Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1146 E. 2021/827 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1146 Esas
KARAR NO : 2021/827
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Vekâlet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2018
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Vekâlet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı şirkete yaptığı işlere karşılık takip tarihi itibariyle 330.271,22.11 TL alacağının olduğunu, davalının borcunu ödemediğini, bu nedenle cari hesaptan doğan alacaklarının tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının aleyhine başlatılan davaya konu icra takibini, itiraz ederek durdurduğunu, ancak icra takibinden sonra ana alacağı müvekkiline ödediğini, icra takip ve avukatlık ücretini ödemediğini bu nedenle huzurdaki davanın açıldığını beyanla takibe vaki davalının haksız itirazının iptalini ve ödenmeyen icra takip masrafları ve avukatlık ücretlerinin tahsilini ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin 12.2 maddesine göre; ödemelerin müvekkili şirketin ödeme planı doğrultusunda yapılacağının belirlendiği, ancak davacının vadesi geldiği gerekçesi ile alacağını talep ettiğini bu nedenle davalıya ihtarname keşide ettiklerini, ödemelerinin ödeme planı doğrultusunda yapılacağını ihtar etmelerine rağmen davacının aleyhlerine icra takibi başlattığını, daha sonra müvekkilinin davacıya ödeme planı doğrultusunda ödeme yaptığını, icra takibi başlatıldığı tarihte sözleşmeye göre, davacının vadesi gelmiş bir alacağının bulunmadığını, huzurdaki davanın reddedilmesini, davacının; haksız şekilde davalı aleyhine icra takibine girişmesi sebebiyle % 20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap ve fatura alacağına istinaden faizler dahil toplam 538.451,96 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret olduğu, davalı yanın vadesi gelmiş herhangi bir borçlarının bulunmadığından bahisle borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği ancak bilahare takipte kesinleşen meblağın davalı tarafça ödendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri, icra ve dava dosyaları üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali müşavir bilirkişi … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 26/09/2019 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişinin anılı kök raporunda özetle;
“Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun; davacı tarafından, davalı aleyhine başlatılan icra takibine ait, icra takip masrafları ve avukatlık ücreti ile ilgili olduğu,
Davacı tarafından davalı aleyhine, …. İcra Dairesi 2017/… Esas sayılı dosyası ile 538.291,22.-TL asıl alacak, 160,74.-TL faiz olmak üzere toplam 538.451,96.-TL üzerinden ödeme emri tatbik edildiği,
Davalının, vadesi gelmiş herhangi bir borçlarının bulunmadığı bahsiyle, takibe konu ödeme emrine, borca faize ferilerine ve takibe itiraz ederek takibi durdurduğu,
Akabinde: Davalı tarafından, davacıya; … Noteri 04.12.2017 tarih, … yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek; “Sözleşme hükümleri gereği ödemenin şirket ödeme planına göre yapılacağı hususunda anlaşılmış olması ve icra takibi başlangıç tarihi itibariyle alacağın muaccel olmaması nedeniyle icra takibine itiraz ettiklerini ve şirket ödeme planına göre sözleşme bedeline göre hesaplanan: 46.087,52-EUR hakkediş tutarının 06.12.2017 tarihinde ve 384.670,52.-TL hakkediş tutarının 15.12.2017 tarihinde ödeneceğinin ihtarının yapıldığı ve ihtarnamede belirtilen tarihlerde davacıya borcun ifa edildiği,
Uyuşmazlıkta irdelenmesi gereken konunun: Taraflar arasında 24.10.2016 tarihinde akdedilen sözleşmenin Ödeme Yeri ve Şartları Başlıklı 12. Maddesinin 1. Bendinde belirtilen “Yüklenicinin hakkedişi Şirket ödeme planına göre yapılır.” Hükmüne göre; ödeme emri tarihinde muaccel bir alacağın varlığının olup olmadığı ile ilgilidir.
Sözleşmeye göre; ödeme zamanının davalının inisiyatifine bırakıldığı, davacının sözleşmenin şartlarını kabul edip imzaladığı açıktır. Bu vakıada; davacı tarafından Ödeme emri ile icra takibine başvurulması, davalıya bir ihtar niteliği taşıdığı, bu bağlamda davalının, davacıya göndermiş olduğu ihtarname ile belirtilen tarihlerde borcun ifa tarihlerini belirlediği ve ödeme planını ihtarname ile davacıya bildirdiği ve aynı ödeme planına sadık kalarak borcunu ödediği, görülmektedir.
Davalı tarafından 30.11.2017 davacıya gönderilen mutabakat mektubunun; davacı alacağının tahakkuk ettirildiği anlamına geldiği, sözleşme hükümlerine göre borcun muaccel olduğu anlamını taşımadığı,
Bu durumda: davacı tarafından, sözleşme hükümlerine göre uygun hareket edildiğinden bahsedilemeyeceği, ödeme emri tarihinde muaccel hale gelmiş bir alacağın varlığının kabul edilmesinin mümkün olmadığı açıktır.
Sonuç olarak;
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun; davacı tarafından, davalı aleyhine başlatılan icra takibine ait, icra takip masrafları ve avukatlık ücreti ile ilgili olduğu, Raporun değerlendirme kısmında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerine göre; ödeme emri tarihinde davacı tarafın, davalıdan muaccel hale gelmiş bir alacağının bulunmadığı,
Tarafların talep ettikleri icra inkar tazminatı hükmünün, yalnızca yüce mahkemenize ait olduğu ” şeklinde mütaalada bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış olup, davalı şirketin ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi … … marifetiyle inceleme icra edilmiş ve konuya ilişkin 15/06/2020 tarihli bilirkişi raporu teminle dosyamız arasına alınmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin talimat raporunda özetle;
“2017 yılı defterleri yasal süresinde elektronik ortamda mevzuata uygun olarak tasdik ettirildiği, defter beratlarının alındığı, delil olarak kullanılmasına engel olmadığı görülmüştür.
Davalı … ANONİM ŞİRKETİ’ ile Davacı … SANAYİ VE Tic. LİMİTED ŞİRKETİ arasındaki ticari ilişki 2018 ve 2019 yıllarında da devam etmektedir.
26.09.2019 tarihinde sayın mahkemece bilirkişi olarak görevlendirilen … tarafından düzenlenen bilirkişi raporu incelendiğinde Davacı … SANAYİ VE TİC. LİMİTED ŞİRKETİ’ tarafından dava konusu yapılan sözleşmeye bağlı borcun icra takibi dava konusu yapıldıktan sonra Davalı … ANONİM ŞİRKETİ tarafından asıl alacak ödendiği sadece Davalı Vekilinin talep ettiği Avukatlık Ücretleri icra masrafları, icra inkar tazminatının ödenmediğinden davacı vekilinin ücretlerini masraf ve ücretlerini alamadığı için dolayı dava konusu dosya kapatılmadığı davanın devam ettirildiği tespit edilmiştir.
Sonuç olarak;
Yapılan inceleme sonucunda, delillerin takdiri ve yapılacak yargılama sonucunda hüküm tesis etme yetkisinin Sayın mahkemeye ait olduğundan hareketle;
1- Davalı …ANONİM ŞİRKETİ’ 2017 yılı defterleri yasal süresinde elektronik ortamda mevzuata uygun olarak tasdik ettirildiği, defter beratlarının alındığı, delil olarak kullanılmasına engel olmadığı, faturalarla kayıtları uyumlu olduğu ve sahibi lehine delil olma özelliklerine haiz olduğu anlaşılmıştır.
2- Davalı … ANONİM ŞİRKETİ’ nin yevmiye defteri, cari hesap dökümü, muavin defter kayıtlarında, Davacı … SANAYİ VE TiC. LİMİTED ŞİRKETİ’ nin dava konusu yaptığı … nolu 7 (yedi) adet faturaların ödendiği,
3- Davalı … ANONİM ŞİRKETİ ile Davacı … LİMİTED ŞİRKETİ’ nin 18.11.2017 tarihinde mahkemelik olmalarına rağmen ticari ilişkileri devam ettiği ve 2018 yılı cari hesap dökümünde 10.112,92 TL + 8.229,67 Euro borcunun bulunduğu,
4- Dava dosyası ile ilgili asıl alacak borcunun bulunmadığı, tespitler bölümünde de belirtilen Avukatlık vekalet ücretleri icra ve dosya masrafları ve icra İnkar tazminatı alacaklardan dolayı davanın devam ettiği tespiti yapılmıştır.” şeklinde mütaalada bulunulduğu görülmüştür.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nde talimat raporu hazırlayan bilirkişi … tarafından sunulan düzeltme dilekçesinde özetle;
“Davacı ve davalı arasındaki dava konusu ile ilgili düzenlemiş olduğum bilirkişi raporunun sonuç bölümünün 3. maddesinde “Davalı ile davacı şirketin 18.11.2017 tarihinde mahkemelik olmalarına rağmen ticari ilişkilerinin devam ettiği ve 2018 yılı cari hesap dökümünde 10.112,92 TL + 8.,229,67 Euro borcunun bulunduğu” tarafımca raporda maddi hata yapıldığı, raporu tekrar incelemem sonucunda anlaşılmıştır. Tespit edilen hata sonucu 3. Madde de “Davalı ile davacı şirketin 18.11.2017 tarihinde mahkemelik olmalarına rağmen ticari ilişkilerinin devam ettiği ve 2018 yılı cari hesap dökümünde borcunun olmadığı, ancak kesin teminattan kaynaklanan 141.870,83 TL davalı şirketin davacıya borcunun bulunduğu” şeklinde düzeltilmiş olup, Yapılan maddi yanlışlığın düzeltilebilmesi için toplam borç olarak kesin teminattan kaynaklanan 141.870,83 TL’nin sayın Mahkemenizce dikkate alınması” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış olup, davacı şirketin ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi … marifetiyle inceleme icra edilmiş ve konuya ilişkin 14/04/2021 tarihli bilirkişi raporu teminle dosyamız arasına alınmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin talimat raporunda özetle;
“Davacı … Ltd.Şti.’nin Ticari defter ve Kayıtlarının İncelenmesi:
Davacı … Ltd.Şti.’nin 2016-2017-2018- 2019 yıllarına ait ticari defterleri … Bulvarı … Sokak No:… İş merkezi Yenişehir İzmir adresinde incelenmiş ve inceleme bittikten sonra da ticari defterler iade edilmiştir.
Davacı şirketin 2016-2017 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK.64/3.maddesine göre Noterden açılış onaylarının süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, 2016-2017 yıllarına ait yevmiye defterlerinin Noterden kapanış (Görülmüştür) onaylarının süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, davacı tarafın 2016-2017 yıllarına ait ticari defterlerinin TIK’na göre usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, usulüne uygun olarak tutulduğu, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davacı tarafın 2016-2017 yıllarına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
Davacı şirkete ait 2018 yılı yevmiye defterinin (açılış beratı); 01.01.2018-31.01.2018 dönemi e- defter beratının 01.06.2018 tarihinde (süresi içerisinde),
2018 yılı yevmiye defterinin (açılış beratı); 01.01.2018-31.01.2018 dönemi e- defter beratının 01.06.2018 tarihinde (süresi içerisinde),
2018 yılı yevmiye defterinin (kapanış beratı); 01.12.2018-31.12.2018 dönemi e- defter beratının 04.05.2019 tarihinde (süresi içerisinde),
2018 yılı defter-i kebirin (kapanış beratı); 01.12.2018-31.12.2018 dönemi e- defter beratının 04.05.2019 tarihinde (süresi içerisinde),
2019 yılı yevmiye defterinin (açılış beratı); 01.01.2019-31.01.2019 dönemi e- defter beratının 06.05.2019 tarihinde (süresi içerisinde),
2019 yılı yevmiye defterinin (açılış beratı); 01.01.2019-31.01.2019 dönemi e- defter beratının 06.05.2019 tarihinde (süresi içerisinde),
2019 yılı yevmiye defterinin (kapanış beratı); 01.12.2019-31.12.2019 dönemi e- defter beratının 15.05.2020 tarihinde (süresi içerisinde),
2019 yılı defter-i kebirin (kapanış beratı); 01.12.2019-31.12.2019 dönemi e- defter beratının 15.05.2020 tarihinde (süresi içerisinde),
Davacı tarafın 6102 sayılı TTK.’na göre tutulması zorunlu olan ticari defterlerinden elektronik ortamda tutulan 2018-2019 yıllarına ait yevmiye ve defteri kebirlerin açılış ve kapanış beratlarının süresi içerisinde Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilmiş olduğu, fiziki ortamda tutulan 2018-2019 yılarına ait envanter defterlerinin Noterden açılış onaylarının süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, davacı tarafın 2018-2019 yıllarına ait ticari defterlerinin TTK’na göre usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
Davacı Tarafın Ticari Defterlerindeki Davalı Tarafın Cari Hesap Kayıtlarının İncelenmesi:
Davacı tarafın 2016-2017-2018-2019 yıllarına ait ticari defterlerinde, davalı tarafın…- … A.Ş.’ye ait cari hesabının incelenmesinde; davalı tarafından davacı tarafa yapılmış olan 1 adet 587.231.00 TL banka havalesi tutarında davalı tarafın alacaklandırıldığı, 02.01.2017 tarihinde 587.231,00 TL virman yapılarak davalıya ait … A.Ş.’ye virman yapılarak… nolu cari hesabın sıfırlanarak kapandığı,
Davalıya ait … A.Ş.’ye ait cari hesabının incelenmesinde; davacı tarafından davalı tarafa düzenlenmiş olan 10.03.2017-11.10.2017 tarihleri arasındaki toplam 12 adet 3.654.394.16 TL tutarındaki faturalar karşılığında davalı tarafın borçlandırıldığı, davalıya ait … A.Ş.’den 02.01.2017 tarihinde 587.231,00 TL virman yapıldığı, davalı tarafından davacı tarafa 1 adet toplam 319.025,85 TL tutarında fatura düzenlendiği, davalı tarafından davacı tarafa toplam 954.916,24 TL tutarında ödeme yapıldığı, Vo3 stopaj tutarı 89.621,86 TL olmak üzere toplam 1.950.794,95 TL tutarında davalı tarafın alacaklandırıldığı, icra takip tarihi olan 20.11.2017 tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan 1.703.599.21 TL tutarında alacaklı olduğu şeklinde kayıt bulunduğu tespit edilmiştir.
İcra takip tarihi 20.11.2017 tarihinden sonra 28.11.2018 tarihli dava tarihinden önce; 20.11.2017 tarihi itibariyle 1.703.599.21 TL tutarındaki borç bakiyesi ve davacı tarafından davalı tarafa düzenlenmiş olan 13.12.2017-02.04.2018 tarihleri arasındaki toplam 5 adet 158.773,89 TL tutarındaki faturalar karşılığında toplam 1.862.373,10 TL tutarında davalı tarafın borçlandırıldığı, davalı tarafından davacı tarafa 2 adet toplam 1 12.045,56 TL tutarında faturalar düzenlendiği, davalı tarafından davacı tarafa toplam 1.550.889,86 TL tutarında ödeme yapılarak toplam 1.662.935,42TL tutarında davalı tarafın alacaklandırıldığı, dava tarihi olan 28.1 1.2018 tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan 199.437.,68 TL tutarında alacaklı olduğu şeklinde kayıt bulunduğu ve taraflar arasında açık hesap ilişkisinin var olduğu tespit edilmiştir.
Sonuç olarak;
Raporumun incelemeler ve değerlendirmeler başlığını taşıyan bölümünde de açıklandığı üzere;
Davacı tarafın fiziki ortamda tutulmuş olan 2016-2017 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK.64/3.maddesine göre Noterden açılış onaylarının süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, 2016- 2017 yıllarına ait yevmiye defterlerinin Noterden kapanış (Görülmüştür) onaylarının süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, davacı tarafın 201 6-2017 yıllarına ait ticari defterlerinin TTK’na göre usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davacı tarafın 2016-2017 yıllarına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı,
Davacı tarafın 6102 sayılı TTK.’na göre tutulması zorunlu olan ticari defterlerinden elektronik ortamda tutulan 2018-2019 yıllarına ait yevmiye ve defteri kebirlerin açılış ve kapanış beratlarının süresi içerisinde Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilmiş olduğu, fiziki ortamda tutulan 2018-2019 yıllarına ait envanter defterlerinin Noterden açılış onaylarının süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, davacı tarafın 2018-2019 yıllarına ait ticari defterlerinin TTK’na göre usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı,
Davacı tarafın 2016-2017-2018-2019 yıllarına ait ticari defterlerinde; icra takip tarihi olan 20.11.2017 tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan 1.703.599.21 TL tutarında alacaklı olduğu şeklinde kayıt bulunduğu,
İcra takip tarihi 20.11.2017 tarihinden sonra 28.11.2018 tarihli dava tarihinden önce;
Davacı tarafından davalı tarafa 13.12.2017-02.04.2018 tarihleri arasında toplam 5 adet 158.773,89 TL tutarında faturalar karşılığında davalı tarafın borçlandırıldığı, davalı tarafından davacı tarafa 2 adet toplam 112.045,56 TL tutarında faturalar düzenlendiği ve davalı tarafından davacı tarafa toplam 1.550.889,86 TL tutarında ödeme yapılarak toplamda 1.662.935.42 TL tutarında davalı tarafın alacaklandırıldığı, dava tarihi olan 28.11.2018 tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan (1.703.599,21 * 158.773.89 – 112.045,56 – 1.550.889.86×199.437,68 TL tutarında alacaklı olduğu şeklinde kayıt bulunduğu ve taraflar arasında açık hesap ilişkisinin var olduğu hususları tespit edilmiş olup, son kararın takdiri için Sayın Mahkemenize arz ederim.” şeklinde mütaalada bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce talimat raporlarının dönmesini müteakip mali müşavir bilirkişi … marifetiyle ek inceleme yapılması istenilmiş ve konuya ilişkin 27/05/2021 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişinin anılı ek raporunda özetle;
“Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun; davacı tarafından, davalı aleyhine başlatılan icra takibine ait, icra takip masrafları ve avukatlık ücreti ile ilgili olduğu,
Davacı tarafından davalı aleyhine, … İcra Dairesi 2017/… Esas sayılı dosyası ile 538.291,22.-TL asıl alacak, 160,74.-TL faiz olmak üzere toplam 538.451,96.-TL üzerinden ödeme emri tatbik edildiği,
Davalının, vadesi gelmiş herhangi bir borçlarının bulunmadığı bahsiyle, takibe konu ödeme emrine, borca faize ferilerine ve takibe itiraz ederek takibi durdurduğu,
Akabinde: Davalı tarafından, davacıya; … Noteri 04.12.2017 tarih, … yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek; “Sözleşme hükümleri gereği ödemenin şirket ödeme planına göre yapılacağı hususunda anlaşılmış olması ve icra takibi başlangıç tarihi itibariyle alacağın muaccel olmaması nedeniyle icra takibine itiraz ettiklerini ve şirket ödeme planına göre sözleşme bedeline göre hesaplanan: 146.087,52.-EUR hakkediş tutarının 06.12.2017 tarihinde ve 384.670,52.-TL hakkediş tutarının 15.12.2017 tarihinde ödeneceğinin ihtarının yapıldığı ve ihtarnamede belirtilen tarihlerde davacıya borcun ifa edildiği,
Uyuşmazlıkta irdelenmesi gereken konunun: Taraflar arasında 24.10.2016 tarihinde akdedilen sözleşmenin Ödeme Yeri ve Şartları Başlıklı 12. Maddesinin 1. Bendinde belirtilen “Yüklenicinin hakkedişi Şirket ödeme planına göre yapılır.” Hükmüne göre; ödeme emri tarihinde muaccel bir alacağın varlığının olup olmadığı ile ilgili olduğu,
Yüce mahkemeniz tarafında;n icra takibinin haklı gerekçelerle tatbik edildiği kanaati oluştuğu takdirde: Davacının talep edebileceği vekalet ücreti ve masraflarının toplam (35.481,65 +2.728,26) 38.209,91.-TL olabileceği sonucuna ulaşılmıştır.” şeklinde mütaalada bulunduğu görülmüştür.
Dava; … İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasında bakiye icra takip masrafları ve avukatlık ücretine dayalı alacak istemi ile başlatılan icra takibine davalı yanın itirazının iptali isteminden ibarettir. Davalı yan takibin asıl alacak muaccel hale gelmeden başlatıldığından bahisle davanın reddini talep etmektedir.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı yanın davalı aleyhinde …. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasında başlattığı icra takibine konu alacağın takip tarihi itibarıyla muaccel olup olmadığının, bir diğer ifade ile takip tarihi itibarıyla talep edilebilir halde olup olmadığının öncelikli olarak tespiti üzerine davacı yanın yine aynı takip dosyasından kaynaklı avukatlık ücreti ve icra masraflarına ilişkin itirazın iptali talebinin yerinde olup olmadığının belirlenebileceği, iş bu davada davacı yanın alacağın takip tarihi itibarıyla muaccel olduğunu ispat yükü altında bulunduğu, TBK’nun 90. maddesinde “İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur.” denilmekle, borcun muaccel olacağı tarihin taraflar arasında kararlaştırmasının mümkün olduğu, dosya kapsamına sunulan … Enerji Santrali Elektrik, Mekanik ve İnşai İşler Yapım Sözleşmesi’nin Ödeme yeri ve şartları başlıklı 12. Maddesinin 1. Fıkrasında “Yüklenicinin hakedişi şirket ödeme planına göre ödenir.” denildiği, aynı maddenin 2. Fıkrasında ise “Hakediş raporları, yüklenicinin yazılı başvurusu üzerine, Sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesinde belirtilen esaslar çerçevesinde, kanuni kesitler de yapılarak ayda bir defa düzenlenir. Hazırlanan hakediş raporları ŞİRKETce onaylandıktan sonra yetmişbeş gün içinde tahakkuka bağlanarak ŞİRKET ödeme planına göre ödenir.” düzenlemesi mevcut olmakla, anılı sözleşme hükümleri uyarınca öncelikle davacının yazılı başvurusu üzerine hakediş raporunun düzenlenmesinin gerektiği ve söz konusu hakediş raporu davalı şirket tarafından onaylandıktan sonra davacı alacağının yetmiş beş gün içinde tahakkuka bağlanarak davalı şirketin ödeme planına göre ödeneceği, ancak dosya kapsamında davacı yanın davalı ile aralarındaki sözleşmeye göre hakediş raporunun düzenlenmesi için yazılı başvuru yaptığını gösterir deliller bulunmadığı gibi bu hususun iddia dahi edilmediği, bu suretle alacağın muaccel hale gelmesi için gerekli koşulların sağlanmadığı, dolayısı ile davacı yanın takip tarihi itibarıyla muaccel bir alacak için takip başlattığı hususunu, bir diğer deyişle takibinin haklı olduğunu ispatlayamadığı, her ne kadar dosya kapsamına tarafların 30/09/2017 tarihi itibarıyla borç ve alacak durumlarını gösterir 30/11/2017 tarihli bir mutabakat mektubu sunulmuş ise de, söz konusu mektup davalının borç ikrarı olarak kabul edilmekle birlikte, yukarıda açıklanan sözleşme hükümleri karşısında borcun mevcudiyeti ile muacceliyeti kavramlarının birbirinden farklı olması sebebiyle mutabakat mektubu ile davacı alacağının kabul edilmiş olmasının, davacı tarafça başlatılan takibin muaccel bir alacak için başlatıldığından haklı olduğuna işaret etmeyeceği, nitekim mutabakat mektubunun takip tarihinden sonra düzenlenmiş olmasının dahi, takibin bu mektuba istinaden başlatılmadığını gösterdiği, zira davalı tarafça takip konusu borcun 28/11/2018 dava tarihinden önce ödenmiş olduğu anlaşıldığından, takip tarihi itibarıyla muaccel olmayan bir alacak hakkında başlatılan takip sebebiyle davacı yanın icra takip masrafları ve avukatlık ücretine ilişkin talebinin de yerinde olmadığı, davanın reddinin gerektiği saptanmış olup, davacı tarafça davanın ispatlanamamış olmasının mutlak surette davalı lehine tazminata hükmedilmesine sebep olmayacağı, somut olayda tazminata hükmedilmesinin koşulu olan davacı yanın söz konusu takibi başlatmada kötü niyetli olduğunun davalı tarafça kanıtlamadığı anlaşılmakla, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
Davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile arda kalan 23,40 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 5.731,49 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili (e-duruşma) ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza