Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1109 E. 2020/577 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1109
KARAR NO : 2020/577
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 21/11/2018
KARAR TARİHİ : 12/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … şirketindeki payını noter kanalı ile diğer şirket ortağı … … ‘e devrettiğini, ancak diğer ortak …’ün bu pay devrini ortaklar kurulunda olumlu oy vermemesi sebebiyle ticaret siciline tescil edilemediğini, 22.01.2017 tarihli genel kurulda yeni pay yapısına ilişkin oy birliği ile karar alındığını, ancak … tarafından bu kararın imzalanmadığını, 25.06.2018 tarihinde gönderilen ihtarname ile kararın imzalanarak ilan edilmesi gerektiği ihtar edildiğini, TTK m.595/3 uyarınca davalı şirket ortaklarının bu ihtarnameye 3 ay içinde reddetmeleri sebebiyle hisse devrinin onaylandığını beyanla 18.01.2017 tarihli limited şirket pay devri uyarınca müvekkilinin pay devrinin tesciline karar verilmesi, bu talebin mümkün olmaması halinde TTK m.638 uyarınca haklı sebeplerle ortaklıktan çıkarılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış, ancak cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Dosya kapsamına alınan 17/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Davalı şirkete 22.01.2017 tarihli genel kurul tarihi itibariyle başvurunun yapıldığı, ancak şirket tarafından cevap verilmemesi sebebiyle TTK m.595/7 uyarınca başvurudan itibaren üç ay içinde genel kurul reddetmediği takdirde onayı vermiş sayılacağından , devrin şirket tarafından onaylanmış sayılacağı,
TTK m.638 uyarınca haklı sebeple şirketten çıkma şartlarının oluşmadığı, bu nedenle bu aşamada şirketten çıkma payının hesaplanamayacağı…” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Dava; Davacı yanın, davalı limited şirketteki hissesinin 18.01.2017 tarihli … Noterliği’nin … yevmiye numaralı Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi uyarınca davalı …’e devrinin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirilerek tescili ve terditli olarak TTK’nın 638. maddesi gereğince ortaklıktan çıkmasına karar verilmesi istemlidir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı yan, davalı limited şirketteki hissesini diğer ortak olan davalı …’e 18.01.2017 tarihli … Noterliği’nin … yevmiye numaralı Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi uyarınca devrettiği, devre ilişkin olarak 22.01.2017 tarihli genel kurulda yeni pay yapısına ilişkin oy birliği ile karar alındığı; ancak davalı ortak … tarafından bu kararın imzalanmadığı, 25.06.2018 tarihinde keşide edilen … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kararın imzalanarak ilan edilmesi gerektiğinin ihtar edildiği, ihtarnamenin davalı …’e 28.06.2018 tarihinde, diğer davalı …’e 09.07.2018 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
TTK’nın 595/1. maddesi uyarınca, limited şirket hisse devrine dair sözleşmenin yazılı şekilde yapılması ve imzaların noterce onanması geçerlilik şartıdır. Somut olayda bu koşulun gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur. Somut olayda, genel kurulun onayı bulunmamaktadır. Ancak Kanun, 6762 sayılı TTK’da olmayan yeni bir imkan getirmiştir. Yeni TTK’nın 595/son maddesi uyarınca, şirket genel kurulunun devre onay verilmesi talebi hakkında üç ay içinde olumlu veya olumsuz bir karar vermemesi halinde, devre onay vermiş sayılmasını hükme bağlamıştır.
Bu hüküm doğrultusunda hisse devrinin onay tarihinden itibaren şirkete karşı geçerli hale geleceği ve onay tarihi itibarıyla ortaklık devrinin gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, genel kurulca 22/01/2017 tarihi itibarıyla onay verildiği kabul edilerek taraflar arasındaki devrin 22/04/2017 tarihinde gerçekleştiğinin tespitine karar vermek gerekmiştir. Davacı yan her ne kadar hisse devir işleminin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirilerek tescilini talep etmişse de; hisse devrine ilişkin kararın tescili talebi ile Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne başvuru ve sicil müdürlüğünün bu talebin reddine ilişkin kararı olmadan tescili emreden hüküm tesis edilemeyeceği gibi eldeki dava da sicil müdürlüğünün taraf olmadığı anlaşılmakla bu istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davacı yanın, davalı …’nde bulunan 146.000,00-TL değerindeki payını 22/04/2017 tarihinde davalı …’e devrettiğinin TESPİTİNE,
2-Hisse devir işleminin … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirilmesi ve hükmen tesciline ilişkin talebin REDDİNE,
3-54,40 TL karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 35,90 TL harcın düşümü sonucu kalan 18,50 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 3.340,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya ödenmesine,
6- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç ile 35,90 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 71,80 TL’nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/11/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …