Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1107 E. 2019/301 K. 09.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1107
KARAR NO : 2019/301
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2018
KARAR TARİHİ : 09/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait şirket ile davalı şirket arasında araç kiralama hususunda ticari bir ilişki bulunduğunu, davalı şirkete teminat senedi olarak verilen senedin davalı tarafça sonradan doldurularak icra takibine konulduğunu, müvekkilinin davalı şirket ile aralarında bu bedelde bir alış veriş bulunmadığını, alacak iddiasının olması halinde bunu ticari yoldan talep yolunun açık olduğunu, haciz tazyiki altında senet bedelinin ödetilmeye amaçlandığını, davalı tarafça araç kiralama sonrası bir takım araçlara ait sair giderlerle birlikte oluşan bir hesap sonucu bedelinin bulunduğunun müvekkiline iletildiğini, senedin tanzim ve ödeme günü ile üzerindeki bedel ile davalının kiralanan araçlara ilişkin müvekkili aleyhine oluşturduğu borç zamanlarının daha farklı olduğunu, icra takibinin durdurulması ve hacizlerin kaldırılmasına yönelik tedbir uygulanmasını, icra dairesinde açılan takibin iptaline, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın araç kiralama sektöründe faaliyet gösteren müvekkili şirketten farklı tarihlerde toplam 4 adet araç kiraladığını, davacı tarafça … plakalı aracın 11/12/2017 tarihinden 20/07/2018 tarihine kadar, … plakalı aracın 07/11/2017 tarihinden 20/07/2018 tarihine kadar, … plakalı aracın 11/12/2017 tarihinden 13/08//2018 tarihine kadar, … plakalı aracın 18/12/2017 tarihinden 13/08/2018 tarihine kadar kiralık olarak kullanıldığını, araçların davacı tarafça farklı tarihlerde müvekkili şirkete iade edildiğini, en son teslim edilen aracın davacı tarafça 13/08/2018 tarihinde teslim edilmiş olduğunu, bu tarihte kiraladığı tüm araçların kiralama sözleşmesi kapsamında eksik kira ücreti, araç kilometre aşım farkı, HGS ücreti, OGS kaçak geçiş cezaları, trafik cezaları, araç hasar-onarım-işçilik-temizlik giderleri vesair sebepler ile toplam 48.722,85 TL ödemesi gereken bedel olduğunun davacı taraf ile paylaşılmış olduğunu, davacı taraf ile varılan uzlaşma gereği davacı bu bedel üzerinden indirim yapılmasının talep edildiğini, davacı taraf ile yapılan pazarlık ve varılan uzlaşma gereği 36.491,00 TL ödeme yapmayı kabul ettiğini, ancak nakit olarak ödeyemeyeceği için 17/08/2018 vade tarihli bir adet bono alındığını ve vade tarihinde borcunu ödemeyi taahhüt ettiğini, davacı tarafça söz konusu bononun vade tarihinde ödenmemesi sebebiyle müvekkil tarafından … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davacı taraf aleyhine başlatılan icra takibinde takip dayanağı bononun kambiyo sebedi vasfında olmadığı gerekçesiyle … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile takibin iptali davasının açıldığını, … İcra Hukuk Mahkemesinin 07/11/2018 tarihinde … karar sayılı kararıyla davacının davasını reddettiğini, özetle 48.772,85 TL alacağa karşılık davacı tarafından 36.491,00 TL bedelli 17/08/2018 vade tarihli bonoyu haksız ve mesnetsiz olarak inkar ettiğini ve huzurdaki davanın müvekkiline karşı yöneltildiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; araç kiralama sözleşmesi uyarınca teminat senedi olarak verildiği belirtilen senet yönünden davacının borçlu olmadığının tespit istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; taraflar arasında 4 farklı otomobil için çeşitli tarihlerde kiralık araç sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeler kapsamında davalı tarafa verilen 17/08/2018 vade tarihli bononun bedelsiz olduğundan bahisle icra takibi ve bu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitinin talep edildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev hususu; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası öncelikle görev noktasında incelenmiştir.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesine göre; “Kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mülga 1086 sayılı HMUK.’dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir.
Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine dayandığının kabulü gerekir. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanlığı’ nın 2015/7672 Esas ve 2016/900 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir. Bu nedenle mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki hükmü kurmak gerekmiştir.
K A R A R : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK nın 331. Maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/04/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza