Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1055 E. 2020/514 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1055 Esas
KARAR NO : 2020/514

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2018
KARAR TARİHİ : 20/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve borçlu arasında faturaya dayalı cari hesaba dayanan ticari bir ilişki bulunduğunu, müvekkilinin borçludan faturaya dayanan toplam 17.334,18 TL’lik cari hesap bakiye alacağı bulunduğunu, söz konusu alacak için borçlu aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası ile asıl alacak ve işleyecek yasal faiz doğrultusunda ilamsız icra takibi başlatılıp, borçluya ödeme emrinin 21/09/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlunun takibe, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, davalının faturaya konu edilen tüm malları teslim aldığını, davacının cari hesaba bir itirazı olmadığı gibi, cari hesaba kat edilen faturalara ve fatura içeriklerine de herhangi bir itirazının mevcut olmadığını, haksız olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, borçlunun alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, telafisi imkansız zararlara sebebiyet verilmememesi için borçlu şirket malları üzerine ihtiyati haciz niteliğinde tedbir konulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçluya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yan cevap dilekçesi sunmamıştır.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağına istinaden toplam 17.334,18 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi … 08/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Tüm inceleme, tespit ve değerlendirmeler ile rapor içerisinde açıklanan nedenlere binaen; incelenen davacı şirkete ait 2018 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu,
Davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran, 18/09/2018 takip tarihi itibariyle davalı yandan 16.800,82 TL alacaklı olduğu, davacı yanın takibi 17.334,18 TL alacak üzerinden başlattığı anlaşılmakla, takip tutarının 16.800,82 TL ile sınırlı olacağı,
Davalı yan incelemeye gelmeyip, ticari defterlerini ibraz etmediğinden, davacı yan alacağının davalı defterlerindeki durumu yönünden herhangi bir tespit ve değerlendirme yapılma imkanının bulunmadığı,
Davacı yanın ticari defterlerinde davalı yandan 10/05/2018 tarihinde 17.000,00 TL’lik çek ve 10/09/2018 tarihli 5.000,00 TL’lik banka havalesi tahsil kayıtlarının yer aldığı, tahsilatlardan sonra 10/09/2018 tarihi itibariyle davalı yanın 199,18 TL alacağa geçtiği fakat 10/09/2018 tarihli 17.000,00 TL’lik çek iade kaydından sonra davacı yanın 16.800,82 TL alacaklı konuma geldiği, bu anlamda söz konusu çekin davacı yan tarafından tahsil edilmeden iade edildiği hususunun netleştirilmesi için, takdiri mahkemeye ait olmak üzere, davacı yanca çek bilgilerinin sunulması, sonrasından ilgili bankasından akıbetinin sorulması gerektiği, yönündeki tespit ve değerlendirmelerimi mahkemenin takdirlerine saygı ile arz ederim.” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Bilirkişi … 29/05/2020 tarihli ek raporunda özetle;
“Tüm inceleme, tespit ve değerlendirmeler ile rapor içerisinde açıklanan nedenlere binaen; 08/08/2018 tarihli kök raporda yer verilen tespit ve değerlendirmelerin aynen muhafaza edildiği, buna ilave olarak;
Davacı yan vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde konu ettiği 05/09/2018 tarihli 888742 nolu KDV dahil 533,36 TL bedelli “vade farkı” açıklamalı faturanın, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarında yer almadığı, bu anlamda da takip tarihi itibariyle cari hesap alacağının talebi gibi 17.334,18 TL değil, 16.800,82 TL olduğu,
Davalı yan tarafından davacı yan adına düzenlenmiş,…şubesine ait …çek numaralı 15/08/2018 vadeli 17.000,00 TL’lik çekte, karşılığının olmadığına veya ödendiğine ilişkin herhangi bir ibarenin mevcut olmadığı, bu anlamda çekin halen davacı uhdesinde olup olmadığı, bu anlamda cari hesaba tekrar borç kaydı verilmesinin yerinde olup olmadığı hususunun değerlendirilemediği, zira karşılıksız olduğu beyan edilen çekin fiilen muhatabına iade edilmeksizin, çek bedelinin cari hesaba tekrar borç kaydedilmek sureti ile alacaklı hale gelinen cari hesaba dayalı olarak takip yapılmasının yerinde olmayacağı, bu hususta takdirin mahkemeye ait olduğu,
Nitekim … şubesinin 23/12/2019 tarihli … sayılı cevap yazısında, …VKN, … A.Ş. firmasına ait, 17.000,00 TL bedelli…nolu çek yaprağı sistemimizde aktif olarak görülmekte olup, herhangi bir işleme tabi olmadığı ibraz edilmediği sistemsel olarak anlaşılmaktadır.” ifadelerine yer verilmiş olup, çek için herhangi bir işlem yapılmadan davalı yana iade edilmiş olması halinde, davacı yanın takip tarihi itibariyle davalı yandan 16.800,82 TL alacaklı olacağı, yönündeki tespit ve değerlendirmelerimi sayın mahkemenin takdirlerine saygı ile arz ederim.” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Dava; açık hesaptan doğan alacağa dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasından ibarettir.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın faturaya dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davalı şirketin ticari defterlerin ibrazı çıkarılan meşruhatlı tebligatın tebliğine rağmen ticari defterlerini ve sair herhangi bir delili dosyaya ibraz etmediği, bu nedenle yalnızca davacı tarafın ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılabildiği, davacı tarafın alacak talebine konu faturaların ait olduğu dönem itibari ile 2018 yılına ait ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin davacı lehine delil vasfını haiz olduğu saptanmıştır.
Tüm dosya kapsamında toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; 4.110,53 TL bedelli fatura hariç davacı açık hesabına konu faturalara ilişkin irsaliyelerde teslim alan imzalarının mevcut olduğu, faturaların büyük çoğunluğunun davalı… vergi dairesine bildirildiği, 4.110,53 TL bedelli faturaya ilişkin teslim alan imzalı irsaliye mevcut değil ise de, davacı yanın ticari defterlerinde davalı yandan 31/03/2018 tarihinde 16.000 TL’lik çek, 10/05/2018 tarihinde 17.000 TL’lik çek ve 10/09/2018 tarihinde 5.000 TL’lik banka havalesi tahsil kayıtlarının bulunduğu, bu tahsilatlardan sonra davalının 199,18 TL alacak bakiyesine geçtiği ancak 10/09/2018 tarihli 17.000 TL’lik çek iade kaydından sonra davacı tarafın takip tarihi itibarıyla davalıdan 16.800,82 TL alacaklı konuma geçtiği, anılı çekin bankaya ibraz edilip edilmediği hususunda mahkememizce yazılan müzekkereye çekin aktif olduğu ve ibraz edilmediği yanıtının verildiği, davacı vekilinin 25/02/2020 havale tarihli dilekçesindeki davalı yanın talebi üzerine çeke karşılıksızdır işlemi yaptırılmadığına ilişkin beyanına davalı yanın ödeme savunmasında bulunmaması nedeniyle itibar edilerek mahkememizce çekin mahkeme kasasında delil olarak saklanmasına karar verildiği, davalı yanın açık hesaba konu faturaları kabul ettiğinin çek vermek ve banka havalesi yapmak suretiyle ödeme iradesi göstermesi ile saptandığı, davalı yanın nihai borç bakiyesinin 17.000 TL bedelli çekin ibraz edilmemesi nedeniyle ortaya çıktığı anlaşıldığından neticeten davacı yanca açık hesaba dayanak faturalara konu malların teslim edildiği hususu ispatlanmakla, davacı ticari defterlerindeki kayıt nazara alınarak davanın kısmen kabulüne, likit olan alacağa istinaden başlatılan takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
İstanbul … İcra Müdürlüğünün…esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 16.800,82 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,75 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacağın % 20’si oranındaki 3.360,16 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-…Şubesi’nin 15/08/2018 tarihli, … seri numaralı, 17.000,00-TL bedelli çekinin Mahkememiz kasasında delil olarak saklanmasına,
3-Alınması gerekli 1.147,66 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 173,46 TL’nin mahsubu ile 974,20 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 173,46 TL peşin, 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 209,36 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre davanın kabul kısmı üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 650,00 TL bilirkişi ücreti, 201,20 TL tebligat vs.posta masrafı olmak üzere toplam 851,20 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesap edilen 825,01 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır