Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1112 E. 2019/1002 K. 19.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1112 Esas
KARAR NO : 2019/1002

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2018
KARAR TARİHİ : 19/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davalı tarafların ticari kredili mevduat hesabı kullanımından doğan ve gayrinakdi çek kredisinden doğan borçlarını hesap kat ihtarına rağmen ödemediklerini ve haklarında icra takibi yapılmasına sebebiyet verdiklerini, işbu icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ederek takibin durmasına neden olduklarını beyanla davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını ve davalının %20den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı yana usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya karşı herhangi bir beyanda bulunmamıştır.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalıların aleyhine GKS’den kaynaklanan alacağa istinaden faizler dahil toplam 13.276,89 TL alacağın (…ve …11.835,63 TL’den sorumlu olmak kaydıyla) yasal faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalıların vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda bankacı bilirkişi Mehmet Erdem marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 18/01/2019 tarihli bilirkişi kök raporu teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler anılı kök raporunda özetle;
“A)Sözleşmeler
1-Genel Kredi Sözleşmeleri,
Davacı banka ile davalı kredi lehtar… Ltd. Şti. arasında 50.000,00 limitli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi imzalanmış olduğu görülmüştür. Sözleşmenin kısmı fotokopisi/sureti dosya içeriğinde mevcuttur. (İLİŞİK-1)
İşbu sözleşmeyi davalı/kefillerinde (……) 50.000,00 TL kefalet limiti dahilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları görülmektedir.
2-Bankacılık hizmetleri sözleşmesi: Davacı banka ile davalı kredi lehtarı … Ltd. Şti. arasında 19.11.2014 tarihli bankacılık hizmetleri sözleşmesi imzalanmıştır. (İLİŞİK-2)
B)Kefillerin Sorumlu Oldukları Miktar ve Yükümlülükleri :
1- Kefalet Sözleşmesi: Kefalet akdi bilindiği üzere, asıl borç akdinden ayrı ikinci derecede ve bağımsız bir sözleşme olduğu düşünülmektedir. Davalı/kefilin/lerin Genel Kredi sözleşmesinde, müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunmaktadır. (TBK 586.m / mülga:B.K 487. m.)
Bilindiği üzere, kefaletin şartları TBK 583 m.(Mülga:BK. 484.ve 485. M) etraflıca düzenlenmiştir.
Bir Kefaletin Geçerli Olabilmesi İçin,
1) Yazılı şekilde yapılması,
2) Kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın açıkça gösterilmesi,
3) Kefalet edilen borcun geçerli bir borç olması,
4) Kefilin medeni hakları kullanma ehliyetinin bulunması icap eder,
5) yeni TBK’nun 583 m. göre kefalet türü, kefalet limiti, tarihi ve diğer hususlar kefilin kendi el yazısı ile yazılmış olduğu,
Yukarıda arz edildiği üzere, Genel Kredi sözleşmesinde TBK.’nun 582. ve 583. M (mülga:BK 484 ve 485.m) öngörülen kefalet şartlarının (muayyen bir limit ile yasadan kaynaklanan diğer şekli unsurlar) teşekkül etmiş olduğu her ne kadar açıkça anlaşılmakta ise de, geçerli bir kefaletin mevcut olup olmadığının nihai takdiri sayın mahkemeye aittir.
2 – Kefilin Sorumluluğu: TBK’nun 589 ve 590. maddesi (Mülga: BK 490. m) ; Yeni TBK göre; “ Kefil her durumda, kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktara kadar sorumludur / Eski BK göre; Kefil, kefil olduğu miktar ile bu miktara ilaveten kendi temerrüdünün (direniminin) kanuni sonuçlarından sorumludur. ”; denildiği,
Y. 19.HD.09.1.21993 T.92/9781 Es. 93/8447s.K “………Kefilin temerrüdü, kredi hesabını kat eden bankanın, müteselsil kefile  TBK’nun 117 m /mülga B.K. 101/2. maddesi hükmünce temerrüt ihtarında bulunması ile gerçekleşir. ”; Denildiği,
Görülebileceği üzere kefilin temerrüdü, cari hesabın kesilmesi ve kat edilecek ihtarnamenin kefile tebliği ile doğabileceği hem yasa ve hem de emsal Yargıtay Kararları ile sabittir. Bu husus aşağıda (IV) başlığı altında irdelenmiştir.(TBK 590 m./ mülga: B.K 491.m)
Bu durumda davalı/kefillerin, sözleşmede gösterilen azami kefalet limiti aşılmamak üzere, temerrüt tarihine kadar işlemiş olan akdi faiz ve fer’ilerinden dolayı da ayrıca sorumlu olacaklarının kabulü gerektiği ifade edilebilir.
Yargıtay 19.HD. 11.6.2001 T. 736/4536 s.K: “…Bu nedenle mahkemece, davalı bankanın defter ve belgeleri üzerinde kredi sözleşmesi hükümleri göz önüne alınmak suretiyle inceleme yaptırılarak, hesabın kat edildiği tarihe kadar alacağın ulaştığı miktar ve bu miktara kat tarihinden temerrüt tarihine kadar ayrıca uygulanacak akdi faiz hesaplanarak temerrüt tarihi itibariyle asıl alacak saptanmalı, temerrüt tarihi ile bulunan asıl alacak kefillerin kefalet limitlerinden az ise borcun tamamından fazla ise, sorumluluğun kefalet limiti ve kendi temerrütlerinin hukuki sonuçları ile sınırlı bulunduğu dikkate alınıp icra takip tarihinden sorumlu oldukları miktar bulunmalı ve uygun sonuç dairesinde bir hüküm kurulmalıdır ”; denildiği,
Emsal Yargıtay Kararı: 19.HD 03.05.2002 T, 2001/9490 E ve 2002/3356 s. K. “ ….sözleşmedeki kefalet limitinin 2.500.000.000.-TL olduğu gözetilip yukarıda açıklanan kural dikkate alınarak, takip tarihine kadar sözleşme hükümlerine göre belirlenen temerrüt faizi ve faizin BSMV’si hesaplanarak, takipten sonra B.K’nun 104/son mad. uyarınca asıl alacağa temerrüt faizi ve BSMV uygulanmasına olanak sağlayacak şekilde icradaki kabulde dikkate alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. “; denildiği
3-Kefillerin Sözleşme İle Düzenlenen Sorumluluğu: Genel Kredi Sözleşmesinin 9.11 maddesinde (sayfa: 22 -23): “Kefil, borcun müşteri için her ne nedenle olursa olsun muaccel olması halinde, ihtarda bulunulması suretiyle kefalet borcunun da muaccel olacağını kabul eder. “; denilmiştir.
Kefalet bölümündeki diğer hususlar genel hatlarıyla hapis, rehin, takas ve mahsup hakkını düzenlemektedir.
İşbu sözleşmeler yeni TBK’nu yürürlüğe girdikten sonra imzalanmıştır. Dolayısıyla kefaleten üstlenilen tüm yükümlülükler yeni TBK kapsamında düzenlenmiştir.
C)Davalı kredi lehtarı şirkete kullandırılan Krediler:
Dosya içeriğinde bulunan bilgi ve belgelere göre davalı kredi lehtarı … Ltd. Şti ‘ne kredili mevduat hesabı ile gayrinakdi çek bedeli kredisi kullandırılmış olduğu görülmektedir.
IV-) Hesabın Kesilmesi ve Kat Edilmesi:
1 – Kat İhtarnamesi: Genel Kredi Sözleşmesinin 10.m. ile (TTK 96. 98. ve 100 m./mülga TTK 94, 96. 98. m.) hükmü uyarınca, Bakırköy 13. Noterliğinin 10.07.2017 tarih ve 13764 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile kredi cari hesabı kesilip kat edildiği, 02.07.2017 tarihi itibariyle toplam 12.001,78 TL NAKDİ ALACAĞIN/BORCUN ihtarnamenin tebliğine müteakiben (7) gün içinde ödenmesi, ayrıca gayrinakdi çek bedeli 1.410,00 TL DEPO Edilmesi, aksi halde yasal işlemlere başlanılacağının ihtar edildiği (İLİŞİK-2),
a)Kat İhtarının Nakdi Kredi Bakımından Açılımı:
Kredili Mevduat Hesabı 9.440,32 TL anapara, 1.145,61 TL işlemiş faiz, 5,85 BSMV olmak üzere toplam 10.591,78 TL ve gayrinakdi çek bedeli kredisi 1.410 TL, her ikisinin toplamı 12.001,78 TL
b)Kat İhtarıyla İstenilen Alacağın Banka Kayıtlarıyla Teyidi:
Davacı bankaca davalı kredi lehtarı-… Ltd. Şti. . ‘ne kullandırılan krediler ve akıbetleri:
-Kredili mevduat hesabı: Dosya içeriğinde bulunan … no.lu kredili mevduat hesabı ekstresi tetkik edildiğinde, 22.05.2017 tarihi itibariyle 9.388,89 TL anapara borcu bulunduğu, işbu hesaba en son faiz tahakkuk tarihi 31.03.2017 ile hesap kesim tarihi 02.07.2017 aralığında işlemiş faiz ve fer’ileri tutarı 562,26 (9.388,89 x 93×22,08/36000= 535,49 TL %5 BSMV 26,77 TL=562,26TL) dahil edildiğin de toplam alacak 9.951,15 TL baliğ olmaktadır. Davacı banka ise kat ihtarında 10.591,78 TL talep etmiştir. Bu durumda 640,63 TL fazla talebin yerinde olmadığı mütalaa edilmektedir.
-Çek Garanti Bedeli Tazmini: 5941 sayılı Çek K’nun 3 m. kapsamında … seri no.lu karşılıksız bir adet çekten dolayı çek hamiline 14.09.2017 tarihinde 1.410,00 TL garanti/yükümlülük bedeli ödenmiştir. Kat ihtarında gayrinakdi çek bedeli olarak garanti tutarının depo edilmesi istenilen çekin, takip tarihinden önce garanti bedeli çek hamiline tazmin edilmiştir. (İLİŞİK-3)
c) İhtarnamenin tebliği:
-Davalı kredi lehtarı- … Ltd. Şti.:
Muhatap şirketin gösterilen adresinin tevziat sırasında kapalı olması nedeniyle …….(ismi okunmuyor) en yakın komşusunun beyanına istinaden 2. No.lu formül uygulanıp haber kapıda kapıya ilsak olunmak suretiyle tebligatın mahalle muhtarlığına 12.07.2017 tarihinde tebliğ edildiği, noter tebligat parçasından anlaşılmaktadır..
-Davalı/kefil…: Muhatap şirketin gösterilen adresinin tevziat sırasında kapalı olması nedeniyle …….(ismi okunmuyor) en yakın komşusunun beyanına istinaden 2. No.lu formül uygulanıp haber kapıda kapıya ilsak olunmak suretiyle tebligatın mahalle muhtarlığına 12.07.2017 tarihinde tebliğ edildiği, noter tebligat parçasından anlaşılmaktadır..
-Davalı/kefil-…: Muhatap şirketin gösterilen adresinin tevziat sırasında kapalı olması nedeniyle …….(ismi okunmuyor) en yakın komşusunun beyanına istinaden 2. No.lu formül uygulanıp haber kapıda kapıya ilsak olunmak suretiyle tebligatın mahalle muhtarlığına 12.07.2017 tarihinde tebliğ edildiği, noter tebligat parçasından anlaşılmaktadır..
2-Temerrüt: Kat ihtarnamesi ile ödeme için verilen (7) günlük mehil süresi bitimine müteakip 20.07.2017 tarihi itibariyle davalıların temerrüde düşürülmüş sayılabilecekleri kanaati edinilmiştir.
V-) Davalıların Hesap Kat İhtarına ve Hesap Özetlerine İtirazlarının Olup Olmadığı:
Davacı bankanın daha önce 3’er aylık dönem sonlarında göndermiş olduğu hesap özetlerine; İİK’nun 68/b mad. 2. fıkrasına göre yasal 1 aylık itiraz süresi içerisinde itiraz edildiğini gösteren herhangi bir belge dosya içeriğinde görülemediğinden, davalı kredi lehtarı şirketin hesap özetlerine itirazda bulunmamış oldukları ifade edilebilir. Bu durumda, 3’er aylık dönemler itibariyle gönderilen hesap özetleri ile istenilen alacağın davalı kredi lehtarı şirket bakımından kesinleşmiş sayılabileceği kanaati edinildiği (İİK 68/b-Ek fıkra 17.07.2003 tarih-4949/18 m.)
Öte yandan davacı bankanın Bakırköy… Noterliğinin 10.07.2017 tarih ve…yevmiye no.lu kat ihtarına, davalıların itirazda bulunduklarını gösteren herhangi bir ihbar/ihtar dosya içeriğinde mevcut olmadığı için, en son keşide edilen kat ihtarı ile istenilen alacağın kesinleşip kesinleşmediği sayın Mahkemenin takdirleri dahilinde kalmaktadır.
VI-) Genel Kredi Sözleşmesinin İhtilafa İlişkin Bölümleri:
1- Delil Sözleşmesi: Sözleşmenin 13.maddesi; ” Müşteri ve kefiller ile Banka arasında çıkacak her türlü anlaşmazlıklarda bankanın defter, kayıt193belgeleri, bilgisayar kayıtları…v.s ……metinlerin HMK 193.maddesi gereği münhasır delil sayılacağını……./ müşteri kabul ve beyan eder.”; denildiği,
O halde, gerek sözleşme ve gerekse de yerleşik Yargıtay Kararlarına göre, davacı bankanın defter ve kayıtları esas alınarak hesap ve değerlendirme yapılmak gündeme alınabilir. (Y: 19. HD.23.02.2000 T, 1999/7576 E ve 2000/1284 s.K / 11.HD 09.12.2004 T, 2004/903 E ve 2004/12097 s. K)
[Öte yandan, 12.01.2011 tarihinde kabul edilip, 04.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren, 6100 Sayılı “Hukuk Muhakemeleri Kanunu”nun, 193.ncü maddesi, 222.nci maddesi, 448.nci maddesi, Geçici 1.nci ve 2.nci maddesi hükümleri, Sayın mahkemenizin takdirlerindedir.]
Ancak, buna mukabil davalı yan herhangi bir ticari defter, kayıt ve ödeme belgesi sunmamışlardır. Davalılar sadece soyut beyanlarla borca itiraz etmiştir. Sözleşmedeki kefalet imzalarına itirazda edilmemiştir. Bu durumda yanlar arasındaki mevcut delil anlaşması uyarınca davacı bankanın ticari defter ve kayıtları esas alınmak durumunda kalınmıştır. Takdiri sayın Mahkemeye aittir.
2-Bankanın Hesapları Kesme ve Fesih Yetkisi: Sözleşmenin 11.1. maddesi; Bankanın her zaman kredi hesaplarını kat edip kısmen veya tamamen kapatmaya ve tasfiye etmeye yetkili olduğu,
3- Bankalarda Kredi Faiz Oranlarının Tespiti: Bilindiği üzere, 01.07.1987 tarihinde yürürlüğe giren 30.6.1987 tarih ve 87/11921 sayılı Kararname ve bu Kararname’ye ilişkin 19.02.1991 tarih ve 20791 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 91/1 no.lu TCMB. Tebliğinin 2. ve 4. maddelerinde bankaların mevduat ve kredilere uygulayacakları azami faiz oranlarını vade ve türlerine göre serbestçe tespit etmeleri, bu şekilde tespit edilen mevduat ve kredi faiz oranlarını ve bunların yürürlük tarihlerini banka şubelerinde ilan etmeleri, ayrıca bu faiz oranlarını TCMB. na bildirmeleri esası getirilmiştir.
Bu yeni düzenlemeye göre, belirli istisnalar haricinde (Kredi kartı faizleri, reeskont kredisi faizleri gibi), kredi işlemlerinde alınacak faiz oranları vade ve türlerine göre bankalarca serbestçe tespit edilmektedir.
4- Temerrüt Faizi ve Oranı: Sözleşmenin 10.5.maddesi; “…Müşteri, borcun hangi tür krediden doğduğuna ve bu kredi vadesine bakılmaksızın alacağın muaccel hale geldiği tarihten itibaren ödeme tarihine kadar geçecek günler için temerrüt tarihinde bankaca, borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranında gecikme faizi ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder.”; Denildiği,
Davacı banka ile davalılar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinin 3.5. maddesi altında herhangi bir akdi faiz oranının açıkça yazılı olmadığı, ancak sözleşmenin 3.5.1.1 m. hükmüne göre TCMB bildirilen faiz oranları sirkülerine/tablosuna ve/veya Faiz Genelgelerine göre tespit edilen faiz oranlarına itibar edilmesi gerektiği bir an için her ne kadar düşünülebilir ise de, sözleşmenin 10.5 m. göre bankaca, borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek faiz oranı %19 nazara alınarak, buna göre temerrüt faizinin belirlenmesi gerektiği değerlendirilmektedir.
4.1- Tazmin Olunan Çek Bedeli Kredisi Tem. Faizi Yönünden: Sözleşmenin 3.5. m. göre fiilen uygulanan akdi faizin değil, sözleşmenin 10.5 m. hükmü uyarınca borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek faiz oranının 2 katı oranında gecikme/temerrüt faizi uygulanacağı kararlaştırılmış olduğu nazara alındığında; %19 oranındaki akdi faize göre temerrüt faizinin belirlenmesi gerektiği,
Bir üstte belirtilen en yüksek akdi faiz oranı yukarıda (V/3) bentte belirtilen 87/11921 sayılı Kararname ve TCMB 91/1 no.lu Tebliğ hükümleri esas alınarak değerlendirildiğinde, temerrüt tarihi itibariyle yıllık %19 oranındaki en yüksek akdi faizin dikkate alınması gerekir. Buna göre %19 oranındaki akdi faizin sözleşmenin 10.5 M. göre 2 katı mertebesinde %38 (19 x2=) oranında temerrüt faizi hesaplandığı, buna mukabil ödeme emrinde ise %40 oranında temerrüt faizi talep edildiği, dolayısıyla tespit edilen %38 oranındaki temerrüt faizi daha düşük seviyede olduğu için, buna itibar edilmesinin yerinde olacağı mütalaa edilmektedir.
4.2-KMH-Kredili Mevduat Hesabı ve Kredi Kartı Tem. Faizi Yönünden: TC Merkez Bankasının 2006/1 sayılı TEBLİĞ’i 25.05.2013 tarih ve 28657 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2013/8 sayılı TEBLİĞİ ile KMH kredileri faizi yönünden değişikliğe gidilmiştir. Başka bir deyişle Kredili Mevduat Hesaplarında (KMH) uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranları kredi kartlarına uygulanan akdi ve gecikme faiz oranlarını geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla KMH kredilerine uygulanan faizlere SINIRLAMA getirilmiştir. Bu TCMB’nın 2013/8 sayılı TEBLİĞİ 27.05.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Bir üstte belirtilen TCMB yayınladığı 2013/8 sayılı TEBLİĞ hükümleri nazara alındığında, KREDİLİ MEVDUAT HESABI (KMH) KREDİLERİNE SÖZLEŞME İLE BELİRLENEN FAİZLERİN DEĞİL, kredi kartları için TCMB yayınladığı akdi ve gecikme faiz oranlarının aynen KMH kredilerine de uygulanacağı anlaşılmaktadır.
TCMB Tebliğlerine göre 01.07.2017 tarihinde (Kat tarihini kapsayan dönem) kredi kartlarına uygulanan akdi faizin %22,08 oranında ve temerrüt faizini ise %28,08 oranında olduğu,
O halde, davacı bankanın ödeme emrinde çek garanti tazmin bedeli kredisi için talep etmiş olduğu %40 oranındaki tem.faizinin değil, tespit edilen %38 ve Kredili mevduat hesapları için talep edilen %28,08 oranındaki temerrüt faizinin, bankaların faiz oranlarını kaynak maliyeti ve piyasa koşulları içinde serbestçe (SÖZLEŞME SERBESTTİĞİ) tayin ve tespit etme yetkisi bulunduğu dikkate alındığında, tespit edilen gecikme/temerrüt faiz oranının yerinde olduğu ifade edilebilir. ANCAK Sözleşme serbestisi nazara alındığında TBK’nun 26. ve 27. m. (mülga: B.K. 19. ve 20.m) ile TMK. 2. m. göre de aykırılık teşkil edip etmediği hususları sayın Mahkemenin takdirleri dahilinde kalmaktadır. (Y.19. HD. 10.11.2003 T. 2002/9329 E. ve 2003/11272 s.K / 22.09.2005 T. 2004/12567 E. ve 2005/9001 s.K)
Faiz oranlarının fahiş olup olmadığı, sayın mahkemenin takdir yetkisinde olmakla birlikte, biz belirlenen oranın geçerli olduğu varsayımından hareketle hesaplama yapmış bulunuyoruz. Zira fahişlik iddiası o dönem itibariyle bulunacak ortalamaya göre (en az 3 ayrı bankanın emsal kredilere uyguladığı faiz oranları) saptanabilecektir.
Ayrıca, somut olayda Yargıtay 19. HD 05.06.2013 T. 2013/7303 E. ve 2013/10391 s. K. ile yine 16.05.2013 T. 2013/8556 E. ve 2013/12306 s.K. uyarınca TİCARİ KREDİ SÖZLEŞMELERİNE (ticari işlerde) yeni TBK’nun 88. ve 120.m uygulanamayacağı belirtilmektedir. O halde takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere yeni TTK’nun 8. m. göre ticari kredilere serbestçe belirlenen akdi ve temerrüt faiz oranlarının uygulanabileceği düşünülebilinir.
TMK 1 m. (3) bendi kapsamına göre; Emsal Yargıtay Kararı: 19.HD 01.10.2012 T. 2012/5456 E. ve 2012/13988 s.K. “ Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporundaki davacı bankanın akdi faiz oranının %84, temerrüt faizi oranın da %50 ilavesi ile %126 oranının talep edilmesinin mesleki etik açısından uygun bir davranış olmayacağı gibi, B.K ‘nun 19 ve 20. M. aykırılık teşkil ettiğinden, akdi faizin %30, temerrüt faizinin %45 olabileceği görüşünün yerinde görüldüğü gerekçesiyle, anılan faiz oranları uygulanmak suretiyle yapılan hesaplamalar doğrultusunda belirlenen miktarlar üzerinden davanın kısmen kabulüne, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %45 temerrüt faizi uygulanmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı tarafından takip talebinde %126 temerrüt faizi talep edilmiş olup, talep edilen faiz oranının taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi hükümlerine uygun olduğu anlaşılmaktadır. Davacının sözleşmeden kaynaklanan alacakla ilgili olarak sözleşmede kararlaştırılan faiz oranının uygulanmasını istemesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. “; denildiği,
VII- Temerrüt Tarihi İtibariyle Asıl Alacağın Tespiti:
Tarafların sözleşmeyi özgür iradeleriyle imzaladıkları, TBK m. 28 anlamında aşırı yararlanma hali ya da TBK m. 20 anlamında sözleşme hükümleri genel işlem şartı niteliğinde olmadığı farz edilerek aşağıdaki inceleme ve hesaplama yapılmıştır. Takdir Sayın Mahkemenizindir.
1)Ticari kredili mevduat hesabı kredisi yönünden:
Kat tarihi itibariyle anapara alacağı: 9.951,15
Kat tarihi (hesap kesim tarihi)…..: 02.07.2017
Temerrüt tarihi………………………: 20.07.2017
Akdi faiz oranı (krediye filen uyg.): %22,08
02.07.2017-KAT tarihi itibariyle ihtarnameye göre alacak tutarı = 9.951,15
Faiz dönemi : Asıl alacak: Gün: F.Oranı: / Yıl
02.07.2017-20.07.2017; 9.951,15 x 17 x 22,08 / 36000 = 103,76
103,76 TL İşlemiş faizin %5 gider vergisi (BSMV) = 5,19
20.07.2017-Temerrüt tarihi itibariyle asıl alacak tutarı = 10.060,10
TEMERRÜT TARİHİ itibariyle 10.060,10 TL asıl alacak hesaplanmıştır. Davacı bankanın kendi kayıtlarına göre takibe intikal eden anapara tutarı 10.514,57 TL’dır . Bu durumda takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere 454,47 TL fazla talebin yerinde olmadığı mütalaa edilmektedir.
2-Çek Garanti Bedeli Tazmin Kredisi Borcu Yönünden
Bahse konu karşılıksız çekten dolayı 14.09.2017 tarihinde 1.410,00 TL garanti bedeli ödenmiştir. ANCAK, temerrüt tarihinden sonra ödenmiş olduğu için, ihtarname ile belirlenen temerrüt tarihi itibariyle hesaplama yapılamamıştır.
Yargıtay 19.ncu Hukuk Dairesi Başkanlığının 97/5055 Esas, 97/10599 Karar sayılı emsal kararında;”…Bankanın kullandırmış olduğu krediye temerrüt tarihine kadar uygulamış olduğu akdi faiz kapital faizi olup, asıl alacak olarak kabulü gerekir. Bir başka deyişle temerrüt tarihine kadar kullandırılan kredinin aslı ile bunun akdi faizi asıl borcu oluşturur. Bunun sonucu olarak da temerrüt tarihinden itibaren bu toplam borç üzerinden temerrüt faizi uygulaması BK’nun 104/son maddesine aykırılık teşkil etmez. ………..”; Görüşü nazara alınarak yukarıda hesaplama yapılmıştır.
VIII-) İCRA TAKİBİ:
İstanbul…İcra Md.’nün 03.10.2017 tarih ve … E sayılı dosyası ile Genel Haciz Yoluyla ilamsız icra takibine geçilmiş olduğu;
a)Ticari kredili mevduat hesabı kredisi yönünden
Asıl alacak 10.514,57
İşlemiş temerrüt faizi 759,84
BSMV 37,99
Masraf 523,23
TAKİP TUTARI 11.835,63
Takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarına %28,08 oranında işleyecek temerrüt faizi, %5 gider vergisi, icra gideri, vekalet ücreti ile birlikte B.K 100. mad. hükmü uyarınca tahsili talebidir.
b) Çek Garanti Bedeli Tazmin Kredisi Yönünden
Asıl alacak 1.410,00
İşlemiş temerrüt faizi 29,77
BSMV 1,49
TAKİP TUTARI 1.441,26
Takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarına %40 oranında işleyecek temerrüt faizi, %5 gider vergisi, icra gideri, vekalet ücreti ile birlikte B.K 100. mad. hükmü uyarınca tahsili talebidir.
IX-)TAKİP TARİHİ 03.10.2017 İtibariyle Toplam Alacağın Tespiti
Davalı kredi lehtarı şirket ve kefillerin 3’de aynı tarihte temerrüde düşürülmüş sayılmaları nedeniyle tek bir ortak hesaplama yapılmıştır. Kaldı ki ayrı ayrı hesaplama yapılacak olsa bile sonuç yine aynı seviyede çıkacaktır.
a)Kredili mevduat hesabı kredisi Yönünden:
Tem.tarihi itibariyle anapara alacağı….: 10.060,10
Temerrüt tarihi………………………: 20.07.2017
Takip tarihi……………………………: 03.10.2017
Temerrüt faiz oranı………………….: %28,08
20.07.2017-Tem. tarihi itibariyle asıl alacak tutarı (hesaplandığı gibi) 10.060,10
Faiz dönemi : Asıl alacak: Gün: F.Oranı: / Yıl
20.07.2017-03.10.2017; 10.060,10 x 76 x 28,08 / 36000 = 596,36
596,36 TL İşlemiş faizin %5 gider vergisi (BSMV) = 29,82
Masraf: (Talep edilen masrafa ilişkin gider belgeleri sunulmadığı için değerlendirme dışında bırakılmıştır) = 0,00
03.10.2017-TAKİP TARİHİ itibariyle toplam alacak tutarı = 10.686,28
TAKİP TARİHİ itibariyle toplam 10.686,28 TL alacak hesaplanmıştır. Davacı banka ise takip talebinde 11.835,63 TL talep etmiştir. Bu durumda takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere 1.149,35 TL fazla talebin yerinde olmadığı mütalaa edilmektedir.
b) Çek …Bedeli Tazmin Kredisi Yönünden
Tazmin tarihi itibariyle anapara alacağı……….: 1.410,00
Tazmin tarihi……………………………..: 14.09.2017
Takip tarihi………………………………: 03.10.2017
Temerrüt faiz oranı………………………: %38
14.09.2017-Tazmin tarihi itibariyle asıl alacak tutarı (talep gibi) = 1.410,00
Faiz dönemi : Asıl alacak: Gün: F.Oranı: / Yıl

14.09.2017-03.10.2017; 1.410,00 x 20 x 38 / 36000 = 29,77
29,77 TL İşlemiş faizin %5 gider vergisi (BSMV) = 1,49
03.10.2017-TAKİP TARİHİ itibariyle toplam alacak tutarı = 1.441,26
TAKİP TARİHİ itibariyle 1.441,26 TL alacak hesaplanmıştır. Davacı bankada takip talebinde 1.441,26 TL talep etmiştir. Bu durumda hesap ile talep arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır.
Davalı/kefillerin, her ne kadar sözleşmesel olarak gayrinakdi çek bedellerinin DEPO edilmesinden sorumlu olmadıkları değerlendirilmekte ise de, karşılıksız bir çekten dolayı 5941 sayılı Çek K’nun 3 m. kapsamında çek hamiline ödenen garanti/yükümlülük bedeli tazmin tarihinden itibaren nakdi krediye dönüştüğü için diğer nakdi krediler gibi davalı/kefillerin sorumluluğu kapsamına girmektedir.
ANCAK, davacı banka takip talebinde çek garanti bedeli tazmin tutarından davalı/kefilleri sorumlu tutmayıp, sadece kredi lehtarı şirketi sorumlu tutmuştur. Bu durumda taleple bağlılık ilkesi uyarınca davalı/kefiller çek garanti bedeli tazmininden sorumlu tutulmayabilinir. Takdiri sayın mahkemeye aittir. “şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce tarafların itirazlarının tetkiki babında bilirkişiden ek rapor alınarak konuya ilişkin 16/10/2019 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi anılı ek raporlarında özetle;
“1-Davacı banka ile davalı kredi lehtarı/borçlusu …Ltd. Şti.. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, anılan sözleşmeyi davalı/kefillerinde “ müteselsil kefil “ sıfatıyla imzalamış oldukları, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği,
2- Davalı/Kefilin Kefalet limiti ve Sorumluluğu: Davalı kefilin/lerin, sözleşmede gösterilen kefalet limitleri toplamının 50.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan toplam asıl alacak tutarının 10.060,10 TL olduğu kabul edilerek değerlendirme yapıldığında, talep edilen asıl alacağın kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefillerin hesaplanan borcun tamamından müştereken ve müteselsilen kefalet limitiyle sınırlı olarak sorumlu olduklarının düşünülebileceği (bkz: TBK 589 m. mülga B.K 490.m)^nın sayın yargı makamınca değerlendirilebilineceği)
3-DAVACI BANKANIN TAKİP TARİHİ İTİBARİYLE ALACAĞI:
3.1- Kredili mevduat hesabı kredisi Yönünden:
Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde; fazlaya ilişkin 1.149,35 TL (11.835,63- 10.686,28=) reddi durumunda, TAKİP TARİHİNDEN itibaren 10.060,10 TL’sı asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar Tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla yıllık %28,08 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte alacağın istenilebileceği,
3.2- Çek … Bedeli Tazmin Kredisi Yönünden
Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde; alacağın yerinde talep edilmiş olduğu nazara alınarak, TAKİP TARİHİNDEN itibaren 1.410,00 TL’sı asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar Tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla yıllık %38 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte alacağın istenilebileceği,
4-Davalı/kefiller her ne kadar sözleşmesel olarak yukarıda belirtilen 1.410,00 TL karşılıksız çek garanti bedeli tazmin tutarından sorumlu iseler de, davacı banka davalı/kefilleri çek garanti bedelinden sorumlu tutmadığı için, taleple bağlı kalınmasının yerinde olacağı,”şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Dava; davalı tarafın ticari kredi mevduat hesabı kullanımından doğan ve gayri nakdi çek kredisinden doğan borçlarını hesap kat ihtarına rağmen ödememesi üzerine girişilen icra takibine itirazın iptali davasından ibarettir.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davalı vekilinin bilirkişi raporuna kat ihtarının tebliğinin usulsüz olduğu ve müteselsil kefile başvurma şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle yaptığı itirazının tetkikinde, yapılan tebligatların TK’nun 21. maddesine ve Yönetmeliğin 30. maddesine uygun olarak tebligatın yapılamama nedeninin ismi tam okunamayan güvenlik görevlisine sorulmak, 2 nolu haber kağıdının kapıya yapıştırılmak ve güvenlik görevlisine haber verilmek suretiyle yapıldığı, beyanına başvurulanın imzadan imtina ettiğinin de mazbataya yazılarak tebliğ memurunca imzalandığı görülmekle yapılan tebligatların usulüne uygun olduğu anlaşılmakla davalı yanın bu itirazına itibar edilmemiştir. Bir diğer itiraz hakkında; kefalete ilişkin olarak kefil, asıl borçlunun asıl borcu ile temerrüt faizi borcundan kefalet limitine kadar sorumludur. Ancak kendi temerrüdü oluştu ise bu aşamadan sonra limit ile sınırlı olmaksızın kendi sorumluluğu başlar. Kefil, takipten önce temerrüde düşürülmemişse hesap kat tarihinden takip tarihine kadar işleyen akdi faizden limiti dahilinde sorumlu olur.Temerrüt için hesap kat ihtarının kefile tebliği şarttır. Asıl borçlu yönünden sözleşmede, belirlenen adrese tebligat çıkartılması ve tebliğ edilememesi halinde de temerrüdün gerçekleşeceğine ilişkin hüküm konulmuş olması halinde İİK. 68/b maddesi uyarınca asıl borçlu yönünden temerrüt oluşur ise de bu hükmün kefil yönünden uygulanması mümkün değildir. (Yargıtay 19. HD 2015/3357 E, 2015/16301 K) Eldeki davada, asıl borçlu ile müteselsil kefiller aynı tarihte kat ihtarını tebliğ almış olmakla kat ihtarına rağmen davacının alacağını tahsil edemediği sabit olduğundan, icra takibinde müteselsil kefillerden de alacağın talebi koşulları oluşmuş olmakla, davalı yanın bu itirazı da yerinde görülmemiştir. Gerekçeli yazılmakla itibar edilir bulunan alanında uzman bilirkişi tarafından yapılan değerlendirmeler gereğince taraflar arasında akdedilmiş olan alacak istemine dayanak GKS metninde kefalete ilişkin kısımların el yazısı ile doldurulmuş olduğunun görüldüğü, imza/yazı inkarının bulunmadığı, davalıların dayanak genel kredi sözleşmesine istinaden asıl borçlu ve müşterek-müteselsil kefalete istinaden sorumluluklarının bulunduğunun belirlendiği ayrıca alacak miktarının yanlar arasındaki sözleşme, kredi ilişkisi ve bankacılık mevzuatına uygun olarak belirlendiği, dolayısıyla mahkememizce denetlenen raporun hükme esas alınabileceği anlaşılmakla bilirkişi tarafından hesaplanan bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne, likit ve belirlenebilir olan alacağın % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki hükmün kurulması cihetine girilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalılardan kredili mevduat hesabı nedeniyle 10.060,10 TL asıl alacak, 596,36-TL işlemiş temerrüt faizi, 29,82 TL BSMV olmak üzere toplam 10.686,28 TL ve davacının yalnızca davalı Tas. Hal. …Şirketinden çek kredisi nedeniyle 1.410,00 TL asıl alacak, 29,77 TL işlemiş temerrüt faizi, 1,49 TL BSMV olmak üzere toplam 1.441,26 TL alacaklı, toplamda Tas. Hal. … Şirketinden 12.127,54 TL ve diğer davalılardan 10.060,10 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile kredili mevduat hesabından kaynaklanan asıl alacak 10.060,10 TL’ye takip tarihinden itibaren %28,08 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmak, çek kredisinden kaynaklanan asıl alacak 1.410,00 TL’ye takip tarihinden itibaren %38 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya dair istemin REDDİNE,
2- Alacağın % 20’si oranındaki 2.294,02 TL (…ve…2.012,02 TL’den sorumlu olmak kaydıyla) icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 828,43 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 160,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 668,07 TL harcının davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 160,36 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 196,26 TL ‘nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafça yapılan 937,9 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 856,67 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine ( davalı Tas. Hal…. Şirketinden bu tutarın tamamının alınmasına, diğer davalılar işbu tutarın 844,11 TL’lik kısmından sorumlu tutulmasına)
6- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
7- Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.149,35 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
8- Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/11/2019

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır

TASHİH ŞERHİ

Mahkememizin 19/11/2019 tarihli celsesinde hükmün birinci fıkrasında “… toplamda Tas. Hal. …Şirketinden 12.127,54 TL ve diğer davalılardan 10.060,10 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali…” denilmiş ise de diğer davalılar yönünden alacak tutarının işlemiş faiz ve BSMV toplamı olan 10.686,28 olarak yazılması gerekirken sehven asıl alacak tutarı olan 10.060,10 TL olarak yazıldığı anlaşılmakla, anılı husus yazım hatasından kaynaklı maddi hata olduğundan, hükmün daraltılması ve genişletilmesi yoluna gidilmediğinden karara sehven “… toplamda Tas. Hal….Şirketinden 12.127,54 TL ve diğer davalılardan 10.060,10 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali…” şeklinde geçen ibarenin “… toplamda Tas. Hal. …Şirketinden 12.127,54 TL ve diğer davalılardan 10.686,28 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali…” olarak düzeltilmesine karar verildi. 19/11/2019

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır