Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1151 E. 2020/255 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1151 Esas
KARAR NO : 2020/255
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2018
KARAR TARİHİ : 30/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu ile müvekkili şirket arasında imzalanan sözleşme ile davalıya … abone numarası ile elektrik kullandırıldığını, davalının ödemeleri tam ve zamanında yapmamış olması nedeniyle borcun tahsili için … İcra Müdürlüğü’nün 2016/20520 Esas sayılı icra takibine giriştiklerini, davalının yasal sürede itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğ edildiği halde davaya cevap vermediği ancak duruşmada borcu kabul etmediğini beyan ettiği görülmüştür.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli deliller de celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … İcra Müdürlüğü’nün 2016/20520 takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine elektrik fatura alacağına istinaden faizler dahil toplam 2.843,58 TL alacağın faizi ve faizin KDV’si ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; borca itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi … 17/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “dosyaya sunulan belgelerin incelenmesinde; davalı işyerini kapatarak tahliye etmesine rağmen davacı şirketle elektrik abonelik sözleşmesini kapatmayarak sayaçın açık kalarak kendi adına aboneliğinin devam etmesi ve çıkan faturaların kendi adına devam etmesine yol açmıştır. EPDK mevzuatına göre abonelik sözleşmesini nihayetlendirmediği için devam eden elektrik kullanımları açısından davacı şirkete sorumluluğu da devam etmiş olup 2016 yılına ait 2016-03, 2016-04 ve 2016-05 dönemlerine ait fatura tutarı 2.787,97 TL’dir. İcra dosyasına sunduğu dilekçe ile açık kalan elektrik tesisatından elektrik kullanmaya devam eden … ve ortakları şirketi ile davacı arasında resmi mütabakat olmadığı için davacının alacak takip etmesi hususunu sayın mahkemenizce değerlendirilmelidir.” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Bilirkişi … 10/02/2020 tarihli ek raporunda; “tüm belge, beyan ve delillerin incelenmesi neticesinde, davalı tarafin faaliyet göstermiş olduğu adreste davacı … ile karşılıklı imza altına alarak maddelerinde mutabık kalmış olduğu elektrik abonelik sözleşmesi maddeleri ile EPDK Hizmetleri Yönetmeliğinde yer alan dava konusu olayla ilgili maddelerde yer alan ilgili hükümler gereği, tarafımızdan yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; davacı tarafin davalı tarafdan takip tarihi olan 13.06.2016 tarihi İtibarıyla 2.787,97 TL Asıl; 55,22 TL Faiz (Gecikme Zammı – AATUHK %16,80); 9,94 TL faizin KDVsi; 29,58 TL Takip öncesi İşlemiş faiz olmak üzere toplam 2.882,71 TL alacaklı olduğu, davacı tarafin TL alacakları için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesinin birinci fıkrasına göre takip tarihinden itibaren faiz talep edebileceği, tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin muhterem Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı, sonuç ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Dava; elektrik fatura alacağına istinaden başlatılan icra takibine davalı yanın itirazının iptali isteminden ibarettir. Davalı yan, fatura konusu elektrik tüketiminin kendisi tarafından yapılmadığına dair dosya kapsamında beyanlarda bulunmakla, fatura bedelinden kendisinin sorumlu tutulmaması gerektiğini savunmuştur.
Mahkememizde görülen somut davaya uygun şekilde; Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2017/14542 Esas, 2019/1975 Karar sayılı ilamında;
“… Davacının adına olan aboneliğin kapatılmasına yönelik talebine de dosya kapsamında rastlanmadığından, davacının davaya konu abonelik sözleşmesinden kaynaklı sorumluluğunun devam ettiğinin kabulü gerekir. Gelinen noktada uyuşmazlık konusu ise, aboneliği iptal ettirmedikçe abonenin kullandığı elektrik bedelinden sorumlu olup olmayacağı hususundadır.
Elektrik abonelik sözleşmesini imzalayan ve aboneliği devam eden abone, tesisatta kullanılan elektrik bakımından elektrik dağıtım şirketine karşı sözleşme gereği sorumlu olduğu gibi, elektrik sayacının muhafazası konusunda da sorumluluğu devam eder. Buna göre, fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan abonenin sözleşmesi iptal edilmediği sürece, fiili kullanıcı ile beraber elektrik dağıtım şirketine karşı kaçak elektrik kullanımı ve normal kullanım bedelinden dolayı müteselsil sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuzdur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur.
Bu durumda, aboneliğini iptal ettirmeyen davacı abonenin sözleşme nedeni ile sorumlu bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Nitekim, aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulu’nun 27.04.2011 tarih ve 2011/19-104 Esas ve 239 Karar sayılı kararında da benimsenmiştir.” denilmekle, davalı yanın dosyamızda ileri sürdüğü beyanlarının davalının sözleşmesel sorumluluğu nedeniyle mahkememiz dosyasında dinlenilmesinin mümkün olmadığı, bu beyanlarının ancak fiili kullanıcıya karşı yöneltilebilecek rücu isteminde nazara alınmasının mümkün olduğu, davalının davacı şirket nezdinde aboneliğini iptal ettirdiğine dair dosya kapsamında herhangi bir belgenin bulunmadığı, anılı içtihat gereğince davalının fiili kullanıcı ile birlikte fatura bedelinden müteselsilen sorumlu olduğu, dosyamızda görevlendirilen elektrik bilirkişisinin fatura bedelinin yerindeliği yönünden yaptığı hesaplamanın mahkememizce denetime elverişli ve gerekçeli bulunmakla hükümde benimsendiği, hesaplama neticesinde fatura bedelinin davacı yanın takipteki talebinden fazla bulunduğu, bu nedenle davacı talebinin yerinde ve makul olduğu anlaşılmakla, takiple sıkı sıkıya bağlılık ilkesi ve taleple bağlılık kuralı gereğince, davanın kabulüne, faturaya dayalı alacak davalı yanca da belirlenebilir yani likit olduğundan takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
… İcra Müdürlüğünün 2016/20520 esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 2.778,80 TL asıl alacak, 54,90 TL gecikme faizi ve 9,88 TL faizin KDV’si olmak üzere 2.843,58 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacak 2.778,80 TL’ye takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda gecikme faizi ve faizin KDV’si uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
Alacağın % 20’si oranına tekabül eden 555,76 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 194,24 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 48,57 TL’nin mahsubu ile 145,67 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 48,57 TL peşin, 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 84,47 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 2.843,58 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 600,00 TL bilirkişi ücreti, 279,40 TL tebligat vs.posta masrafı olmak üzere toplam 879,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı asilin yüzüne karşı, miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/06/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza