Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1057 E. 2019/1158 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/910 Esas
KARAR NO : 2019/1072
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2018
KARAR TARİHİ : 03/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalının 08/03/2018 tarihinde … Bankası A.Ş. aracılığıyla, piyasaya sürdüğü 120.000 TL nominal tutarlı finansman bonosu satın aldığını ve 31 Ağustos 2018 tarihinde bu miktarın geri ödenmesi taahhüt edilmesine rağmen ödenmediğini beyanla, müvekkilin alacağının tahsili için yapılan takibe vaki davalının haksız itirazını iptalini, takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görev yönünden itirazlarının bulunduğunu, görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacının müvekkiline ödenmediğini iddia ettiği bonoyu ibraz etmediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının talep edebileceği miktarın da 120.000 TL değil, 119.128,08 TL olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine finansman bonosu alacağına istinaden toplam 120.000 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları ile dosya üzerinde SPK uzmanı bilirkişi … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin raporu teminle dosyanız arasına alınmıştır.
Bilirkişi anılı raporunda özetle;
“Dar ve tam mükellef gerçek kişilerin elde ettikleri Özel sektör finansman bonosu faizlerinden oluşan gelirleri, gelir vergisi kanunu geçici 67. Madde kapsamında tevkifata tabi gelirlerden olup, % 10 gelir vergisi stopajına tabidir.
Özel sektör finansman bonosu satın alan gerçek kişiler, bonoyu satan şirketin adi alacaklısı niteliğindedirler. Sermaye piyasası kurulunun ” Borçlanma Araçları Tebliği” çerçevesinde sahiplerine alacaklılık hakkı sağlayan özel sektör finansman bonolarına ilişkin olarak, ihraççılarının itfa vadesinde ödeme yapmaması durumunda finansman bonosuna sahip olan gerçek kişiler açısından özel bir korunma mekanizması düzenlenmiştir. Bu nedenle, özel sektör finansman bonolarından doğan muaccel alacakların takibi açısından genel hüküm genel hüküm niteliği taşıyan icra iflas kanunu hükümleri uygulanacaktır. Dolayısıyla özel sektör finansman bonolarına ihraççısının ödeme yapmaması durumunda, finansman bonosu sahipleri sadece genel haciz veya iflas yolu kapsamında alacaklarını takip edebileceklerdir.
Temerrüt koşulları, varlık sınıflarına, düzenleyici otoritenin belirlediği kurallara ve borçlu kuruluş ile borçlanma sözleşme şartlarına göre değişiklik gösterebilir. Özel sektör finansman bonosu ihraç eden kuruluşların, bonodan kaynaklı finansal borç ile ihraç ettikleri bu bonoya ilişkin faiz ve anaparalarının öngörülmüş tarihte ve muacceliyet kesbetmek kaydıyla alacaklıya ödenmemesi durumu temerrüt olarak tariflenebilir. Yükümlü ve borçlu davalı … Oto. San. Ve Tic. A.Ş. İhraç ettiği özel sektör finansman bonosu’ndan kaynaklı anapara, faiz ve diğer eklenti yükümlülüklerini sözleşmeye uygun bir şekilde taraflarca anlaşılan zamanda ve tam olarak ödemediği anlaşılmaktadır.
Davacı takip dosyasından alacağının sarih olduğu, 20/09/2018 takip tarihi itibariyle alacağının 120.393,90 TL olduğu, … İcra Müd.’nün … esas sayılı takip dosyasında takibin 120.393,90 TL tutar üzerinden devam etmesi gerektiği” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce davalı taraf itirazlarını karşılar şekilde bilirkişiden ek rapor alınarak konuya ilişkin ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi anılı ek raporunda özetle;
” Davacının takip dosyasından alacağının sarih olduğu, 20/09/2018 takip tarihi itibariyle … İcra Müd.’nün … esas numaralı takip dosyasında takibin 120.393,90 TL harca esas tutar üzerinden devam etmesi gerektiği” şeklinde mütalaada bulnunduğu görülmüştür.
Eldeki davada uyuşmazlığın, 120.000 TL bedelli finansman bonosuna dayalı icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı, davalının stopaj bedelinden sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleridir. Aynı kanunun 4/1-f bendi gereğince bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava olduğundan mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın finansman bonosuna dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin, davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içinde açıldığı, davalı tarafından … Bankası A.Ş. aracılığıyla piyasaya sürülen 50 milyon TL nominal değerli finansman bonosunun 08.03.2018 tarihinde 120.000 TL lik kısmının davacı tarafından satın alındığının her iki tarafın da kabulünde olduğu, nitekim finansman bonosu bedeli 111.280,80 TL’nin … hesabına gönderildiğinin dosya kapsamına mübrez dekont ile anlaşıldığı, yine dosya kapsamına mübrez özel sektör bono virman giriş dekontu ile davacının … Bankası aracılığıyla ihraç kurumu davalı şirket olan 120.000 TL bedelli 31.08.2018 vade tarihli … kodlu finansman bonosunu satın aldığının anlaşıldığı, SPK’ya yazılan müzekkereye verilen cevapta “… nitelikli yatırımcılara satılmak üzere 08.03.2018 tarihinde ihraç edilmiş bulunan 31.08.2018 vade tarihli, nominal değeri 50.000.000 TL olan … kodlu finansman bonolarının itfası (vade tarihinde) gerçekleştirilememiştir…” denildiği, nitekim davalı tarafın bonoyu ödediğine dair bir savunma ileri sürmediği, özel sektör finansman bonosunun bankaların veya anonim şirket statüsündeki tüzel kişilerin (ihraççı), finansman ihtiyaçlarını karşılamak için sadece iskontolu olarak borçlu sıfatıyla düzenleyip sattığı ve nominal değerinin vade tarihinde yatırımcıya geri ödenmesi taahhüdünü içeren vadesi 365 günden daha kısa olan borçlanma aracı olduğu, dar ve tam mükellef gerçek kişilerin elde ettiği finansman bonosu faizlerinden oluşan gelirlerin Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67. maddesi kapsamında tevkifata tabi gelirlerden olup %10 gelir vergisi stopajına tabi olduğu, davacı tarafça yapılan 111.280,80 TL’lik ödeme ile vade tarihinde talep edebileceği 120.000 TL arasındaki 8.719,20 TL’nin davacının kârını oluşturduğu, bu bedel üzerinden alınması gereken %10 stopaj vergisi tutarının 871,92 TL olduğu, stopaj kesintisi yapma zorunluluğunun davalının 120.000 TL ödeme yükümlüğünü ortadan kaldırmadığı, finansman bonosunun vadesinde davacıya ödeme yapılamaması nedeniyle devlete ödenmek zorunda olan 871,92 TL aracı kurumca kaynakta kesilemediğinden aracı kuruma bu bedelin aktarılması kaydıyla davacının davasının 120.000 TL üzerinden kabulüne, bu bedel düşüldükten sonra alacağa faiz işletilmesi gerekmekle; taraflar tacir olmakla talep edilen faiz oranı yerinde olduğundan 119.128,08 TL asıl alacağa yıllık %19,50 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, alacak davalı tarafça da belirlenebilir ve likit olduğundan, takibe haksız yere itiraz edilmiş olması nedeniyle davacı lehine alacağın %20 si oranındaki icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE,
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 120.000 TL (871,92 TL gelir vergisi ve stopaj kesintisinin dava dışı …A.Ş.’ye davacı tarafça aktarılması kaydıyla) alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile, 119.128,08 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2-Alacağın % 20’si oranında hesap edilen 24.000 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 8.197,20 TL karar harcından 2.049,30 TL peşin harcın mahsubu ile 6.147,90 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 2.049,30 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.085,20 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 12.350 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 132,50 TL tebligat, posta vs. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalının yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/12/2019

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA