Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1113 E. 2019/1181 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1113 Esas
KARAR NO : 2019/1181

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2018
KARAR TARİHİ : 19/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılardan Genel Kredi Sözleşmesine dayalı alacağının tahsili için yapılan takibe vaki davalıların haksız itirazının iptalini, takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, davacı yanın, haksız ve mesnetsiz olarak ikame etmiş olduğu dava dilekçesinde, müvekkillerinin yetkilisi oldukları … ve Şti. ile imzalanan 31.01.2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi gereği, şirkete nakdi kredilerle devre faizli nakdi krediler kullandırıldığını, davalı müvekkillerin Genel Kredi Sözleşmesini müşterek-borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, davacı yanın dava dilekçesinde ” imzalanan kredi sözleşmesi hükümlerinin ihlal edildiğini ve bakiye borcun ödenmediğini, bu sebeple şirkete ait hesabın 19.09.2018 tarihinde kat edildiğini, talep edilen muaccel borçların ödenmemesi üzerine takip başlatıldığını, borca, yetkiye, faize ve takibin tüm fecilerine haksız olarak itiraz edildiğini” iddia edilmiş ise de; davacı tarafından ikame edilen işbu davanın haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, davaya konu icra takibine dayanak gösterilen kredi sözleşmesinde, müvekkillerinin kefili oldukları … Ltd. Şti. tarafından konkordato talebinde bulunulduğunu ve İstanbul Anadolu… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasından anılan şirket tarafından yapılan konkordato başvurusuna istinaden, mahkemece tesis edilen 26.09.2018 tarihli ara kararı gereğince; “şirket aleyhinde hiçbir icrai takibatın yapılmamasına ve hangi nedene dayanırsa dayansın her türlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri de dahil tüm takip işlemlerinin ihtiyati tedbir yoluyla 3 ay süre ile durdurulmasına ilişkin olarak mühlet kararı” verildiğini, bu sebeple mahkemece haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesi, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkillerinin kefili oldukları şirket hakkındaki konkordato süreci henüz sonuçlanmadığından İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalıluı aleyhine Genel Kredi Sözleşmesi alacağına istinaden 1.671.338,79TL’si asıl alacak, 32.053,07TL’si işlemiş faiz, 803,76TL ihtar gideri, 1.602,65TL %5 BSMV olmak üzere toplam 1.705.798,27TL alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalılar vekili marifetiyle yasal süre içerisinde her bir davalı için ayrı ayrı sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine ve yetkili icra dairesinin Anadolu İcra dairesi olduğundan bahisle yetkisine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalıların, icra dairesine vaki itirazının taraflar arasındaki sözleşmenin 31.1. Maddesi ve HMK 7.maddesi gereğince reddine karar verilerek dosyanın esastan incelenmesine geçilmiştir.
Mahkememizce; banka kayıtları ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda bankacı bilirkişi…, … ve … marifeti ile inceleme icra edilerek konuya ilişkin 08/11/2019 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
“Dosya kapsamında ve keşfen yapılan inceleme sonuçları aşağıda sunulmaktadır.
Sözleşme: davacı bankanın …Şubesi ile dava dışı …Ltd Şti. arasında, davalıların müteselsil kefaletiyle, 31.01.2018 tarih ve 5.000.000.- TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmıştır.
Kredi Hesaplarının Tetkiki:
Davacı bankanın …Şubesi tarafından dava dışı … Ltd. Şti.’ye; Taksitli Ticari Kredi, Iskonto Kredisi (2 adet), Spot kredi (2 adet), kullandırılmıştır.
Dava dışı … Ltd. Şti.’ye kullandırılan … numaralı taksitli ticari kredinin 6 adet taksiti ödenmiş, son olarak ödenen 12.09.2018 tarihli taksit vadesinde kalan anapara tutarının 1.301.084.65 TL olduğu görülmüştür.
… Nolu İskonto Kredisi: 02.02.2018 tarihinde, %17.12 faiz 4- %0.75 komisyon oranından 02.10.2018 vadeli, çekler karşılığında 350.050.- TL iskonto kredisi kullandırılmıştır.19.09.2018 kat tarihindeki, kalan kredi anapara borcu 40.000.- TL olmuştur. Vadeleri kat tarihinden sonra olan 30.9.2018 vadeli 15.000.- TL+25.000.- TL=40.000.- TL dışındaki çekler hariç, diğer çek bedelleri tahsil edilmiş olup, firmanın 19.09.2018 tarihi itibariyle 40.000.- TL borcu kalmıştır. Söz konusu 2 çek bedeli 02.10.2018 tarihinde tahsil edilmiş olduğundan ve davacı bankaca faiz ve komisyon miktarı peşin alınmış bulunduğundan, davacı banka alacağı kalmamıştır.
… Nolu Iskonto Kredisi: 12.02.2018 tarihinde, %17.75 faiz + %1 komisyon oranından 27.09.2018 vadeli, çekler karşılığında 280.500.- TL iskonto kredisi kullandırılmıştır. 19.09.2018 kat tarihindeki, kalan kredi anapara borcu 95.000.- TL olmuştur. Vadesi kat tarihinden sonra olan 27.9.2018 vadeli 95.000.- TL çek hariç, diğer çekleri hepsi tahsil edilmiştir. 26.9.2018 vadeli 95.000.- TL çek, 27.9.2018 tarihinde tahsil edilmiş olduğundan ve davaci bankaca faiz ve komisyon miktarı peşin alınmış bulunduğundan, davacı banka alacağı kalmamıştır. 95.000.- TL çek, 27.9.2018 tarihinde tahsil edilmesine karşın, borçlu firmaya 26.09.2018 tarihinden başlamak üzere 3 aylık geçici konkordato mühlet kararı verilmiş olduğundan ve borçlu firma varlıklar üzerindeki tasarruf yetkisi, komiser heyetine geçtiğinden, ancak 30.11.2018 tarihinde kredi borcun mahsup edilebilmiştir.
Kat ve takip tarihine kadar, kredi anapara borçlarına karşılık tahsilat sağlanamamıştır.
Davacı Bankanın Genel Müdürlüğü 24.09.2018 tarihinde, dava dışı kredi borçlusu şirket ve kefillerin keşide ettiği …yevmiye nolu ihtarname ile, kredi hesaplarını 19.09.2018 tarihi itibariyle toplam 1.765.137.50 TL nakit kredi borçlarının 24 saat içinde ödenmesini, aksi halde yasal yollara başvurulacağını ihtar ve ihbar etmiştir.
İhtarname; …’e 27.09.2018 tarihinde, …’e 27.09.2018 tarihinde, tebliğ edilmiştir. Tebliğ tarihine göre, … ve …’in temerrüt tarihi, tatil günleri de dikkate alınarak 01.10.2018 (29 ve 30 Eylül hafta sonu) olarak kabul edilmiştir.
…’e gönderilen ihtarname tebliğ edilemeden (adres kentsel dönüşümde olduğu için) iade edildiği 27.09.2018 tarihli şerhten anlaşılmıştır. Kredi sözleşmesi 28. Maddesinde, adres değişikliğinin bankaya noter aracılığıyla bildirilmediğı takdirde, sözleşmedeki adrese yapılacak tebligatın geçerli olacağı kabul edilmiştir. Ancak, Yargıtay’ın istikrar kazanmış kararlarında, kefil konumunda olan borçluya tebligat yapılamaması halinde, temerrüt tarihi takip tarihi olarak kabul edilmektedir. Kefil konumunda olan davalı … ancak ihtarname tebliği ile temerrüde düşeceğinden j temerrüt tarihi takip tarihi (08.10.2018 ) olarak kabul edilmiştir.
Temerrüt tarihi itibari ile asıl alacak tutarı … ve … için iskonto kredisine konu 2 çek bedeli vadelerinde tahsil edilmiş olduklarından ve iskonto kredileri faiz ve komisyonu peşin alınmış olduğundan, faiz hesap edilmemiştir. 01.10.2018 temerrüt tarihi itibariyle asıl alacak tutarı 1.666.494.91 TL olarak tespit edilmiştir. Kredi hesapları 19.09.2018 tarihi itibariyle kat edilmiş olmasına karşın, aynı gün borçlu şirketten yapılan 53.798.71 TL tahsilat, kat tutarından mahsup edilmediği anlaşılmıştır.
… için ise; 08.10.2018 temerrüt tarihi itibariyle asıl alacak tutarı 1.632.020.36 TL olarak tespit edilmiştir.
Davalı kefillerin sorumlu olduğu kefalet limitinin tespiti: davalılar 31.01.2018 tarihli ve 5.000.000.- TL limitli sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalamışlardır. Sözleşmede, kefil olunan miktar ayrı ayrı 5.000.000.- TL olarak yazılı bulunduğundan ve hesaplanan ve talep olunan asıl alacak tutarı davalıların kefalet limiti dahilinde kaldığından; davalılar kefalet limitiyle sınırlı olmak üzere, asıl alacak tutarı ve buna temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ve ferisinden sorumlu bulunmaktadır.
Konkordato Kararı: İstanbul Anadolu…Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasından 26.09.2018 tarihinde başlamak üzere, kredi borçlusu … Ltd. Şti.’ne 3 ay süre ile geçici konkordato mühlet kararı verilmiştir. Davalılar vekili, 28.05.2019 tarihli dilekçesinde, 01.04.2019 tarihinde konkordato kesin mühleti verildiğini açıklamıştır.
Davacı banka 21.11.2018 tarihinde takip tutarı üzerinden huzurdaki davayı açmıştır.
Temerrüt faiz oranının tespiti: sözleşmenin “Temerrüt Faizi ve Diğer Mali Yükümlülükler” başlıklı 22 maddesinde; borcun muaccel olduğu tarihten cari olan TCMB’ye uygulanacağı bildirilen en yüksek kredi faiz oranına, bu oranının %100’nün ilavesiyle bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi uygulanmasını ve hesaplanacak BSMV ve KKDF’nin ödenmesi kabul ve taahhüt edilmiştir. Davacı banka tarafından, dosyada sunulu bulunan “10.08.2018 bildirim tarihli, listenin tetkikinden azami kredi faiz oranını %60 olarak TCMB’ye bildirildiği görülmüştür.
Sözleşme koşuluna göre istenebilecek temerrüt faizi oranı, TCMB’ye bildirilen %60 faizin %100 fazlasıyla %120 olarak hesaplanmıştır. Davacı banka ise, icra takibinde daha az oranda %50 oranında temerrüt faizi istemiştir. Talep gereğince temerrüt faizi oranı %50 olarak kabul edilmiştir.
Banka kayıtlarının delil kabul edilmesi: sözleşmenin “Delil Anlaşması” başlıklı 27. md. uyarınca, uyuşmazlık halinde banka kayıtları HMK 193 md. gereğince yazılı delil anlaşması niteliğinde kabul edilmiştir.
Yapılan incelemeler sonucunda aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir:
1)Davacı banka, kredi alacaklarının tahsili için, davalılar hakkında yapılan aşağıdaki icra takibin yapılan itirazın iptalini dava etmiştir:
Asıl alacak Faiz İhtar gid. BSMV Toplam (TL)
1.671.338,79 32.053,07 803,76 1.602,75 1.705.798,37
2) Yapılan incelemeler sonucunda davacı alacağı, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla aşağıdaki şekilde tespit edilmiştir:
a) … ve …
Asıl alacak Faiz BSMV Masraf Toplam (TL)
1.643.157,05 – – 803,76 1.643.960,81
b) … ve …:
Asıl alacak Faiz BSMV Masraf Toplam (TL)
1.632.020,36 – – 803,76 1.632.824,12
Davacı banka kayıtlarına göre dava dışı … Ltd. Şti, asaleten, davalılar da kefaleten borçlu durumda bulunmaktadırlar. Anlaşmazlık halinde sözleşmenin 27. md. gereğince banka kayıtları HMK 193. md. gereğince yazılı delil anlaşması niteliğinde kabul edilmiştir.
3) Davacı banka asıl alacak tutan için takip tarihinden itibaren talebi gibi %50 oranında temerrüt faiz isteyebilecektir.” şeklinde beyan ve mütalaada bulunmuşlardır.
Dava; Genel Kredi Sözleşmesi, kapsamında kullandırılan kredinin tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali isteminden ibarettir.
Yanlar arasındaki ihtilaf; davacı bankanın davalılardan GKS kefaletinden kaynaklı davalı şirkete kullandırılan kredi nedeniyle alacaklı olup olmadığı, var ise miktarı, uygulanacak faiz oranı ve alacağın davalılardan tahsilinin talep edilip edilmeyeceği hususlarına ilişkindir.
Davalı taraf vekili asıl borçlu şirket hakkındaki konkordato davasının neticesinin bekletici mesele yapılmasına talep etmiş isede; asıl borçlu şirket hakkında borcun çevrilebilmesi, nakit sıkışıklığının aşılması yada borcun yapılandırılmasına ilişkin takip hukukuna yönelik koruma tedbirleri ile borcun tasfiyesi veya iflas ile neticelenecek konkordato davasının derdest olması kefil davalıların sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Kefillerin sorumluluğu konkordato davasının neticesine bağlanamaz. Aksi düşünce konkordato davasında verilen tedbir kararının konkordato davasında taraf olmadıkları halde fiilen kefiller yönünde de uygulanması anlamına gelir ki; bu husus alacaklılar yönünden çekilmez bir hal alır ve müşterek-müteselsil kefalet hükümlerini fiilen uygulanamaz hale getirir. Bir an için; asıl borçlu şirket hakkında konkordato projesinin borç miktarında indirim süretiyle tasdik edilebileceği ve kefillerin sorumluluğunun asıl borçlunun sorumluluğunu aşamayacağı ileri sürülse bile bu hususun ayrı bir hukuki müessese olup değişen hukuki durum karşısında kefillerce ayrı bir davanın konusu yapılabileceği, dava sebebi farklı olmakla bu durumun kesin hüküm oluşturmayacağı anlaşılmakla konkordato davasının bekletici mesele yapılmasına ilişkin talep mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya mündericatından edinilen vicdani kanaat gereğince; mübrez raporla davalıların dayanak genel kredi sözleşmesine istinaden asıl borçlu ve müşterek-müteselsil kefalete istinaden sorumluluklarının bulunduğunun belirlendiği ayrıca alacak miktarının yanlar arasındaki sözleşme, kredi ilişkisi ve bankacılık mevzuatına uygun olarak belirlendiği dolayısıyla mahkememizce denetlenen raporun hükme esas alınabileceği anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüyle İstanbul…cra müdürlüğünün …sayılı dosyasında davacının (davalılardan takip tarihi itibariyle davalılardan … ile … borcun 1.632.824,12 TL sinden sorunlu olması kaydıyla ) 1.643.157,05 TL si asıl alacak ve 803,76 TL masraf olmak üzere toplam 1.643.960,81 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara ilişkin itirazın iptaline ,asıl alacak 1.643.157,05 TL ‘ye (davalılardan … ile … 1.632.020,36 TL ile sınırlı olmak kaydıyla )takipten itibaren %50 sözleşme temerrüt faizi ve %5 genel gider vergisi uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına,likit olan alacak nedeniyle davalıların sorumluluk miktarları ile sınırlı olmak üzere %20 icra inkar tazminatıyla sorumlu tutulmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın Kısmen kabulüyle İstanbul …icra müdürlüğünün …sayılı dosyasında davacının (davalılardan takip tarihi itibariyle davalılardan … ile … borcun 1.632.824,12 TL sinden sorunlu olması kaydıyla ) 1.643.157,05 TL si asıl alacak ve 803,76 TL masraf olmak üzere toplam 1.643.960,81 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara ilişkin itirazın iptaline ,asıl alacak 1.643.157,05 TL ‘ye (davalılardan … ile … 1.632.020,36 TL ile sınırlı olmak kaydıyla )takipten itibaren %50 sözleşme temerrüt faizi ve %5 genel gider vergisi uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına,
Davalıların sorumluluk miktarları ile sınırlı olmak üzere %20 icra inkar tazminatıyla sorumlu tutulmasına, asıl alacağın %20’sine isabet eden 328.631,41TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, (davalılardan … ile … 326.404,07TL’sinden sorumlu olması kaydıyla)
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 112.298,96TL ilam harcından peşin alınan 20.601,78TL’nin mahsubu ile bakiye 91.697,18TL ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına, (davalılardan … ile … 90.936,43TL’sinden sorumlu olması kaydıyla)
3-Davacı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 73.268,82TL ücret-i vekaletin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, (davalılardan … ile … 72.934.72TL’sinden sorumlu olması kaydıyla)
4-Davalılar, kendilerini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 7.152,12 TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.212,50TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlanması neticesinde 2.132,30TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,(davalılardan … ile … 2.117,85TL’sinden sorumlu olması kaydıyla)
6-Davacı tarafından yatırılan 20.642,88TL toplam harcın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,(davalılardan … ile … 19.355,56TL’sinden sorumlu olması kaydıyla)
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzereoy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/12/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …