Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1110 E. 2019/306 K. 09.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1110 Esas
KARAR NO : 2019/306
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/11/2018
KARAR TARİHİ : 11/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01.03.2013 tarihinde saat 15.30 sıralarında sürücü … … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motorsiklet ile … Caddesi üzerinde seyir halinde iken … Sokak kavşağına yaklaştığı sırada … Caddesi park istikametinden karşı istikamete geçmek için iki park halindeki araç arasından yola çıkan yaya … ’a çarpmamak için fren yaptığı anda motor sağ yan kısma devrilerek ve park halindeki araçlara sürüklenerek çarptıktan sonra yayaya da sol bilek kısmından çarpması neticesinde tek araçla yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen kazada … plaka sayılı araçta yolcu konumunda bulunan müvekkili … yaralanmış olup bedensel güç kaybına uğradığını, 01.03.2013 tarihli trafik kazası tespit tutanağı değerlendirildiğinde kazada sürücü … …’ın 2918 sayılı KTK’nun madde 52/1a “Kavşaklara yaklaşırken hızlarını azaltmamak” kurallarını ihlal ettiğinden kusurlu olduğunu, meydana gelen kazada yolcu konumunda bulunan müvekkili …’ın kusurunun bulunmadığını, davacı müvekkili kazada ağır yaralandığını, beyin kanaması geçirdiğini, gözünde görme kaybı yaşamış olup, … Devlet Hastanesi, … Devlet Hastanesi, … Anadolu Hastanesi ve … Hastanelerinde tedavisinin yapıldığını, dava sürecinde davacının adli tıp kurumu veya üniversite hastanesi adli tıp anabilim dalı başkanlığına sevki ile yapılacak muayene sonucu maluliyetinin hesaplanması talep olunduğunu, … Sigorta AŞ, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sorumluluğundaki … plaka sayılı araç ile meydana gelen kazada davacı müvekkilinin uğramış olduğu zararlardan kusuru oranında sorumlu olduğunu, iş bu kaza nedeni ile müvekkilinin uğramış olduğu geçici ve kalıcı iş göremezlik zararının hesaplanarak tarafına ödeme yapılması talebi ile sigorta şirketlerine başvuru yapıldığını, 01.10.2018 tarihli dilekçenin 02.10.2018 tarihinde davalı … çalışanı tarafından teslim alındığını, zararının karşılanması talebi ile müvekkilinin uğramış olduğu zararın tespiti için gerekli tüm belgelerle birlikte sigorta şirketine başvuru yapıldığını ve başvurunun üzerinden 15 gün geçmiş olmasına rağmen davalı … tarafından herhangi bir ödemenin yapılmadığını, davalı … ile yaşanan uyuşmazlık nedeniyle dava açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, davacı müvekkilin yaralanmasından dolayı dosyanın aktüer bilirkişisine gönderilerek müvekkilinin geçici ve daimi iş göremezlik tazminatının hesaplanması ile müvekkilinin iş göremezlik zararının emsal ücret üzerinden hesaplanmasının talep olunduğunu, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500-TL daimi iş göremezlik ve 500-TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 1.000,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile davalı … şirketlinden tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketin poliçeden kaynaklanan maddi tazminat talebinden doğan sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacı motorsiklet üzerinde yolcu konumunda bulunduğundan kask takıp takmadığının tespitinin gerektiğini, poliçede azami teminat limitinin yazılı olması bu miktarın herhalükarda ödeneceğinin anlamına gelmediğini, KTK Mecburi Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta poliçeleri meblağ sigortası niteliğinde olmayıp zarar sigortası niteliğinde olduğunu, bu tür poliçeler ile üçüncü kişiler için haksız zenginleşmenin bir yolu olmayıp bu şahısların maruz kaldıkları gerçek zarar teminatı altına alındığını, sürücülerin kusur durumu davacıların sakat kalıp kalmadığı ve sakatlık oranı hakkında Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden rapor alınmasını talep ettiğini, davacının sakatlıktan dolayı herhangi bir sosyal kurumdan tazminat alınıp alınmadığının araştırılmasını talep ettiğini, davacının sosyal kurumdan tazminat veya aylık bağlanması halinde bu ödemelerin sakatlık tazminat hesabından düşülmesi gerektiğini, sakatlık tazminat hesabı uzmanlık gerektirmekte olup, hesaplamanın Hazine Müsteşarlığınca kabul gören aktüer uzmanı tarafından yaptırılmasını, bu konuda uzman olmayan avukata yaptırlmamasının gerektiğini, davacının gelirinin tespitinde SGK kayıtları, vergi kayıtlarının esas alınması gerektiğini, sırf tazminat tutarının yüksek çıkması için gerçeğe aykırı olarak muhtarlıktan alınan belge, tanık ifadeleri ile gelir tespitini kabul etmediklerini, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerekli olduğunu, davacının bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kurumu tespit edilerek, mükerrer ödemeyi ve haksız zenginleşmeyi önlemek için kurum tarafından davaya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği, maluliyet nedeni ile bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin öğrenilmesi gerektiğini, dava mahiyeti itibarıyla öncelikle sosyal güvenlik kurumlarınca karşılanmayan zararların giderilmesine ilişkin olduğunu, haksız eylem sonucu yaralanma ve maluliyet sebebiyle maddi tazminat talebiyle açılan davalarda, tazminatın denkleştirilmesi kuralı gereğince, haksız eylem sonucu gerçekleşen gerçek zarar belirlenerek ona hükmedilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde davacı yanın herhangi bir malüliyeti olduğundan bahsedilmediğini, tarafınca tazmin edilecek olan “gerçek” zarar davacının vücut bütünlüğü kaybi oranı değil, “meslekte kazanma gücünün daimi kaybı” oranındaki gerçek maddi zarar olduğunu, müvekkili şirketin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini, KTK 99/1 hükmü uyarınca, sigortacı, zarar görenin tazminat ödemeyi gerektiren belgeleri tam ve eksiksiz bir şekilde kendisine teslim etmesinden itibaren 8 iş günü içinde ödemeyi yapmadığı takdirde temerrüde düşmüş olacağını, zarar görenin faiz hakkı temerrüd tarihinden itibaren doğduğunu, davacı taraf davadan önce taraflarına başvuruda bulunmuş olmasına rağmen müvekkili şirket tarafından tazminat hesabı yapmaya yarayacak evrakları taraflarına iletmediğini, bu nedenle müvekkili şirketin temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, dava konusunun bir haksız fiil olan trafik kazasından kaynaklanmakta olduğunu, ticari iş olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, davacı yanın ticari faiz talebinin yasal bir dayanağı olmayıp hukuken kabul edilmemesi gerektiğini, davanın reddini, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesini, aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklı işgöremezliğe ilişkin maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce icra edilen yargılama sırasında davacı vekilinin 03/04/2019 tarihli uyaptan gönderdiği feragat dilekçesi ile davadan feragat ettikleri, dava sırasında davalı taraf ile sulh protokolünün yapıldığı, maddi tazminat taleplerine yönelik … Sigorta AŞ tarafından ödemenin yapıldığı ve yargılama gideri ve vekalet ücretine karşılıklı anlaşma nedeniyle hükmedilmemesine dair dilekçe ibraz ettiği anlaşılmıştır. Davacı vekilinin vekaletnamesinden feragata yetkili olduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin 08/04/2019 tarihli uyaptan gönderdiği beyan dilekçesi ile davacı taraf ile sulh anlaşması yapılarak ödemenin gerçekleştiğini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin taleplerinin bulunmadığına dair dilekçe ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce vaki feragat üzerine davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü KÜ M : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40-TL karar harcının davacının peşin yatırdığı 35,90-TL harçtan mahsubu ile alınması gereken 8,5-TL’nin Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliğinin 11/2. Maddesinde belirtilen 16,02-TL’den az olması nedeni ile harç alınmasına yer olmadığına,
3-Taraflarca karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri talep olunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda, dava miktarı itibari ile kesin olmak üzere karar verildi.11/04/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza