıntısına veya izine rastlanmadığını, davacının kök raporda bahsedilen nesafet kesintisi dışında tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş olduğunu, bina ilgili metraj cetvelleri, sistem detayları ve sair döküman ile yerinde yapılan inceleme neticesinde davacı tarafından faturalandırılan işlerin 963.815,60 TL olduğunu, sözleşmenin imzalanmasından sonra davalının talebi ile davacı tarafından sözleşme harici 3 adet malzeme satışı ve 1 adet imalat yapıldığını, bu işlerin toplam bedelinin 25.431,16 TL olduğunu, davacı tarafından faturalandırılmamış işlerin ölçümlerinin yapılması ile bedellerinin hesaplandığını, buna göre davacı tarafından yapılan işlerin Türk Lirası üzerinden hesaplanacak kısmının 242.165 TL, USD cinsinden hesaplanacak kısmının 77.155 USD olduğunu, tüm imalat kalemleri üzerinden %3 oranında yapılmasının uygun olduğunu, buna göre nesafet kesintisinin 43.778 TL olduğunu, bu miktarın %60’ı davalı tarafından giderilmiş olduğundan yapılan alacak hesabından mahsup edilmesi gerektiğini, sonuç olarak davacının tüm hakediş bedelinin 1.621.596,60 TL, yapılan ödemeler ile nesafet kesintisi (801.959,11 TL)nin hakedişten mahsubu ile talep edebileceği alacak tutarının ise 819.637,49 TL olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi için heyetten ikinci kez ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti 2. ek raporunda özetle; davacı tarafın itirazları kapsamında bazı işlerin USD üzerinden hesaplanması gerektiği kanaatine varılması halinde alacak miktarının 506.925,48 TL + 57.886 USD + KDV olduğunu, davalı tarafın itiraz ettiği hususların önceki ek raporda irdelenmiş olduğunu beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilinin rapora itirazları dosya kapsamı itibariyle reddedilmiş, davacı vekili 08/03/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 506.925,48 TL ve 57.886 USD olarak artırmış ve eksik harcını ikmal etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında 2017 yılı Nisan ayında imzalanan sözleşme ile davacının, davalıya ait … Cad. … Sokak, … , Kağıthane/İstanbul adresinde bulunan binanın, perpan panel kaplama ve kompozit panel ağırlıklı dış cephe işlerini yapmayı üstlendiği, sözleşmenin 7. maddesinde işin her bir kalemi yönünden m2 fiyatının belirlendiği, sonradan ilave edilen işler için davacının farklı fiyat talep edebileceğinin kabul edildiği, sözleşmenin 3. maddesi uyarınca sözleşme konusu işe başlanabilmesi için davalı işverenin gerekli koşulları sağlayarak davacı yükleniciye ihbarda bulunacağının, bu bildirim üzerine davacı yüklenicinin en geç 7 gün içerisinde röleve alma işlemine başlayacağının, röleve ile bilgisayar projelendirmesi yapılacağı ve malzeme listesi çıkarılacağının, malzeme siparişi ile termin süresi, nakliye, imalat ve montaj sürelerinin yaklaşık olarak belirleneceğinin, 12. maddesi ile işin başlangıç süresinin, iskele kurulması ardından net röleve alınıp imalat ölçü ve detaylarının hazırlanması sonrası davalı işverenden onay alınması ve malzeme temininden sonra 90 iş günü olduğunun, işin sona ermesinden sonra hakediş düzenleneceğinin, 8. maddesi ile iş bitiminde hazırlanan hakediş üzerinden davacı yüklenicinin faturasını keserek en geç 15 gün içerisinde ödemesini alacağının kabul edildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği itibariyle eser sözleşmesi olduğu, uyuşmazlığın davacı yüklenici tarafından üstlenilen edimlerin gereği gibi ve süresi içerisinde yerine getirilip getirilmediği ve bu kapsamda talep edebileceği alacak olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında işin başlangıç tarihi, yer teslimi ile ilgili tutulmuş bir tutanak ve davacı tarafından düzenlemiş bir hakediş dosyaya ibraz edilmemiştir. Davacı yaptığı işin bir kısmı için fatura düzenlemiş, davalı ise ödeme yapmış ancak işin kesin kabulü yapılmamış, davacı tarafından ölçüm yapılamadığından bahisle tüm iş için fatura ve hakediş düzenlenemediği beyan edilmiştir. Davalı 07/08/2018 tarihli ihtarname ile davalıya ayıplı işlerin 15 günlük süre içerisinde giderilmesini aksi halde yasal yollara başvuracağını, sözleşme uyarınca davacının ayıplı ve eksik işler nedeniyle alacak talebinde bulunamayacağını bildirmiştir. Mahkememizce atanan bilirkişi heyeti davacının üstlendiği ve mahallinde yapılan işleri incelemek suretiyle kök raporda, yapılan uygulamalarda bir takım işçilik ve ara malzeme kusur ve eksikliklerinin mevcut olduğunu, bu kusur ve eksikliklerin tamamlanacak nitelikte olduklarını, ağır bir harcamayı gerektirmediklerini, binanın kullanımına engel teşkil etmediklerini, kdv dahil 063.815,60 TL’nin takribi %3’ü oranında 28.914 TL bir nesafet kesintisinin gerektiğini tespit etmiş, ek raporda ise kök rapordan sonra tüm ayıpların giderildiği, eksik işlerin tamamlandığı belirtilmek suretiyle davacının yapmış olduğu her bir imalatın metrajı hesaplanarak toplam talep edebileceği faturalı ve faturasız işler bedeli tespit edilmiş, bu bedelden, davalı tarafından tamamlanan ayıp ve eksik işlerin oranı belirlenerek nesafet indirimi yapılarak netice olarak davacının alacak miktarı hesaplanmıştır. Davacı tarafça sözleşme ile üstlenilen işlerin ve davalının talebi üzerine ek işlerin yapıldığı sabittir. Davalı taraf her ne kadar işin süresi içerisinde tamamlanmadığını ve ayıplı şekilde ifa edildiğini beyan ederek ödeme yapmaktan imtina etmekte ise de, taraflar arasındaki sözleşmede açık olarak işin tamamlanacağı tarih belirlenmemiş olup davacı tarafından verilen taahhütte işin 02/10/2017 tarihine kadar tamamlanmaması halinde davalının uğrayacağı zarar ve ziyanın karşılayacağını beyan edilmiştir. Buna göre davalının uğradığı bir zarar var ise tazminat talebinde bulunması mümkün olup yapılan imalatlarda işin kabulüne engel olacak oranda bir eksiklik ve ayıbın olmadığı tespit edilmiştir. Kaldı ki davalı göndermiş olduğu ayıp ihbarnamesi ile TBK’nın 475. maddesinde yer alan seçimlik haklarından eserin onarımını tercih etmiş ve davacı onarımı yapmış olmakla yapmış olduğu imalat karşılığı bilirkişi raporunda tespit edilen alacağını talep etmekte haklı olduğu anlaşıldığından dava ve ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne, dava dilekçesi ile talep edilen alacak miktarlarına dava, ıslah dilekçesi ile talep edilen miktarlara ise ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile 105.122,42 TL’sine 07/08/2018 tarihinden, 1.000 TL’sine dava tarihi olan 07/12/2018 tarihinden ve 400.803,06 TL’sine ıslah tarihi olan 08/03/2021 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile toplam 506.925,48 TL ve 100 USD’sine dava tarihi olan 07/12/2018 tarihinden, 57.766 USD’sine ıslah tarihi olan 08/03/2021 tarihinden itibaren işletilecek kamu bankalarınca USD üzerinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faizi ile toplam 57.766 USD alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 34.628,07 TL’den peşin alınan 16.183 TL harcın mahsubu ile kalan 18.445,07 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 180,50 TL posta ve tebligat masrafı, 5.750 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.930,50 TL yargılama gideri ile 16.218,90 TL ilk harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarına hesaplanan 42.396,27 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 01/07/2021

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …