Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/117 E. 2018/425 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/117
KARAR NO : 2018/425
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 31/01/2018
KARAR TARİHİ: 10/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket … Basım Yayın Reklamcılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin 14/08/2017 tarihli genel kurulu kararı ile diğer müvekkili …’ın müdür olarak atanmasına rağmen davalıların bir şekilde ele geçirdikleri karar defteri ile karar almaları suretiyle usulsüz ve kanuna aykırı olarak olarak genel kurulu toplantıya davet ettiklerini, limited şirketlerde genel kurul çağrısının ancak şirket müdürü tarafından yapılabileceğini, davalılar tarafından şirket müdürüne bu yönde bir talep olmadığı gibi mahkeme tarafından da verilmiş genel kurulu toplantıya çağırma izninin de bulunmadığını, beyan ederek 11.1.2018 tarihli ortaklar kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın münferit ortaklara yönetilmesinin mümkün olmadığını, genel kurul kararlarının butlanı ve iptali davalarına ilişkin anonim şirkete dair hükümlerin yasanın atfı gereğince limited şirketlerde de uygulanmasının gerektiğini ve genel kurul kararlarının yokluğu veya butlanın tespiti yahut iptali talebi ile açılan davalarda davanın anonim veya limited şirket tüzel kişiliğine karşı açılmasının gerektiğini, dolayısıyla müvekkillere husumet yöneltilemeyeceğini, husumet itirazlarının bulunduğunu, bunun yanında şirketin genel kurul kararlarının yokluğu veya butlanın tespiti yahut iptali talebiyle açılan davalarda ancak davalı sıfatına sahip olabileceğinden aktif husumet ehliyetinin de olmadığını, davacı …’ın şeklen şirkette müdür olarak göründüğünden şirketin menfaatlerinin korunması ve bu davada temsil açısından şirkete kayyum atanmasının gerektiğini, iddia edilen çağrı usulsüzlüğünün ancak genel kurul kararlarının alınmasında etkili olması halinde dava sebebi yapılabileceğini, somut olayda ise böyle bir durum söz konusu olmadığını, ayrıca çağrının usulsüzlüğü yeterli olmayıp aynı zamanda alınan kararların kanuna ana sözleşmeye veya dürüstlük kuralına aykırı olmasının da gerektiğini, 11.01.2018 genel kurul toplantısında alınan kararların kanuna ve ana sözleşmeye objektif iyiniyet kurallarına aykırı olmadığını, davacı …’ın şirkete sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği gibi şirketi kötü yönettiğini ve şirketi zarara uğrattığını, ayrıca davacı yanın Türk Ticaret Kanununun 448. maddesi gereğince teminat göstermesinin gerektiğini beyan ederek; davanın öncelikle usulden, olmadığı takdirde esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli deliller de celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Davalı vekilinin teminat gösterilmesi talebinin mahkememizin 05/04/2018 tarihli celsesinde ”davalı vekili her ne kadar TTK 448. maddesi gereğince teminat gösterilmesi talebinde bulunmuş ise de davanın mevcut delil durumu vasıf ve mahiyeti nazara alınarak takdiren teminata ilişkin talebin reddine” şeklindeki ara karar ile reddine karar verilmiştir.
Dava; Limited şirketlerde ortaklar kurulunu toplantıya çağırma yetkisi müdüre ait olmasına ve müdür tarafından davetin gerçekleşmemesi halinde azınlığın mahkemeden çağrıya izin talep etmesini gerekmesine rağmen davalı azınlığın usulsüz olarak aldığı yönetim kurulu kararı ile ortaklar kurulunu toplantıya davet ettiğinden bahisle ortaklar kurulu toplantıya davete ilişkin azınlığın aldığı yönetim kurulu kararının iptali isteminden ibarettir.
Davalı vekili her ne kadar davalılara husumet yöneltilemeyeceğini belirterek husumet itirazında bulunmuş ise de; davacı şirketin davacı müdür … tarafından temsil edildiği, dava tarihi itibarıyla adı geçenin azli durumunun söz konusu olmadığı, azınlık tarafından usulsüz olarak alındığı iddia olunan yönetim kurulunun iptali talebinin şirket ve şirket müdürü tarafından kararı alan azınlığa karşı ileri sürülebileceği, husumet itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın esastan incelenmesine geçilmiştir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 617. maddesinin 3. bendinin yollaması ile limited şirketlerde de uygulama alanı bulan 411 ve 412. maddeleri çerçevesinde konuya yaklaşmak gerekmektedir. Yasa, limited şirkette ortaklar genel kurulunu çağırma yetkisini müdürler ve azınlık dışında, tasfiyeye girmiş şirketlerde tasfiye memuruna ve ana sözleşmeye konacak hükümle (TK m. 577/1-h) kendilerine çağrı yetkisi verilen ortak veya öngörülen oranda sermayeye sahip ortaklara da tanımıştır. Ayrıca 6102 sayılı yasada azınlığın çağrı yetkisine işlerlik ve etkinlik kazandırılmıştır. Müdürler azınlığın toplantı yapılması veya gündeme madde eklenmesi talebine 7 gün içinde cevap vermekle yükümlüdürler. Bu süre içinde cevap vermedikleri takdirde azınlık bu yetkiyi mahkemeden isteyebilir. Mahkeme kararını kural olarak dosya üzerinden verir; karar kesindir (Yeni TK md. 412). Azınlığın talebine 7 gün içinde olumlu cevap veren müdürler ise toplantıyı en geç 45 gün içinde yapmakla yükümlüdürler; aksi halde toplantı yapma yetkisi talep sahiplerine geçer.
Bu genel açıklama çerçevesinde somut olay irdelendiğinde; Türk ticaret kanununun 617. maddesinin atfı nedeniyle somut olayda uygulanması gereken aynı yasanın 411. ve 412.maddelerinde düzenlenen prosedüre uyulmadan, müdüre ortaklar kurulu toplantıya davet etme başvurusu yapılmaksızın, talebin olumsuz karşılanmasını halinde ortaklar kurulunun toplantıya çağrısı için mahkemeden gerekli izin alınmaksızın davalı azınlık tarafından alınan 11.01.2018 tarihli yönetim kurulu kararı; şirket genel kurulu kararları iptaline ilişkin hükümlerin somut olayda uygulama yeri bulunması nedeniyle kanunu, ana sözleşmeye ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğundan iptali şartları gerçekleşmiştir.
İzah edilen nedenlerle mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya mündericatından edinilen vicdani kanaat gereğince; davanın kabulü ile; … Basım Yayın Reklamcılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin olağanüstü genel kurulunun 05/02/2018 tarihinde yapılmasına ilişkin 11/01/2018 tarihli yönetim kurulu kararının esas sözleşmeye, kanuna ve iyiniyet kurallarına aykırı olması nedeniyle iptaline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM: gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın kabulü ile; … Basım Yayın Reklamcılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin olağanüstü genel kurulunun 05/02/2018 tarihinde yapılmasına ilişkin 11/01/2018 tarihli yönetim kurulu kararının esas sözleşmeye, kanuna ve iyiniyet kurallarına aykırı olması nedeniyle İPTALİNE,
2-Alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 2.180,00TL ücret-i vekaletin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 154,00 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzereoy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/05/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …