Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1058 E. 2022/539 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1058 Esas
KARAR NO : 2022/539
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2018
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı olan müvekkilinin davalıdan 15.07.2016 tarihli faturada belirtilen … Kompresör, … ve … model ürünleri satın aldığı, satın aldığı ürünlerin davalı tarafından 26.07,2016 tarihinde davacı müvekkili şirkete ait işyerine kurulduğunu; davalıdan satın alınan kompresörün kurulumunun üzerinden henüz 10 gün geçmeden 06.08.2016 tarihinde susturucusu patladığı, davalı tarafından yenisi ile değiştirildiği, ancak aynı susturucunun 22.08.2016 tarihinde yine patladığı ve yenisiyle değiştirildiği, yine kompresörün ileriki tarihlerde muhtelif arızaları meydana geldiğini, 26.07.2016 tarihinde davalıdan sıfır alınan kompresör ve ekipmanları verilen 2 yıllık garanti süresi içinde onlarca defa arıza yaptığını belirterek müvekkilinin davalı firmadan 24.05.2018 tarihinde söz konusu kompresörün ayıpsız olanı ile değiştirilmesini talep ettiğini, davalının aynı gün cevabi mailinde ” makinenin arızası giderilerek tarafınıza teslim edilecektir herhangi bir değişim ve yeni makine verilmesi söz konusu değildir.” cevabı verildiğini, bu defa müvekkilinin … Noterliğinden çekilen 09.07.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarıyla satış sözleşmesinden dönme hakkını kullandığını ve ayıplı malın iadesiyle bedelinin faiziyle geri ödemesini talep ettiğini, bu talebin 10.07.2018 de tebliğ edildiği, Davalı yanın … Noterliği 12.07.2018 tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarında gerçeklerle uzaktan yakından ilgi ve alakası olmayan bir takım iddialarla müvekkilinin talebini reddettiğini, bunların yanı sıra müvekkil şirketin söz konusu kompresörün sürekli arızalanması nedeniyle randıman alınamaması ve işlerin ciddi şekilde aksaması sebebiyle yeni bir kompresör almak zorunda kaldığını, buna ilişkin faturayı dilekçe ekinde sunduklarını, davacı müvekkilinin tüm iyi niyetli çabalarına rağmen davalı önce kompresörün ayıpsız olan ile değiştirilmesi taleplerinin reddedildiği için huzurdaki davanın açıldığını belirtilirken davalıya ödemiş olduğu 54.500,00 TL bedelin ödeme tarihi olan 31.10.2016 itibaren merkez bankası reeskont faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 15.07.2016 tarihinde davacı yana müvekkili şirket tarafından kompresör satışı yapıldığını, 26.07.2016 kompresörün kurulumu ve ilk çalıştırma işleminin yapıldığı, kurulum sırasında davacı şirket çalışanlarına ortamdaki davlumbazın yanlış yere kurulduğunu, bu durumun sıcaklıkla ilgili soruna sebep olacağının bildirildiği, davlumbaz yönünün değiştirilmesi gerektiğinin bildirildiği, kullanıcının yapmasının gerekenlerin formun arkasına eklenecek sayfada da görüleceği, talimatlara uyulmaması halinde kompresörün verimli çalışmayacağı, belirtilen temizlik ve bakımların yapılmamasından kaynaklananı arızalarda ve kullanma kataloğunda belirtilen çalışma koşulları dışında çalıştırılan kompresörlerin garanti kapsamından çıkacağı belirtilmiş ve bu hususların yazılı olarak kaşe ve imza altına alındığı belirtilerek, davacı tarafından kullanılan kompresörünün sürekli arızalarımasının sebebinin, davacı yanın ortam havalandırma şartlarını düzeltmemesi ve kampresörün bakımlarını yapmaması olduğunu, ancak müvekkilinin iyi niyetli davranarak garanti kapsamındaymış gibi kompresörü tamir ettiğini belirterek 25.06.2018 tarihinde ortam sıcaklık koşulları nın ve davlumbaz sisteminin düzeltilmemesi nedeniyle makine soğutma fanlarından 1 tanesinin yandığı tespit edilerek 26.06.2018 tarihinde makinenin fanı değiştirildiği, … servis formuna tekrar makine havalandırmasının yapılması gerektiği konusunda uyarı yapıldığı, 2. Bakım için davacıya da teklif verildiği, teklifin davacı tarafından onaylandığı, daha sonra ise davacı şirketin yeni bir makina alma durumlarının söz konusu olduğunu ifade ederek bakım programının beklemeye alınmasını talep ederek yeni bir makine için müvekkilinden fiyat teklifi aldığını, ardından davacının ihtarname ile malın ayıplı olduğunu belirterek bedelinin faiziyle iadesini talep ettiğini, müvekkilinin … Noterliği 12.07.2018 tarihli … ihtarnamede davacı şirket tarafından ileri sürülen iddiaların gerçekdışı olduğu, müvekkilinin yükümlülüklerini yerine getirdiği, bir aydır bakım uyarısı yapılmasına rağmen bakım yaptırılmadığını ve ihtarnamenin kötü niyetle gönderildiğini belirttiği öte yandan davacının iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın BK 227 uyarınca sözleşmeden dönme hakkının bulunmadığı, davanın taraflarının tacir olması nedeniyle TTK 223/c uyarınca 2 gün ve her durumda 8 gün süre için de ayıp ihbarı yükümlülüğü olduğunu, TTK 223/C ile atıf yapılan BK 223/2 fıkrası uyarınca davacının satılanı kabul ettiğini, ürünün davacının kullanımından kaynaklı olarak yaptığı arızaların bildirilmiş olmasının ayıp ihbarı niteliğinde olmadığı, davacının ürünü 2 yıl boyunca aralıksız olarak çalıştırıp uygunsuz ortamda talimatlara aykırı olarak aralıksız çalışmadan kaynaklı tüm arızalarını bedelsiz olarak giderildikten sonra ürün kurulu ve çalışır haldeyken bir tespit dahi yaptırmadan ürünü yerinden sökerek garanti süresinin bitimiyle birlikte ayıp ihbarında bulunması ve sözleşmeden dönerek bedelini talep etmesinin hukuki bir dayanağı olmaması bir yana kötü niyetini de ortaya koyduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların sunduğu deliller dosya arasına alınmıştır.
Bilirkişiler … ile … tarafından düzenlenen 02/01/2020 tarihli kök bilirkişi raporunda;
“Deliller ve hukuki değerlendirmelere göre varılacak sonuç tamamen Mahkemenin takdirinde olmak üzere;
a. Dava konusu sistemin bir vidalı kompresör ile 1000 It lik basınçlı tank ve kurutucudan müteşekkil bir basınçlı hava sistemi olduğu,
b. Dava konusu Kompresörün Davacı … fabrikasında yerinde yapılan incelemede yerinden sökülerek kompresör odasından çıkarıldığı, yerine dava dışı bir firmadan yeni bir kompresör satın alındığı ve bu yeni kompresörün monte edildiği ve çalıştırıldığının tespit edildiği,
c. Davacı yan tarafından tutulmuş kayıtlardan dava konusu kompresörün sökülmeden bir gün önce çalışır vaziyette olduğu ve fabrikanın üretimindeki basınçlı hava sistemini sökülmeden bir gün önce gün boyu 21 saat süreyle beslediğinin anlaşıldığı;
d. Davalı yan tarafırıdan üretilmiş kompresörde meydana gelen arızaların, Kompresörün bulunduğu mahalde taraflar arasındaki sözleşme uyarınca Davacı yan tarafından tesis edilmesi gereken ve çevresel ve alt yapı eksikliklerinden kaynaklanan arızalar olduğu, kompresörde açık veya gizli bir ayıp olmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
e. Dosyadaki belgelerden dava konusu kompresörün tüm arızalarının tamiri ve motor yanması sonucunda mator değişiminin Davalı yan târafından Garanti kapsamında tamir edildiğinin anlaşıldığı, kompresörün motor değişiminde yerine aynı kapasitede ikame bir kompresörün davalı yan tarafırıdan temin edildiği, Ayrıca dava konusu kompresöre veya ikame kompresöre ilave olarak fabrikanın kullanımında olan ikinci bir VEK 30 Eski Komsan Kompresörün de fabrikada mevcut olduğu, bu kampresörün de fabrikanın basınçlı hava sistemini beslemede kullanıldığı, Bu nedenlerle dava konusu kompresörün arızalanmasının fabrikadaki üretimi etkilemediği görüşüne varıldığı;
f. Netice olarak, bir sözleşmeye aykırılık, kötü ifa durumu bulunmadığından davacının bedel iadesi ve kazanç kaybı sebebiyle tazminat talebinde bulunamayacağı, sonuç ve kanaatine varılmıştır.” “şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Bilirkişiler … tarafından düzenlenen 25/03/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda;
“SONUÇLAR :
Sayın Mahkemeniz tarafından tarafıma tevdi edilmiş olan dosya ile ilgili olarak yerinde inceleme yetkisi verilmiş olmasına rağmen dosya içeriğinde bulunan bilgi, belge ve önceki bilirkişi raporunda belirtilmiş olan görüş ve kanaatler üzerinde yapmış olduğum incelemeler ile elektrik mühendisliği eğitiminin bana verdiği ışık doğrultusunda;
7.1- Söz konusu kompresör ve tahrik sistem arızalarının elektrik dağıtım şirketinin sorumluluğunda olan şebekedeki elektrik gerilim dalgalanmalarından kaynaklanmadığı, buna rağmen, işyerinde olası muhtemel gerilim dalgalanmalarını önlemek için tedbirlerin alınmamış olduğu,
7.2- Söz konusu kompresör ve tahrik sisteminin elektrik bağlantılarının EİT Yönetmeliğine göre uygun yapılmış olduğu halde (kablo, kesici, pano, sigorta, termik vs), kompresör sisteminin çalışmasında sorun yaratabilecek nitelikte olmadığı, işyerinde kompresör sisteminin beslemesinde gerilim düşmesine karşı tedbirlerin alınmamış olduğu,
7.4- Söz konusu kompresör ve tahrik sisteminin uzun süreler (8 saat veya 21 saat) çalışmaya muktedir olduğu,
7.5- Söz konusu kompresör ve tahrik sisteminin çalıştığı ortam koşullarının gerektiği gibi kontrol ve denetim altına alınmamış olduğu, rutin bakımlarının yapılmasında imalatçı firmanın belirtmiş olduğu şekilde davacı tarafın bu önerilerin yapılmasında ihmallerin bulunduğu,
7.6- Söz konusu kompresör ve tahrik sisteminin gizli veya açık ayıplı olmadığı,
7.7- Davacının alacak talebinin yerinde olmadığı, kadri maruf olmadığı,
7.8- 02.01.2020 tarihli bilirkişi raporunda belirtilmiş olan teknik hususlarda uyum içinde olduğum, görüş ve kanaatimi bilgilerinize saygılarımla arz ederim.” şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Yeni oluşturulan bilirkişi heyetinde bulunan … ve … arafından düzenlenen 17/04/2021 tarihli kök bilirkişi raporunda;
“Teknik olarak, kompresör çalışma şekli gereği insanların bulunduğu ortamdan uzakta çalıştırılır. İlk çalıştırıldıktan sonra üretici firma tarafından çalışma datalarının gözden geçirilmesi gerekebilir. Bu durum tüm iş makinaları için geçerlidir. Söz konusu kompresörde de susturucunun iki defa patlamasından sonra aynı arızayı başka yapmamıştır. Bundan başka kompresör bir defa kendisini korumaya alarak durmaya geçmiş, sorun davalı tarafından çözülmüştür. Soğutma fanı yandığından fan davalı tarafından değiştirilmiştir. Ancak, bunlar kompresörün ayıplı olduğunu gösteren büyük ve tekrarlayan arızalar değildir. Büyük ve ayıplı arızalar kompresörden gerekli performansın elde edilemediği arızalardır. Oysa bu kompresörün 6302 saat çalışmasından gerekli performansı elde edildiği görülmüştür. Söz konusu arızaların kompresörde belirli aralıklarla yapılması gereken yağ ayrırıcı filtre kontrolü/değişimi, susturucu kontrolü, yağın dolaştığı kısımlarda sızdırmazlık kontrolü, hortumların gevşeyip gevşemediğinin kontrolü gibi günlük haftalık rutin bakımları davacı tarafından yeterince yapılmamasından kaynaklanabileceği, bundan dolayı meydana gelen arızalarda kompresörün ayıplı sayılamayacağı, davacı tarafın kompresörün bedelini geri istemesinde haklı olmadığı görüş ve kanaatlerine varılmıştır. “şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Bilirkişiler … tarafından düzenlenen 27/04/2022 tarihli ek raporda;
“Kök Raporda varılan sonuçtan farklı bir ifadeye varılamadığı, görüş ve kanaatlerine varılmıştır. “şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizde görülmekte olan dava; taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu kompresörde meydana gelen arızalar nedeniyle davacının ayıp sebebiyle sözleşmeden dönme ve malın bedelini iade isteminden ibarettir.
6098 sayılı Borçlar Kanunun 227. maddesinde alıcının seçimlik hakları: “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere
satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
TTK’nın 23/c maddesi uyarınca malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise 2 gün içinde alıcı durumu satıcıya ihbar edilmesi gerektiği şayet ayıp açıkça belli değil ise alıcının malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemesi veya incelettirmesi ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbar ile yükümlü olduğu bilrtilmiştir. Yine tacirler arası satış sözleşmelerinde 6102 sayılı TTK’nun 23. Maddesi yollamasıyla 6098 sayılı TBK’nın satış sözleşmesine ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Gizli ayıp yani kullanımla ortaya çıkan ve anlaşılabilen bir ayıp söz konusu olduğunda da ayıp ihbar süreleri bakımından TBK’nın 223. maddeleri hükümleri dikkate alınacağı düzenlenmiştir.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda;
Davacı davalıdan iş yerinde kullanmak üzere kompresör satın aldığını ancak kompresörün kısa süre sonra arıza yapmaya başladığını durumun davalıya bildirildiğini davalı tarafından sorunlu kısmın değiştirildiğini ancak arızanın birçok kez tekrarlandığını bu nedenle TBK 227. Maddesi uyarınca sözleşmeden dönme ve bedelin iadesini talep ettiklerini bildirmiştir. Davalı ise dava konusu kompresörde ayıp olmadığını söz konusu arızaların davacının kullanımı nedeniyle meydana geldiğini ayrıca süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını bildirmiştir
Taraflar arasında kompresör satımı konusunda ticari ilişki bulunduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Dolayısıyla ilgili davanın mahkememizin görev alanına girdiği tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık kompresörün ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise gizli ayıp olup olmadığı ve ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı buna bağlı olarak davacının TBK 227. Maddesindeki haklarını kullanıp kullanamayacağına ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümü teknik bilgiyi gerektirdiğinden taraf iddialarının değerlendirilmesi amacıyla alanında uzman makine mühendisi ve hesaplama uzmanından oluşan ilk bilirkişi heyetinden 02/01/202 tarihli kök ve 25/003/2020 tarihli ek rapor alınmıştır. Bilirkişiler raporlarında yerinde yapılan inceleme sonucu malın ayıplı olmadığı davacının dava konusu malı gereği gibi kullanmak için gerekli önlemleri almadığını ve buna dayalı tazminat isteyemeyeceğini belirtilmiştir. Tarafların itirazları da gözetilerek elektrikçi bilirkişi de dahil edilerek yeni bir bilirkişi heyeti kurulmuş ve yerinde inceleme doğrultusunda 2. rapor hazırlanmıştır. Yeni heyetten alınan 17/04/2021 tarihli kök bilirkişi ve ek bilirkişi raporlarında da bilirkişiler özetle dava konusu ayıplı olduğu iddia edilen malın açık ya da gizli ayıbının olmadığı, çıkan arızaların kompresörün rutin bakımlarının davacı tarafından yeterince yapılmamasından kaynaklanabileceğini belirtmişlerdir.
Alıcının kanuni hakları TBK. madde 227’de ayıplı mal malın ayıpsız diğeri ile değiştirilmesi, sözleşmenin feshi ve menfi zararın tazmini ve sözleşmenin tenzili ile onarımı isteme olarak belirlenmiştir ancak alıcının bu haklarını kullanabilmesi için öncelikle malın açık ya da gizli ayıplı olması gerekir. Malın ayıplı olup olmadığı hususu da teknik bilirkişilerin incelemesi ile ortaya çıkacaktır. Dosyamızda iki farklı heyetten dört farklı rapor alınmış, hepsinde de bilirkişilerin kanaati aynı olmuş ve malın ayıplı olmadığı tespit edilmiştir. Malın ayıplı olmadığı anlaşıldığından davacının malın ayıplı olmasına dayanarak talep edebileceği bir hakkı da bulunmamaktadır. Açıklanan bu nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 930,73 TL peşin harçtan alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile fazla yatan 850,03 TL’ nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır